Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/847 E. 2023/127 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/847 Esas
KARAR NO: 2023/127
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2017
NUMARASI: 2014/766 Esas, 2017/591 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen Ticari/Sınai İşletme Poliçesi kapsamında sigortalanan iş yerinde 19/02/2014 tarihinde yangın çıktığını, yangın nedeniyle oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketinin müvekkiline toplam 150.000,00 TL tutarında ödeme yaptığını, ancak İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/26 D. İş sayılı dosyasında alınan rapora göre müvekkilinin inşaat dekorasyon hasarı bedeli 69.100,00 TL, işyerinde bulunan elektrikli ve elektronik eşyalar, mobilya, beyaz eşya, tefriş ve kırtasiye malzemeleri gibi işyerinde yanan malzemeler bedeli 9.697,50 TL, araç hasar bedeli 66.800,00 TL, elektrik işleri hasarı 7.000,00 TL, iş durmasına bağlı hasar bedeli 25.000,00 TL, makine, demirbaş ve yedek parça hasar bedeli 174.798,00 TL, tespit dosyasında yapılan masraf 1.427,00 TL olmak üzere toplam 353.902,50 TL maddi zararı bulunduğunu, müvekkilinin borçlarını ödeyemediği ve alacaklarını alamadığı için manevi açıdan da zarar gördüğünü belirterek davalı tarafından ödenen 150.000,00 TL düşüldükten sonra kalan 203.902,50 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacının talebi ile alınan tespit raporunda tüm kalemlerin detaylı inceleme ve piyasa araştırması yapılmadan en yüksek tutarlar üzerinden hesaplandığını, aynı konu ile ilgili müvekkil şirket tarafından da İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/23 D. İş sayılı dosyasından tespit yaptırıldığını, sigortanın zenginleşme aracı olmadığını, sigortalının gerçek zararının müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini, poliçede manevi tazminat talepleri için sigortalıya verilmiş bir teminatın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 106.880,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KARARI Karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 202/868 Esas, 2021/2695 Karar sayılı kararı ile mahkemenin zarar hesabı yönünden yaptığı tespitinin yerinde olduğu, ancak davalı sigortacının temerrüte düştüğü tarih, zararın kesin olarak saptanmasından sonraki bir ayın sonu olan 07/06/2014 tarihi olması gerekirken, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulü ile 106.880,00 TL maddi tazminatın 07/06/2014 işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
YARGITAY İLAMI Davacı tarafın Dairemiz kararına karşı temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 17. HD’nin 15/03/2021 tarih ve 2020/2868 Esas, 2021/2695 Karar sayılı kararı ile; “..5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22/17. maddesindeki…”eksperler tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir” düzenlemesi gereği, davalının aldığı eksper raporunda fiili tespiti yapılmış araç yedek parçalarına ilişkin bedellerin zarar hesabına dahil edilmesi; davacının olay tarihi olan Şubat 2014’ten önceki tarihlere ait ticari işletme kayıtları incelenerek ortalama iş hacmi tespit edilip, oto boya ve kaporta tamir işinde kullanacağı tamir malzemesinin adet/ miktarı için belirleme yapılması ve davacının talep listesindeki tamir malzemesi miktarlarının uygun olup olmadığı da dikkate alınarak hesaplama yapılması için, rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp karar verilmesi..” gerektiğine değinilerek Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, Ticari/Sınai İşletme Poliçesi kapsamında davacı iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında, başlangıç tarihi 02/12/2013, bitiş tarihi 02/12/2014 olan, Ticari/Sınai İşletme Poliçesi düzenlendiği, 19/02/2014 tarihinde sigortalı işyerinde yangın meydana geldiği, hasar ihbarı üzerine alınan ekspertiz raporunda sovtaj tenzili ile sigortalının hasarının 150.000,00 TL olarak tespit edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından davacı sigortalıya 24/03/2014 tarihinde 80.000,00 TL, 15/05/2014 tarihinde 40.000,00 TL, 12/06/2014 tarihinde 30.