Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/730 E. 2021/691 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/730 Esas
KARAR NO : 2021/691
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2017
NUMARASI : 2017/440 Esas, 2017/938 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı … AŞ’YE ait … Süpermarketinin 01/07/2011-2012 döneminde müvekkili nezdinde yangın sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, markette yapılan tadilatta parfüm ve kozmetik bölümündeki elektrik tesisatının uygun yapılmaması ve tesisata zarar verilmesi nedeniyle 15/01/2012 tarihinde sigortalı işyerinde yangın çıktığını, hasar nedeniyle sigortalıya 63.959,77 Euro ödendiğini, elektrik işlerinin davalı şirketin gözetim ve sorumluluğunda yapılması nedeniyle davalı şirketin hasardan sorumlu olduğunu, ancak hasar bedelinin rücuen tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalı şirketin haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; müvekkili şirkete süpermarketteki inşaat ve dekorasyon ile elektrik işlerinin sipariş edildiğini, ancak yangının çıktığı kozmetik reyonunun elektrik ve aydınlatma işlerinin başka bir şirket olan … isimli şirkete yaptırıldığını, bu nedenle müvekkilinin yangında kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, talep edilen tazminatın da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; yangının kozmetik reyonunda yapılan tadilat sırasında tesisatın zedelenmesinden veya bağlantısının uygun yapılmamasından kaynaklandığı, bu bölümdeki tadilat işinin dava dışı … şirketince yapılması nedeniyle davalıya kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sigortalı ile davalı arasında yapılan sözleşmede tüm işyerlerinin yangına sebebiyet vermesini önleyecek şekilde projesine uygun yapıldığını denetlemek ve yangına karşı önlem almak yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğunu, bu nedenle tadilat işini bizzat yapmasa dahi davalının hasardan sorumlu olduğunu, davalının sözleşme ile kusurlu tadilatı denetleme görevi bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünün talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf talebine cevabında; … Marketinin elektrik işlemlerinin kendileri tarafından yapıldığını, ancak kozmetik reyonundaki işlemlerin … tarafından yapıldığını, diğer elektrik işleri ile kozmetik reyonundaki elektrik işlerinin ayrı tutulduğunu belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472 maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak hasar sorumlusundan rüçuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı sigortacı, sigortalı işyerinde çıkan yangın nedeniyle sigortalıya ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili için davalı aleyhine takip başlattığını ve davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptalini talep etmiş, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/282 Esas, 2014/92 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/296 Esas, 2017/15 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2017/456 Esas, 2017/451 Karar sayılı kararında, sigortalı ile davalı şirketin tacir olması ve her iki şirketin ticari işletmesini ilgilendiren davaların ticari dava olması nedeniyle uyuşmazlıkta asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği halde işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek karar kaldırılmış, İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyayı yeni esasa kaydetmeden ve Dairemiz kararı doğrultusunda yeniden karar vermeden, 02/05/2017 tarihli üst yazı ile dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi için dosyayı tevzi bürosuna tevdi etmiş, dosyanın gönderildiği İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi de yukarıda yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.Dairemizin 2017/456 Esas, 2017/451Karar sayılı kararında uyuşmazlıkta asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiğine değinilerek, İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı kaldırılmış, dosya bu doğrultuda karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiştir. Ancak mahkemece dosya yeniden esasa kaydedilmeden ve görevsizlik kararı verilmeden, üst yazı ile asliye ticaret mahkemesine gönderilmiştir. Dava açılması ile mahkeme için harekete geçmek ve açılmış olan bir davayı karar ile sonuçlandırmak zorunluluğu doğar. Buna göre açılmış bir davayı karar ile sonuçlandırmak zorunda olan asliye hukuk mahkemesince herhangi bir karar verilmeyip, görevsizlik kararı da verilmeden dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi doğru olmamıştır.Öte yandan HMK’nın 20. maddesi; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” hükmünü düzenlemektedir. Maddede görevsizlik kararı üzerine görevli mahkemede davaya edilebilmesinin şartları düzenlenmiş olup, görevli mahkemede davaya devam edilebilmesi için taraflardan birinin süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta görevsizlik kararı verilmediği gibi, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için tarafların talebi de olmadığına göre, dosyanın üst yazı ile asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi bu yönden de doğru değildir.Bu durumda mahkemece usulüne uygun görevsizlik kararı verilmeden gönderildiği halde esasa kaydedilen dosyanın kaydının kapatılarak, Dairemizin 2017/456 Esas, 2017/451 Karar sayılı kararı doğrultusunda karar verilmesi için dosyanın İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355. maddesi uyarınca esasa ilişkin nedenler incelenmeksizin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve Dairemiz kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesi gereğince esasa ilişkin itirazlar incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/440 Esas, 2017/938 Karar, 28/11/2017 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL’den mahsubu ile bakiye 23,10-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,5-Davacı tarafça karşılanan istinaf harç ve yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355. maddesi ve 353/1.a bend gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.