Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1248 E. 2022/1164 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1248 Esas
KARAR NO: 2022/1164
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2021
NUMARASI: 2019/463 Esas, 2021/921 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili … A.Ş., ekonominin içinde bulunduğu olumsuz koşullar, enflasyon oranlarının artması, gayrimenkullerin satılamaması, döviz kurlarının yükselmesi, kredi faiz oranlarının öngörülmeyecek düzeyde artması, vade farklarının şirket kazançlarına oranla aşırı yükselmesi, 2018 yılında başlayan fiyat artışları, vade farklarındaki yansımalar, yüksek oranlı faiz değişiklikleri nedeni ile likit sorunları yaşanmaya başlanmış ve şirket borçlarını ödeme güçlüğü içine düşmüş bulunduğunu, şirketin genel olarak satışını yaptığı ürünlerin inşaat ve benzeri alanlarda kullanılan emtialar olması ve birçok girdilerin dövize bağlı imal edildiğinden fiyatlarında sürekli artış gözlemlenmekte olduğunu, bu durumun şirketin ticari hacmini ve karlılık oranlarını olumsuz etkilediğini, şirketin yaşadığı ödeme riski ve zorluğu 2018 yılından itibaren devam edegeldiğini, ülkenin son dönemlerde uluslararası alanlarda yaşamış olduğu sorunların iç piyasaya olumsuz etkisi sebebi ile alacakların bir kısmı vadesinde tahsil edilemediğini, gerek kârlılık oranlarının düşmesi, gerek fiyatların artması, gerekse de faiz oranlarının %20-30 seviyesine yükselmesi faiz yükünü iki kat artırdığını, müvekkilinin piyasadaki yerini korumak ve gelecekte faaliyetini devam ettirmek amacı ile yaklaşık bir yıldır bu oranlar ile faaliyetini sürdürmeye çalışılmakta olduğunu, şirketimizin yaşadığı en büyük sorunlardan birisi de tedarikçilerin peşin satışa geçmesi ile şirketin nakit akışı oldukça olumsuz yönde etkilendiğini, bu sebeple firmanın ödeme zorluğu yaşadığından bahisle konkordato talep eden şirket ve şirket borçlarına kefil olan ve borçlardan sorumluluğu bulunan …, …, …, …’in vaki ekonomik durgunluk ve dövizdeki artış kamudaki alacaklarının tahsil edilememesi ve alacaklı olduğu kurumların borç ödeme yapmaması gibi nedenleri ile müvekkilinin kısa dönemde borç miktarının artması ve kısa dönemdeki gelirinin bu borcu karşılayamaması nedenleri ile müvekkili hakkında 3 aylık geçici mühlet verilmesini, gerektiğinde bu sürenin 2 ay daha uzatılmasına ve müvekkili hakkında bir yıllık kesin konkordato mühletinin verilmesine, gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece yapılan yargılama sonucu; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı olan … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca tasdikine, davacının, konkordatoya tabi olan borçlarının İİK m.306 hükmü uyarınca ve 05/08/2021 tarihli revize proje gereği %80’nine isabet eden miktarın konkordato projesinin tasdik olunduğu tarihten itibaren 60 ay (5 yıllık) vadede, yine konkordato projesinin tasdikini müteakiben 6.aydan itibaren başlanılmak üzere her ayın 10. ile 15.günleri arasında ve 1.000,00 TL’den az olmamak üzere eşit taksitler halinde 60 ay vade içinde ödenmesine, konkordato tasdik kararının kesinleşmesine gerek olmaksızın konkordato tasdikinin 22/12/2021 günü saat: 14:50 itibariyle sonuç doğurmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde müdahil … bank A.Ş. vekili tarafından 10/01/2022 tarihli dilekçe ile istinaf edilmiştir. Müdahil …bank A.Ş. vekili istinaf nedenleri olarak; mahkemenin rehinli alacaklılar ile ilgili vermiş olduğu tasdik kararının kanuna aykırı olduğunu, müvekkili … bank A.Ş. ile ilgili olarak yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, ana para, faiz oranı ve faizin işletildiği tarihlerin hatalı hesaplandığını ve bu durumun mahkemenin dikkatinden kaçarak yanlış hüküm kurulmasına sebep olduğunu, ödeme planında hesaplanan %16,2 faiz oranı müvekkilinin davacı / borçluya kullandırdığı kredi faiz oranı olan %19,80’den düşük olduğunu ve bu şekilde yapılacak hesabın müvekkili adına hak kaybına sebebiyet vermekte olduğunu, davaya müdahillik için sundukları dilekçe ekinde ihtarname sureti mevcut olduğunu, burada belirtilen ana paranın dikkate alınmadan davacı şirketin kayıtları esas alınarak ana para 3.053.484,00.-TL olarak alındığını, oysaki 05/08/2019 tarihinde davacı/borçlu şirkete çekilen hesap kat ihtarında ana para alacaklarının 4.140.800,70.