Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/90 E. 2021/433 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/90 Esas
KARAR NO: 2021/433
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2019/567 Esas, 2020/440 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi …’nin 27/11/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, vefatından önce murisin Dicle Üniversitesi’nde sözleşmeli sağlık personeli olarak çalıştığını, murisin 05/03/2012-05/03/2013 tarihleri için davalı … şirketi nezdinde grup ferdi sigorta poliçesi bulunduğunu, poliçede sigortalının kaza sonucu ölmesi halinde ödenecek tazminat bedelinin 15.000,00 TL olarak belirlendiğini belirterek 15.000,00 TL vefat tazminatının dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacıların davadan önce müvekkili şirkete başvurmadığını, bu nedenle müvekkilinin temerrüte düşmediğini, murisin müvekkili nezdinde sigorta poliçesi bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın vefatın kaza nedeniyle meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesi 2019/567 Esas, 2020/440 Karar ve 22/09/2020 tarihli kararı ile, grup ferdi kaza poliçesinin, sendika üyeliğinin devam etmesi kaydıyla geçerli olduğunu, murisin ise sendika üyeliğinin bulunmaması nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; murisin sendika üyeliğine başvurusu sırasında kendisine ıslak imzalı sigorta belgesi verildiğini, davaya konu poliçenin grup sigortası olduğunu ve TTK’nın 1496 maddesi uyarınca grupta yer alan her kişiye poliçe içeriğini özetleyen belge verileceğini, murise de grup sigorta kapsamında sigortalı olduğu için adı geçen belgenin verildiğini, ancak bu belgenin verilmesinden kısa bir süre sonra ve üyelik aidatı alınmadan murisin vefat ettiğini, sendikanın aidat kesilmediğinden üyeliği kabul etmediğini, aidatın murisin maaşından resen kesilecek bir meblağ olduğunu, murisin üyelik aidatı alınmadan ölmesi nedeniyle üyeliğin gerçekleşmediğini ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, grup ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında, vefat teminat bedelinin tahsiline ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı … şirketi ile Sağlık-Sen arasında 05/03/2012-05/03/2013 tarihleri için Grup Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi düzenlendiği, davacı tarafın sunduğu muris adına düzenlenen sigorta sertifikasında, sendika üyeliğinin devam etmesi kaydıyla murisin poliçe güvencesinde olduğunun belirtildiği, Sağlık-Sen’in 23/07/2014 tarihli yazısında murisin üyelik kaydının bulunmadığının belirtildiği görülmektedir.İlk derece mahkemesi 03/11/2016 tarihli kararında, sigorto poliçesinin sendika üyeliği şartına bağlı olduğu, davacıların murisinin ise vefat ettiği kaza tarihinde sendika üyeliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 2017/2194 Esas, 2019/1736 Karar sayılı kararı ile; -muris adına düzenlenen, davalı … şirketi ve sendika temsilcileri imzasının da bulunduğu sigorta sertifikasında, sendika üyeliğinin devamı kaydıyla, murisin poliçe kapsamında olduğu belirtilmesine rağmen, sendikanın 23/07/2014 tarihli yazısında murisin sendika üyelik kaydının bulunmadığı beyan edilerek çelişki oluşturulduğu, bu durumda mahkemece sigorta sertifikası eklenerek, davaya konu sigorta poliçesinin hususi şartlarını ve klozları ile sigorta sözleşmesine ekli tüm belgelerin, ayrıca grup sigortası kapsamında bulunan kişilerin listesinin davalı … şirketinden; yine adıgeçen sertifika eklenerek ilgili sendikadan da murisin sendika üyeliğinin bulunup bulunmadığı, üyeliği varsa hangi nedenle sonlandırıldığı sorularak, murisin üyelik başvurusuna ilişkin belge örneği ile başvuruya karşı sendikaca yapılan işleme ilişkin bilgi ve belge örneğinin getirtilmesinden sonra, murisin poliçe kapsamında olup olmadığının tespit edilerek dava konusu talep hakkında karar verilmesi gerektiğine- değinilerek karar kaldırılmıştır. Kararın kaldırılmasından sonra ilk derece mahkemesi, sigorta şirketinden, davaya konu sigorta poliçesinin hususi şartlarını ve klozları ile sigorta sözleşmesine ekli tüm belgeleri, ayrıca grup sigortası kapsamında bulunan kişilerin listesini; sendikadan ise murisin üyeliğine ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. Grup sigortası kapsamında bulunan kişilerin listesi incelendiğinde, murisin grup sigortası kapsamında bulunmadığı, sendikanın cevabi yazısında ise, murisin sendikaya üyeliğine dair bilgi ve belge bulunmadığı belirtilmiştir. Sigorta sertifikasında, Grup Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinin süresinin, Memur-Sen ve bağlı sendikaların üyeleri için sözleşmenin imzalandığı 05/03/2012 tarihi itibarıyla, yeni üyelerde ise üyeliğin başlangıç tarihi itibarıyla başlayacağı ve sigorta poliçesinin bitim tarihi olan 05/03/2013 tarihine kadar devam edeceği, poliçenin üyelik devam ettiği sürece yürürlükte olacağı düzenlenmiştir. Buna göre, davacıların murisinin sendika üyeliğinin bulunmadığı ve grup sigortası kapsamında bulunan kişilerin listesi içinde yer almadığı görüldüğünden mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20-TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 203,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20-TL harcın davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.25/03/2021