Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/914 E. 2021/816 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/914 Esas
KARAR NO: 2021/816
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
A.KARAR TARİHİ: 26/04/2021
NUMARASI: 2021/100 Esas,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 3996 sayılı Bazı Yatırım Hizmetleri Yap -İşlet – Devlet Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolunun İşletme hakkı sahibi, davalının ise işletme hakkı müvekkili şirkete ait köprü ve otoyollarını ticari iş yapmak amacıyla kullanmış olan kişi olduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkındaki Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası gereğince geçiş ücreti ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceğini, 7. fıkrası gereğince, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrada belirtilen cezaların uygulanmayacağını, davalının maliki bulunduğu araçların ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişimin gösteren ihlalli geçişleri olduğunu, geçiş listesinin ekli olduğunu, alacağın tahsili amacıyla ihlalli geçişlerden doğan alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 06/04/2021 tarihli dilekçesi ile; davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının müvekkili şirketin alacağını ve ferilerini karşılayacak miktarı için (45.479,90 TL) ihtiyaten haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 07/04/2021 tarihli ara karar ile; alacağın % 15’i tutarında (6.821,99 TL) teminat gösterilmek kaydıyla 45.479,90 TL alacağın temini bakımından davalının malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Davalı vekili ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde; davacının iddialarının araştırmaya muhtaç olduğunu, davacıların benzer nedenlerle başka mahkemelerde açtığı davaların bir kısmında davanın reddedildiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını veya 6.821,99 TL teminat bedelinin yatırmaları halinde ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 26/04/2021 tarihli ara kararı ile; İİK’nın 266. maddesi uyarınca takibe başladıktan sonra teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebini inceleme görevinin icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili 26/04/2021 tarihli karara karşı istinaf talebinde; davacının alacağını ve miktarını yaklaşık olarak ispatlayamadığını, iddialarının araştırmaya muhtaç olduğunu, ihtiyati haciz sebeplerinin oluşmadığını, İİK’nın 266. maddesinin dosya ile ilgisinin bulunmadığını göstermiştir. Talep, ihtiyati haciz kararının itiraz yolu ile kaldırılması isteğine ilişkindir. Mahkemece, İİK’nın 266. maddesi uyarınca takibe başladıktan sonra teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasını inceleme görevinin icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. İcra ve İflâs Kanunu’nun 265.I hükmüne göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Somut olayda borçlu bu hükme göre, ihtiyati hacze konu olan alacağın ve miktarının yaklaşık olarak ispatlanamadığını belirterek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. İhtiyati hacizde, icra takibine başlandıktan sonra icra mahkemesinin görevi, İcra ve İflâs Kanunu’nun 266’ncı maddesinin 2’nci cümlesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm ise ihtiyati hacze itirazı değil, teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasını düzenlemektedir. Mahkemece, borçlu tarafından yapılan itirazın İcra ve İflâs Kanunu’nun 265’inci maddesi çerçevesinde incelenmesi gerekirken, hukukî nitelendirmede yanılgıya düşülerek, icra mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince esası incelenmeden mahkemenin 26/04/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve dosyanın Dairemiz kararı doğrultusunda karar verilmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/100 Esas, 26/04/2021 tarihli arar kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi ile aynı kanunun 362/1.f Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.24/06/2021