Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1036 E. 2022/978 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1036 Esas
KARAR NO: 2022/978
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2019
NUMARASI: 2019/120 Esas, 2019/886 Karar
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı … Kooperatifi arasında akdedilen 15/11/1998 tarihli Avukatlık Hizmet Sözleşmesi gereğince müvekkillerinin davalı kooperatife danışmanlık hizmeti verdiklerini, kooperatifin sözleşmede öngörülen bedeli ödemediği gibi tasfiye memurlarının müvekkillerine haber vermeden kooperatif tasfiye ettiklerini, sicilden terkin edildiğini, tasfiye işlemlerinin tam yapılmadığını, tasfiye kararının alındığı tarihte ve gerekse de sicilden terkin edilen tarihte müvekkillerinin kooperatiften alacaklı olduğunu, müvekkillerinin alacakları ödenmeden kooperatif tasfiye kurulu tarafından kanuna aykırı olarak tasfiyenin gerçekletirildiğini, müvekkillerinin hukuki haklarının koruyabilmesi ve alacağına kavuşması adına gerek Arabuluculuk Müessesine başvurmak ve gerekse icap eden davaların ikame edilebilmesi adına kooperatifin yeniden ihyasının gerekli olduğunu belirterek davalı kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tasfiye memurları vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların, davalı kooperatiften herhangi bir hak ve alacakları bulunmadığını, sözleşme süresinin 1 yıl olduğunu, sözleşmenin 15/11/1999 tarihinde sona erdiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacıların avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsiline yönelik dava açması ve işlemlerinin yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğundan bahisle davanın kabulüne, eski tasfiye memurlarının ek tasfiye işlemlerini yapması için tasfiye memuru olarak atanmalarına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmiş, karar tasfiye memurları vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dairemiz, 07/07/2020 tarih, 2020/56 E. 2020/1485 K. Sayılı kararı ile “… hiçbir neden ve açıklama gösterilmeden, bir kanıt sunulmadan, soyut nedenlere dayalı ya da terkinden uzunca bir süre geçtikten sonra, kötüniyetle, salt kooperatifi zarara uğratmak amacıyla ihya isteminde bulunulması halinde hukuki yararın bulunmadığının kabulü gerektiği, avukat olan davacıların, kooperatiften Avukatlık Hizmet Sözleşmesinden kaynaklı alacakları olduğunu belirterek arabuluculuk yoluna gidilmesi ve açacakları dava için ihya isteminde bulunmuşlarsa da, davacıların alacak iddiasının niteliği itibari ile ticari dava niteliğinde bulunmadığı, zorunlu arabuluculuğun uyuşmazlıkta söz konusu olmadığı, alacak iddiası ile ilgili bir dava açılmadığı gibi alacağın dayanağı olarak gösterilen 15/11/1998 tarihli Avukatlık Hizmet Sözleşmesinden, davalı kooperatifin sicilden terkin edildiği 20/12/2017 tarihi arasında geçen süre göz önüne alındığında davacılar tarafından alacağa ilişkin hiçbir somut delil de sunulmadığı” gerekçesiyle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 11.04.2022 tarih, 2021/2261 E. 2022/2046 K. Sayılı ilamı ile “… dava dilekçesinde davacının avukatlık danışmanlık ücretlerinin ödenmediği bildirilmiş olması, bu hususta 15/11/2018 tarihli avukatlık hizmet sözleşmesinin sunulması ve dosyadaki diğer deliller dikkate alındığında ihya davasında aranması gereken yaklaşık ispatın varlığı dikkate alınarak hukuki yararın bulunduğunun kabul edilmesi gerekirken davanın kabulü yerine yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış..” gerekçesi ile dairemiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde düzenlenen tasfiye işlemlerinin eksik sonuçlandırılması halinde ticaret sicilinden terkin edilen kooperatifin yeniden ticaret siciline tescil ve ilanına ilişkindir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde;… sicil nosunda kayıtlı Tasfiye halinde … Kooperatifinin tasfiye sonunda 20/12/2017 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır. Tüzel kişiliğin ihyası kararıyla; tasfiye işlemleri sonucu ticaret sicilinden terkin ile tüzel kişiliğini kaybetmiş kooperatifin tekrar tüzel kişilik kazanması sağlanarak şeklen tamamlanmış tasfiye işlemleri sonucu oluşan hak kayıplarının önüne geçilmektedir. Diğer yandan ihya müessesesinin davacı tarafından açılabilecek davanın belirsiz bir sürece bağlanması ile ilelebet tasfiyenin neticelenmemesi sonucunu doğuracağından kötüniyetin de önüne geçilmesi gereklidir. Hukuki yarar dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Davacı tarafça dosyaya sunulan 15/11/2018 tarihli avukatlık hizmet sözleşmesi dikkate alındığında ihya davasında aranması gereken yaklaşık ispatın varlığı koşulunun gerçekleştiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde … KOOPERATİFİ’nin tüzel kişiliğinin davacıların avukatlık ücreti alacağının tahsili amacıyla açacağı davalar ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, 2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memurları olan davalılar …, … ve …’ın kooperatife tasfiye memuru olarak ATANMALARINA, 3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurlarından tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA, 4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafından yapılan 581,50 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı … Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00 ücreti vekaletin davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, İstinaf yargılama giderleri yönünden; Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafça yapılan 175,70 TL harç, 46,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 222,60 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere Üye …’nın muhalefetiyle oy çokluğu ile karar verildi.15/09/2022
MUHALEFET ŞERHİ; Bir kooperatifin ihyası, emek, mesai, masraf ve zaman gerektirdiğinden, ihya davasının, gerçek amacına uygun, inandırıcı nedenlere ve delillere dayalı olarak açılması gerekir. Bu noktada sınır, TMK’nun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralları ile çizilmelidir. (YARGITAY 23. Hukuk Dairesi 2014/4971 E, 2014/7884 K. Sayılı ilamı) Somut uyuşmazlıkta, sayın Yüksek Yargıtay’ın bozma ilamında vurguladığı ve davacı tarafça dosyaya sunulan 15/11/2018 tarihli Avukatlık Hizmet Sözleşmesi kooperatifin terkin tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmedir. Kooperatif 20/12/2017 tarihinde sicilden terkin edilmiştir. Sicilden terkin edildikten sonra düzenlenen belgenin yaklaşık ispatta ölçü alınması mümkün değildir. Davacı tarafça konu ile ilgili açılmış bir davada bulunmamaktadır. İhya işlemi emek, mesai ve zaman gerektiren bir işlemdir. İhya davasının açılacak esas dava ile birlikte açılması yasa koyucunun amacına daha uygun düşecektir. Davacının çeşitli saiklerle dava açmaması halinde, yargı önünde hukuki mesele haline gelmeyen bir konu hakkında kooperatifin ihyasına karar verilmiş olacaktır. Bu defada kooperatifin yeniden tasfiyesi ve sicilden terkin süreci başlatılacaktır. Tasfiye memurları ek tasfiye için davacının dava açmasını ne kadar süre bekleyecektir.? Bu da çözülmesi gereken başka bir ihtilafı beraberinde getirecektir. Hukuki yarar, ihyası talep edilen kooperatif ile ilgili yargı mercileri önünde oluşturulmuş ihtilafın varlığına bağlı olmalıdır. Bu durumda gereksiz ihya, emek, zaman ve masrafın önüne geçilmiş olacaktır. Bu sebeplerle dairemiz kararının isabetli olduğu görüşü ile Yargıtay bozma ilamına direnilmesi ile davanın reddi görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.15/09/2022