Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/780 E. 2021/1132 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/780 Esas
KARAR NO: 2021/1132
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI: 2019/207 Esas, 2021/154 Karar
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden borçlu şirket … Ltd.Şti ve borçlu … vekili, 22.03.2019 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin 2009 yılında iki ortaklı bir limited Şirket olarak kurulduğunu, 2015 yılında tek ortaklı şirkete dönüştürüldüğünü, yaklaşık 10 yıldır 31 çalışanı ile saygın bir şirket olarak faaliyet gösterdiğini, karton ve kutu sektöründe öncü bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin ilk ödeme sıkıntısını 422.558, 00 TL alacağı bulunan … Ltd.Ştinin 2016 yılında İflas erteleme sürecine girmesi ile yaşadığını, 2019 yılında 1.368.000,00 TL alacaklı olduğu şirketin ise konkordato talebiyle, nakit akışı ve ödeme gücü bakımından ciddi bir açmaza girdiğini, döviz krizi sonrası ürün girdi fiyatlarında yaşanan artışın ürün maliyetlerini yükseltmesine rağmen ürün satış fiyatlarına yansıtılmadığını, müvekkili şirketin amlalaj sanayinde faaliyet gösterdiğini, sanayi ve ticarette kullanılan ambalaj kutularının imalatını yaptığını, şirketin alacaklılarını tahsilde güçlükler yaşaması, şirketin yüksek miktarda alacaklı bulunduğu firmaların iflasın ertelenmesi ve konkordatoya gitmesi, faizlerin aşırı yükselmesi, tedarikçi vadelerinin azaltılması, ürün girdi maliyetlerinin artması, kağıt fiyatlarında aşırı yükselme gibi olumsuz etkenler dolayısıyla şirket nakit akışında azalmalar oluştuğunu ve şirket ödemelerini yapmakta güçlük yaşamaya başladığını, müvekkili …’ın, davacı şirketin tek ortağı olduğunu, şirketin içinde bulunduğu nakit darboğazı, genel olarak piyasa koşullarının çok olumsuz olması vb sebeplerle, konkordatonun tasdiki halinde rahat bir nefes alabilecek olan müvekkili şirketin icra ve haciz baskısı altında kalmadan alacaklarını tahsil edip, vadelere yayılmış olan borçlarını çok rahat bir şekilde ödeyebileceğini iddia ederek, müvekkilleri yönünden 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini, gerekli ihtiyati ve muhafaza tedbirlerinin alınmasının talep etmiştir.
BİRLEŞTİRİLEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/286 ESAS, 2019/521 KARAR ve 29.04.2019 TARİHLİ KARAR DOSYASI :
İDDİA: Talep eden borçlu … vekili, 27.04.2019 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin şirketin tek ortağı olduğunu, şirketin borçlarına kefil olduğunu, konkordato süreci içinde birbirinden ayrı düşünülmesinin imkansız olduğunu, müvekkilinin aktif değerlerinin tüm borçlarını karşılayacak düzeyde olmadığını, müvekkilinin mal varlığını uygun fiyatlarla paraya çevirerek elde edeceği gelirle vadelere yayılmış olan borçlarını azami oranda (%50 ile %75 oranında ) ödeyebileceğini iddia ederek, öncelikle 3 aylık geçici mühlet kararı ile birlikte gerekli muhafaza ve ihtiyati tedbir kararlarının verilmesini ve dosyanın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/207 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir. Alacaklılardan bir kısmı, yargılamaya katılarak yazılı ve /veya sözlü beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, komiser heyet raporu ile bilirkişi raporuna göre konkordatonun alacaklılar açısından, iflastan daha avantajlı olduğunun ve bunun aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmediği, teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu anlaşıldığı, İİK 305. maddesinin (a ) ve ( b) bentlerindeki koşulların borçlu şirket yönünden gerçekleştiğinin anlaşıldığı, konkordato projesinin 302’ci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edildiği (c) bendindeki şartların gerçekleştiği, (d) bendi uyarınca 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdetmiş olduğu borçların ifasının alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerektiği, borçlu şirketin anılan borçları tam olarak ve zamanında ödediği bu nedenle teminat koşuluna gerek bulunmadığının bildirildiği, İİK 305. maddesinin (d) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiğinin anlaşıldığı, borçlu tarafından belirlenen yargılama gideri ile harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden 305. maddesinin (e) bendindeki koşulun gerçekleştiği, borçlu gerçek kişi yönünden ise komiser heyet raporu, toplantı tutanağı, bilirkişi raporu değerlendirildiğinde, projenin hem alacaklıların, hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından gerçek kişiler tarafından kabul edilmediği, buna göre İİK 305. maddenin (c) bendindeki koşulun gerçek kişi tarafından gerçekleşmediği gerekçesiyle, borçlu …’ın konkordato talebinin reddi ile bu borçlu için verilen kesin mühletin kaldırılmasına, borçlu şirket yönünden konkordatonun başarıya ulaşacağı, konkordatonun İİK 306. maddesi gereğince tasdikine, borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi borçların faizsiz olmak üzere, 2021 yılı Aralık ayından başlayarak, 2 ayda bir ödemeli olarak, 46 ay içinde ve 24 taksitte, Aralık 2021 ile Ekim 2022 arasında %15’i, Aralık 2022 ile Ekim 2023 arasında %20’si, Aralık 2023 ile Ekim 2024 arasında %25’i, Aralık 2024 ile Ekim 2025 arasında %40’ı şeklinde borçlu tarafından sunulan ödeme planı uyarınca ödenmesine, 11.02.2021 tarihli bilirkişi raporuna ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının tespitine, İİK 308/c maddesi gereğince konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hale geldiğinin karar altına alınmasına, İİK ‘nın 307. maddesi gereğince rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin bir yıl süre ile ertelenmesine, İİK 308/f maddesi gereğince konkordatonun feshi halinde borçlunun 308. maddesi gereğince iflasına karar vereceği gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflas avansının bu aşamada iadesine yer olmadığına, ödeme planındaki tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde, itiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş vekili, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, … Bankası A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. İtiraz eden alacaklı … Bankası A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, İİK 305. maddedeki şartların şirket tarafından tamamen yerine getirilmediğini, konkordato projesi hakkında oluşturulan nihai raporda tasdik koşullarının oluştuğunun somut olarak ortaya konmadığını görüldüğünü, ödeme planına göre müvekkili banka ile diğer müdahil alacaklıların borçlu şirketten olan alacak tutarının bu denli uzun bir ödeme planı içerisinde çok büyük zararlar oluşacağını, konkordato projesine onay verilmesinin hukuk ve adalet kavramıyla açıklanamayacağını, müvekkilinin alacaklarının konkordato komiserliğine sunulduğunu, belirtilen miktarı kabul etmediğini beyan ettiğini, kesin mühlet tarihinde müvekkilinin 55.447,84 TL alacağının bulunduğunu, borçlu şirketin müvekkilinin alacak miktarına itirazı ile nisaba kabul edilen alacağın 49.615,65 TL olduğunu, müvekkili alacağının konkordato nisabına gerçeğe uygun şekilde kaydedilmediğini iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir. İtiraz eden alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinaf nedenleri olarak, kurum aleyhine olan kısımların kaldırılmasını, kurum bakımından açıklama yapılmadığını, kararın kurumun mağduriyetine neden olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını, konkordato projesinin tasdik talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. İtiraz eden alacaklı … Bankası A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, davacının geçici mühlet kararını öğrenen müvekkilinin alacaklı olduğu için müdahale olduğunu, konkordato komiserlerine 