Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/805 E. 2021/885 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/805 Esas
KARAR NO: 2021/885
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2020
NUMARASI: 2020/85 Esas, 2020/669 Karar
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/04/20
BİRLEŞEN DAVA DOSYASI
İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/56 ESAS
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı … Ltd. Şti’nin kiracısı bulunduğu Mimaroba/B.Çekmece adresindeki işyerinin müvekkili şirket nezdinde Parfümeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigortalı işyerinin üst katında bulunan davalı … Sağlık Merkezi’nin işyerinden kaynaklı yangın nedeniyle sigortalıya ait demirbaş ve emtianın hasara uğradığını, davalının kullandığı bar mutfakta kullanılan elektrikli cihaz ve aydınlatmalar ile elektrik tesisatından kaynaklanan kısa devre sonucunda açığa çıkan kıvılcımların kablo izolelerini tutuşturması ile yangının başladığını, eksper raporu sonucu 58.177,60 TL’nin sigortalıya ödendiğini, ödedikleri bedelin olaydan sorumlu olan davalıdan tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı … Ltd. Şti vekili cevabında; müvekkili şirketin yangın çıkan yerde alt kiracı olarak bulunduğunu, kiraya veren … Ltd. Şti ile yapılan kira sözleşmesi gereği işyerindeki malzeme ile ilgili tüm yükümlülüğün kiraya verene ait olduğunu, yangından sonra dava konusu yeri kiraya verene devrettiklerini, devir sözleşmesinin 8.maddesinde yangınla ilgili tüm dava ve yükümlülüklerin … Ltd.Şti’ne ait olduğunun düzenlendiğini, müvekkilinin yangınla ilgili olarak hiç bir kusurunun bulunmadığını, yangının müvekkilinin işlettiği mutfaktan başlamadığını, sigortalıya ait emtianın yanıcı ve kolay tutuşma özelliği bulunmasının da zararı artırdığını, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA Davacı vekili birleşen dosyadaki dava dilekçesi ile; … Ltd Şti’nin işlettiği spor salonunda çıkan yangına hem iş yeri sahibinin hem de itfaiyenin su ile müdahale ettiğini, akan suların tavandan sızması ile müvekkili şirket nezdinde … numaralı Parfümeri Paket Sigortası Poliçesi ile sigortalı bulunan … Ltd. Şti.nin iş yerinde hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, asıl davada alınan bilirkişi raporunda hasardan davalı … ile diğer davalı maliklerin sorumlu olduğunun belirtildiğini, hasardan davalıların müteselsilen sorumlu bulunduklarını belirterek dosyanın asıl dava ile birleştirilmesini ve 58.177,60 TL’nin avans faiziyle birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP Davalılar …Ltd. Şti, …AŞ ve …Ltd.Şti vekili cevabında; yetkili mahkemenin Büyükçekmece Mahkemeleri olduğunu, yangında bina maliki müvekkili şirketlerin kusurunun bulunmadığını, … ile yapılan kira sözleşmesinde alt kira yetkisi verilmediğini, kira sözleşmesinde binada bulunan 3. kişilere verilen zararlardan kiracı …’un sorumlu olacağının düzenlendiğini, kiracının kullanım amacı dışında yeri kullanmış olup, yangınla müvekkili şirketlerin ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesi, asıl davada, yangının alt kiracı davalı …’ın işyerinde değil, üst kiracı … Ltd. Şti’nin kiracı olarak bulunduğu spor salonunun bar mutfak kısmından çıktığı, bu nedenle olaydan davalı …’ın sorumlu olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar vermiş; birleşen davada ise, davalı …ltd. şti. yönünden dosya tefrik edilmiş, davalı maliklerin ise bina malikinin kusursuz sorumluluğu ilkesi gereğince, kiracının işyerinde yangın çıkmaması nedeniyle gerekli önlemleri almaması nedeniyle zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle kusur oranlarına göre 58.177,60 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek faizi ile bu davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf talebinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yangının çıkış yeri doğru tespit edilmesine rağmen, hatalı olarak yangının çıkış yerinin davalı …’ın kullanımında olmadığından bahsedildiğini, tespit dosyası, eksper raporu ile yangın raporuna göre, yangının sigortalının üst katında bulunan ve davalı …’ın kullandığı mutfak kısmından kaynaklandığını, bu nedenle asıl dosya davalısının hasardan sorumlu olduğunu belirterek asıl davada kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı … vekili istinaf talebine cevabında, yangının müvekkilinin alt kiracısı olduğu yerden çıkmadığını, başka bir yerden müvekkilinin kullandığı yere geldiğini, yangın raporunda katın tamamen müvekkili tarafından kullanılıyormuş gibi değerlendirilendirildiği için müvekkilinin kusurlu gösterildiğini belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; Davacı sigortacı asıl dosyada, sigortalı işyerinde yangından kaynaklı hasar nedeniyle sigortalıya ödediği bedelin davalıdan rücuen tahsili için yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek takibe itirazın iptalini talep etmiş, İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/164 Esas, 2017/291 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2019/557 Esas, 2019/2305 Karar sayılı kararı ile davacının sigortalısının tacir olup, davalı …’ın da tacir olmasına göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunan uyumazlıkta asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu belirterek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, süresinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı sigortacının aynı olaya ilişkin ödediği sigorta bedelinin rücuen tahsili hususunda, bina malikleri ile üst kiracı aleyhine de İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/56 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı ve bu dosyanın asıl dava ile birleştirildiği, mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verildiği, davacının asıl dava yönünden karara karşı istinaf yoluna başvurduğu görülmüştür. Dava ve birleşen dava, hukuki niteliği itibari ile TTK.nun 1472. maddesine dayalı rücuan tazminat davasıdır. 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı … arasında, “ Parfümeri Paket Sigortası Poliçesi” düzenlendiği, sigortalı işyerinin üst katında bulunan işyerinin mutfak kısmında başlayan yangın nedeniyle sigortalı işyerinde hasar meydana geldiği ve davacı sigorta şirketinin hasar bedelini dava dışı sigortalıya ödendiği, davacının zarardan davalı …’ın sorumlu olduğu gerekçesiyle sigortalıya ödediği bedelin davalıdan tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece asıl davada davalı…’ın yangında sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı taraf, asıl dosya davalısının da yangında sorumlu olduğunu ileri sürerek asıl davada karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesine konu uyuşmazlık; sigortalı işyerinde çıkan yangın olayında davalı …’ın sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Eksper ve yangın raporunda; yangının sigortalı işyerinin üst katında bulunan spor salonu dahilindeki bar mutfakta kullanılan elektrikli cıhazlar ile elektrik tesisatından kaynaklanan kısa devre sonucu çıktığı belirtilmiştir. Görevsiz mahkemede alınan bilirkişi heyeti raporunda; yangının birleşen dosya davalısı …’un kiracı olarak bulunduğu spor salonunun bar mutfak kısmından çıktığı, davalı …’ın kiracı olduğu yerde çıkmadığı, bu nedenle davalı …’ın olayda sorumlu olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti raporu gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli olup, buna göre sigortalı işyerinde hasara neden olan yangının davalı …’ın alt kiracı olarak bulunduğu kısımda değil, üst kiracı birleşen dosya davalısı …ltd şti.nin kiracı olarak bulunduğu spor salonunun bar mutfak kısmından çıktığı anlaşıldığından, asıl davada davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile istinaf yoluna başvurulan asıl dava yönünden ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.08/07/2021