Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/893 E. 2021/1064 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/893 Esas
KARAR NO: 2021/1064
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2020
NUMARASI: 2018/1159 Esas, 2020/480 Karar
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13.02.2014-31.05.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde spor eğitmeni olarak çalıştığını, şirketin 04.05.2017 tarihinde iflasına karar verildiğini, müvekkilinin müflis şirketten 9.338,59 TL Net Kıdem Tazminatı, 1.124,21 TL kıdem tazminatı faizi, 7.018,08 TL net ihbar tazminatı, 123,53 TL net AGİ, 6.058,50 TL net yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 23.785,54 TL işçilik alacağının bulunduğunu, alacağın masaya kayıt taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin ödenmeyen son ay 3.916,38 TL ücretinin Ücret Garanti fonu tarafından karşılandığını belirterek, müvekkili alacağının masaya kayıt ve kabulüne, iflasın açılma tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, müflis şirket hakkında İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.05.2017 tarih ve 2016/623 Esas ve 2017/380 Karar sayılı dosyası üzerinden verilen iflas kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 17.01.2019 tarih, 2017/2183 Esas, 2019/45 Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrası İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.12.2019 tarih ve 2019/79 Esas 2019/1086 Karar sayılı dosyası üzerinden tekrar iflas kararı verildiği, davacının İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasına 14.01.2010 tarihinde alacak kayıt talebinde bulunulduğu, davacı vekilinin 23.10.2020 tarihli celsede yeni verilen iflas kararı sonrası, mahkememiz dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde hesaplanan yeni tutar 33.858,71 TL bakımından alacak kayıt talebinde bulunduğu, sıra cetvelinin henüz yapılmaması nedeniyle alacak ile ilgili henüz bir karar verilmediği, anılan kaldırma ilamı ile iflas kararı ortadan kalkmış bulunduğundan ve davacı tarafça yeni belirlenen tutar üzerinden İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün… İflas sayılı dosyasına kayıt kabul talebin hakkında henüz karar verilmemiş olduğundan, ortada kısmen /tamamen reddedilen (İİK 234/2) bir davacı alacağının bulunmadığı gerekçesi ile konusu kalmayan dava ile ilgili esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA; taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin müflis şirketten iflasın açıldığı tarih olan 04.05.2017 tarihi itibariyle işçilik alacağı olan 27.701,92 TL’nin tahsili için İstanbul … İflas Müdürlüğüne kayıt talebinde bulunulduğunu, talebin reddedildiğini, bunun üzerine eldeki davanın açıldığını, yargılama giderlerinin karşı taraftan tahsili taleplerinin bulunduğunu, bilirkişi raporuna göre müvekkilinin müflis şirketten 29.489,23 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, bu sırada müflis şirket hakkında verilen iflas kararının kaldırılarak mahkemesine gerik gönderildiğini, mahkemece yeniden iflas kararı verildiğini, ispatlanan alacağın kaydı için yeniden masaya başvurduklarını, bu kez kayıt kabul taleplerinin İstanbul İflas Müdürlüğünce kabul edildiğini, müvekkiline … numaralı kayıt sırası verildiğini, taleplerinin masaca kabul edilmesi üzerine yerel mahkemenin 23/10/2020 tarihli celsesinde davanın konusuz kaldığından dolayı ‘KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, kararı verildiğini, lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediğini, davanın konusuz kalması kararına karşı herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, yargılama giderler yönünden HMK’nun 331. Maddesi gereğince mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenmiş olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır. Kayıt kabul davalarında, dava açma süresi, ilan halinde gazetede yapılan son ilandan, tebliğde ise tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Mahkemece bu süre re’sen gözetilir, çünkü hak düşürücü süredir. Somut davada, İflas Müdürlüğünün 12/03/2019 tarihli cevabı yazısında, tebliğ masrafı ödeyen davacıya sıra cetveli ve kararın 14/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir. Davacı tarafın davayı 28/05/2018 tarihine yasal süre içerisinde açtığı anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinden; İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil sayısında kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/05/2017 gün ve 2016/623 esas sayılı kararı ile saat 14:48’den itibaren iflasının açılmasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … iflas dosyası üzerinden yürütülmekte iken, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2017/2183 Esas 2019/45 Karar sayılı