Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1048 E. 2022/883 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1048 Esas
KARAR NO: 2022/883
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ: 02/02/2022
NUMARASI: 2019/334 Esas, 2021/377 Karar
DAVANIN KONUSU kooperatifin İhyası
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/301 E.sayılı ve yine İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/491 E.sayılı dosyalarında” Tasfiye Olan Sınırlı Sorumlu Yeni Onur Konut Yapı Kooperatifi” aleyhinde davalar açtığını belirterek sicilden terkin edilen kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 04/12/2019 tarihli celsede “1-Davacı vekilin ihyası talep olunan kooperatifin tasfiye memurlarına husumet yöneltip dava açması için 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde davanın pasif husumet yönünden reddedileceğinin ihtarına, (ihtar olundu) 2-Davacı vekiline açacağı davanın iş bu dosya ile birleştirilmesini talep etmesi hususunun ihtarına, (ihtar olundu)” şeklinde ara karar oluşturulduğu, davacı vekili tarafından husumetin tasfiye memurlarına yöneltilerek İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/566 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, dosyanın İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/334 Esas sayılı dosyasında birleştirildiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/301 Esas sayılı ve İstanbul Anadolu 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/491 Esas sayılı dosyasının derdest olduğu, davacının anılan dosyalarda taraf olduğu gerekçesi ile Esas davanın ve birleşen İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/566 Esas sayılı davasının kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sırasında kayıtlı iken terkin edilen Tasfiye Halinde … Yapı Kooperatifinin İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/301 Esas sayılı ve İstanbul Anadolu 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/491 Esas sayılı dosyasının yürütülmesi ve infazı ile sınırlı olarak TTK’nun 547. maddesi gereğince Ticaret Siciline kayıt ve tesciline, Kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına, Tescil ve İlan için davacıya yetki verilmesine, Karar kesinleştiğinde keyfiyetin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı ile bildirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, hükmün taraflara en son 22/09/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, istinaf yoluna gidilmediği herekçesi ile hükmü 07/10/2021 tarihinde kesinleştirmiştir.Davacı vekili 01.02.2022 tarihli tavzih dilekçesinde; kararda tasfiye memurlarının yazılmadığını, bu durumun hükmün icrasını engellediğini belirterek mahkemenin 2019/334 E. ve 2021/377 K.sayılı ilamında yazılmayan tasfiye memurlarının yazılarak bu maddi hataların düzeltilmesini ve hükmün icrasında tereddüt yaratan hususların açıklanmasını talep etmiştir.Mahkemece 02/02/2022 tarihli ek kararında ” ihya amacının yerine getirilmesine yönelik olarak, davalı tasfiye memurlarından en az birinin tekrar görevlerine atanması gerektiği..” gerekçesi ile mahkememizin 24/03/2021 tarihli kararı ile ihyasına karar verilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sırasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Yapı Kooperatifine davalı …’un tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin derhal Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine, Kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına, tescil ve ilan için davacıya yetki verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ek karar davalı tasfiye memuruna tebliğ edilmiş, tasfiye memuru … vekili yasal süresi içerisinde ek kararı istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin tasfiye memuru olarak görev almak istemediğini, bu hususta müvekkilinin beyanının alınmadığını, davacının taleplerinin haklı olup olmadığı hususunda yeterli ve gerekli araştırmanın yapılmadığını, davacının tüm taleplerinin ayrıca zamanaşımına uğradığını, sonradan ek karar ile tasfiye memuru görevlendirmesi yapılmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/334 E, 2021/377 K, Sayılı 02.02.20222 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde düzenlenen tasfiye işlemlerinin eksik sonuçlandırılması halinde ticaret sicilinden terkin edilen kooperatifin yeniden ticaret siciline tescil ve ilanına ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesi; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” şeklinde düzenlenmiştir. Uyuşmazlık, tavzih kararı ile tasfiye memuru atanıp atanamayacağı noktasında toplanmıştır. HMK’nun Hukukun uygulanması başlıklı 33. maddesi (1) “Hâkim, Türk hukukunu resen uygular” Hükmün tamamlanması başlıklı 305/A- (Ek:22/7/2020-7251/27 md.) “(1) Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmünü düzenlemiştir. HMK’nin 33. maddesine göre, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davalı kooperatifin ihyasına karar verildiği, hükümde TTK’nun 547. Maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak ataması gerekirken unutulduğu, eksikliğin davacı vekilinin talebi ile ek kararla giderildiği, HMK’nun 305/A maddesindeki düzenleme gözönüne alındığında mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince tasfiye memuru davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/07/2022