Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/775 E. 2021/814 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/775 Esas
KARAR NO: 2021/814
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/211 Esas
A.KARAR TARİHİ: 12/02/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 3996 sayılı Bazı Yatırım Hizmetleri Yap-İşlet-Devlet Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolunun İşletme hakkı sahibi, davalının ise işletme hakkı müvekkili şirkete ait köprü ve otoyollarını ticari iş yapmak amacıyla kullanmış olan kişi olduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkındaki Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası gereğince geçiş ücreti ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceğini, 7. fıkrası gereğince, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrada belirtilen cezaların uygulanmayacağını, davalının maliki bulunduğu araçların ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişimin gösteren ihlalli geçişleri olduğunu, geçiş listesinin ekli olduğunu, alacağın tahsili amacıyla ihlalli geçişlerden doğan alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini talep etmiş, ayrıca davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının müvekkili şirketin alacağını ve ferilerini karşılayacak miktarında (35.802,53 TL) ihtiyaten haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 12.02.2021 tarihli ara kararla, alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat koşulununu bu aşamada gerçekleşmediği gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati haczi haklı gösteren sebeplerin ve şartların mevcut olduğunu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız şekilde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 18.07.2019 tarihinde davalıya ait araçların ihlalli geçişleri sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücreti ve cezası dayanak gösterilerek 33.499,50 TL geçiş ücreti ve para cezası, 1.983,63 TL TL faiz, 357,05 TL KDV olmak üzere toplam 35.840,18 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.. ..” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Takibin 16.05.2018 tarihli yasal değişiklikten sonra başlatıldığı anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK‘daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’ cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen geçiş listesi, ihlalli geçişe ilişkin görüntüler ve ihlalli geçiş tablosu birlikte değerlendirildiğinde, davacının İİK’nın 258. Maddesinde belirtilen, mahkemede kanaat getirecek delillerin gösterildiği kabul edilerek davacının talebinin kabulü ile İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddi yerinde görülmemiştir. Ancak, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talep edenin talebinin kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının, istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/211 Esas, 12/02/2021 tarihli ara kararın HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, aşağıdaki şekilde yeniden KARAR TESİSİNE, 3-a)Davacının ihtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (35.802,53-TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1b-2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/06/2021