Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/76 E. 2021/766 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/76 Esas
KARAR NO : 2021/766
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2018/987 Esas, 2019/1044 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Maliki İflas halinde … Ticaret A.Ş. olan taşınmazın davalı … tarafından 21.08.2008-21.05.2009 tarihleri arasında 2363-30183449 sayılı işyeri güvencesi yangın sigorta poliçesi ile sigortalandığını, taşınmazda 06.04.2009 tarihinde meydana gelen dahili su basması sonucu hasar meydana geldiğini, bu hasar bedelinin tahsili için dain ve mürtehin sıfatıyla … adına İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/692 E. 2012/255 K. sayılı dosyası ile dava açıldığını, iş bu dava sonucunda, Mahkeme davanın, davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verdiğini, daha sonra davalı tarafa Beyoğlu … Noterliğinin 26.09.2014 tarihli … yev. Nolu ihtarnamesi ile 33.198,00 TL zarar yönünden temerrüte düştükleri, 28.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskon faizi ile birlikte ödenmesi için ihtar edildiğini, ihtarname tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibini başlattıklarını, davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigortalının işyerinin müvekkili sigorta şirketi tarafından 21.05.2008-2009 tarihleri arasında … nolu poliçesi ile sigortalandığını, TTK’nun 1268. Maddesinde sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler iki yılda müruru zamana uğrar, hükmünün olduğunu, poliçe vadesi, hasar tarihi, nazara alındığında davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, her ne kadar poliçede dalihi su klozu teminatı yer almakta ise de; bu kloz gereği teminat dışında kalan haller genel şartlarda açıkça belirlendiğini, dava konusu hadisenin de bu şartlarda belirlendiği üzere teminat dışında olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi 2015/803 E. 2016/830 K. sayılı kararı ile davacının bilirkişi ücretini yatırmadığından bahisle davanın usulden reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dairemiz 04.10.2018 tarih, 2018/1586 E. 2018/1482 K. sayılı kararı ile “…davacıya süre verilmesine dair ara kararın HMK’na uygun olmayıp, 17.08.2016 tarihinde yatırılan avansın süresinde yatırıldığının kabulü gerekir. Öyleyse mahkemece işin esasına girip, delilleri topladıktan sonra bir karar vermesi gerekirken …” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; daha önce açılan dava ve müracaatların zamanaşımını kestiği, teminat kapsamında değerlendirilen hasarın 28.134,00 TL (KDV Dahil 33.198,00 TL) olduğu, davacının Beyoğlu …. Noterliğinin 26.09.2014 tarihli ihtarnamesi ile davalıyı temerrüte düşürdüğü, takip öncesi temerrütün oluştuğu, alacağın likit olmadığı gerekçesi ile davanın KABULÜ ile İstanbul …. İcra Müdürlüğüne ait … E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, Alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu hasarın 06.04.2009 tarihinde meydana geldiğini, hasar bedelinin tahsili için dain ve mürtehin sıfatıyla dava dışı … tarafından İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/692 Esas sayılı dosyasında açılan davanın mahkemenin 2012/255 Karar sayılı kararı ile davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, hükmün temyiz edilmeksizin 30.04.2013 tarihinde kesinleştiğini, … tarafından açılan davanın eldeki davadaki zamanaşımı süresini kesmesinin mümkün olmadığını, İstanbul …. İflas Müdürlüğü’nün … iflas dosyası ile davacı alacaklıya 26.12.2013 tarihinde yetki verildiği ve davacı tarafından müvekkili şirkete 06.09.2009 tarihli dava konusu hasar için 26.04.2014 tarihinde ihtarname tebliğ edilerek 22.06.2015 tarihinde eldeki davanın açıldığını, zamaaşımı süresinin dolduğunu, müvekkili şirkete yapılan hasar başvurusunun zamanaşımını kesen hallerden olmadığını, davacı başvurusunun hasar tarihinin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra yapıldığını, sigortalı binada gerçekleşen hasar tazminatını talep ve dava etme hakkının menfaati zedelenen gayrimenkul malikine ait olduğunu, dosya kapsamında gayrimenkulün 8/1960 hissenin … ait olduğuna dair tapu senedi bulunduğunu, sigortalı … Ticaret A.Ş.nin gayrimenkulün maliki olduğunu ispat edemediğini, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, kaldı ki, hasarın teminat kapsamında bulunmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, gerçek zararın ispat edilemediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava; işyeri sigorta poliçesine dayanılarak, iş yerinde su basması nedeniyle oluşan hasar bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22.06.2015 tarihinde 33.198,00 TL asıl alacak, 30.105,51 TL faiz olmak üzere toplam 63.303,51 TL üzerinden icra takibi başlatılmış, ödeme emri borçlu/davalıya 26.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 07.08.2015 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Sigortalı müflis … Tic.A.