Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1242 E. 2022/1231 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1242 Esas
KARAR NO: 2022/1231
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2017
NUMARASI: 2014/316 Esas, 2017/944 Karar
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 22/06/2009
DAVA: Tazminat
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Asıl davada vakfın ameliyat edilmesi düşünülen 1400 özürlünün seçimi ve ameliyatlarının gerçekleştirilmesi buna ilişkin toplantıların yapılması amacıyla “…” adı altında kampanya başlattığını, bu kampanyaya ilişkin organizasyonları gerçekleştirme amacıyla davalı şirket ile “… Kampanyası” Hizmet Sözleşmesinin 10.04.2009 tarihinde akdedildiğini, gelişen süreç içinde davalı şirketin sözleşme gerekliklerini yerine getirebilecek yeterliliğe sahip olmadığının anlaşılması üzerine sözleşmenin fesihedildiğini, müvekkilinin program bilgilerinin davacıya ulaştırılıp onay almaması ve tanıtımın gereği gibi yapılamaması yaşanılan sıkıntı nedeniyle zarar gördüğünü, konserlerin üç gün olarak belirlenmesine rağmen iki gün yapıldığını, bilet satışlarının asgari düzeyde kaldığını, davalının prefinansman sağlama taahhüdünde bulunmasına rağmen yerine getirmediğini, … TV’ye yapması gereken ödemeyi gününde yapmadığını, ilgili kişilere yalan beyanda bulunarak vakfı küçük düşürdüğünü, davalı şirketin prodüksiyon hizmeti için anlaşma yapılan şirket tarafından kesinlen faturaların bir kısmının karşılıksız çıkması nedeniyle müvekkiline ödendiğini, müvekkili tarafından davalıya 31.500,00 TL diğer kişi ve kurumlara 82.529,00 TL olmak üzere toplam 114.029,00 TL ödeme yapıldığını, sözleşmenin cezai müeyyideler başlıklı 9.maddesi uyarınca şirket sözleşmesinin maddelerine aykırılık halinde 150.000 USD’yi cezai şart olarak ödeyeceği hükmü bulunduğunu ileri sürerek davalı yanın ödemesi gereken ve davacı tarafından ödenen şimdilik 5.000,00 TL’nin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle de şimdilik 5.000,00 TL’nin ve davalının sözleşmeye aykırı davranışları, gizlilik başlıklı hükmü ihlal ettiğinden cezai şart olarak 150.000 USD’nin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla tazminat talebini 91.670,00 TL’ye artırmıştır. Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen 2009/589 E.sayılı davada davacı vekili,müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek, davalı yanın ödemesi gereken ve müvekkili tarafından yapılan ödemelere karşılık sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre şimdilik 5.000,00 TL davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarara karşılık şimdilik 5.000,00 TL, müvekkilinin adının ve ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat 50.000,00 TL ile kongrenin yapılacağı kararlaştırılan otele kira bedeli olarak ödenmesi gereken bedelin tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2009/589 E.sayılı davada davalı vekili, davacının sözleşmeyi haksız feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen 2009/742 E. sayılı davada davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında sözleşmeler imzalandığını, müvekkilinin vakfa bağışta bulunduğunu, kişi ve kuruluşlara ödemeler yaptığını,sözleşmelerin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek şimdilik sözleşmede kaynaklanan alacaklarına mahsuben her bir davalıdan 10.000,00’er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL, maruz kaldığı maddi zararlara karşılık 2.500,00’er TL olmak üzere 5.000,00 TL, davalıların haksız eylemleri nedeniyle müvekkilinin piyasadaki itibarı azalıp mali yönden çöküp iş yapamaz hale geldiğinden manevi zararlarına karşılık her bir davalıdan 50.000,00’er TL toplam 100.000,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla davalı Özürlüler Vakfından 837.346,26 TL’nin, diğer davalıdan ise 55.000,00 TL alacağının tahsilini istemiştir. Birleşen 2009/742 E.sayılı davada davalılar vekili, davacının edimlerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece asıl dava yönünden; davalı şirketin sözleşmede açıkça davacıya yazılı bildirimde bulunma, yazılı onay alma ve pirefinans yükümlülüklerini yerine getirmediği sabit