Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1158 E. 2022/969 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1158 Esas
KARAR NO: 2022/969
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/03/2022
NUMARASI: 2022/68 Esas
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dosyadaki dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı oluklarını, 26.12.2021 tarihinde Kooperatif Olağanüstü Genel Kurul toplantısında Gündeminin 8. Maddesinde Kooperatife ait binaların değer tespiti için yönetim kurulunca görevlendirilen yetkili gayrimenkul değerlendirme uzmanı … tarafından düzenlenen taşınmaz değer tespit raporu ve … Tic. A.Ş. Tarafından düzenlenen sözleşmede belirtilen işlerin mühendislik bilimi açısından nasıl yapılması gerektiğini gösteren teknik şartnamenin okunması ayrıca teknik şartnameye uygun onarım ve yenileme işinin yapıldığının kontrol ve kabulü için yetkili teknik bir ekibin seçilmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesinin oylamaya sunulduğunu, sonucun (6) ret oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiği şeklinde tutanağa geçirildiğini, Kabul oyunun kaç olduğunun belli olmadığını, hukuken geçerli bir oylamanın bulunmadığını, … tarafından hangi işlerin yapılacağının belirtildiğini, ancak hangi malzemenin hangi marka, hangi kalitede olacağı ve yapılacak işin bedelinin belirtilmediğini, verilecek daireler ile yapılacak işlerin denk olup olmadığının belli olmadığını, bu nedenle yapılacak işler karşılığında daire verilmesi ve üye kaydı yapılmasının Kooperatifler Kanunu 42/6 maddesine açıkça aykırı olduğunu, gündemin 9. Ve 10. Maddelerinin birleştirilerek birlikte görüşüldüğünü, bu durumun yasaya aykırı olduğunu, Olağanüstü Genel Kurul Gündeminin 9. Maddesinde; 08.12.2021 tarihinde Yönetim Kurulu’nun … Tic. A.Ş. ile yaptığı ön sözleşmeyi ve asıl sözleşmeyi imzalamak sözleşmede belirtilen işleri yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, sözleşmenin, Kooperatif’e ait gayrimenkulün Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satışı ve üye kaydı yapılması yönünde maddeler içerdiğini, imzalanacak sözleşmenin, yasalara, imar planına, mahkeme kararlarına, Tapu kaydına açıkça aykırı taahhütler içerdiğinden hukuki imkansızlık nedeni ile uygulanamayacağını, üyeler arasında eşitsizliğe ve haksızlığa yol açacağını belirterek 26.12.2021 tarihinde yapılan kooperatif olağanüstü genel kurul toplantı gündeminin 8. Ve 9. maddesi ile alınan kararların mağduriyete yol açmaması için durdurulması yönünde öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek yargılama sonunda alınan bu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, İptali istenen genel kurul ve daha önce yapılan genel kurulda alınan kararlarla, yasal sorunlara çözüm bulma ve kooperatif sitesinde rahat ve konforlu bir yaşam kurma amaçlandığını, davalı kooperatife ait 63.465.00 m2 arsanın İstanbul İli Sarıyer İlçesi … Mahallesi … Pafta … parselde kayıtlı olduğunu, Arsa tapusunda askeri yasak bölge beyanı, İSKİ ve TEK lehine irtifak ve 37.200 m2 si üzerinde özel orman beyan gibi yasal sınırlandırmalar bulunduğunu, … Bankası A.Ş. ne mevcut kooperatif borcundan dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ( İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas satış ) ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarından haciz konulduğunu, İptali istenen genel kurul toplantı çağrısının üyelere gönderildiği tarihte kooperatife ait arsanın satış süreci başlatılmış olduğunu, Kooperatif arsası içinde bulunan ve kooperatife ait 22 binada oturan insanlara hizmet veren arıtmanın çok eski ve randımanlı çalışmadığını, pis kokular yaydığını, ayrıca biyolojik arıtma yapmadığı için her an ilgi makamlarca kullanımı yasaklanabileceğini, Kooperatif sitesinin asansörlerinin çok eski ve yeşil etiket alınacak durumda olmadığı için belediye asansörlerin tamamı için her an hakkında kullanım yasağı kararı verilebileceğini, Bina ortak alanları özellikle bina girişlerinin çok kötü durumda olduğunu, Kooperatif sitesinde yer alan binaların 30 yaşında olup yıprandığını, sorunların dayatmasıyla kooperatife ait boş binaların bir yükleniciye iş bedeli olarak verilmesi karşılığında, kooperatif sorunlarının çözüm arayışının 08.09.2019, 05.09.2021 tarihlerinde başladığını ve 26.12.2021 tarihli genel kurullarda sonuçlandığını, davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 