kararı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yeniden 05.12.2019 tarih ve 2019/79 esas sayılı kararı ile müflisin iflasına karar verildiği, davacının 02.10.2017 tarihinde alacak kayıt talebinde bulunduğu, bu kayıt talebinin 121 kayıt sırasına kaydedildiği, istinaf kaldırma kararından sonra 2. İflas kararından sonra davacının 14.01.2020 tarihinde yeniden alacak kayıt talebinde bulunduğu, davacının dilekçe ve eklerinin 16 kayıt sırasına kaydının yapıldığı, iflas dosyasında henüz sıra cetvelinin yapılmaması nedeniyle alacakla ilgili olarak her hangi bir karar verilmediği, masanın yeniden oluşturulması nedeni ve davacının yeniden müracaatı nedeniyle mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında; müflis şirket ile ilgili verilen iflas kararının kayıt kabul davası aşamasında istinaf mahkemesince kaldırıldığı ve ilk derece mahkemesince yeniden iflas kararı verildiği, yeni oluşturulan iflas masasında davacı alacağının kabul edilmiş olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; mahkemece konusu kalmayan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair oluşturulan hükümde taraflarca talep edilmeyen vekalet ücreti taktirine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına dair hükmün usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkeme aşamasında; bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyasına bilirkişi raporu ibraz edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir. İlk fıkrasında, iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masanın teşkil edeceği ve alacakları ödenmesine tahsis olunacağı, 208.maddesinde iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesinin müflisin mallarının defterini tutmaya başlayacağı ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alacağı, basit tasfiyeye ilişkin 218.maddesinde, iflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılması halinde basit tasfiye usulünün tatbik olunacağı, bu taktirde iflas dairesinin alacaklıları 20 günden az ve 2 aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeye ilan ile davet edeceği, 219.maddede, adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanına yer verildiği, 226.maddede, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğuna yer verilmiştir. İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. Bu durumda, söz konusu iflas dairesi tarafından oluşturulan iflas masasındaki tasfiye somut davada olduğu üzere İİK 40.maddesi gereğince durdurulmuştur. 40.maddede, icranın iadesi düzenlenerek birinci fıkrada, bir ilamın Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulmasının icra muamelerinin olduğu yerde durdurulacağına yer verilmiştir. Müflis şirketle ilgili olarak yargılamanın devamı aşamasında yeni esas numarası altında ortadan kaldırılan iflas kararı neticesinde yeniden iflas kararı verilmiş ve müflis şirkete ilişkin iflas idaresi tarafından yeniden tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü farklı bir esas numarası ile masa oluşturulmuştur. İstanbul … İflas Dairesinin … İflas sayılı dosyasında tasfiye işlemleri yürütülmekte iken davacının işçilik alacağının ise önceki masa cevabından farklı olarak iflas tasfiye masası tarafından kabul edilmiştir. Yukarıda ifade edildiği üzere masanın kanuni mümessili iflas idaresi olup, söz konusu iflas dairesindeki iflas tasfiye dosyası ise iflas kararının kaldırılmış olması ile birlikte görevi sona ermiştir. Bu durumda masaya dahil olan müflis mallarının defterinin tutulması, muhafaza işlemleri, ikinci iflas kararı ile birlikte yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında ve ilgili masa tarafından yürütüleceğinden iş bu davada müflis şirketi temsilen iflas idaresinin masanın kanuni mümessili sıfatının sona ermiş olduğunun göz önünde bulundurulması gerekecektir. Netice olarak, davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir. Çünkü davanın konusu olan alacak her ne kadar yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında kabul edilmiş ise de kabul edilmemesi halinde ikinci kez açılacak sıra cetveline itiraz davasında kesin delil sonucunu doğuracaktır ki iş bu durum İİK ve ilgili yasal mevzuata uygun düşmeyecektir. Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle davacı vekilinin iddia ettiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle iflas dairesinin görevinin iflas kararının kaldırılmış olması nedeniyle sona erdiği, yeniden verilen iflas kararı ile birlikte ikinci tasfiye dosyası oluşturulduğu, davacının dava konusu başvurusunu reddeden masanın kanuni mümessili iflas idaresinin görevinin sona ermiş olması ve tüm bu nedenlerle HMK 331.maddesinin iş bu davada uygulanması mümkün görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcı davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/09/2021