Ş.’nin … Mah. … Cd. …Alışveriş Merkezi Çorlu/Tekirdağ adresindeki işyerinin davalı şirket nezdinde 21.05.2008-2009 tarihleri arasında 30183449 nolu İşyeri Güvencesi Yangın Sigorta Poliçesi ile sigorta altına alındığı, işyerinde 06.04.2009 tarihinde su hasarı meydana geldiği, hasar bedelinin sigorta şirketinden talep edildiği, teminat kapsamında bulunmadığından talebin reddine karar verildiği, poliçede dain ve mürtehin gözüken dava dışı … tarafından İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/692 Esas sayılı dosyasında hasar bedelinin tahsili konusunda dava açıldığı, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/692 Esas, 2012/255 Karar sayılı kararı ile davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 30.04.2013 tarihinde kesinleştiği, sigortalı müflis şirketin tasfiye işlemlerini gerçekleştiren İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasında iflas masanın … AŞ nezdinde alacak haklarının takibi için İİK 245 maddesi uyarınca davacı alacaklı şirkete 26.12.2013 tarihinde yetki verildiği, davacı tarafından davalı … şirketine 26.09.2014 tarihinde ihtar tebliğ edildiği, 22/06/2015 tarihinde icra takibi başlattığı ve 07.08.2015 tarihinde de eldeki davanın açıldığı, bu hususlarda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının aktif dava ehliyeti ile hasarın teminat kapsamında bulunup bulunmadığı ve hasarın miktarı noktasında toplanmıştır. Dava dilekçesinin davalı tarafa 25.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin yasal süresi içerisinde 04.09.2015 tarihinde cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmıştır.Somut olayda, sigorta hukukuna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı TTK nun ilgili hükümleri ile zamanaşımı ile ilgili BK’nun ilgili maddelerinin değerlendirilmesi sonucu tarafların iddia ve savunmalarının ele alınması yerinde olacaktır. Dava konusu olay, 06.04.2009 tarihinde meydana gelmiştir. Olay tarihinde 6762 sayılı TTK ve 818 sayılı BK yürürlüktedir. 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 6103 sayılı kanunun eski hukukun ve TTK’nun uygulanacağı haller başlığı ile 2/1-a bendinde ” Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse o kanun hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir. Söz konusu yasanın 6. maddesinde de, TTK’nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü sürelerin eski hukuka tabi olduğu vurgulanmıştır. Düzenleme kapsamında olay tarihinde geçerli olan 6762 sayılı mülga TTK hükümleri uygulanacaktır. Yine 6098 sayılı TBK’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 6101 sayılı kanunun 1. maddesinde, TBK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümlerinin uygulanacağı, 5. maddesinde ise, TBK’nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam edeceği belirtilmiştir. Bu düzenlemeler kapsamında yasal düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekmiştir. 6762 sayılı 1268. maddesi gereğince, sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir. Aynı düzenlemeye Yangın Sigortası Genel Şartlarında da yer verilmiş ve sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir. Mülga 818 sayılı BK’nun 125 vd maddelerinde, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 146 vd maddelerinde zamanaşımı düzenlenmiştir. BK 133. maddede zamanaşımının kat’ı sebepleri arasında 6098 sayılı yasanın 154. maddesindeki ifadesi ile kesilme sebepleri arasında, alacaklının dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması icra takibinde bulunması ya da İflas masasına başvurmasına yer verilmiştir. TBK’nun 156. maddesinde mülga 818 sayılı BK’nun 135. maddesinde, yeni sürenin başlaması üst başlığı altında, zamanaşımının kesilmesi ile borcun ikrar edilmesi veya karara bağlanması halinde yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı, borcun bir senetle ikrar edilmiş veya bir mahkeme ya da hakem kararına bağlanmışsa yeni sürenin her zaman on yıl olacağı belirtmiştir. Somut olayda, söz konusu hasarla ilgili Müflis sigortalı şirketin ya da masanın daha önce açmış olduğu herhangi bir dava, hatta icra takip talebi dahi mevcut değildir. Müflis sigortalı şirket yetkilisi olduğu iddia edilen … tarafından açılan davanın, ayrı bir tüzel kişiliğe haiz sigortalı müflis şirket/masa yönünden zamanaşımı süresini kesmeyeceği açıktır. Su hasarının gerçekleştiği tarih olan 06.04.2009 tarihinden itibaren 5 günlük ihbar süresi de eklendiğinde iki yıllık zamanaşımın dolduğu tarih 11.04.2011 olacaktır, takip 22.06.2015 tarihinde başlatılmış, dava 07.08.2015 tarihinde yani iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 142. maddesi gereğince, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra tahkikata başlanmadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’iler hakkında karar verilmesi gerekeceği, davanın zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, davalının yapmış olduğu zamanaşımı def’inin yerinde ve süresinde olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/987 Esas, 2019/1044 Karar,12/11/2019 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE,2-Davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 764,55 TL’den mahsubu fazla alınan 705,25 TL harcın istem halinde davacıya iadesine,4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca takdir edilen 9.029,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-HMK 333.maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, İstinaf yargılama giderleri yönünden;1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcının davalı tarafından peşin yatırılan 1.082,00 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 1.022,70 TL harcın istem halinde davalıya İADESİNE,2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,3-Davalı tarafça yapılan 32,50 TL posta, tebligat gideri ile 207,90 TL İstinaf harçları olmak üzere toplam 240,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/06/2021