18.03.2022 TARİHLİ ARA KARARI İLE:Yönetim kurulu üyelerine TTK 449.maddesi gereği icrasının geri bırakılması konusundaki görüşlerini yazılı olarak bildirmek üzere ihtaratlı tebligat yapıldığı, Kooperatif yönetim kurulu üyeleri …, …, … ve …’ın yapılan tebligata rağmen beyan dilekçesi sunmadıkları, Kooperatif yönetim kurulu üyesi …’ın 28/02/2022 tarihli dilekçesi ile Genel Kurul’un 8. Ve 9. Maddelerinin uygulanmasının durdurulmasının kooperatifin ve üyelerin menfaatine olacağını beyan ettiği, TTK 449 maddesi gereğince icranın geri bırakılmaması halinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişmenin kooperatifin ve kooperatif üyelerinin zararına olabileceği konusunda yaklaşık ispatın gerçekleştiği gerekçesi ile …’nin 26.01.2021 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 8 ve 9 numaralı kararların icrasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.Davalı vekilinin ihtiyati İhtiyati tedbir ara kararına ilişkin itirazı üzerine:
İLK DERECE MAHKEMESİ 26/05/2022 TARİHLİ CELSEDE: Davalının itirazının reddine, Davalı tarafın teminat talebinin kabulü ile 50.000,00 TL nakdi veya teminat mektubu ibrazı konusunda ara karar tesis edilmiş, davacılar tarafından teminat yatırılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili, ihtiyati tedbire kararına karşı yapılan İtirazlarının reddine dair ara kararı yasal süre içerisinde istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, mahkemenin TTK. 449. Maddesi ve HMK.90 ve devamı maddelerinde belirlenen usule uygun işlem yapmadan icranın geri bırakılması kararı verdiğini, TTK.449 Maddesi gereğince, genel kurul toplantısının yapıldığı tarihte, davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi …’a davacının ” ihtiyati tedbir talepli dilekçesine karşı 14 gün içinde görüşünü bildirmesi ” için bir yazı gönderildiğini, yazının …’ a 15.02.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, …’ın 07.01.2022 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, onun yerine yönetim kurulu yedek üyesi …’ın geçtiğini, …’a TTK. 449 kapsamında bir tebligat yapılmadığını, kooperatif yönetim kurulu üyesi …’ a gönderilen tebligatın 04.03.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, mahkemenin verdiği 14 günlük sure dolmadan 18.03.2022 tarihinde tedbir kararı verildiğini, TTK. 483. Maddesi gereğince duruşma gününün, davanın açıldığı tarihi izleyen 3 ayın sonunda verilmesi gerekirken, 24.01.2022 tarihinde açılmış davada duruşma gününün 21.04.2022 tarihi olarak belirlendiğini, tedbir kararının 7 gün içinde verilmediğini, davacının tedbir talebini haklı gösteren koşulların bulunmadığını, Kooperatif yönetim kurulu üyelerine gönderilen meşruhatlı yazıda belirtilen sürenin 25.02.2022 tarihinde sona erdiğini, tedbirin 18.03.2022 tarihinde verildiğini, alınan kararların yasal dayanağının bulunduğunu, aynı konuda açılan davalarda İstanbul 6. ATM ve İstanbul 20. ATM’nin icranın geri bırakılması taleplerini reddettiğini, mahkemece taraflara ait delilleri toplamadan ve incelemeden “yaklaşık ispatın gerçekleştiği” gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir kararını kabul etmesinin HMK’na açıkça aykırı olduğunu, 18.03.2022 tarihli ara kararının yasa, dosya kapsamı ve kooperatif ile kooperatif üyelerinin çıkarlarına aykırı olduğunu, bu kararın kooperatif sorunlarını içinden çıkılmaz hale getireceğini, Kooperatif ortaklarını büyük zararlara uğramasına sebep olacağını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, talebin reddi halinde kooperatif üyelerinin uğrayacağı zararlarının karşılanması için davacılardan sözleşmenin parasal değerinin % 10 yani 4.000.000 TL. teminat alınmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Talep, genel kurul kararının tedbiren yürütmesinin durdurulması istemine ilişkindir. Mahkemece verilen İhtiyati tedbir kararına karşı, davalı vekili tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394. maddesi gereğince yapılan itirazın reddine dair ara karara karşı aynı yasanın 394/5. fıkrası gereğince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosyanın incelenmesinde; 26.12.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına 385 ortaktan 110 ortağın asaleten ve 102 ortağın vekâleten (toplam 212) katıldığı, toplantıda 15 gündem maddesine yer verildiği, 8. Gündem maddesinin; “Kooperatife ait binaların değer tespiti için yönetim kurulunca görevlendirilen yetkili gayrimenkul değerlendirme uzmanı … tarafından düzenlenen taşınmaz değer tespit raporu ve … Tic A.