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Davacı, gerçek zararının davalının ödediği miktardan daha fazla olduğunu ve 203.902,50 TL daha bakiye zararı bulunduğu ileri sürmüş, mahkemece, 106.880,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 12/12/2019 tarihli kararı ile 106.880,00 TL tazminatın 07/06/2014 işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, Dairemiz kararının da temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. HD’nin 15/03/2021 tarih ve 2020/2868 Esas, 2021/2695 Karar sayılı kararı ile yukarıda yazılı nedenlerle Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.Taraflar arasında, sigorta poliçesi ve poliçenin içeriği ile ekleri konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacı sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın miktarı noktasında toplanmaktadır.Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere; mal sigortaları kapsamında davacıya ait işyerini sigortalayan davalının, poliçedeki limitlerle sınırlı olmak kaydıyla, yangın rizikosu nedeniyle fiilen oluşan gerçek zarar miktarını tazminle yükümlüdür. Zararın hesaplanmasında, riziko tarihinden önce mevcut olup da davaya konu yangın olayı nedeniyle hasar gören sigortalı unsurların bedellerinin hesaba dahil edilmesi gerektiği gözetilmelidir. Ticari defterlerde görülmese ya da alım faturası sunulmasa dahi, olaydan hemen sonra eksper tarafından fiilen tespit edilen zarar görmüş unsurlar için hesaplama yapılmalıdır.Ayrıca davacıya ait sigortalı işyerinin oto boya ve kaporta tamirhanesi olduğu; işin mahiyeti gereği, tamiri yapılan araçlardan çıkan ve eksper tarafından da çıkma parça olarak değerlendirilebileceği kabul edilen araç parçalarının ekonomik değerinin olduğu gözetilerek söz konusu araç yedek parçalarının da zarar hesabında dikkate alınması gerekir.Dairemizce bozma ilamına uyularak alınan 01/11/2021 tarihli raporda; davacının işletme defterine göre tamirat malzemelerinin adet ve miktarının belirlemenin mümkün olmadığı, eksper raporunda D.2 3. Şahıs Araç Parçaları, Yedek Parçalar başlığı altında düzenlenen eşyalar için talep edilen 41.900,00 TL bedelin uygun olduğu belirtilmiştir.Ancak eksper raporunun D.2 3. Şahıs Araç Parçaları, Yedek Parçalar başlığı altında düzenlenen eşyaların 24/11/2015 tarihli raporda zarar hesabında dikkate alındığı ve bu eşyaların bedelinin 40.630,00 TL olarak hesaplandığı, anılan eşyalara yönelik zarar kaleminin mahkemece hüküm altına alınan 90.873,00 TL makina, demirbaş ve yedek parça zarar kalemi kapsamında yer verildiği anlaşılmıştır.Bu nedenle bilirkişilerden sadece, eksper raporunun “C-Yedek Parça, Aksesuar ve Emtia Hasarı” başlığı altında düzenlenen eşyalar yönünden ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, ek raporda bu eşyalar yönünden zarar bedeli 22.298,00 TL olarak tespit edilmiştir.Davalı sigorta şirketi tarafından alınan 06.05/2014 tarihli kesin ekspertiz raporunda; sigortalı işyerinde tespit edilen ve sigortalının, -bazılarının tamir için bırakılan araçlardan satın alındığını, bazılarının da emaneten bırakıldığını- beyan ettiği araç yedek parçalarının faturaları temin edilemediğinden hasar hesabına dahil edilmediği belirtilmiştir. Sigortalının işyerinde tespit edilen ve ekser raporunun “D.2 3. Şahıs Araç Parçaları, Yedek Parçalar” başlığı altında düzenlenen bu eşyaların, hükme esas alınan 24/11/2015 tarihli raporda zarar hesabında dikkate alındığı ve bu eşyaların bedelinin 40.630,00 TL olarak hesaplandığı görülmektedir. Sigortalının yedek parça ve makine hasarı bedeli olarak hesaplanan 90.873,00 TL hasar bedelinin içinde, ekser raporunda “D.2 3. Şahıs Araç Parçaları, Yedek Parçalar” başlığı altında düzenlenen eşyalar da yer almaktadır.Diğer taraftan yukarıda belirtilen eksper ve bilirkişi raporlarında, davacının işyerinde yürüttüğü tamir işinde kullanılan malzeme bakımından sadece alım faturası sunulanlar hesaba dahil edilmiştir. Eksper