Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/883 Esas
KARAR NO: 2021/1216
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2021
NUMARASI: 2018/404 Esas, 2021/189 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; … Anonim Şirketi’nin bir iştiraki olan müvekkil … A.Ş., Trabzon ili, Köprübaşı ilçesinde, … çayının orta kesimlerinde kurulu bulunan …’nin lisans sahibi olduğunu, … santrali ile ilgili olarak … Anonim Şirketi’ne … numaralı, … Sigorta Anonim Şirketi’ne … numaralı poliçe ile de … (…) isimli sigortaların yaptırıldığını, … Sigorta ve … Sigorta’nın sorumlulukları ayrı ayrı %50 ile sınırlı olduğunu, 8,95 MW kurulu güce sahip …’te 2 adet yatay eksenli Francis ünite yer aldığını, iş bu davadaki talebinin …’e ait 2 ayrı ünitede meydana gelen 2 ayrı hasara ilişkin zararlarının davalılardan tahsilini talep ettiklerini, 27.02.2017 tarihinde sıcaklıklarının aniden yükselmesi sonucunda yatak arızası meydana geldiğini ve ünite 1’in durduğunu, 04.03.2017 tarihinde ünite 2’de, ünite 1’deki durumun benzeri yaşandığını, hatalı değerlendirmeler içeren eksper raporuna istinaden davalıların ödeme yapmaktan kaçındıklarını, … tesisinde meydana gelen hasarlar sigorta şirketlerine bildirildiğini ve bu kapsamda eksper tayin edildiğini, eksper tarafından hasar gören yatakların zamanla aşınabileceğinin bildirilmesi üzerine yatakların zamanla aşınamayacağının tespiti için 20 adet kaymali pad Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne 29.07.2017 tarihinde gönderildiğini, ODTÜ tarafından yataklarda yapılan içyapı incelemesinde; yatakların ani sıcaklık artışından ötürü hasar gördüğünü, eksper görüşünün hatalı olduğunu, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden de rapor aldıklarını, hidrodinamik veya hidrostatik akışkan filmi ile çalışan radyal ve eksenel kaymalı yataklar, tasarımları gereği monte edildikleri makinanın ömrü boyunca değişmeyecek şekilde tasarlandığını, kaymalı yataklarda zamana bağlı hasar diye bir kavram olmadığını, kaymalı yataklarda sürtünme yüzeylerinde oluşan her hasar, sıra dışı ve beklenmeyen şartlar sonucu oluştuğunu, İTÜ raporunda da belirtilmiş olduğu üzere meydana gelen hasar anlık olarak yağ filminin yırtılması ile meydana geldiğini, davalı sigorta şirketleri muaccel olan müvekkili şirket alacağını ödeme yapmaktan kaçındıklarını, iş bu dava ile toplam 713.434,65 Euro tutarındaki zararının tazminini talep ettiklerini, Türk Ticaret Kanunu uyarınca avans taleplerinin mevcut olduğunu, 1427/3 hükmü gereği sigorta şirketi ile mutabakata varılmadığı takdirde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak ödenmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle avans talebinin kabulüne, netice itibariyle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla 713.434,65 Euro’nun hasar ihbar bildirimini takip eden 45. günden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden sigorta poliçelerindeki limitleri dahilinde tahsiline, yargılama gideri vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; TTK 1427/3 maddesi kapsamında talep edilen avans isteminin yasaya aykırı olduğunu, iş bu dosyada avans isteminin kabulüne karar verilmesi somut dosya kapsamında hukuken mümkün olmadığını, meydana gelen hasarın (riziko) sigorta teminatı dışında olduğundan talebin reddi gerektiğini, meydana gelen hasar sonrası hasarların incelenmesi, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması amacıyla … Sigorta Ekspertiz Şirketinin görevlendirildiğini, her iki raporda da, hasarın nedeni olarak, elektrik kesintileri sırasında yağ akışında meydana gelen kesintiler olarak belirtildiğini, ancak, önceki yılları kapsayan soruşturmalar bu tesiste çeşitli nedenlerle birçok elektrik kesintisi meydana geldiğini gösterdiğini, yağlama yağı sistemi, her iki raporda da uygunsuz olduğu kanıtlanan yedek bi DC yağ pompası ile techiz edildiğini, her bir elektrik kesintisi yatak aşınması üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğunu ve bu durum giderek birikme sergileyip hasara neden olduğunu, belirtilen zayi tarihi yalnızca zayiin tespit edildiği tarih olduğunu, ancak yataklarda zaman içinde kademeli olarak aşınma meydana geldiğini, tesiste geçerli olan normal işletim koşulları dahilinde bu hasar normal aşınma ve yıpranma olarak değerlendirilebilir ve bakımla ilişkilendirilebilir olduğunu, bu nedenle ani gerçekleşen bir zayiden bahsedilemeyeceğini ve poliçe teminatının devreye girmeyeceğini, … Ekspertiz Şirketi tarafından 04.03.2017 tarihli hasara ilişkin düzenlenen 01.12.2017 tarihli nihai raporda da aynı bulgu, tespit ve sonuçlara ulaşıldığını ve hasarın teminat dışı