25.11.2019 tarihli dilekçe ile alacak kaydı talebinde bulunduğunu, toplam 561.803,76 TL alacak bildirildiğini, kabul edilen alacağın 482.651,90 TL olarak yer aldığını, bu tutarın müvekkilinin gerçek alacağını göstermediğini, banka alacağını tevsik eden belgelerin incelenmesi halinde alacağın reddinin yasaya aykırı olduğunun tespit edileceğini, müvekkili banka alacağının konkordato projesinde eksik olarak yer aldığını, borçlu şirketin borçlarının da bilançoda yer almasının şart olduğunu, banka alacağının sözleşmeler ve hesap hareketleri ile sabit olduğunu, borçlunun menfaati kadar alacaklıların menfaatlerine de firmanın mali durumunun uygun olması gerektiğini, alacak kaydı talebinin kısmen reddedildiğini, reddedilen alacağa ilişkin yasal itiraz ve bilirkişi tespit talebi haklarını kullanmasına fırsat verilmeden tasdik edildiğini, reddedilen kısım yönünden müvekkilinin haklarının kanuna aykırı olarak elinden alındığını iddia ederek, konkordato projesinin tasdik kararının ortadan kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür. 2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, iflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, konkordato komiserine bildirilen alacak miktarının tamamının kabul edilmemiş olması ve buna dair İncelemenin usul ve yasaya uygun olup olmadığı,Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı alacaklarının konkordatoda ki yeri, konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşamayacağı, konkordato projesinin borçlu kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığıdır. Talebin niteliği ve istinaf nedenleri arasında yer verilen bir kısım itirazlar nedeniyle sürecin özetlenerek denetlenmesi uygun olacaktır. Dosya kapsamından, davacılar vekilinin 23.03.2019 tarihli dilekçe, davacı … vekilinin ise 27.04.2019 tarihi dilekçe ile tedbir istemli talepte bulunduğu, 27.03.2019 tarihli ara kararla borçlu şirket için 3 ay geçici mühlet kararı, 03.05.2019 tarihli ara karar ile birleştirilen dosya borçlusu için 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilerek, geçici konkordato komiserlerinin görevlendirildiği, 3 aylık geçici mühlet kararının borçlu şirket için 27.06.2019 tarihinde 2 ay uzatıldığı, 22.08.2019 tarihli ara karar ile İcra ve İflas Kanunun 289. maddesi gereğince borçlular için 1 yıl kesin mühlet kararı verildiği, tasdik yargılamasının ilanı İle birlikte komiserlerin dinlenilmesi için duruşma gününün tebliğ edildiği, teminat ve gerekli harçların karşılanması için davacı borçlu şirkete süre verildiği, olası sonucunun ihtar edildiği, komiser rapor ve bilirkişi raporlarının dosyaya ibraz edildiği, konkordato komiserinin beyanı ve duruşmaya katılan borçlu vekili ve alacaklıların beyanları sonrasında karar verildiği anlaşılmıştır. Alacaklı … Bankası A.Ş vekili tarafından, 09.04.2019 tarihli dilekçe ile geçici mühlet kararına itiraz ederek, borçludan alacaklı olduklarını 08.04.2019 tarihi itibariyle alacak miktarının 49.375,67 TL olduğunu belirtmiştir. Alacaklı … Bankası A.Ş vekili, 12.04.2019 havale tarihli dilekçesi ile geçici mühlet ve tedbir kararlarına itiraz ederek borçlular ile genel kredi sözleşmeleri imzalandığını kredi alacaklarının olduğunu iddia etmiştir. İİK 299. maddesi kapsamında, alacaklılardan … Bankası A.Ş vekili 25.11.2019 alacak kayıt tarihi ve 27 alacak kayıt numarası ile 561.803,76 TL tutarında alacak kaydı yaptırmıştır. İİK 300. madde kapsamında düzenlenen tutanakta, 27.03.2019 tarihinde bilançoda yer alan tutarın 328.371,90 TL olduğu, 328.371,90 TL kısmının kabul edildiği, 233.431,86 TL ‘lik kısmının reddedildiği, gerekçede 233.431,86 TL faiz olması nedeniyle reddedildiği belirtilmiştir. Alacaklılardan … Bankası A.