Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1336 E. 2022/990 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1336 Esas
KARAR NO: 2022/990
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2021
NUMARASI: 2020/119 Esas, 2021/324 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait iş yerini Süper İş Yeri Sigorta Poliçesi ile teminat altına aldığını, davalı şirketin kazı çalışmaları esnasında apartman temiz su borusunun patlamasıyla sigortalıya ait iş yerinde ki emtiaların hasar gördüğünü, 4.342,00 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, diğer davalı bina malikininde hasardan sorumlu olduğunu, hasar bedelinin tahsili için davalılar aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Genel Müdürlüğü vekili, görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğunu, hasarın temiz su tesisatının patlamasından kaynaklandığını, dava dilekçesinde belirtilen patlayan borunun … ile ilgisinin olmadığını savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/05/2017 Esas, 2014/322 Esas Ve 2017/154 Karar Sayılı Kararı ile; davalı … Genel Müdürlüğü yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. İş bu karar, davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
DAİREMİZİN 16/01/2020 TARİH, 2017/2512 ESAS VE 2020/94 KARAR SAYILI İLAMI İLE: ” .. davacı … şirketi olup davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı … için TBK 69. Maddesi gereğince bina malikinin sorumluluğu, diğer davalı şirket yönünden ise haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Sigortalı … Ltd. Şti. İle davalı … tacir olup, haksız fiil hükümleri gereğince uyuşmazlık ticari işletmelerinden kaynaklıdır. Olayın bu yönü itibariyle görevli mahkeme Ticaret Mahkemesidir. Davalı … tacir olmasa da sorumluluk aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunludur. Bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan Ticaret mahkemesince çözüme kavuşturulması gerekir. Mahkemelerin görevi HMK’nın 1.maddesinde belirtildiği gibi, ancak kanunla düzenlenir ve kamu düzenindendir. Dava şartları arasında yer aldığı için, mahkemece taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir ve taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Mahkemece, dava dilekçesinin , HMK 114/1-c bendinde düzenlenen dava şartı yokluğu sebebiyle, aynı yasanın 115/2. bendi gereğince usulden reddedilmesi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, mahkemenin görevli olmaması, Ticaret Mahkemesinin görevli olması .. ” gerekçesiyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemenin görevsizliğine, HMK 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkemeye başvurması halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine Gönderilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda 28/05/2013 tarihinde meydana gelen su hasarının …’ye ait kaldırımdan ana binaya giriş yapan temiz su borusu tesisatından kaynaklandığı gerekçesiyle davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalı … yönünden davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı … vekili istinaf nedenleri olarak; davalı …’ın bina sahibi olarak sorumluluğunun bulunduğunu, hasara sebep veren patlayan su borusu ile müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sigorta hasar bedelinin rucüen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dışı sigortalının iş yerinde su borusunun patlaması neticesinde hasar meydana geldiği, davacının 4.342,00 TL hasar bedelini sigortalısına ödediği, sigortalısının halefi olarak ödemiş olduğu hasar bedelinin tahsili amacıyla davalılar aleyhine icra takibi başlattığı, itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Yapılan yargılama sonunda; 4.342,00 TL hasar bedelinden davalı …’nin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın … yönünden davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir. HMK’nın 341./2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalara ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi itibariyle 5.880,00 TL’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen karar davalı … yönünden hüküm tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvurusu konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa kabil bir karar bulunmadığından davalı … vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı … vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/09/2022