Ş. tarafından düzenlenen sözleşmede belirtilen işlerin Mühendislik bilimi açısından nasıl yapılması gerektiğini gösteren teknik şartnamenin okunması ayrıca teknik şartnameye uygun onarım ve yenileme işinin yapıldığının kontrol ve kabulü için yetkili teknik bir ekibin seçilmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesi ” konusunu kapsadığı, birleştirilerek görüşülmesine karar verilen 9. Ve 10. gündem maddesinin “Üyelere mail ve whatsapp adreslerinden gönderilen ve Kooperatif internet sitesinde ilan edilen taşınmaz revizyon ve altyapı imalatı ile kooperatif borcunu ödemesi karşılığında hakediş usulü işe taşınmaz devrine ilişkin sözleşme de belirtilen emlak katılım bankası borcunun ödenmesi ve onarım işlerinin yaptırılması karşılığında işi üstlenen kişiye sözleşme de belirtilen bina ve dairelerin satış vaadi sözleşmesi ile devir edilmesi ve ayrıca işi üstlenecek kişi veya onun göstereceği kişilerin kooperatife üye yapılmaları hükümlerini içeren sözleşmenin Genel Kurulda görüşülmesi kabul edilmesi ve ayrıca yönetim kuruluna yukarı da belirtilen işlerin yapacak firma ile sözleşme imzalaması, sözleşme belirtilen işlerin yapılması halinde, sözleşme de yükleniciye verileceği yazılı olan bina ve daireler için yüklenici ile satış vaadi sözleşmesi yapması ve sözleşmeyi imzalayan kişi veya bu kısmın göstereceği kişilerin kooperatife üye kayıt etmesi için yetki verilmesi” konularını kapsadığı anlaşılmıştır. Kooperatif Genel Kurulu kararlarının bozulması ve şartları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde, kararların iptali ise Konut Yapı Kooperatif Ana Sözleşmesinin 38. maddesinde düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesinde bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağına yer verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun dördüncü kısmında Anonim Şirketler, 329.madde vd düzenlenmiştir. Genel Kurula ise 407. vd. maddelerde yer verilmiştir. Genel Kurul kararlarının iptali ise 445. maddede iptal sebepleri başlığı ile devam eden maddelerde düzenlenmiştir. TTK 449. maddede “ Kararın yürütülmesinin geri bırakılması “ başlığı ile “ Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir “ ifadelerine yer verilmiştir. Genel kurul kararı aleyhine iptal davası açılması, dava karara bağlanıp hüküm kesinleşinceye kadar kararın geçerliliğini etkilemez. Bu nedenle yasa, uygulanması şirket açısından giderilmesi imkansız zararlara sebebiyet verecek kararların yürütülmesinin mahkemeden durdurulmasını talep etme olanağını tanımıştır. TTK 449. madde uyarınca, genel kurul aleyhine iptal ( veya butlan ) davası açıldığı takdirde mahkeme yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Bundan amaç hakimin yönetim kurulu üyelerine, kararın uygulanmasının somut olarak ne gibi zararlar getireceğini sormasıdır. Kararın uygulanmasının geri bırakılması, kararın, bu görüşlerin ve bu bağlamda kanıtların ışığı altında değerlendirilecektir. (Poroy/Tekinalp / Çamoğlu – Ortaklıklar Hukuku, 13. Bası, 2014, sayfa 542). Davayı kazanması halinde davacının dava konusuna kavuşmasını, dava devam ederken güvence altına alan geçici hukuki korumalara, ihtiyati tedbirler denilmektedir. İhtiyati tedbir, dava açılmasından önce istenebileceği gibi davanın açılmasından sonra da istenebilmektedir (Bkz. KURU, Baki/ARSLAN, Ramazan/YILMAZ, Ejder; Medenî Usul Hukuk Ders Kitabı, 25. Baskı, Ankara 2014, s. 558). İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. Tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır (HMK. m.390/3). İspat ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu sebepledir ki ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/2981 E. 2019/4812 K. Sayılı ilamı) Somut uyuşmazlıkta, iptali istenen gündem maddelerinin kapsamı dikkate alındığında HMK’nun 390. Maddesindeki şartların gerçekleşmediği, tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün isabetli olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/68 Esas sayılı derdest dava dosyasında ki 18.03.2022 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, -Davacı vekilinin icranın geri bırakılması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemece hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1/f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2022