Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/908 E. 2021/840 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/908 Esas
KARAR NO: 2021/840
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 30/03/2021
NUMARASI: 2021/130 Esas,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 07.11.2014 tarihli Çağrı Merkezi Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında müvekkili şirket tarafından davalıya çağrı merkezi hizmeti verildiğini, hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı aleyhinde takip başlattıklarını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek öncelikle teminatsız, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise münasip bir teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türkiye’nin en önde gelen hava yolu şirketi olduğunu, bedeli her an ödeyebilecek gücünün bulunduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmesi durumunda ticari faaliyetinin sekteye uğrayacağını, müvekkili şirketin davacıdan mal ve hizmet almadığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 30.03.2021 tarihli ara kararla, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, uyuşmazlığın yargılamaya gerektirdiği gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati haczi haklı gösteren sebeplerin ve şartların mevcut olduğunu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptaline yöneliktir. İhtiyati haciz talebinin İİK 265. maddesi gereğince reddi üzerine, red kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, dayanak muhtelif faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı nedeni ile davalı aleyhinde 611.034,08 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, İhtiyati hacze esas olmak üzere dava dilekçesi ekinde, elektronik ortamda mutabakata ilişkin yazışmalar ve davalıya çekilen ihtarnameleri ibraz etmiştir. Uyuşmazlık, İİK 257 maddesinde düzenlenen, ihtiyati haciz şartlarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İİK nun 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK nun 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin, alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ” hukuk devleti ” ilkesinin bir gereği olarak bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz kararı verilmesinin şartlarından olan, alacaklıya ilişkin şart, bir alacak için ihtiyati haciz isteyen kişinin alacağın alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Alacağa ilişkin ise, alacağın vadesinin gelmiş veya vadesi gelmemiş olmamakla birlikte, yasada belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Muacceliyet ile temerrütü karıştırmamak gerekir. Muacceliyet temerrütün zamanla ilgili şartıdır. Hakim, hukuksal işlemlerden doğan alacaklar için yapılan ihtiyati haciz istemlerine karşı öncelikle alacağın muaccel olup olmadığını saptaması gerekir, alacağın muaccel olduğunu alacaklı ispat etmelidir. Alacağın vadesinin gelmiş olması, alacaklının alacağını dava veya takip edebilme yetkisini ifade eder. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi veya alacaklının alacağına kavuşmasına engel olacak davranışlarda bulunması gerekmez. Yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut talebin değerlendirilmesi durumunda, davacının konu ettiği alacak iddiası ödenmeyen hizmetlere dair bedellerdir. Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen ve yukarıda yer verilen deliller ile diğer ekli belgelerin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmeye yeterli belgeler olarak kabulü mümkün görülmemiştir. Bu nedenlerle mahkemenin red kararı doğru olduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/07/2021