olduğunun tespit edildiğini, Ekspertiz raporunda yer verilen iki rapordan biri, davacı tarafın da delil olarak sunduğu üretici … Firması tarafından düzenlenen rapor olduğunu, Ekspertiz raporunda atıf yapılan ve yine davacı tarafça ibraz edilmiş olan 03/10/2017 tarihli Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden alınan “Araştırma Raporu” başlıklı raporda; bazı yatak lokmalarında, çelik yüzeyindeki beyaz metal tamamen aşınmış ve çelik parça karşı tarafa sürtünmüş ve aşırı ısınmıştır. İçyapı incelemeleri sıcaklıkların 700 ºC’ı aştığını gösterdiğini, bazı yatak loklamalarında ise beyaz metalde sıyrılma ve yığılma hasarı mevcut olduğunu ve bu hasar türü de yüzeyde ulaşılan yüksek sıcaklığa işaret ettiğini, yatak loklamalarındaki yüzeyler ve içyapı dikkate alındığında, lokmalardaki hasarlanmanın belirli bir zaman dilimi içinde türbinin ani ve aşırı yüklenmesi ve/veya yetersiz yağlanması sürecine bağlı olduğu kanısı oluştuğunu, yatak lokmalarındaki yüzey hasarının elektrik kesintileri ile ilişkili olduğuna yönelik kanıtlar olduğunu ve değerlendirmelerde bu faktörün dikkate alınmasının uygun olacağı düşünüldüğünü, bu hususlara yer verildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile Türk Ticaret Kanunun 1459 ve 1461 maddeleri uyarınca sigortacı, sigortalının uğradığı gerçek zararı tazmin ile yükümlü olduğunu, sigortacının sorumluluğu uğranılan hasarın hasardan önceki haline getirilmesine yönelik bir tazmin sorumluluğu olduğunu, bu nedenle davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, hasarın teminat kapsamında olduğunun kabulü halinde dahi, gerçek zarar miktarının ayrıca tespiti gerektiğini, TTK 1427, 1446 ve 1447 maddeleri ile tazminatın ödenmesi konusunun düzenlenmiş olduğunu, salt hasar bildirimini takip eden 45. günde temerrüde düşüldüğünün kabulünün hukuken mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, iş bu sürenin ekspertiz raporlarının düzenlendiği ve şirkete ibraz edildiği tarihler esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacı taraf, TTK’nun 1427/3 hükmüne dayanarak avans talebinde bulunduğunu, söz konusu madde hükmü, rizikonun teminat kapsamı içinde olması kaydı ile hasarın kapsamı ve hasar miktarının henüz belirlenemediği hallerde avans verilebileceği hususunu düzenlendiğini, oysa dava konusu hasar sigorta teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile red edildiğini, davacının avans talebinin reddi gerektiğini, hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, önceki yılları kapsayan soruşturmalar bu tesiste çeşitli nedenlerle birçok elektrik kesintisi meydana geldiğini, yağlama yağı sistemi yağ basıncının korunması ve bu sayede elektrik kesintileri sırasında ünitenin korunmasını amaçlayan yedek bir DC yağ pompası ile teçhiz edildiğini, bu koruma sisteminin elektrik kesintileri esnasında yağ basıncını gecikme yaşanmadan tesis edemediği ve hasarın buna bağlı olarak yaşanması dolayısıyla yetersiz / uygunsuz olduğunun kanıtlandığını, Ekspertiz raporunda bahsi geçen iki rapordan biri aynı zamanda davacı tarafın da delil olarak dayanmış olduğu üretici … Firması tarafından düzenlenmiş olan rapor olduğunu, söz konusu raporda; “Yatakların aşırı ısınmadan kaynaklı yanmasının sebebi olarak, yağ seviyesinin düşük olması ve yağ filminin yırtılması, yağın temiz olmaması ya da yağ viskozite değerinin uygun olmamasının muhtemel nedenler olduğu düşünülmektedir.” şeklinde tespitler yapıldığını, yine aynı raporda; “Yatak arızasının nedeninin olaydan hemen önce meydana gelen elektrik kesintileri sırasında AC yağ pompasının gücü kesildiğinde yağ basıncı DC yağ pompası tarafından sürdürülene kadar yağ akışındaki kesinti olduğu düşünülmektedir. Elektrik kesintileri yağ akışında dalgalanmalara neden olarak yataklardaki yükün artmasına yol açmaktadır. Yağ içerisindeki partiküller sonuçta yataklar içindeki yağ filminin bozulmasına neden olabilirler.” şeklinde açıklama yapıldığını, iş bu raporda, dava dilekçesinde iddia edilmiş olduğu gibi, meydana gelen hasarın zamana bağlı olmadığını ve ani olduğuna dair bir tespit bulunmadığını, bilakis elektrik kesintilerinin türbinin aşırı yüklenmesi ve yağ pompalarının devreye hemen girememesi sonuçlarına yol açacağı ve bu duruş kalkışlar sırasında yatak malzemesinde problemlerin yaşanacağının belirtildiğini, bu durumda her bir elektrik kesintisi sırasında yaşanan duruş kalkışlar yıpranmaya sebep olduğunu, hasarın, çok sık gerçekleşen elektrik kesintileri sırasında yağ akışında kesinti olması sonucu oluşan sürtünme sebebiyle meydana geldiği gerçeğini doğruladığını, elektrik kesintilerinin varlığı sabit iken, davacı tarafın, hasarın