Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1015 E. 2022/841 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1015 Esas
KARAR NO: 2022/841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI: 2018/322 Esas, 2018/1010 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 09.06.2015 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun bir süreden bu yana ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, davalı şirketin cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin yetkiye ve borca itiraz ettiğini, müvekkili şirket adresinin Şişli/ İstanbul olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, borçlunun kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, taraflar arasındaki, faturalar, cari hesap ekstresi, ticari kayıtlar ve defterler incelendiğinde borçlunun takip miktarı kadar müvekkili şirkete borçlu olduğunun görüleceğini iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı gibi davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin sicil adresinin Bağcılar olup Bakırköy Adliyesinin yargı sınırları içerisinde olduğunu, davacı tarafça TBK 89/1. Maddesindeki, para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir seçimlik yetki kuralının uygulanabileceği iddia edilmişse de davacı tarafça iddia edilen akdi ilişkinin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, taraflar arasında dava konusu alacakla ilgili imza edilen bir sözleşme bulunmadığını, faturanın akdi ilişki kurulduğu anlamına gelmeyeceğini, dava dışı … Tic.A.Ş ile davacı arasında 20.02.2004 tarihli “… Bakım ve Destek Hizmetleri Sözleşmesi “ mevcut olduğunu,sözleşme öncesinde dava dışı …A.Ş nin davacı şirketten … Lisansını aldığını, iş bu sözleşmelerin davacı ve dava dışı …A.Ş arasında imzalandığını müvekkili tarafından imza edilmediğini,taslak sözleşme müzakere edildiğini ancak taraflarca imza edilmediğini, bazı sistem ve modülleri sağlamayı müvekkile teklif ettiğini, müvekkilinin davacı teklifindekilerin kendisi için yeterli olamayacağını belirterek ek fonksiyon taleplerini ilettiğini fakat hiçbir sonuç alınamadığını, önerilen programın bu haliyle müvekkili ihtiyaçlarına cevap vermeyeceğini bu husustaki eksikliklerin giderilmesinin sık sık tekrarlanarak talep edilmesine rağmen hiçbir sonuç alınamadığını, davacı tarafından hazırlanan ve fakat taraflarca üzerinde anlaşılamadığından imza edilmeyen “… Bakım ve Destek Sözleşmesi “ başlıklı taslak sözleşmenin müvekkili tarafından imza edilmediğini,imza edilmeyen taslak sözleşme kapsamında müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, eksik ve kusurlu program üzerinde taslak sözleşme maddeleri konusunda anlaşılamadığını, ihtarnameyle sözleşme imza edilmeyeceğinin davacıya bildirilmiş olmasına rağmen, davacı tarafça müvekkili şirkete hiçbir hizmet verilmemiş olmasına rağmen davacının müvekkiline fatura tanzim etmesinin de mümkün olmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMENİN 2015/617 ESAS,2017/208 KARAR ve 22.03.2017 TARİHLİ KARARI ile; Davalının yerleşim yerinin Bağcılar İlçesi olduğu,yargı ve takip yetkisi bakımından Bakırköy İcra Dairesinin yetkili olduğunun anlaşıldığı, itirazın iptali davalarında usulüne uygun yapılmış bir takip ve itiraz bulunmasının dava şartlarından olduğu, yetkisiz olduğu anlaşılan İstanbul … İcra Müdürlüğünde takip yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın, takibin yetkisiz İcra dairesinde yapılmış olması nedeniyle usülden reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
DAİREMİZİN 2018/453 ESAS, 2018/464 KARAR VE 21.03.2018 TARİHLİ KARARI İLE; Uyuşmazlığın taraflar arasındaki hizmet alım ilişkisinden kaynaklandığı, her ne kadar taraflar arasında sözleşme imzalanmamış ve bu konu uyuşmazlık konusu olsa dahi,davacının davalıya hizmet vermesi ve bu hizmet karşılığı davalının davacıya kısmi ödeme yapması, dava konusunun da bakiye ödemelere ilişkin olması karşısında davanın para borcuna İlişkin olduğu, TBK 89.madde, HMK m10. Gereğince, davanın yetkili mahkemede açıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, uyuşmazlığın davacının ( yazılım) danışmanlık/ bakım ve destek hizmetlerine ilişkin faturaya dayalı alacağının mevcut olup olmadığı, davalının hizmet alınmadığı savunmasının ve neticeten davacının her iki takip dosyası ile talep ettiği asıl alacak ve işlemiş faiz alacaklarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı, her iki taraf şirketin ticari defterlerini