raporunun “C-Yedek Parça, Aksesuar ve Emtia Hasarı” başlığı altında düzenlenen eşyalar yönünden, faturası olmayan eşyaların hesaba dahil edilmediği görülmektedir. Ancak eksper tarafından faturası olmadığı için hesaba dahil edilmeyen ve anılan raporda fiilen işyerinde tespit edilmediği ifadesine de yer verilmeyen bu eşyaların zarar hesabına dahil edilmesi gerekmektedir. Dairemizce alınan bilirkişi raporunda davacının işyerinde yürüttüğü tamir işinde kullandığı ancak faturası olmadığı için hesaba dahil edilmeyen bu eşyaların bedeli 22.298,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bununla birlikte bilirkişi heyetince, davacının olay tarihi olan Şubat 2014’ten önceki tarihlere ticari işletme defterlerine göre, davacının tamir işinde kullanacağı tamir malzemesinin adet/ miktarının belirlenmesi mümkün olmamıştır.Buna göre davacının 66.880,00 TL araç hasar bedeli, 3.600,00 TL elektrik işleri hasarı, 25.000,00 TL iş durmasına bağlı zarar, 1.427,00 TL tespit davası masrafları, 69.100,00 TL dekorasyon ve inşaat hasar bedeli, 113.171,00 TL makine, demirbaş ve yedek parça hasar bedeli olmak üzere toplam 279.178,00 TL zararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bedelden davalının ödediği 150.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 129.178,00 TL’nin 07/06/2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir. Yargılama giderleri içerisinde hesap edilmesi gereken tespit davası masraflarının daha önceki kararda alacak kalemine dahil edilmesi ve bu yönden hükme karşı kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle kazanılmış hak doğduğu gözetilerek, tespit davası masrafları da hüküm altına alınan alacak kalemi içerisinde değerlendirilmiştir. Sigorta poliçesinde manevi tazminat kalemi bulunmadığından davasının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE 66.880,00 TL araç hasar bedeli, 3.600,00 TL elektrik işleri hasar bedeli, 25.000,00 TL iş durmasına bağlı tazminat talebi, 1.427,00 TL tespit dosya masrafı, 69.100,00 TL dekorasyon ve inşaat hasar bedeli, 113.171,00 TL makine, demirbaş ve yedek parça hasar bedeli olmak üzere toplam 279.178,00 TL’den davalı tarafından ödenen 150.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 129.178,00 TL tazminatın 07/06/2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,2-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 8.824,14 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.652,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.171,19 TL davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davacı tarafından yatırılan 3.678,15 TL peşin harç ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,5-Davacı tarafından karşılanan 4.815,50, TL yargılama gideri, posta masrafı, bilirkişi ücretinin kabul-red oranına göre 2.908,13 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,6-Davalı tarafından karşılanan 20,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 8,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,7-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden 20.376,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 8-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 11.955,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,9-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf Başvurusu Yönünden; 10-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 148,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 11-Davacı tarafından karşılanan 2.927,00 TL istinaf yargılama gideri, posta masrafı, bilirkişi ücreti ile peşin olarak yatırılan 117,10 TL istinaf harçları olmak üzere toplam 3.044,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,12-İstinaf yargılamasının Yargıtay bozma ilamı sonrasında duruşmalı olarak gerçekleştirilmiş olması nedeniyle, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 11.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,13-Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.2 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.02/02/2023