Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/636 E. 2021/735 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/636 Esas
KARAR NO : 2021/735
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2021
NUMARASI: 2019/102 Esas, 2021/205 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ahşap, orman ürünleri ve dekorasyon sektörünün öncü firmalarında olduğunu, dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmeler ve kur dalgalanması nedeni ile ahşap üretim sektörünün dolayısı ile müvekkilinin olumsuz etkilendiğini, nakit akışının azaldığını, davacı gerçek kişilerin şirket ortağı ve kefalet veren olduklarını belirterek İİK 289 uyarınca borçlu şirket ve gerçek kişiler hakkında kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.Mahkemece 15.02.2019 tarihli tensip zaptı ile davacı gerçek kişiler yönünden dosya tefrik edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;Mahkemece, borçlu şirketin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu gerekçesi ile konkordato talebinin KABULÜ ile; konkordatonun İİK’nın 306 nci maddesi uyarınca TASDİKİNE, borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi borçların, %100’nün faizsiz, 2021 yılı Eylül ayından başlayarak, her yılın 28 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül, 31 Aralık tarihlerinde taksitler halinde faizsiz, hiçbir icra takip ferisi ve çek tazminatı ödemeksizin (yapılan ödeme oranında keşide edilen karşılıksız çeklerin iade edilmesi kaydı ile) süreçte borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ÖDENMESİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Tasdik kararı, 10.03.2021 tarihinde Basın İlan Kurumunda, 10.03.2021 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olup karar yasal süresi içeresinde müdahiller … San. A.Ş., tarafından 12.03.2021, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 17.03.2021, … Bankası A.Ş. tarafından 17.03.2021 tarihinde istinaf edilmiştir.Müdahil …San. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ticari alış veriş gereğince davacıdan 05.02.2020 keşide tarihli ve 15.378,00 TL, 10.04.2019 keşide tarihli ve 17.280,00 TL bedelli çekleri aldığını, borçların ödenmediğini, borçlu şirketin, konkordato sürecinde bütün borçlulara eşit mesafede durarak herkesin alacağına ulaşmasını sağlamakla yükümlü olmasına rağmen açık bir şekilde bu yükümlülüğe aykırı davrandığını, borçlu şirketin, konkordato sürecini kendi lehine uzatmak maksadıyla bazı alacaklıların alacağına kavuşmasını engellediğini ve 3. kişilere temlik aldırarak menfaat sağladığını, bu konuda komiser heyetine beyanda bulunduklarını, dönüş olmadığını, ilk derece mahkemesi’nin 04.03.2021 tarihli 3 numaralı celsesinde de borçlu şirketin bazı alacaklılara temlik verdirdiği, bu işlemin muvazaalı olduğunun beyan edildiğini, temlik alan kişilerin toplantıda oy kullanmasına muvafakatlerinin bulunmadığını, temlik alan kişilerin katıldığı ve oy kullandığı bir toplantının geçerli olamayacağını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Müdahil … Bankası A.Ş. Vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili banka alacağının 11.07.2019 tarihi itibariyle 100.503,28 TL olduğunu, komiserliğe kayıt için bu miktarın bildirildiğini, borçlunun alacağın 85.538.16 TL’ni kabul ettiğini aradaki ödenmeyen fark tutar olan 14.965,09 TL’nin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini ve konkordato projesinde yer almadığını, kesin mühlet içerisinde müvekkili banka tarafından bildirilen alacağın kabul ya da reddine ilişkin bir bildirimin yapılmadığını, müvekkili Bankaya bildirim yapılmadan ve müvekkil banka belgeleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan işlemlerin yürütüldüğünü, müvekkili banka alacağının sözleşmeler ve hesap hareketleri ile sabit olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkili bankanın mağdur olduğunu, yasanın amir hükümlerinin uygulanmadığını, projenin yetersiz olduğunu, yasanın aradığı şartları taşımadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde; konkordato sürecinde yapılan değerlendirme ve verilen kararlarda müvekkili kurum alacaklarının dikkate alınmadığını, kurum alacaklarının konkordatodan etkilenmediğinden konkordato projesinin onaylanması halinde alacakların 6183 Sayılı Kanununun 206. Maddesindeki sıra gözetilerek ve tam olarak ödenmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir.Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür.2004 sayılı İİK‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, tasdik oylamasına katılan ve kabul oyu veren temlik alacaklılarının alacaklarının muvazaalı olup olmadığı, çekişmeli alacak ile ilgili yasa hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı, projenin tasdik şartlarının, borçlu şirket hakkında verilen tasdik kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı SGK’nın istinafta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.Dosya kapsamından, tedbir talepli 13.02.2019 tarihli dava dilekçesi üzerine, mahkemenin 16.05.2019 tarihli tensip ara kararı ile 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, yasal düzenleme kapsamında geçici komiser heyetinin atandığı, gerekli muhafaza tedbirleri hakkında ara kararlar oluşturulduğu, 16.05.209 tarihli celsede, geçici mühletin 19.05.2019 tarihinden itibaren 2 ay süre ile uzatılmasına, 11.07.2019 tarihli celsede 11.07.2019 tarihinden itibaren bir yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiği, 09.07.2020 tarihli ara karar ile 1 yıllık kesin mühletin 7226 sayılı Kanun uyarınca duran sürenin eklenmesiyle 05.10.2020 (13.07.2020 tarihli tashih kararı ile) tarihine kadar uzatılmasına, 05.10.2020 tarihli ara karar ile kesin mühlet kararının sürenin dolduğu 05.10.2020 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 04.03.2021 tarihli tasdik yargılamasında da tasdik kararı verildiği anlaşılmıştır.Konkordatonun tasdikine ilişkin 24.02.2021 tarihli komiser heyeti raporunda; davacı borçlu şirketin 08.02.2021 tarihi itibariyle kaydi öz kaynaklarının + 2.118.869,38 TL, rayiç öz kaynaklarının + 6.370.586.40 TL borca batık durumda olmadığı, borçlu şirketin nihai projesinde yer alan kaynakları ile şirket borçlarının Eylül 2021’den başlayarak üç yılda ödeyebileceğine ilişkin öngörüsü ve 01.02.2021 tarihli nihai projesinin alacaklılann büyük çoğunluğu tarafından kabul edildiği dikkate alındığında nihai projenin kabul edilmesi gerektiğini, borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların tahsil edebileceği oranın %72 olduğu, borçlu şirketin ise nihai projesinde 3 yıllık vadede borçlarının % 100’ünü ödemeyi teklif ettiğini, bu durumda, teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğunu, borçlu şirketin mevcut kaynaklarının ve nihai projede öngördüğü öngördüğü faaliyetin devamı sonucu yaratacağı kaynakların konkordato teklifi ile orantılı olduğunu, şirketin İİK 206. Maddesi kapsamında borcu ve teminatlandırması gereken bir borcu bulunmadığı, oylamada yasada aranan nisabın sağlandığı, davacı 17.646,00 TL tutarındaki tasdik harcını yatırması gerektiği, şirketin rehinli alacaklılarla yapılandırma şartlarnı sağladığı, İİK m. 308/h uyarınca karar tesis edilebilmesi için, Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre hesaplanan 70,47 TL tutarında harç yatırılması gerektiğini belirtmişlerdir.Mahkemece tasdik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda komiser heyeti dışında başka bir bilirkişiden rapor alınmıştır.
03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda; hem kaydi hem de rayiç değerler esas alınarak düzenlenen 08.02.2021 tarihli bilançolara göre borçlu şirketin borca batık olmadığı, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun mal varlığı ile orantılı olduğu, 48 alacaklının temsil ettikleri 5.870.099,71 TL tutarındaki alacak için olumlu oy kullandıkları, 25 alacaklının temsil ettikleri 1.903.418,91 TL tutarındaki alacak için olumsuz oy kullandıkları, bu doğrultuda adi alacaklar bakımından ÎÎK’nın 302’nci maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunun sağlandığı, raporda; Kabul/Ret Cetvelinin 68. Sırasında yer alan … ile 69. sırasında yer alan …’ın toplantıya katılarak kabul oyu kullandıkları, bunların alacaklı oldukları tutarların temlik alacaklarından oluştuğu, şirket ortakları ile aynı soyadını taşımaları nedeni ile nisaba dahil edilip edilmeyeceğinin irdelendiği ve anılan şahısların şirket ortaklarının kuzenleri olduğunun anlaşıldığı, mahkemece bu şahısların nisaba dahil edilmemesi yönündeki olası görüşleri dikkate alınarak yapılan hesaba göre de 46 alacaklının temsil ettikleri 5.545.034,01 TL tutarındaki alacak içinolumlu oy kullandıkları, 25 alacaklının temsil ettikleri 1.903.418,91 TL tutarındaki alacak için olumsuz oy kullandıkları, oyu dikkate alınmayan temlik alacaklılarının toplam alacağının 325.065,70 TL olduğu, bu durumda da yasanın aradığı kabul nisabının sağlandığı, borçlunun talebi olmadığı için rehinli alacaklılarla toplantı yapılmadığı, sadece adi alacaklılarla toplantı yapıldığı, dolayısıyla İİK’nın 305/c maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığı, borçlu şirket tarafından İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığı, bir başka ifade ile borçlu şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’nın 305/d maddesi ile hükme bağlanan şartların yerine getirildiği, 17.645,89 TL tasdik harcı ile mahkeme tarafından takdir edilecek yargılama giderinin borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, borçlu şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’nın 305/e maddesinde yer alan şartın yerine getirilmiş olacağı ve nihai olarak İİK’nın 305’inci maddesinde sayılan tüm şartların sağlanmış