Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/9 E. 2021/230 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/9 Esas
KARAR NO: 2021/230
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2016/702 Esas, 2020/275 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil grup şirketlerin, aile şirketi olarak üç kardeş tarafından faaliyetini sürdürdüğünü, üç şirket arasında organik bağ mevcut olup gruba bağlı tüm şirketlerin üstlenilen borçlarında birbirlerinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili durumunda bulunduğunu, ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, dünya genelinde yaşanan likitide sıkıntısının müvekkil şirketleri olumsuz yönde etkilediğini, bunun yanı sıra maliyetlerin artması, talep düşüklüğü ve yüksek faiz giderlerinin müvekkili şirketleri finansal dar boğaza soktuğunu, mali durumlarını bozup 30.04.2016 tarihi itibariyle borca batık hale gelmelerine sebebiyet verdiğini belirterek İİK madde 179 ve ilgili mevzuat gereğince şirketlerin iflasının şimdilik 1 yıl süre ile ertelenmesine ve İİK 179/a gereğince müvekkili şirketlerin mal varlığının korunması için gerekli muhafaza tedbirlerinin alınmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı … Ltd. Şirketi ile … Limited Şirketinin borca batık olmadığı, … Limited Şirketi vekilinin davadan feragat ettiği, … Limited Şirketi’nin borca batık olduğu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesi ile davacı … Dış Ticaret şirketi yönünden davanın REDDİNE, davacı … şirketi yönünden davanın “feragat” nedeniyle REDDİNE, davacı Delta şirketinin borca batık olması nedeniyle davanın reddi ile şirketin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı … Limited Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin yargılama boyunca iyileştirme projesinde öngördüğü bütün önlemleri aldığını ve iflas erteleme müessesine uygun olarak kayyım denetiminde faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkil şirketin stoklarının eksik hesaplandığını, yerel mahkemece bu eksiklik giderilmeksizin şirketin doğrudan iflasına karar verildiğini, stoklar konusunda 02.12.2019 ve 25.12.2019 tarihli dilekçelerinin dikkate alınmadığını, dolayısıyla borca batıklığın güncel veriler ve rayiçler üzerinden tespit edilmesine de imkân tanınmaksızın iflas kararı verildiğini, şirketin rayiç değerlere göre borca batıklığının usulüne uygun olarak tespit edilmediğini, dosyaya gelen 06.11.2019 tarihli bilirkişi raporunu nazara alarak tanzim edilen kayyım raporunun yetersiz olduğunu, kaldı ki 06.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda müvekkil şirketin stokları, demirbaşları ve ticari malları incelenmeden, görülmeden ve rayiç değerler de tespit edilmeden tanzim edilmiş bir rapor olduğunu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu, bu durumun kayyım raporu ile de belirlendiğini, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm tesis edildiğini, ek rapor alınması yönündeki taleplerinin dinlenmediğini, mahkemenin dosyaya sunulan belgeleri, iyileştirme ve tasarruf tedbirlerini, yapılan ödemeleri dikkate almadığını, iflasla alacaklıların alacağını elde etmesinin engellendiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak müvekkili şirketin iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine, borca batıklığın usulünce tespiti ile borca batık olmayan şirket hakkında davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, TTK’nin 324, 376 ve 377 ile İİK’nin 179. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 2004 sayılı İİK’nin 179/a maddesinde, mahkemenin, iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaması için derhal bir kayyım atayacağı, ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alacağı, son fıkrada ise, kayyımın her üç ayda bir, şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edeceği düzenlenmiştir. Yasanın 181. maddesi gereğince somut olayda uygulanacak olan 160. maddesinde, İflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan bütün masraflardan sorumlu olduğu, 166. maddede ise, kararın ilanı düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde ise, İflas isteme, davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller arasında sayılmıştır. Somut olayın yasal düzenlemeler açısından değerlendirilmesi sonucunda, davacı vekilinin vekaletnamesinde, İflas erteleme davası açma yetkisinin bulunduğu, ilanların yaptırıldığı, iflas avansının mahkeme veznesine yatırıldığı, davacı şirketin dava tarihi ticari merkezinin Ümraniye/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK’nun 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, … Limited Şirketi şirketinin rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığı, davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. 18.11.2016 tarihli teknik raporda, 19.10.2016, 20.10.2016 ve 22.10.2016 tarihlerinde, rayiç değer tespitine konu tesis- makinaların, demirbaşların, taşıtların, hakların, Leasing hakların, özel maliyetlerin, ilk madde malzemelerin, yan mamullerin, mamullerin ve gayrimenkulların bulunduğu; … San. ve Tic. Ltd. Şti, … Ltd, Şti. ve … Ltd, Şti., … Mah. … caddesi, No:… Alenıdağ, Çekmeköy/İstanbul adresindeki şirketlerin merkezine, işletmesine ve şhowroom’na gidildiği, … Limited Şirketinin faaliyet konularının; mermer ve granit işleme malzemelerinin ithalatı ve toptan satışı olduğu, firmanın demirbaşlarının, bilgisayar sistemleri ve bilgisayarlar olduğu, firmanın taşıtlarının, binek otomobili ve kamyonet ve minibüsler olduğu, rayiç değer tespitine konu demirbaşlar, taşıtlar ve stokların firmanın merkezinde ve deposunda olduğu, rayiç değer tespitine konu araçların ve demirbaşların çalışır ve kullanılır durumda olduğu, firmanın faal durumda olduğu, ancak üretim yapılmadığının görüldüğü, stokların, elmas kesiciler, zımpara diskleri, matkap uçları, taşlama makineleri, mermer elmas testereler, cila taşlan, yapıştırıcılar, cilalar, zımpara diskleri, ıspatulalar, mermer arabaları, fix petekler, fix radyatörler, cilalı mermerler, vs. olduğu, firmanın deposunda olduğu, bütün bunlar ve piyasa durumları dikkate alınarak taşıtların rayiç bedelinin 43,500,00 TL demirbaşların rayiç bedelinin 1.200,00 TL ticari malların rayiç bedelinin 361.500,00 TL olmak üzere toplam 406.200,00 TL olduğu belirtilmiştir. 23.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda; … Limited Şirketi şirketinin rayiç değerlere göre çıkartılan özvarlık hesabında 30.04.2016 dönem sonu bilanço tarihi itibariyle, şirketin menfi özvarlığının ( – ) 108.483,87 TL olduğu, dolayısıyla da davacının 30.04.2016 tarihi itibariyle (-)108.483.87 TL borca batık durumda bulunduğu, davacı şirketin iyileştirme projesinde, şirketin 30.04.2016 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden 184.683,87 TL borca batık durumda bulunmadığı, şirketin aktif toplamının mevcut borçlarını karşıladığı, ancak … Ltd. Şirketinin kullanmış olduğu kredilere kefaleti bulunduğu, kredi riskinin yaklaşık 10.000.000 TL seviyesinde olduğu beyanıyla, şirketin borca batık durumda bulunduğunun kabulü gerektiğinin belirtildiği, kefalete ilişkin kredi sözleşmeleri sunulmadığından incelenemediği, şirketin rayiç bilançoya göre 108.483,87 TL borca batık olup, borca batıklıktan çıkılması ve kredi riskini karşılayabilme noktasında, iyileştirme projesini, (sermaye artışı, satış, karlılık durumu, projeksiyon dönemi vb) sunması gerektiği, ne var ki buna ilişkin bir proje sunulmadığı, davacı şirketin 26.12.2016 havale tarihli dilekçesi ekinde revize iyileştirme projesini dosyaya sunduğu, revize projenin bu defa 30.09.2016 tarihli olduğu, revize projenin değerlendirilmesi kabul edildiği takdirde teknik yönden yeniden rayiç değerleme yapılması gerektiği, teknik rayiç değerlendirme raporu sunulduğu takdirde revize projenin incelenmesinin mümkün olabileceği ifade edilmiştir. 