Ş nin ise 23.11.2019 tarihli, 26 kayıt numaralı alacak kayıt talebinde bulunduğu, alacak kaydı yapılan tutarın 58.823,75 TL, 27.03.2019 tarihi itibariyle bilançoda yer alan tutarın 53.000,00 TL olduğu aşan 5.823,75 TL nin faiz olması nedeniyle borçlu şirket tarafından reddedildiğine dair İİK 300. madde kapsamında alacak kayıtları hakkında beyan tutanağı düzenlenmiştir. 30.12.2020 tarihli çekişmeli alacaklarla ilgili değerlendirme raporunda, 26 nolu alacaklı … Bankası A.Ş ‘nin, borçlu şirketten 14.11.2019 tarihi itibariyle 58.823,75 TL alacaklı olduğunu belirterek incelemeye kredi sözleşmesi ve ihtarname ibraz ettiği, borçlu tarafça 5.823,75 TL’nin faiz olması nedeniyle reddedildiği, 30.11.2020 tarihi itibariyle banka alacağının toplam 49.615,65 TL olduğu, nisaba dahil edilmesi gereken banka alacağının 49.615,65 TL olarak nisaba dahil edilmesinin uygun olacağının değerlendirildiği, 27 nolu alacaklı … Bankası A.Ş ‘nin alacağının adi nitelikte olduğu, 561.803,76 TL alacaklı olduğu belirtilerek kredi sözleşmesinin ibraz edildiği, borçlu tarafça, alacaklının 27.03.2019 tarihi olan geçici mühlet tarihinde ana borçlarının 328.371,90 TL, olarak kabul edildiği, aşan 233.431,86 TL’nin faiz olması nedeniyle reddedildiği, sonuç olarak, adi alacaklar yönünden … Bankası A.Ş ‘nin oylama nisabında dikkate alınacak tutarın 482.651,90 TL, … Bankası A.Ş nin 49.615,65 TL olarak nisapta dikkate alınacak tutar olduğu belirtilerek, çekişmeli diğer alacaklara yer verilmiştir. Mahkemece, 05.01.2021 tarihli ara karar ile alacaklı … Bankası A.Ş ‘nin konkordato nisabında alacağının 49.615,65 TL olarak dikkate alınmasına, alacaklı … Bankası A.Ş ‘nin konkordato nisabında alacağının 482.651,90 TL üzerinden dikkate alınmasına karar verilmiştir.
Borçlu şirket tarafından dosyaya 20.01.2021 tarihli konkordato nihai raporu ibraz edilmiştir. Nihai rapor sonucunda, projenin kabulü halinde 2021… 2025 yıllarında 3.983.865,53 TL net kar elde edileceği, ayrıca mevcut sermayenin ortak tarafından gayrimenkul satışından elde edilecek gelir ile 2022 ve 2023 yılında 1.000.000, 00 TL daha artırılacağı, elde edilecek karın ve artırılan sermayeninde işletme özvarlıklarının eklenmesi ile konkordato projesinin kabulünde 2021 yılı Aralık ayından başlamak üzere 46 ay içinde 23 eşit taksitte işletmenin mevcut borçlarını tasfiye etmiş olacağını, borçlu şirketin borca batık olmadığını, tasdik halinde firma borçlarının vadelerde ödeyebilecek durumda olduğunu, borçlu şirketin konkordatonun tasdikiyle nakit dar boğazından çıkarak borçlarını ödeyebileceği gibi faaliyetlerini sürdürerek istihdam yaratmaya, vergi ve SGK prim ödemeleri ile ulusal ekonomiye katkı sunmaya devam edeceği belirtilmiştir. 03.02.2021 tarihli konkordato komiser heyeti, konkordatonun tasdiki hakkında gerekçeli raporunda, değer tespitlerine bağlı rayiç değer bilançoları oluşturulduğunda borçlu şirketin (+)24.489,79 TL borca batık olmadığı, bu durumun 30.09.2020 tarihli raporla mahkemeye sunulduğu, borçlu şirketin konkordato teklifini müzakere etmek üzere 20.01.2021 tarihinde 11;00-13;00 saatleri arasında adi alacaklılar, 13:00-14:00 arasında ise rehinli alacaklılar toplantısının yapıldığı, nihai projeye istinaden İİK m.302/1 uyarınca toplantı öncesi talep eden alacaklılarla ve toplantı sırasında da toplantıya gelen tüm alacaklılara fiziken sunulduğu, borçlu şirket bakımından toplantıya 27 alacaklının katıldığı, ancak 23 alacaklının oy kullandığı, rehinli alacaklılar toplantısına ise herhangi bir alacaklının katılmadığı, şirketin sicil kayıtlarına göre, kağıt ve mukavvadan koli, kutu ve benzeri muhafazaların imalatının iştigal konusu olduğu, sonuç olarak, şirketin konkordatoya tabi 70 adet alacaklısının bulunduğu ve bu alacaklıların toplam alacak tutarının 8.629.487,71 TL olduğu, şirketin rehinli alacaklı sayısının 1 adet olduğu ve bu alacaklının toplam alacak tutarının 1.960.979,01 TL olduğu, kişi sayısı bakımından %64,29 oranının, tutar bakımından %67,42 oranının