olacağı, rehinli alacaklılarla İİK’nın 308/h maddesi kapsamında yapılandırma ve oylama yoluna gidilmediğinden rehinli alacaklar için harç doğmadığını bildirmiştir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı “Konkordatonun tasdiki Şartları” dır.Madde 305-(Değişik:28/2/2018-7101/33 md):“302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları İle orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ).c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ).e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir”dir.2004 sayılı 302. maddesinde ise” Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için çoğunluk üst başlığı” ile komiserin alacaklılar toplantısına başkanlık edeceği ve borçlunun durumu hakkında bir rapor vereceği, borçlunun gerekli açıklama yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecbur olduğu, konkordato projesinin, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiştir. 302. maddede ayrıca” Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır” düzenlemesine de yer verilmiştir. Mahkeme tarafından, çekişmeli ve geciktirici şarta yahut belirsiz vadeye bağlı alacaklar incelenirken alacağın esasına ilişkin ayrıntılı bir inceleme yapmayıp, yalnızca söz konusu alacaklılara oy hakkı tanınıp tanınmayacağına ilişkin bir inceleme yapacaktır. Mahkemece alacaklının ibraz ettiği belgelerle gerekli görmesi halinde bilirkişi incelemesi ile derinlemesine bir araştırma yapmadan kararını verecektir. Çekişmeli alacakların konkordatoya tabi olup olmayacaklarına daha açık bir ifade ile bu tür alacakların konkordato müzakerelerinde oy kullanıp kullanamayacağına, yani nisaba dahil olup olmayacağına konkordatoyu tasdik eden mahkeme karar verecektir.Müdahil …Bankası A.Ş. Vekili alacaklarının 92.303,41 TL nakdi ve 8.199,87 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 100.503,28 TL olduğunu bildirerek kayıt talebinde bulunduğu, borçlunun 80.738,27 TL’lik kısmı kabul ettiği, komiser heyeti tarafından bakiyesi için mahkeme kararı istendiği, müdahil vekilinin mahkeme nezdinde karara itiraz ettiği, mahkemece 09/02/2021 tarihli ara karar ile müdahilin konkordato nisabında 85.538.16 üzerinden dikkate alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Alacaklının talep ve itirazları üzerine, mahkeme tarafından komiser heyetinden raporlar alınarak nisaba dahil olacak alacak miktarları tespit edilmiştir. Bu nedenlerle, itiraz eden alacaklının çekişmeli alacakla ilgili istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Dosya kapsamına göre temliklerin muvazaalı olduğu konusunda bir delil bulunmadığı gibi temlik alanların nisaba dahil edilmemesi halinde dahi yasanın kabul için aradığı nisabın sağlandığı bu sebeple müdahil …San. A.Ş. Vekilinin de istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.İcra ve İflas Kanunu’nun “konkordatonun hükümleri” başlıklı 308/c maddesinin ikinci fıkrasında, bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato başvurusundan önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise 6183 sayılı Kanun kapsamındaki kamu alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmünün uygulanmayacağı açıkça gösterilmiştir.SGK Başkanlığının prim ve idari para cezası alacakları kamu alacağı niteliğinde olduğundan konkordato adı geçen kuruluş için bağlayıcı değildir. Bir diğer ifade ile SGK Başkanlığının sözü edilen alacakları borçlu tarafından vadesinde ve tam olarak ödenecektir. Bu yasal düzenlemeler ışığında SGK Başkanlığının ilk derece mahkemesinde konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verdiği kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Tasdik harcı borçlu şirket tarafından yatırılmıştır.Tüm dosya kapsamına nazaran; İİK’nun 305 maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği, mahkeme tarafından, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri kapsamında usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen konkordato yargılaması neticesinde, komiser heyet raporları ve bilirkişi raporu gereğince verilen konkordatonun tasdik kararında bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, müdahiller … Bankası A.Ş. Ve … A.Ş. Vekilinin istinaf başvurularının esastan müdahil SGK’nun istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-İtiraz eden alacaklı müdahiller … Bankası A.Ş. ve …San. A.Ş. vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/102 Esas, 2021/205 Karar ve 04/03/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-İtiraz eden alacaklı müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının istinaf başvurusunun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/c maddesinin 3. fıkrası gereğince hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,3-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,5-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10/06/2021