18.11.2016 tarihli teknik raporu hazırlayan bilirkişiler 11.09.2017 tarihli ek raporlarında; davacı … Limited Şirketinin ibraz edilen 30.09.2016 dönemi mizanında yapılan incelemeler neticesinde, rayiç değer tespitine konu demirbaşlar, taşıtlar ve stokların firmanın merkezinde ve deposunda olduğu, rayiç değer tespitine konu araçların ve demirbaşların çalışır ve kullanılır durumda olduğu, firmayı ziyaret esnasında, firmanın faal durumda olduğu, ancak üretim yapılmadığının görüldüğü, stokların, elmas kesiciler, zımpara diskleri, matkap uçlan, taşlama makineleri, mermer elmas testereler, cila taşlan, yapıştırıcılar, cilalar, zımpara diskleri, ıspatulalar, mermer arabalan, fix petekler, fix radyatörler, cilalı mermerler, vs. olduğu, firmanın deposunda olduğu, piyasa durumları dikkate alınarak taşıtların rayiç bedeli 43.500,00 TL, Demirbaşların rayiç bedeli 1.200,00 TL, Ticari malların rayiç bedeli 338.862,14 TL olmak üzere toplam 383.562,14 TL olduğu belirtilmiştir. 23.02.2017 tarihli bilirkişi raporunu düzenleşen bilirkişiler 02.02.2018 tarihli ek raporlarında; … şirketine ait 2016 yılı sonu mali tablolarına göre; 2016 yılında hiç satış yapmadığı, sadece faaliyet ve genel giderlere katlanarak 2016 sonunda -106.908,29 TL zarar ettiği, bu defa 2017 yılı Ocak-Eylül 2017 dönem sonu satış ve karlılık durumu incelendiğinde; bu süre içerisinde de herhangi bir satış yapmadığı, faaliyet giderlerine katlanması nedeniyle 63.060,41 TL zarar ettiği, ayrıca 2017 yılında yapılması öngörülen 100.000,00 TL sermaye artırımın da yapılmadığı revize projesindeki hedeflerin gerçekleşmediği, şirketin 30.09.2016 ara bilanço tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden (-) 18.835,05 TL borca batık bulunduğu, sunulan revire projede şirketin 31.12.2017 tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkılacağının öngörüldüğü, ancak revize projenin başladığı 30.09.2016 ile, son tespitin yapıldığı 30.09.2017 arasındaki 1 yıllık süreçte şirketin herhangi bir satış yapmadığı, bu nedenle revize projedeki hedeflerin gerçekleşmediği, bununla beraber şirketin, revize projedeki hedeflerle 31.12.2017 tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkılacağının öngörüldüğü, gelinen durum itibariyle bu sürenin henüz dolmadığı (3 aylık bir zaman kaldığı) kesin ve son durumunun 31.12.2017 tarihli mali tabloların incelenmesiyle ortaya çıkabileceği, 31.12.2017 tarihli mali tabloların ise 15.02.2018 tarihinde geçici vergi beyannamesinin düzenlenmesi île ortaya çıkacağı, davacı tarafın borca batıklık bilançosunun 30.09.2016 tarihi itibariyle değerlendirildiği, 2017 sonu itibariyle aradan 15 aylık bir zaman diliminin geçtiği, bu nedenle şirketlerin son güncel haliyle, yeniden rayiç değerler üzerinden 31.12.2017 tarihi itibariyle değerlendirilmesinin daha reel olacağı ifade edilmiştir. 01.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … Limited Şirketinin 31.12.2017 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden (-) 298.548,34 TL borca batık durumda olduğu, 2016 ve 2017 yılında hiçbir faaliyet göstermeyen ve revize projede 2017 yılında yapılması öngörülen 100.000,00 TL sermaye artırımını yapmayan şirketin, borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olamayacağı sunulan iyileştirme ve revize projelerindeki hedeflerini tutturamadığı belirtilmiştir. Mahkemece farklı bir heyetten borca batıklık ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konusunda rapor alınmıştır. 07.11.