gerçekleştiği, adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla sağlanmış olduğu, davacı şirketin rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırılması hükümleri başlıklı 308/ h maddesi çerçevesinde toplam 1.960.979,01 TL tutarındaki rehinli alacaklar yönünden kanunun aradığı nisapların oluşmadığı, rapor tarihi itibariyle personel borçlarının ödenmiş olduğu, tensip sonrası borcunda ödenmiş olduğu, teminat gösterilmesi gereken bir tutarın olmadığı, şirketin konkordato tasdik harcı olarak yatırması gereken tutarın 19.588,94 TL olarak hesaplandığı, revize konkordato projesinde herhangi bir tenzilat öngörülmediği, alacaklılara 2021 yılı Aralık ayından başlamak üzere her yıl 6 eşit taksitler halinde ödeneceği, ödeme planının nihai rapor ekinde sunulacağı, şirketin 30.11.2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre öz varlık tutarının (+) 2.046.588,20 TL olduğu, davacı şirketin öz varlığının (+)205.371,49 TL olduğu borca batık olmadığı, şirketin revize konkordato projesi kapsamında borçlarının tümünü %100 vadelendirmek suretiyle ödeyebileceği, şirketin iflasına karar verilmesi halinde ise konkordato kapsamındaki alacaklıların alacaklarının %59,47 oranında tahsil edebilecekleri, konkordato teklifinin gerçekleşmesi durumunda alacaklıların daha fazla tahsilat yapabilecekleri, şirketin revize konkordato projesinin gerçekleştirilebilecek durumda olduğu ve tasdik şartlarının sağlandığı, borçlu … yönünden ise konkordatoya tabi 2.450.046,85 TL tutarındaki 10 alacaklının tamamının olumsuz oy kullandığı, bu doğrultuda İİK 302. maddedeki öngörülen çoğunluk koşulunun sağlanmadığı, rehinli alacaklılar bakımından ise bir anlaşma sağlanmadığı, İİK 305. maddede öngörülen koşulların gerçekleşmediği belirtilmiştir. 11.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, 30.11.2020 tarihli bilançoya göre borçlu şirketin borca batık olmadığı, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, İİK 305/a maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığı, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu, dolayısıyla İİK 305/b maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığı, borçlu şirketin konkordato projesinin 302’ci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edildiği, İİK 305/c maddesi ile sağlanan şartın sağlandığı, buna karşın rehinli alacaklılarla 308/h madde kapsamında anlaşma sağlanamadığı, borçlunun İİK 305/d bendi gereğince ifa edilmemiş bir yükümlülüğü bulunmadığı, tasdik harcı ve yargılama giderinin mahkeme veznesine depo edilmesi üzerine İİK 305/e maddesinde yer alan şartın gerçekleştiği ve nihai olarak İİK 305. maddedeki tüm şartların sağlanmış olacağı belirtilmiştir. Konkordato komiser ve bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun yeterli ve gerekçelidir. Mahkemece, komiser ve bilirkişi raporlarına göre hüküm verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı “ Konkordatonun tasdiki Şartları “ dır. Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md): “ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları İle orantılı olması ( bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ). c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ). e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir “dir. Somut yargılama neticesinde, ayrıntılı şekilde dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporundan, borçlu şirket hakkında, İcra ve İflas Kanunun 305. maddesinde yer verilen konkordato şartlarının tamamının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, bu konuda itiraz eden alacaklıların aksine iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 299. maddesi gereğince, konkordato komiseri, alacaklılara alacaklarını bildirmeye davet eder, 300. madde kapsamında, alacaklar hakkında borçlu beyana davet edilir, komiser alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302’nci