-TL olduğunu, ödeme planı hazırlanırken işletilecek faiz oranı, geçici mühlet kararı sırasında borçlu için ilgili bankanın uyguladığı faiz oranı olması gerektiğini, sadece bu yanlışın bile mahkeme kararını bozmayı gerektirdiğini, müvekkili bankadan kullandırılan faiz oranı sorulmadığını ve hesaplamanın yanlış yapıldığını, mahkemenin müvekkili banka ile ilgili tasdik ettiği ödeme planı yanlış hesaplandığından dolayı kararı istinaf etme zorunluluğu doğduğundan bahisle rehinli alacaklılar yönünden verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir. Konkordato, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen ya da herhangi bir borçlunun, borcun belirli koşullarda ödenmesi için alacaklılarıyla anlaştığı ve yetkili ticaret mahkemesinin onayı ile geçerlilik kazanan hukukî çözüm işlemidir (Türk Hukuk Lûgatı, Ankara 2021, s. 709). Konkordato İİK’da tanımlanmamış ise de; öğretide konkordato, dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi borçlarının alacaklılar tarafından kanunda gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili makamın (mahkemenin) onayı ile gerçekleşen ve borçlunun borcun bir kesiminden kurtulmasını ve/veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan, haciz ve iflâs gibi klasik ve borçlu bakımından sert cebri icra yöntemlerinin yerine ikame edilmiş bir kolektif icra biçimidir (Kuru, Baki: İcra İflas Hukuku, C. IV, İstanbul 1997, s. 3585; Tanrıver, Süha/Deynekli, Adnan: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s. 29; Kale, Serdar: Sorularla Konkordato (İflas Dışı ve İflas İçi Adi Konkordato), İstanbul 2017, s. 2; Pekcanıtez, Hakan/Erdönmez, Güray: 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkortado, İstanbul 2018, s. 4; Altay, Sümer/Eskiocak, Ali: Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, İstanbul 2019, s. 10,15). Konkordato talep eden borçlu veya iflâsını isteyebileceği borçlusu hakkında konkordato talep eden alacaklı, bir nüsha olarak düzenlenen dilekçe, konkordato ön projesi, ayrıntılı bilanço, gelir tablosu ve İİK’nın 286. maddesinde sayılan diğer belgeler ile birlikte asliye ticaret mahkemesine başvurarak üç aylık geçici konkordato mühleti verilmesi ister (İİK m. 285-287). Asliye ticaret mahkemesi 286. maddede sayılan belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu belirlediği takdirde borçluya derhâl geçici mühlet (üç ay) verir ve bir veya işin kapsamına göre üç kişiden oluşan komiser veya komiserler kurulu oluşturulur (İİK. m. 287). Borçlu, konkordato mühletinin kapsadığı ve mühlet hükümlerinin devam ettiği dönem içerisinde komiserin denetimi altında 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 297. maddesinin öngördüğü sınırlamalar içerisinde mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunmak imkânını kural olarak muhafaza eder. Konkordatonun tasdiki için aranan şartlar İİK’nın 305. maddesinde belirtilmiş olup, buna göre; konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması (kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunluk) ile birlikte teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması, konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, İİK’nın 206. maddesinin birinci fıkrasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması ve konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi gerekir. Konkordatonun tasdikine ilişkin karar İİK’nın 288. maddesi uyarınca ilan edilecek ve kesin ödeme projesinin tasdik ilânı gereğince onun yönetiminde uygulanması için bir kayyım atanabilecektir (m. 306). İcra ve İflas Kanunu’nun Konkordatonun mahkemede incelenmesi başlıklı 304/1 maddesi; Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır. ve “Kanun yolları” başlıklı 308/a maddesi; “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır”. hükmünü içermektedir. Anılan düzenlemede konkordato hakkında verilen karara karşı kimlerin ne zaman kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiş olup, buna göre borçlu veya konkordato talep alacaklı ile birlikte itiraz eden diğer alacaklılara kanun yolu hakkı tanınmıştır. Buradaki “itiraz eden alacaklı” deyiminden, sadece tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının kastedildiği (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.03.2022 tarih ve 2022/(15)6-71 Esas, 2022/284 Karar sayılı kararı), istinaf talebinde bulunan müdahil … bank A.Ş. vekilinin tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildirmediği ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya katılmadığı, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca mahkemece verilen tasdik kararını istinaf hakkı bulunmadığından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, müdahil … bank A.Ş. vekilinin hükmü istinaf edemeyeceği anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İİK’nun 304/1 ve 308/a maddeleri gereğince yapılan ilandan itibaren tasdik duruşmasından en az üç gün önce itirazlarını bildirmediği anlaşıldığından müdahil … bank A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 (1) c) bendi uyarınca usulden REDDİNE,2- Yeteri kadar harç alındığından bakiye harç alınmasına yer olmadığına,3- Müdahil tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İcra İflas Kanunun 164/1 ve 2. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13/10/2022