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; teknik bilirkişilerin tespitleri doğrultusunda hazırlanan 31.08.2019 tarihli rayiç bilançoya göre, … Ltd, Şti.’nin rayiç özvarlığının (-) 540.225,60 TL olarak hesaplandığı, diğer bir anlatımla, … şirketinin borca batık durumda olduğu, … Ltd. Şti.’nin 2016 – 2017 – 2018 yılları ve 2019 yılının ilk 8 ayına ait gelir tablolarında herhangi bir satış rakamının bulunmadığı yani şirketin 3 yıl 8 aydır gayri faal konumda olduğu, bu durumun dosyada mevcut kayyım raporlarında da belirtildiği, erteleme talep eden … şirketinin satış yapmak bir yana 2016 yılından bu yana genel giderlerden dolayı yıllık ortalama 90.000,00 TL zarar ettiği, diğer anlatımla, … şirketinin iflasın ertelenmesinin imkanlarından faydalandığı dönemde alacaklıların durumunun daha da kötüleştiği, tüm bu veriler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, erteleme talep eden … şirketinin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı, yapısal iyileşmeyi sağlayarak borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. İflas ertelemesinin amacı doktrinde farklı görüşlerle açıklanmıştır. Bu görüşlerden biri, erteleme kararının sermaye şirketi ve kooperatifin yararına olduğu, bir diğer görüş, burada ilk planda alacaklıların çıkarının korunduğu, bir diğer görüş, hem alacaklıların hem şirketin korunduğudur. Yargıtay uygulamalarında, erteleme kararının hem borca batık şirketin hem de alacaklıların yararına olduğu kabul edilmektedir. İflasın ertelemesinin şartları ise, sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması, borca batıklığın bildirilmiş olması, alacaklıların iflasın ertelenmesi halinde, iflasın derhal açılmasına nazaran daha kötü duruma düşürülmemiş olması, iyileştirme projesi ve bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin mahkemeye sunulması, iyileştirme projesinin mahkemece ciddi ve inandırıcı bulunması gerektiği vb’dir. Bu şartlardan, borca batık olma, şirketin iyileşmesinin mümkün olması, fevkalade mühletten yararlanılmamış olması, alacaklıların haklarının korunması yani, İflas erteleme kararının, alacaklıların haklarını, iflasa göre daha kötü duruma sokmaması gerektiği, İflas ertelemenin maddi (esasa) ilişkin şartlarıdır. İflas erteleme talebinde bulunan şirket hakkında İflas erteleme kararı verilebilmesi için öncelikle o şirketin borca batık olması gerekir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK’nın 178. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borca batıklığın tespiti için borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin rayiç değerlerinin inceleme tarihi itibariyle saptanması gerekir. Davacı şirketin aktif varlıklarını oluşturan binalarının, stok mallarının, makine, taşıt, araç ve gereçlerinin rayiç değerleri, konusunda uzman bilirkişilerce yerinde inceleme yapılarak tespit edilmelidir. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı şirketin 2016 – 2017 – 2018 yılları ve 2019 yılının ilk 8 ayına ait gelir tablolarında herhangi bir satış rakamının bulunmadığı yani şirketin 3 yıl 8 aydır gayri faal olduğu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunmadığı, mahkemece şirketin aktif varlıklarını oluşturan binalarının, stok mallarının, makine, taşıt, araç ve gereçlerinin rayiç değerlerinin, konusunda uzman bilirkişilerce yerinde inceleme yapılarak tespit edildiği, 7.11.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, rayiç bilançoya göre, davacı şirketin (-) 540.225,60 TL borca batık olduğunu belirlediği, yargılama boyunca alınan tüm raporlara göre borca batıklığın artarak devam ettiği, projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı, sermaye artırımının gerçekleşmediği, bu hali ile mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/702 Esas, 2020/275 Karar ve 01/07/2020 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı … Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın davacı … Limited Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile kabul edildi.18/02/2021