Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/777 E. 2021/815 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/777 Esas
KARAR NO : 2021/815
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2021
NUMARASI: 2020/637 Esas, 2021/203 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı borçluya karşı Kızılcahamam İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile ilamlı icra takibi yapılmasına rağmen borcun ödenmediğini, davalının tesisinde hiçbir faaliyetinin kalmadığını, devremülk alanların muhatap bulamadığını, davalının mal kaçırma ihtimali de bulunduğunu belirterek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesi; davacıların davalı aleyhine giriştiği ilamlı icra takiplerine rağmen borcun ödenmediği, tehiri icra kararı da bulunmadığı, borçlu şirket yetkilisinin dinlenmek için çağrıldığı, ancak gelmediği, ilanların yapıldığı ve iflas avansının da yatırıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı borçlunun İİK’nın 177/4 maddesi uyarınca iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf talebinde; mağduriyete neden olan devremülk tesisi için 5 ayrı firmanın satış yaptığını, müvekkili şirketten önceki 4 şirketin devremülk bedellerini inşaat dışında harcadığını, dönemin siyasi baskıları ile müvekkili şirketin acze düşürüldüğünü ve paniğe kapılan binlerce katılımcının takibe giriştiğini, 2012 yılında şirketin faaliyetinin kalmadığı iddiasının doğru olmadığını, 2016 yılında dönemin savcısının … için müvekkilini tehdit ettiğini ve şirketin işletmeyi terk etmek zorunda kaldığını, sonrasında tesisin yağmalandığını, davacı derneğin hangi nedenle davada taraf olduğunun anlaşılamadığını, derneğin tesise el koymayı hedeflediğini, müvekkiline depo emri gönderilmediğini, davacıların alacaklarının sabit olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.Davacılar vekili istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 177/4. Maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.Kızılcahamam Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin 2020/132 Esas, 2020/128 Karar sayılı kararı ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, yetkisizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmiştir.Uyuşmazlık, davacıların dayanağı ilam gereğince davalının iflasının istenip istenemeyeceği noktasında toplanmıştır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK‘nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri“ üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1.fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla,”1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz,taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308. maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır.Dosya kapsamından, Ankara 4. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/655-2016/384 E.K. sayılı kararı ve Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/336-2019/27 E.K. sayılı kararı ile davacı … lehine 5.300,00 TL, davacı … lehine 5.500,00 TL alacağa hükmedildiği, ilamların infazı için Kızılcahamam İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile ilamlı icra takibine başlandığı, icra emrinin borçlu şirkete tebliğine rağmen borcun ödenmediği, dosyaya sunulan icranın geri bırakılması kararı da bulunmadığı görülmektedir.Mahkemece, İİK’nın 177/son fıkrasında belirtilen şartların gerçekleştiği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, davalı taraf süresinde karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda icra emrinin davalı şirkete tebliğine rağmen borcun ödenmediği, İİK’nın 177/4. maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas davası açmak için kural olarak kararın kesinleşmiş olmasının gerek olmadığı, ilamlar için alınmış icranın geri bırakılması kararı bulunduğunun da ileri sürülmediği, davacı gerçek kişilerin iflas avansını yatırdığı, ilanların yapıldığı, şirket temsilcilerinin dinlenmek üzere çağrılmasına rağmen yetkilinin duruşmaya katılmadığı anlaşıldığından mahkemece davacı gerçek kişilerin iflas talebi yönünden davalının İİK’nın 177. maddesi gereği iflasına karar verilmesi yerindedir. Öte yandan İİK’nın 177/4 hükmüne dayanan iflas davalarında depo emri tebliğine de gerek bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi de yerinde değildir.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/06/2021