ibraz ettiği,ibraz edilen ticari defterler üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yapıldığı,ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu,açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, itibar edilen bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı tarafın davalıdan ticari defterlerine göre 117.523,56 TL alacaklı göründüğü, davalının ise ticari defterler kapsamında davacı tarafa 58.223,56 TL borçlu gözüktüğü, taraflar arasında imza altına alınmış yazılı bir sözleşme olmaması ile birlikte davalı tarafın açıkça hizmetin verilmediği savunmasını ileri sürmesine karşılık takibe dayanak iki adet faturanın davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,anılı faturalardaki yazılı hizmetlerin davalıya verilmiş olduğu sonucuna varıldığı, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına dayanak 59.300,00 TL bedelli fatura yönünden ise celp edilen BA bildirim formlarında anılı fatura kayıtlarına rastlanmadığı ve faturaya dayalı hizmetin verildiğine yönelik hususun dosya kapsamında ispata muhtaç kaldığının saptandığı,bu nedenle anılı takip dosyası yönünden davacı yanın alacak isteminin subuta ermediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 58.223,56 TL asıl alacak,237,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.461,31 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına,58.223,56 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya dair istemin ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali isteminin reddine, alacağın %20 oranındaki 11.692,26 TL İcra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, ilamın aleyhe olan kısmının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek,mahkeme kararı ve bilirkişi raporu tekrar edilerek, 24.03.2015 tarihli KDV dahil 59.300,00 TL bedelli e- faturanın düzenlenerek davalı şirkete tebliğ edildiği, e- faturaya davalı şirketin 8 günlük süre içerisinde itiraz etmediği iddiası ile kısmi red kararının itirazları doğrultusunda esastan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının ve bakiye cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan iki ayrı icra takip dosyasına yapılan İtirazın iptali davasıdır.Taraflar arasında, taraf imzalarını taşımayan “ … Bakım ve Destek Hizmet Sözleşmesi “ ne dair mail görüşmeleri ile birlikte proje süresince toplantılar yapıldığı, davacı şirket tarafından toplantıya katılan davacı personelin hizmet bedeli toplamına dair “… Hizmetleri Bedeli “ adı altında e-faturalar düzenlendiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, reddedilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosya alacağına esas 59.300,00 TL bedelli fatura yönünden davacı alacağının subuta erip ermediği, bilirkişi rapor ve kararın bu yönden usul ve yasaya aykırı olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, taraf şirketler arasında imza ve kaşelerin bulunmadığı ancak bu kapsamda hizmet verildiği anlaşılan 01.12.2014 tarihli, davalı şirketin müşteri olarak gösterildiği “ … Bakım ve Destek Sözleşmesi “ görüşmelerinin gerçekleştirildiği, sözleşmenin “2”.maddesinde, sözleşme konusu ve amacının, davacı şirket tarafından davalı müşterinin kullanım hakkına sahip olduğu ve kiraladığı …‘un … Modülleri maddesinde isimleri belirtilen modüllerine belirtilen esaslara uygun bakım ve destek hizmetlerini sağlamayı, müşterinin ise sözleşme bedeli ve ödeme maddesinde belirtilmiş olan ücret ödemeyi kabul ve taahhüt edeceği şeklinde belirtildiği, 3 . maddede,” … Modülleri “ üst başlığı ile bakım ve destek hizmeti verilecek modüllerin, … Genel Muhasebe&Finansman Yönetimi Modülü, … Tedarik Zinciri Yönetimi Modülü, üretim Modülü vb şeklinde belirtildiği, 4. maddede bakım ve destek hizmetlerinin düzenlendiği, maddede, mesai saatlerinde (09;00-18;00 saatleri arasında) destek merkezinden telefon desteği, internet üzerinden verilen hizmetleri vb belirtildiği,sözleşme bedeli ve ödenenin 7. maddede düzenlendiği, düzenlemede, sözleşme kapsamında belirtilen bakım ve destek hizmetleri ile … Modülleri Kullanım hakkının yıllık bedelinin 120.000 USD olduğu, yıllık bedelin 12 eşit takside bölünerek %18 KDV tahakkuk ettirilip her ay başında faturulanarak 1 hafta içersinde tahsil edileceği, bakım ve destek hizmeti ödemesinin 12 eşit taksitle aylık 10.000,00 USD olarak ödeneceğinin belirtildiği,sözleşmenin yürürlüğe girişinin 9. maddede 01 Ocak 2015 olduğuna yer verildiği ancak sözleşmenin