Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/894 E. 2021/1052 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/894 Esas
KARAR NO: 2021/1052
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2020
NUMARASI: 2019/31 Esas, 2020/607 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 28/05/2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin 06/06/2010 tarihinden 31/05/2016 tarihine kadar müflis şirketin AVM’deki iş yerinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, şirketin 04/05/2017 tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas işlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yürütülmeye başlandığını, müvekkili iş akdinin fiili olarak feshedilmiş olduğundan alacak kaydının yapılması talebiyle iflas masasına başvurulduğunu, alacak taleplerinin tümüyle reddedildiğini, müvekkilinin toplam 18.959,03 TL işçilik alacağı bulunduğunu iddia ederek, işçilik alacaklarının tespiti ile masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya karşı beyanda bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; İstanbul … İflas Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen 17/01/2019 tarihli cevabı yazıdan, davacının … kayıt nolu (18.959,03-TL) alacağının sıra cetveline kaydının reddine ilişkin kararın 14/05/2018 tarihinde davacı yana tebliğ edildiği, işbu davanın ise 28/05/2018 tarihinde 15 günlük sürede açılmış olduğu, yargılama esnasında İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2017 tarih ve 2016/623 Esas ve 2017/380 Karar sayılı dosyası üzerinden verilen iflas kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2019 tarih, 2017/2183 Esas, 2019/45 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmış olduğu, kaldırma kararı sonrası İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2019 tarih ve 2019/79 Esas 2019/1086 Karar sayılı dosyası üzerinden tekrar iflas kararı verildiği, davacının İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün İflas dosyasına yeniden alacak kayıt talebinde bulunduğunun anlaşıldığı, sıra cetvelinin henüz yapılmaması nedeniyle alacak ile ilgili henüz bir karar verilmediğinin anlaşıldığı, anılan kaldırma ilamı ile iflas kararının ortadan kalkmış bulunması ve davacı tarafça yeni belirlenen tutar üzerinden İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün İflas dosyasına kayıt kabul talebin hakkında henüz karar verilmemiş olduğundan, henüz sıra cetvelinin yapılmaması nedeniyle ortada kısmen veya tamamen reddedilen (İİK 234/2) davacı alacağının bulunmaması sonucunda konusu kalmayan dava ile ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, müflis şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından ve diğer davalı tarafından temsil edildiğinden adı geçen davalıya karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili, istinaf nedenleri olarak; bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkilinin hak ettiği alacağın tutarının dava dilekçesinde talep ettikleri alacak tutarına oldukça yakın olarak hesaplandığını, müvekkili alacağının ispatlandığını, taraflarınca ispatlanan alacağın tahsili adına İstanbul … İflas Müdürlüğüne tekrar kayıt kabul talebinde bulunulduğunu, bu kez taleplerinin kabul edilerek … numaralı kayıt sırasına alındığını, HMK 331.maddesi gereğince davanın konusuz kalması sonucunda davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini taktir ve hükmedeceğini, yargılama giderlerinin hangi tarafa bırakılması gerektiği hususu için söz konusu davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumunun incelenmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından 18.216,41 TL alacaklarının hesaplanmış olduğunu, bunun dahi dava açılış tarihinde müvekkilinin haklılığını tek başına ispatladığını belirterek, kararın yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenmiş olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır. Kayıt kabul davalarında, dava açma süresi, ilan halinde gazetede yapılan son ilandan, tebliğde ise tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Mahkemece bu süre re’sen gözetilir, çünkü hak düşürücü süredir. Somut davada, İflas Müdürlüğünün 12/03/2019 tarihli cevabı yazısında, tebliğ masrafı ödeyen davacıya sıra cetveli ve kararın 14/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir. Davacı tarafın, davayı 28/05/2018 tarihine yasal süre içerisinde açmış olduğu anlaşılmıştır. Diğer taraftan, İstanbul … İflas Dairesinin … İflas sayılı dosyasında aynı cevabı yazıda, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/05/2017 gün ve 2016/623 Esas sayılı dosyada verilen iflas kararının henüz kesinleşmediği, davacının 153 no sıra ile kayıt talebinde bulunduğu, müdürlüğün ret kararı verdiği belirtilmiştir. Davacı tarafın, davasını hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti sonrasında işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Dosyanın incelenmesinden ve özellikle İstanbul … İflas Dairesinin 12/03/2019 tarihli … İflas sayılı dosyası üzerinden vermiş olduğu cevabı yazıda, … Limited Şirketinin iflasına, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2016/623 Esas sayılı dosya üzerinde 04/05/2017 tarihinde karar verildiği, iflasın açıldığını, iflas tasfiyesinin müdürlüklerinin … İflas dosyasında yürütülmekte iken İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2017/2183 Esas, 2019/45 sayılı ve 17/01/2019 tarihli ilamı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği, yargılama sonucunda, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2019/79 Esas sayılı dosyasında 05/12/2019 tarihinde müflisin iflasına karar verilmiş olduğu, davacının … İflas dosyasına alacak kayıt talebinde bulunduğu, alacağı hakkında iflas müdürlüğü tarafından ret kararı verildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında; müflis şirket ile ilgili verilen iflas kararının kayıt kabul davası aşamasında istinaf mahkemesince kaldırıldığı ve ilk derece mahkemesince yeniden iflas kararı verildiği, yeni oluşturulan iflas masasında davacı alacağının kabul edilmiş olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; mahkemece konusu kalmayan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair oluşturulan hükümde taraflarca talep edilmeyen vekalet ücreti taktirine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına dair hükmün usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir. Mahkeme aşamasında; bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyasına bilirkişi raporu ibraz edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir. İlk fıkrasında, iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masanın teşkil edeceği ve alacakları ödenmesine tahsis olunacağı, 208.maddesinde iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesinin müflisin mallarının defterini tutmaya başlayacağı ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alacağı, basit tasfiyeye ilişkin 218.maddesinde, iflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılması halinde basit tasfiye usulünün tatbik olunacağı, bu taktirde iflas dairesinin alacaklıları 20 günden az ve 2 aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeye ilan ile davet edeceği, 219.maddede, adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanına yer verildiği, 226.maddede, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğuna yer verilmiştir. İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. Bu durumda, söz konusu iflas dairesi tarafından oluşturulan iflas masasındaki tasfiye somut davada olduğu üzere İİK 40.maddesi gereğince durdurulmuştur. 40.maddede, icranın iadesi düzenlenerek birinci fıkrada, bir ilamın Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulmasının icra muamelerinin olduğu yerde durdurulacağına yer verilmiştir. Müflis şirketle ilgili olarak yargılamanın devamı aşamasında yeni esas numarası altında ortadan kaldırılan iflas kararı neticesinde yeniden iflas kararı verilmiş ve müflis şirkete ilişkin iflas idaresi tarafından yeniden tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü farklı bir esas numarası ile masa oluşturulmuştur. İstanbul … İflas Dairesinin … İflas sayılı dosyasında tasfiye işlemleri yürütülmekte iken davacının işçilik alacağının ise önceki masa cevabından farklı olarak iflas tasfiye masası tarafından kabul edilmiştir. Yukarıda ifade edildiği üzere masanın kanuni mümessili iflas idaresi olup, söz konusu iflas dairesindeki iflas tasfiye dosyası ise iflas kararının kaldırılmış olması ile birlikte görevi sona ermiştir. Bu durumda masaya dahil olan müflis mallarının defterinin tutulması, muhafaza işlemleri, ikinci iflas kararı ile birlikte yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında ve ilgili masa tarafından yürütüleceğinden iş bu davada müflis şirketi temsilen iflas idaresinin masanın kanuni mümessili sıfatının sona ermiş olduğunun göz önünde bulundurulması gerekecektir. Netice olarak, davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir. Çünkü davanın konusu olan alacak her ne kadar yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında kabul edilmiş ise de kabul edilmemesi halinde ikinci kez açılacak sıra cetveline itiraz davasında kesin delil sonucunu doğuracaktır ki iş bu durum İİK ve ilgili yasal mevzuata uygun düşmeyecektir. Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle davacı vekilinin iddia ettiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle iflas dairesinin görevinin iflas kararının kaldırılmış olması nedeniyle sona erdiği, yeniden verilen iflas kararı ile birlikte ikinci tasfiye dosyası oluşturulduğu, davacının dava konusu başvurusunu reddeden masanın kanuni mümessili iflas idaresinin görevinin sona ermiş olması ve tüm bu nedenlerle HMK 331.maddesinin iş bu davada uygulanması mümkün görülmediğinden davacı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/31 Esas, 2020/607 Karar ve 18/12/2020 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30/09/2021