görüldüğünden davacının sözleşmeyi feshi haklı olduğu, bu nedenle sözleşmenin 9/b maddesi gereğince belirlenen 150.000 USD cezai şart talebinde bulunabileceği, ancak istenen bu miktardan TBK 20-25 maddeler gereğince genel işlem koşulları içerisinde yer alması nedeniyle, cezai şartın taraflar arasındaki edim dengesini dürüstlük kuralına aykırı şekilde bozduğu, davacı Özürlüler Vakfının da feshin oluşmasında müterafık kusurlu olduğu gözetilerek cezai şart tutarında %50 oranında indirim yapılması gerektiği, davacının sözleşme kapsamına göre davalı şirket tarafından ödenmesi gereken toplam 91.670,00 TL’yi ödediği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 75.000 USD cezai şartın tahsiline, 91.670,00 TL alacağın tahsiline, birleşen 2009/589E.sayılı dava yönünden; taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin tartışmasız olduğu, davacının sözleşemeye aykırı davrandığından davacın fesihte haklı olduğu,ancak davacının doğmuş bir zararı olmadığından maddi tazminat isteme hakkı ve yasal koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteme hakkının doğmadığı gerekçesiyle birleşen 2009/589 E.sayılı davanın reddine, birleşen 2009/742 E.sayılı dava yönünden ise; davalılar Özürlüler Vakfı ve Özürlüler Vakıf İktisadi İşletmesi tarafından sözleşmelerin feshinin haklı olduğunun sözleşmenin 3.1.3 hükmü gereğince organizasyon genel bütçesinin sözleşmenin imzalanmasından itibaren bir ay içinde sunacağının kararlaştırılmasına rağmen davacının bu yükümlülüğüne aykırı davranması, yine sözleşme gereğince yazılı bildirim ve yazılı onay almadığından sabit olduğu,bu nedenle davacının haksız fesih nedeniyle maddi -manevi tazminat isteyemeyeceği, davacının Özürlüler Vakfı ile yaptığı anlaşma gereğince toplam 269.939,00 TL ödeme yaptığı,sözleşme haklı nedenle feshedildiğinden davacının ancak yaptığı hizmet sebebi ile ödediği bedeli isteyebileceği gerekçesiyle, birleşen 209/742 E.sayılı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraflarca istinaf edilmiştir. Dairemiz, 04/03/2021 tarih, 2018/1003 E. 2021/318 K. Sayılı kararı ile asıl dosya yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile 75.000 USD cezai şartın tahsiline diğer taleplerin reddine ” karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur. Kararı, asıl davada davalı-birleşen 2009/742 E.sayılı davada davacı vekili temyiz edilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1445 E. 2022/3620 K. Sayılı ilamı ile “…1-Asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Asıl dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin davacı Vakıf tarafından haklı nedenle feshedildiği, ancak davacı Vakfın da feshin oluşmasında müterafik kusurunun bulunduğu kabulü ile cezai şart tutarında %50 indirim yapılmak suretiyle karar verilmiş ise de müterafik kusur halinde cezai şart istenemeyeceğinden bu kalem yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Birleşen 2009/742 E.sayılı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden ise; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davalı lehine BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,birleşen 2009/742E. Sayılı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,” karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, asıl ve birleşen 2009/589 E. sayılı dosyalar yönünden sözleşmenin feshinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat, birleşen 2009/742 E. sayılı dosya yönünden sözleşmeden kaynaklı alacak, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı-davacı şirketin birleşen 2009/589 E. Sayılı dosya yönünden istinafının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşme ilişkisi yanlar arasında çekişmesiz olup, uyuşmazlık davacı-davalı Özürlüler Vakfı ile Özürlüler Vakfı İktisadi İşletmesi’nin sözleşmeleri fesihte haklı olup olmadıkları, Vakfın, davalı-davacı şirketten cezai şart ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, davalı-davacı şirketin sözleşmede yüklendiği edimleri yerine getirip getirmediği, Özürlüler Vakfı ile Özürlüler Vakfı İktisadi İşletmesinden alacaklı olup olmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmıştır. Yargıtay bozma ilamı usul ve yasaya uygun