madde çerçevesinde alacaklılar toplantısına sunacağı raporda belirtmek ve alacaklıların bilgi ve takdirlerine sunmak zorundadır. Borçlu, komiserin daveti üzerine, kendisine bildirilen her alacak hakkında cevap vermek zorundadır. Konkordato komiserlerinin kendisine bildirilen alacakları kabul etmek veya reddetmek yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetki borçluya aittir. Komiserin borçlunun kabul ettiği bir alacağı reddetme yetkisi yoktur, alacağı kabul etmek zorundadır. Somut yargılamada, itiraz eden alacaklı vekilleri tarafından, borçlu şirket tarafından reddilen alacak miktarının haksız olduğu, çekişmeli alacak incelemesinin yeterli olmadığı iddia edilmişse de borçlu, bildirilen alacağı reddedebilir, bu takdirde reddedilen alacak çekişmeli ( nizalı ) alacak haline gelir ve bu alacağın konkordato çoğunluğunun hesaplamasında dikkate alınıp alınmayacağına, dikkate alınacaksa ne oranda dikkate alınacağına basit inceleme neticesinde mahkeme karar verir ( m.302.f.6). Söz konusu fıkrada, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. Şu halde, alacak miktarının eksik ve /veya yanlış hesaplandığı iddialarının iş bu yargılamada alacak iddiasının ayrıntılı şekilde incelenmesi, talebin niteliği ve konkordato süreleri dikkate alındığında çok zor veya imkansız olabileceği gibi yasanın 302.f.6 bendi kapsamında ise hukuki yararı dahi tartışmalı olacaktır. Bu nedenle buna dair istinaf nedenlerinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. İstinaf eden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından, konkordato sürecinde yapılan değerlendirme ve verilen kararda kurum alacaklarının dikkate alınması gerekirken hiçbir açıklama yapılmadığını, projenin tasdik kararının hatalı olduğunu, tasdik talebinin reddi gerektiğini iddia etmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308 maddesi üst başlığı “ Konkordatonun hükümleri “dir. Maddede, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale geleceği, bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, 3. fıkrada ise 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Yasal düzenleme kapsamında, tasdik sonucu bağlayıcı hale gelen konkordatonun mecburi olmadığı yasa ile düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı amme alacaklarına yönelik istinaf başvurusunun hukuki yarar bulunmaması nedeniyle reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Açıklanan nedenlerle ve özellikle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri ve konkordato komiseri ile bilirkişi raporları ile ilgili yasal düzenlemeler kapsamında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı yasadan kaynaklanan alacakları ile ilgili istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, diğer itiraz eden alacaklı müdahil vekillerinin başvurusunun ise usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen konkordato yargılaması neticesinde verilen hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğundan esastan ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- İtiraz eden alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının istinaf başvurusunun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/c maddesinin 3. fıkrası gereğince hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, 2-İtiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş ve … Bankası A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/207 Esas, 2021/154 Karar ve 16.02.2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan ayrı ayrı REDDİNE, 3- İtiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş ve … Bankası A.Ş tarafından İstinaf harçları peşin olarak karşılandığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4- İtiraz eden alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 6-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14/10/2021