Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1145 E. 2022/1147 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1145 Esas
KARAR NO: 2022/1147
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2019
NUMARASI: 2018/910 Esas, 2019/1020 Karar
DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, işletimi müvekkiline ait otoyollardan ihlalli geçiş yaptığını, geçiş ücretlerinin tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili; müvekkilinin ikametgahının Ankara, yetkili mahkemenin de Ankara Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, davacı her ne kadar tacir olsa da müvekkilinin tüketici olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, HMK 6 maddesi gereği genel yetkili mahkemenin davalının ikametgah adresi olan Ankara olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; dava konusu alacağın sözleşmeden kaynaklandığını, HMK 10.maddesi gereğince İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, ihlalli geçiş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacı şirketin geçiş bedeli ile ceza tutarı toplamı 146.719,05 TL’nin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nde takip başlattığı, davalının süresinde borca itiraz ettiği, davacı tarafından hak düşürücü süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde, sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup söz konusu davada yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. İİK’nın 50. maddesi yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10. maddesi uyarınca takipte akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğü de yetkilidir. Sözleşmeye göre akdin ifa yeri yani hizmetin yapıldığı yer aynı zamanda TBK 89. Maddesi uyarınca para borcu alacaklının yerleşim yeri İstanbul olduğundan, davalının yetki itirazı yerinde değildir. Nitekim Yargıtay 23. HD’nin 2015/9621 Esas, 2018/2711 Karar; 2014/558 Esas, 2014/3249 Karar; 2016/7014 Esas, 2019/2747 Karar ve 2016/1937 Esas, 2016/2554 Karar sayılı kararları HGK’nın 2013/11-630 Esas ve 2014/332 Karar sayılı kararları da aynı doğrultudadır.HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi, genel yetkili mahkeme olup, anılan yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olmadığından, mahkemece, davada, davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle karar verilmesi isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, bu davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğu halde hukuki ilişkinin ve maddi olayın tespitinde yanılgıya düşülerek Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesin olarak kaldırılmasına, dosyanın usulünce delillerin toplanarak yargılama yapılması ve karar verilmesi için mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/910 Esas, 2019/1020 Karar ve 08/11/2019 tarihli kararının HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/10/2022