olduğundan uyulmasına karar verilmiştir. Sözleşmenin 6. maddesi, D bendi gereğince “Vakıf, Şirket’e bu canlı yayın TV gecesi için hizmet bedeli olarak gecenin maliyetinin % 25’ ini ödeyecektir.” hükmüne rağmen, madde içeriğinde geçen ve davacı şirket tarafından ödendiği belirtilen prefinansman bedelinin ne olduğu konusunda davacı şirketin bir iddia ileri sürmediği gibi taraflar arasında programın maliyeti ve program gereğince Vakfın elde ettiği gelir konusunda bir mutabakatlarının bulunmadığı, davacı şirketin bu konuda bir talebinin olmadığı, sözlemelerin haklı olarak feshedildiği, Vakıf İktisadi İşletmesi yönünden davacı şirketin bir alacağının bulunmadığı, kusuru ile sözleşmenin feshine neden olan davacı şirketin Vakfa bağış adı altında ödenen 40.000,00 TL’yi talep etmesinin iyiniyet kurulları ile bağdaşmadığı, bu durumda davalı şirketin belgelendirdiği toplam harcama kalemi ile ilgili birleşen İstanbul 2. ATM’nin 2009/742 E. sayılı dosya yönünden tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, asıl dava dosyası yönünden, davacı-davalı Vakfın organizasyon için 3. kişilere ödenen harcama kalemlerine bir itirazının bulunmadığı, ödenen giderlerle ilgili davalı-davacı şirketin ifa görevini yerine getirdiği, vakfın, canlı yayın ve konser için yapılması gereken giderleri ihtirazi kayıt koymadan ödediğine göre harcamalara onay verdiği bu sebeple bilirkişi raporunda tespit edilen canlı yayın ve konser için 3. Kişilere ödendiği belli olan bu giderleri davalı-davacı şirketten talep edemeyeceği, müterafik kusur halinde cezai şart istenemeyeceği anlaşılmakla birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/742 Esas sayılı dosyasında verilen karara yönelik davacı-birleşen dosya davalı vekilinin istinaf başvurusunun, kararın usul ve yasaya uygun olması sebebiyle HMK’nın 353/1b-1 maddesi gereğince esastan reddine, asıl dava dosyası 2014/316 Esas sayılı dava dosyası yönünden davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A-İş bu dosya ile birleştirilen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/742 Esas sayılı dosyasında verilen karara yönelik davacı-birleşen dosya davalı vekilinin istinaf başvurusunun, kararın usul ve yasaya uygun olması sebebiyle HMK’nın 353/1b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, B-Asıl dava dosyası 2014/316 Esas sayılı dava dosyası yönünden davacının davasının REDDİNE, 1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı-davalı tarafından yatırılan 4.754,8 -TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 4.674,10 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacı-davalı Özürlüler Vakfı’na iadesine, 2-Yargılama giderinin davacı-davalının kendi üzerinde bırakılmasına, 3-Davalı-davacı … San. Tic. Ltd. Şti. duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 48.604,30 TL vekalet ücretinin davacı-davalı Özürlüler Vakfı’ndan alınarak davalı-davacı şirkete verilmesine, 4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine, İstinaf Giderleri Yönünden; A- Birleşen İstanbul 2. ATM’nin 2009/742 E. sayılı dosyası yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı-davalı şirketten tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 2-Davacı-davalı şirket tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, B-Asıl dosya yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı-davalı şirket tarafından yatırılan 3.550,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.470,05 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacı-davalı şirkete iadesine,2-İstinaf yargılama giderlerinin davacı-davalı vakıf üzerinde bırakılmasına,3-Davalı-davacı şirket tarafından yatırılan 152,50 TL istinaf harçları 46,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 198,50 TL istinaf yargılama giderinin davacı-davalı vakıftan alınarak, davalı-davacı şirkete verilmesine,4-AAÜT gereğince hesap edilen 5.500,00 TL istinaf vekalet ücretinin davacı-davalı vakıftan alınarak davalı-davacı şirkete verilmesine,Dair davacı-birleşen dosya davalı vekili ile davalı-birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 361/1.fıkrası gereğince iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi
20/10/2022