imzalanmadığı, davalı şirket adına çalışma / toplantı bilgileri adı altında, 23.09.2014 tarihinden 03.02.2015 tarihi dahil çizelge düzenlendiği, çizelgede, toplantı tarihi, saati, katılımcı personel ünvanı, adı, süre ve hizmet bedelinin ayrı ayrı belirtildiği,hizmet bedellerinin 600 USD, 360 USD,240 USD,160 USD vb şekilde belirlendiği ve toplam olarak 19.520 USD olduğunun gösterildiği, davalı şirket tarafından son toplantı tarihinden bir gün önceki tarihli 02.02.2015 tarihinde davacı şirkete gönderilen e- postada, sözleşmenin özellikle kendileri için geliştirilen ve geliştirilecek olan modüller kısmının eksik olduğu, bunların içinde daha hiç başlanılmayan Yabancı Yayın ve abone dağıtım modüllerininde dahil edilmesi gerektiği, abonelik ve reklam rezervasyon geliştirmelerinin de sözleşmede yer almadığı,ayrıca kullanıcı sayısı ile ilgili bir sınırlama bulunmayacağını belirttiklerini ancak sözleşmede göremediklerini ifade ettiği, daha önceki mailde sözleşmenin alınmadığı şirket ünvanı adına sözleşmenin düzenleneceği, kendisinin mi yoksa davacı şirketin mi değiştirerek göndereceğinin sorulduğu, davacı şirket tarafından cevabı mailde Kasım 2014 ayının sonunda mail ile sözleşmenin gönderildiği, bir sonuç çıkmadığı bu kapsamda tekrar göndereceğini belirterek 26 Aralık 2014 tarihine kadar imzalamaları gerektiğinin belirtildiği, son toplantı günü olan 03.02.2015 tarihinde davalı tarafça gönderilen mailde,kendisinin değişiklikleri yaptığını ve gözden geçirilmesinin iyi olacağını, hukuk bürosuna onaya göndereceğini, özellikle “C” maddesindeki işlere bir tarih işletmek isteyeceklerini,bununla ilgili görüşlerini almak istediklerini belirttikleri, davacı şirket tarafından davalı şirket adına “ 2015/ Şubat … Bakım ve Destek Anlaşması Bedeli “ açıklamalı 24.219,00 TL,%18 KDV bedelli 28.578,42 TL bedelli 02.02.2015 tarihli, 02.03.2015 tarihli 2015/Mart … Bakım ve Destek Anlaşması Bedeli altında KDV dahil 29.645,14 TL bedelli ve uyuşmazlık konusu olan 24.03.2015 tarihli sadece … Hizmetleri Bedeli adı altında 50.254,24 TL bedelli,%18 KDV ile 59.300,00 TL bedelli e- faturalar düzenlendiği, davalı şirket ve dava dışı … Tic.A.Ş tarafından Kadıköy … Noterliğinin … yevmiye nolu 18.03.2015 tarihli ihtarnamenin davacı şirkete keşide edildiği ihtarnamede,20.02.2004 tarihli sözleşmenin mevcut olduğu 05 Nisan 2012 tarihli hizmet tekliflerine bazı noktaların güncellendiği, 01.12.2014 tarihli imzalanmayan taslak sözleşmede teklif ettikleri sistem ve modüllere ek olarak ek fonksiyon taleplerinin iletildiği fakat hala bir sonuç alınamadığı ek fonksiyon taleplerine göre programdaki abone programı ve raporları ile reklam rezervasyonu programı ve raporlar kısmının eksik ve kusurlu olduğu, kısmen de çalışmadığı, eksikliklerin giderilmesinin sık sık talep edildiği,taslak sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmayacağının bildirilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca taslak sözleşme kapsamında ihtar tarihinden sonra yeni hizmet almak istemediklerini, programdaki modüllerden artık kayıt yapılmayacağından, bedeli ödenmiş olduğundan daha önceden girilmiş kayıtlara erişimin mümkün olması ve saklanması kaydı ile programın modüllerden yeni kayıt girişine kapatılmasının ihtar edildiği,imza edilmeyen taslak sözleşme kapsamında hiçbir borcun bulunmadığı, aksine fatura düzenlenmesi halinde kabul edilmeyeceğinin belirtildiği,davacı şirket tarafından davalı ve dava dışı şirkete gönderilen ve Beyoğlu … Noterliğinin 25.03.2015 tarihli cevabı ihtarnamede, müvekkili şirket tarafından … Şirketine 30 kullanıcılı … sisteminin satıldığı, 20 Şubat 2004 tarihinde imzalanan … Bakım ve Destek Hizmetleri Sözleşmesi ile de bakım ve destek hizmetleri verilmeye başlandığı, Nisan 2012 yılında sisteme ilave fonksiyonlar talebinde bulunulduğu, 5 Nisan 2012 tarihinde bu konuya ilişkin bir teklif sunulduğunu,şirket çalışanının yazdığı maille maddi sıkıntılar yüzünden projeyi iptal etmek istediklerinin açıkça ortada olduğunu, gerekçe olarak istenilenlerin yapılmadı iddialarının yalnızca bahaneden ibaret olduğunu, müvekkili şirketin yaklaşık 12 yıl hizmet verildiğini, görüşme taleplerinin kabul edilmediğini, ödemesi yapılmamış olan iki adet fatura bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında 10.04.2015 tarihinde 25.03.2015 vade tarihli 58.223,56 TL cari hesap alacağı ile 271.71 TL faiz olmak üzere toplam 58.495,27 TL alacağın tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin itiraz ettiği, davacı şirketin davalı hakkında ayrıca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 04.05.2015 vade tarihli 59.300,00 TL bakiye cari hesap alacağının tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itiraz ettiği ve her iki itiraz edilen icra takip dosyası nedeniyle İcra ve İflas Kanunun 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. 