ani ve tek seferde gerçekleşmiş olduğu iddiasının mümkün olmadığını, hasardan önceki tüm elektrik kesintilerinde hiçbir hasar meydana gelmediğini, tüm hasarın tek seferde meydana geldiğinin söylenmesi bilimsel olarak mümkün olmadığını, bu durum akla, mantığa ve hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, birbirini destekler nitelikte üç farklı değerlendirme var iken davacı tarafın dayanmış olduğu 02.02.2018 tarihli Teknik Raporda; “Kaymalı yataklarda zamana bağlı hasar diye bir kavram yoktur.” şeklindeki görüşün dikkate alınması mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, hasarın teminat kapsamında olduğunun kabulü halinde, gerçek zarar miktarının tespiti gerektiğini, davacı sigortalının TTK. 1448. Maddesi hükmü gereğince, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sürekli tekrarlanan elektrik kesintilerinin sisteme zarar vereceği davacı şirket tarafından bilinmesi gereken bir husus olduğunu, söz konusu zararın engellenmesine yönelik ilave tedbirlerin alınmadığını, yine hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile gerçek zararın tespitinde bu hususun da dikkate alınmasını, müvekkil şirketin, hasar bildirimini takip eden 45. günde temerrüde düşmüş olduğunun kabulü mümkün olmadığını, dava konusu talep poliçe teminatı dışnda olup müvekkil şirketin temerrüte düşmediğini, bu sebeple hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile davanın kabulüne karar verilecek olması halinde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, dolayısı ile davacı tarafın bu husustaki taleplerinin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; Davanın kısmen kabulü ile; 365.717,32 EURO’nun 16/11/2017 tarihinden itibaren devlet bankalarınca aynı cins yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalı … A.Ş.’den(… Sigorta A.Ş.), 365.717,32 EURO’nun 16/11/2017 tarihinden itibaren devlet bankalarınca aynı cins yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak; davalılar lehine hükmedilen yargılama gideri, vekalet ücretleri ve faiz başlangıç tarihi yönünden kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, müvekkil şirkete ait … Santralinde 27/02/2017 ve 04/03/2017 tarihinde meydana gelen hasarlar nedeniyle uğramış olduğu zararın davalılardan sigorta poliçelerindeki limitleri ve oranları dahilinde tahsilini talep ettiklerini, davanın reddedilen kısmı yönünden davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, faiz başlangıç tarihi noktasında yerel mahkemenin görüşünün hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının yargılama gideri, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti ve faiz yönünden kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davacı vekili Av. …’nün 15/10/2021 tarihli dilekçesi ile açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili 15/10/2021 tarihli dilekçesi ve davalı … Sigorta A.Ş vekilide 18/10/2021 tarihli dilekçesi ile davacıdan dava sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 310. maddesine göre, feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Aynı yasanın 74. maddesi gereğince, vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir. Davacı vekili tarafından ibraz edilen Ankara … Noterliğince tanzim 06/03/2018 tarih, … yevmiye nolu vekaletnamede davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. 6100. Sayılı HMK’nın 349. maddesinde, başvurma hakkından feragat düzenlenmiş, ikinci fıkranın son cümlesinde, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddedileceğine yer verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. Maddesinde davadan feragat düzenlenmiş, feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 311.maddesinde, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan dosyanın ele alınarak, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı vekilinin sunmuş olduğu davadan feragat dilekçesi kapsamında, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/404 Esas, 2021/189 Karar ve 18/03/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 2a- Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre davacıdan tahsil edilmesi gereken maktu karar ve ilam harcı olan 59,30 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 62.233,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 62.173,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, d-Davalıların, davacının feragat dilekçesinden sonra dosyaya ibraz etmiş oldukları beyan dilekçeleri uyarınca lehlerine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, e-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine, 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/11/2021