Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1087 E. 2022/890 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1087 Esas
KARAR NO: 2022/890
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 28/04/2022
NUMARASI: 2022/405 Esas
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalının düzenleyeceği 26. İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarına katılım sağlamak için davalı şirket ile 26/04/2019 ve 05/12/2019 tarihli iki sözleşme imzaladığını, fuara katılım bedeli olarak 26/04/2019 tarihli sözleşme uyarınca 19.876,24 USD, 05/12/2019 tarihli sözleşme uyarınca 7.179,52 USD ödediğini, 2020 yılı Nisan ayında yapılacak fuarın pandemi nedeniyle 2021 yılı Eylül ayına ertelendiğini, 2021 yılı Eylül ayında yapılması gereken fuarın açılışına 10 gün kala 2022 yılı Mayıs ayına ertelendiğini, davalı şirketin başka fuarları düzenlemesine rağmen Ev Tekstili Fuarını keyfi olarak ertelemesini kabul etmediklerinden 18/10/2021 tarihli ihtarname ile sözleşmeden döndüklerini ve fuar katılım bedellerinin iadesini talep ettiklerini, davalının yapılan denetimde ilgili Bakanlığa fuarın iptal edildiğini beyan ettiğini, sözleşmenin 2 maddesi uyarınca iptal halinde fuar katılım bedelinin iadesinin gerektiğini, ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine ve davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine İİK m. 257 gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi, bu aşamada alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispatlanamadığı, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; alacaklarının rehinle temin edilmediğini ve vadesi geldiği halde ödenmediğini, alacağın varlığı ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yaklaşık olarak ispatlandığını, bu nedenlerle ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve öncelikle teminatsız olarak, aksi halde uygun teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nın 257/1 maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü düzenlemektedir. İİK’nın 257/2 fıkrası uyarınca vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için; borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, ya da borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisinin kaçmağa hazırlanması yahut kaçması ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması gerekmektedir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 258’nci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiği veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nın 257,II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır. Daha açık bir anlatımla sadece alacağın varlığı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli veya tek şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. İİK m. 257,II’deki hususlar, bir vakıaya veya üçüncü kişilerle yapılan işlemlere dayandığından, bu konuda mahkemeye kanaat verilmesi için gerekli her tür delilden yararlanmak mümkündür. Özellikle resmi makamlar tarafından düzenlenen ve bu konudaki tespitleri içeren resmi belgelerin dikkate alınması olanaklıdır. Somut olayda İİK 258. Madde kapsamında kanaat getiren deliller ibraz edilmediğinden mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/405 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 28/04/2022 tarihli ara karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b1 ve 362.1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06/07/2022