Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/622 E. 2021/734 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/622 Esas
KARAR NO: 2021/734
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2019/298 Esas, 2020/669 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı şirket arasında işyerim paket sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalının, davalının maliki olduğu … AVM’de bulunan mağazasında 23.02.2015 tarihinde su sızması sonucu iş yerinde zarar oluştuğunu, oluşan zarar bedelinin sigortalıya 22.04.2015 tarihinde ödendiğini, ödemeden sonra binanın işletmecisi ile sigortalının üst kat komşusu hakkında icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine Bakırköy 1. ATM’nin 2016/791 E sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/791 E. sayılı dosyasında hasardan davalı malikin sorumlu olduğunun tespit edildiğini belirterek 9.700,00 TL hasar bedelinin 22.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının temlikname sunması gerektiğini, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davacının dayandığı dava dosyasınında müvekkilinin taraf olmadığını, zararın bina malikinin sorumluluğunda bulunmadığını, su sızmasının üst kattaki iş yerinden kaynaklandığını, ayrıca davacı ödemesinin bir kısmının hatır ödemesi olduğunu, davacıya halefiyet hakkı vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, sigortalı şirket ile davalı malik arasında kiracı-kiralayan ilişkisi bulunduğu, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayanıldığını, davalı cevap dilekçesinde, kira ilişkisi savunmasında bulunmadığını, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, dosya kapsamında kira sözleşmesi bulunduğunu belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken hususlardandır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır. Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, sigortalı işyerinde oluşan su basması hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın dava dışı sigortalı işyerinin maliki davalıdan’dan bina malikinin sorumluluğu gereğince tahsili talep edilmiştir. Kira sözleşmesine dayanılmamıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık bina malikinin sorumluluğu ilişkisinden doğduğuna göre; davaya bakma görevi Ticaret mahkemesindedir. Bu nedenle sigortacı tarafından halefiyet yoluyla açılan davanın da Ticaret mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/298 Esas, 2020/669 Karar, 10/11/2020 tarihli kararının HMK’nın 353/1a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcı davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/06/2021