Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/646 E. 2021/653 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/646 Esas
KARAR NO: 2021/653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2017
NUMARASI: 2014/1065 Esas, 2017/473 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hasılat Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile … Ltd. Şti arasında 01.02.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, kira sözleşmesine göre, müvekkilinin kiralananı kullanıma hazır, temiz ve bakımlı şekilde teslim aldığını, kiralanan taşınmazın 25.04.2012 tarihli poliçe ile sigortalandığını, kiralanan taşınmazın asma tavanının 18/07/2012 tarihinde aniden, hiç bir müdahale olmadan çöktüğünü, iş yerindeki ürünlerin zarar gördüğünü, kullanılamaz hale geldiğini, davacı tarafından Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/81 D.İş ve 2012/100 D.İş dosyaları ile yaptırılan tespitte “tavan askılarının seyrek olması, dübellerin ve cıvataların uygun olmaması nedeniyle tavanın zincirleme reaksiyonla çöktüğünü, içeride bulunan 236.479,27 TL tutarında malın zarar gördüğünü ve ürünlerin %85’nin kullanılamaz halde olduğunun” tespit edildiğini, ürün bedellerinin bilirkişiler tarafından maliyet rakamları ve geliş rakamları ve geliş faturaları üzerinden hesaplandığını, davacının kiracı olduğu iş yerinin olayın meydana geldiği 18.07.2012 tarihinden beri kapalı olup kullanılmadığını, davalı sigorta şirketinin “alçıpan tavan çökmesinin işçilik/dizayn hatası” olduğu gerekçesiyle teminat dışı olduğunu belirterek hasarı ödemediğini bu nedenle davacının uğradığı 236.479,27 TL zararın ihtarname tarihi olan 26.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tazminini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, hasarın teminat kapsamında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1065 E. 2017/473 K. sayılı kararı ile iddia, savunma, deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre açılan davanın kısmen kabulü ile 149.583,93 TL+ KDV tutarındaki tazminatın 26.09.2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Dairemiz 2017/2702 E. 2019/1648 K. sayılı kararı ile, davalının ve fer’i müdahilin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddi ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1065 Esas, 2017/473 Karar ve 20.06.2017 tarihli ilamının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisine, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 175.981,09 TL + KDV tutarındaki tazminatın 26.09.2012 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, dairemiz kararı davacı vekili ve davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 04.02.2021 tarih, 2019/6360 E. 2021/761 K. sayılı ilamı ile “…Somut olayda, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 25.04.2012/2013 vadeli mağazam paket sigorta poliçesi düzenlenmiş olup, sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin yönetmelik uyarınca sigorta şirketlerinin bilgilendirme yükümlülüklerini yerine getirmiş kabul edilebilmeleri için bilgilendirme formunu düzenleyerek sigortalılara imzalatmak ve saklamakla yükümlü oldukları düzenlemesi karşısında sigorta poliçesi ile sigorta bilgilendirme formununda davacıya verildiği, bu formda davacı tarafın imzasının bulunduğu, poliçenin ek teminatları kapsamında alçıpan tavan çökmesinin ani ve beklenmedik şekilde çökmesi halinde teminat kapsamında olacağının düzenlendiği ve bilgi formunu imzalayan davacının da bu hususu kabul etmiş sayılacağı gerçeği karşısında ve riziko tarihinde yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanununun 1423 md. Hükmüne göre de süresinde itirazı olamayan sigortalı yönünden de poliçe hükümlerinin geçerli olduğu zararın teminat kapsamında olmadığı gözetilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, işyeri sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 11/3.maddesinde “sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından gerek sözleşmenin kurulması, gerekse sözleşmenin devamı sırasında sigorta ettiren, lehtar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususların yönetmelikte düzenleneceği” öngörülmüş, anılan yasa hükmüne dayanılarak Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan ve 28.10.2007 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Sigorta Sözleşmesinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinde “Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünün sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve yazılı şekilde yerine getirileceği, bilgilendirmenin yazılı yapılmasının esas olduğu, sigortacının asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlü bulunduğu, bilgilendirme yükümlülüğünün sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlayacağı ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde de devam edeceği, sigortacının dürüstlük ilkeleri çerçevesinde davranmak, sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hal ve davranıştan kaçınmak zorunda bulunduğu” Yönetmeliğin 7.maddesinde “bilgilendirme yükümlülüğü gereği gibi yerine getirilmemiş, bilgilendirme formu gereği gibi teslim edilmemiş veya bilgiler gerçeğe aykırı düzenlenmiş ise bu hallerden herhangi birinin sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini feshedebileceği veya uğradığı zararının tazminini de talep edebileceği” Yönetmeliğin 8.maddesinde, “bilgilendirme formu içeriğinden akdedilecek sözleşmeye ilişkin genel uyarılar, sözleşme ile verilen teminatlar, sözleşmeye eklenebilecek özel hükümler… vs bulunacağı” yönetmeliğin 9.maddesinde “bilgilendirme formunun en az 2 nüsha düzenlenerek sigortacı tarafından kaşelenip imzalandıktan sonra 1 nüshasının sözleşmeye taraf olmak isteyen kişiye imza karşılığı verileceği, imzanın sigorta ettirenin sigorta sözleşmesi ve işleyişi hakkında bilgi sahibi olduğu hususunda aksi ispat edilebilir karine teşkil edebileceği” öngörülmüştür. Tüm dosya kapsamına nazaran; davalı sigorta şirketinin bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiği, poliçenin ek teminatları kapsamında alçıpan tavan çökmesinin ani ve beklenmedik şekilde çökmesi halinde teminat kapsamında olacağının düzenlendiği ve bilgi formunu imzalayan davacının da bu hususu kabul etmiş sayılacağı, tavan çökmesinin, alçıpanın fen ve tekniğine uygun yapılmamasından kaynaklandığı, ani ve beklenmedik bir çökme olmadığı, zararın teminat kapsamında olmadığı anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olan yargıtay bozma ilamına uyulmuş, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaati ile aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-DAVACININ DAVASININ REDDİNE, 2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 3.014,33 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 2.955,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine, 3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından yapılan ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı 2.973,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap edilen 25.003,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nın 333.maddesi uyarınca,kararın kesinleşmesinden sonra ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, İstinaf Giderleri Yönünden A)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, B)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, davalı tarafından peşin olarak yatırılan 3.015,00 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.955,70 TL harcın istem halinde davalıya iadesine, C)Davalı tarafından yapılan posta/tebligat gideri 46,40 TL ile 137,40 TL harç olmak üzere toplam 183,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/05/2021