Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1182 E. 2022/970 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1182 Esas
KARAR NO: 2022/970
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/03/2022
NUMARASI: 2022/85 D. İş, 2022/85 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekil dilekçesinde özetle; Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/146 esas ve 2022/134 karar sayılı kararı uyarınca tenfizine karar verilen İngiltere Adalet Yüksek Mahkemesi kararı ile hüküm altına alınmış olan 290.872,19- GBP’si asıl alacak 51.651,60 GBP’si masraf olmak üzere toplam 342.523,79 GBP’nin ve ayrıca Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/146 esas ve 2022/134 kararı ile hükmedilen 57.030,08 TL yargılama gideri ve 5.100,00 TL ilam vekalet ücreti tutarındaki alacağın işlemiş ve işleyecek faizleri ile beraber ödenmesinin temini için karşı yana ait menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesi 25/03/2022 tarihli karar ile, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına, borçlarına yetecek miktardan fazla olmamak üzere, kanuni kısıtlamalar da nazara alınmak kaydı ile 342.523,79 GBP ve 62.130,08 TL alacak için teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalı/borçlu tarafından karara itiraz edilmiş, itiraz mahkemece duruşmalı olarak değerlendirilmiştir.Mahkeme 14/04/2022 tarihli ek kararı ile; İİK 257/1 madde kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/2 maddesindeki koşulların gerekmediği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın sağlanmasının yeterli olduğu ve talep dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile alacağın varlığı ve muacceliyeti hakkında yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile bu defa İstanbul BAM 05.03.2020 Tarih ve 2020/353 E. – 2020/328 K. Sayılı ilamını emsal alarak alacağın %15 oranında 1.021.246,10 TL nakdi veya banka teminat mektubu karşılığında ihtiyati haczin aynen devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Ek karar yasal süre içerisinde karşı taraf/borçlu ile katılma yolu ile ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir.Borçlu/karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.02.2022 Tarih, 2021/146 Esas, 2022/134 sayılı kararıyla İngiltere Ticaret Mahkemesi kararının tenfizine dair karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, kararın kesinleşmediğini, İİK Md. 257 ve devamındaki şartların gerçeklemediğini, borçlu müvekkili şirketin Muğla/Fethiye, ölüdeniz bölgesinde üç-dört yıldızlı iki otel işleten, Turizm Bakanlığı İşletme belgeli ve halen turizm konaklama tesisi olarak faaliyet gösteren, dosyada mevcut borçlu şirkete ait taşınmaz listesinde görüleceği üzere işlettiği oteller ve villalarla birlikte, Muğla, İstanbul ve Tekirdağ’da mülkiyeti kendine ait 38.500.000 ABD Doları Değerinde (Vergi Beyan değerlerine göre) olan 55 adet taşınmaza sahip bir şirket olduğunu, kaçma, alacaklıdan mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını, itiraz dilekçesinde belirtilen terditli taleplerin karşılanmadığını, sadece teminatın kabulü yönünde karar verildiğini, ihtiyati haciz talebine dayanak İngiliz Ticaret Mahkemesi kararının 6 No’lu hüküm fıkrasındaki “Yukarıdaki tutarlar 28 gün içinde ÖDENEBİLİR” şeklindeki hükmün (yanlış tercüme ile)”Yukarıdaki tutarlar 28 gün içinde ödenecektir” şeklinde gerçeğe aykırı olarak tercüme edildiğini, ilamın kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.İhtiyati haciz isteyen vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde; ihtiyati haczin devamı için teminatın yatırıldığını, talebin İİK 259. madde hükmü uyarınca ilama dayandığını, ihtiyati haczin teminatsız olarak verilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu belirterek Karşı Yan’ın istinaf taleplerinin reddine, ihtiyati haciz kararının düzeltilerek ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı, kesinleşmeyen tenfiz kararının ilam niteliğinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.İhtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları, İcra ve İflâs Kanunu’nun İİK’nun 257. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükümde ihtiyati haciz talebine ilişkin iki hukukî sebep yer almaktadır. Birincisi, vadesi gelmiş (muaccel) bir para borcunun ödenmemesi hâlinde uygulanması gereken İİK’nun 257,I hükmüdür. İkincisi ise vadesi gelmemiş (müeccel) bir alacak için öngörülen İİK’nun 257,II’deki kuraldır. Bu iki kuralın yanı sıra ispata ilişkin İİK’nun 258. maddesi de somut olayımız açısından çok önemlidir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 257. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 257. maddesinin 2. fıkrası uyarınca “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa. – Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”İcra ve İflâs Kanunu’nun 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nun 257,II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır. İhtiyati hacizde teminat başlıklı İİK’nun 259. Maddesi; “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.” Yerine getirme ve temyiz yolu başlıklı MÖHUK 57. maddesi;(1) Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur.(2) Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tâbidir. Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” hükmünü düzenlemiştir.Somut uyuşmazlıkta, davacının talebinin İİK’nun 257/1. Maddesi gereğince yabancı mahkeme ilamına dayalı olduğu, tenfiz kararının henüz kesinleşmediği, MÖHUK 57. maddesi uyarınca temyizin yerine getirmeyi durdurur yönündeki düzenleme gözönüne alındığında, tenfiz kararının kesinleşmesinin gerektiği, ihtiyati haciz için yasal şartların oluştuğu, kararda ve taktir edilen teminatta usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların istinaf başvurularının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken harç peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2022