Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/928 E. 2021/1098 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/928 Esas
KARAR NO: 2021/1098
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2016/1302 Esas, 2020/686 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında davalı bankadan 17.04.2009 tarihinde 724.000,00 TL tutarlı kredi kullandığını, müvekkilinin kartel faizi sebebiyle zarara uğratıldığını, Rekabet Kurulu’nun 08.03.2013 tarihli kararı ile kartel oluşturulan bankalara ceza verildiğini belirterek 4054 sayılı Yasa’nın 58. Maddesi uyarınca davacının uğradığı zararı ile 4054 sayılı Yasa’nın 58. Maddesi uyarınca davacının zararının 3 katı oranında tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın dayanağının bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosyanın 27.11.2019 tarihli celsede başvuruya bırakıldığı, 04.12.2019 tarihli yenileme dilekçesinden sonra davacı vekilinin 16.12.2020 tarihli duruşmaya da geçerli bir mazeret bildirmediği gerekçesi ile HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca davanın Açılmamış Sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 16.12.2020 tarihli duruşmaya aynı tarihli İzmir 22. İş Mahkemesinin 2020/97 E. sayılı dosyanın duruşması nedeni ile mazeret bildirildiğini, bu duruşmaya bizzat katıldıklarını, kaldı ki; Yargıtay 21. HD.’nin 2019/5897 E. 2020/2229 K. 11.06.2020 Tarihli kararında “…Davacı vekilinin 01.07.2019 tarihli mazeret dilekçesi mahkemeye intikal etmiş olması, mazerette sebep belirtilmemiş ise de elektronik ortamdan vekilin duruşma gününün görülebileceği ve böylelikle hak kaybına yol açılmayacağı anlaşıldığından mazeret dilekçesi geçerli kabul edilerek, yargılamaya devam edilmesi gerekirken HMK 150. maddesi gereğince davanın 2. defa takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…” ifadelerinin yer aldığını, karara göre mazeret dilekçesinde sebep gösterilmese dahi, mazeretin kabul edilmesi gerektiğini, mahkeme gerekçesininde yerinde olmadığını belirterek tehiri İcra taleplerini kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında tazminat istemine ilişkindir. 30.12.2016’da açılan davanın tensibinin 03.01.2017 tarihinde yapıldığı, basit usulde yargılamaya başlandığı, 27.11.2019 tarihli celseye davacı vekilinin mazeret gönderdiği, mahkemece “…mazeret dilekçesine herhangi bir tevsik edici belge veya mazeretinin geçerliliğini ortaya koyacak bir belge sunulmadığı..” gerekçesi ile mazeretin reddi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 04.12.2019 tarihli dilekçe ile dosyanın yenilendiği, duruşmanın 01.04.2020 tarihine bırakılmasına karar verildiği, mahkemece Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 13.03.2020 tarihli Corona Virüsü Hakkında Alınacak Tedbirler kapsamında dosyanın duruşma gününden önce ele alınarak 16.09.2020 tarihini yeni duruşma günü olarak belirlediği, davacı vekilinin bu celseye mazeret bildirdiği, mahkemece kabul edilerek duruşmanın 16.12.2020 tarihine talik edildiği, davacı vekilinin bu celseye de ” aynı gün İzmir 22. İş Mahkemesi 2016/1302 E. sayılı dosyasındaki duruşma” nedeni ile mazeret dilekçesi ibraz edildiği, mahkemece “… davacı vekilinin mazeret olarak bildirmiş olduğu dosyanın mahkememiz dosyasından herhangi bir önceliği bulunmadığı, davacı vekilinin daha önce yapılan duruşmalara da mazeret bildirilerek katılmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin tevsik edilmeyen mazeretinin reddine..” karar verilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK 320/4 maddesine göre, basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. Mahkemece Covid-19 tedbirleri kapsamında dosyanın ele alındığı tarihe kadar yedi duruşma yapıldığı, davacı vekilinin 4’üne katıldığı, 3 celseye mazeret bildirdiği, 27.11.2019 tarihli 7. Celsede mazeretin belgelendirilmediğinden bahisle mazeretin reddine karar verilerek dosyanın işlemden kaldırıldığı, Covid-19 tedbirleri kapsamından sonra 2 duruşma yapıldığı, davacı vekilinin 16.09.2020 tarihli celseye aynı gün Karşıyaka 3. İş Mahkemesinin 2019/614 E. sayılı dosyasındaki duruşmaya katılacak olması sebebi ile mazeret bildirdiği, mazeretin kabul edildiği, 16.12.2020 tarihli celseye de “…aynı gün İzmir 22. İş Mahkemesi 2016/1302 E. sayılı dosyasındaki duruşma..” nedeni ile mazeret bildirildiği, ancak mazeret dilekçesinin ekinde mazeretin dayanağı ile ilgili bir belgenin eklenmediği gibi davacı vekilinin istinaf dilekçesi ekinde sunduğu duruşma zabtına göre İzmir 22. İş Mahkemesi dosyası esas numarasının 2020/97 olduğu, davacı vekilinin mazeret dilekçesinde bildirdiği dosyanın esas numarasının da yanlış bildirdiği, bu sebeple mahkemenin mazeretin reddi gerekçesi ile davanın açılmamış sayılması yönündeki kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/10/2021