18.11.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacı tarafın 2015 yılı ticari defterlerini ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ticari defterlerin kendi lehine delil vasfı taşıdığı, defterlerde icra takibine konu faturaların kayıtlı olduğu, davalıdan toplam 117.523,56 TL ticari alacağı olduğu, davalı şirketin 2015 yılı ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği,usulüne uygun tutulmuş olduğu,faturalardan 24.03.2015 tarihli KDV dahil 59.300,00 TL fatura haricindeki diğer faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacıya 58.223,56 TL alacaklı olduğu,davalı vergi dairesinden talep edilen BA/ BS formlarında ise 24.03.2015 tarihli 59.300,00 TL faturanın BA formlarında yer almadığı,davacının 24.03.2015 tarihli faturayı Gelir idaresi Başkanlığı e fatura sisteminden gönderdiğini ifade etmekte olduğu, ilgili faturanın davalı kayıtlarında olmadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen 25.03.2015 tarihli ihtarnamede ayrıca iki adet faturanın ödenmesinin talep edildiği, davacının 59.300,00 TL tutarlı faturada yazılı hizmetleri davalıya verdiğini ispat etmesi gerektiği, sonuç olarak, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında toplam 58.461,31 TL alacağı olduğu,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle bir alacağının olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun dördüncü kısmında “ İspat ve Deliller “ düzenlenmiştir. İspatın konusu HMK 187/1. fıkrada “ İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabileceği çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir” şeklinde ifade edilmiştir.189/3. fıkrada, kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususların başka delillerle ispat olunamayacağına yer verilmiştir. HMK 190 maddede ise ispat yüküne yer verilmiş, 1.fıkrasında, ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu ifade edilmiştir. Somut davada, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip konusu 59.300,00 TL bedelli alacağa konu faturadaki hizmetlerin davalıya verildiğinin ispat külfeti davacı şirket üzerindedir. Her ne kadar faturanın tebliğ edildiği iddia edilmiş ise de buna dair somut bir delil olmadığı gibi davalı şirkete ait BA formunda da yer almamaktadır. Diğer yandan fatura düzenlemek tek başına fatura konusu alacağa hak kazandırmayacağından davalı tarafça fatura konusu hizmetin davalı müşteriye verilmiş olduğunun ispatlanması gerekecektir. Bilirkişi raporunda, davacı delilleri arasında Ek-D olarak sunulan … için tasarlandığı söz konusu edilen 4 adet ekran görüntüsü çıktısından … sistem projeleri ile ilgili abonelik işlemleri, reklam ve rezervasyon işlemleri, Dijital Planetle E-Fatura Entegrasyonu işlemlerinin bildirilerek çalışır durumda davalı tarafa teslim edildiğini söyleminin mümkün olmadığı, bu konularda kabul edilebilir somut delillerin ortaya konması, ek fonksiyon taleplerinin tamamının yerine getirilmemiş olması, standart … sistem modülleri ek fonksiyon talep modüllerinin lisans kullanım hakkı gibi temel unsurların … Sistem Yazılım Bakım ve Destek Hizmetleri karşılığı içine dahil edilmesi gibi sebepler dikkate alındığında davacı şirketin KDV dahil 59.300,00 TL e- fatura bedelini talep edemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda davacı şirketin reddedilen icra takip konusu fatura alacağına hak kazandığını ispat etmiş olduğunun kabulü mümkün olmayacaktır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190. maddesindeki, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK nun 6. maddesindeki, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu düzenlemeleri ve tüm dosya kapsamından davacı şirketinin reddedilen takibe konu fatura alacağına hak kazandığını usulüne uygun delillerle ispat edemediğinden ve fatura konusu hizmetinde davalı şirkete verilmediği teknik bilirkişi açıklamaları ile belirtildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/322 Esas, 2018/1010 Karar ve 14.11.2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30/06/2022