Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/591 E. 2021/650 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/591 Esas
KARAR NO : 2021/650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 11/01/2021
NUMARASI: 2016/897 Esas
DAVA: Tapu İptali ve Tescili
DAVA TARİHİ: 17/12/2013
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 7. TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/117 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Tapu İptali ve Tescil – Tazmınat
DAVA TARİHİ: 11/02/2015
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 4. TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/68 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)|Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 17.12.2013 tarihli dava dilekçesinde; davalı … kooperatifinin 1984 tarihinde 7000 m2 arsa aldığını ve 40 üye ile faaliyete başladığını, devamında üye sayısını 70’e çıkardığını, arsanın 3 parsele ayrıldığını, parseller üzerine 4 blok yapıldığını, A ve B parsellerine 28’şer daire ve C parseline ise 14 daire yapılarak ortaklara dağıtıldığını, 14 daireden oluşan ve müvekkillerinin oturduğu E blokta 4. Katın kaçak olduğunun anlaşıldığını, bu sebeple 2006 yılından beri E blokla ilgili ferdileştirme işlemlerinin yapılamadığını, müvekkillerinin bulunduğu E blokta ortaklara 41 m2 diğer blokta oturan üyelere ise 56 m2 arsa payı düştüğünü, kaçak olan katlara da bir şekilde ruhsat alındığını, sorunun A ve C parsellerin yıkılıp yeniden yaptırılacak olmasından kaynaklandığını, arsa payları fazla olması nedeni ile diğer 56 ortağın sahibi olduğu paya karşılık ortalama 14 adet fazla daire yapılacağını, bu dairelerin 56 üyeye kalacağını, diğer 14 üyenin bu haklardan mahrum kalacağını, fazladan yapılacak 14 daire nedeniyle diğer ortakların ortalama 4.200.000,00 TL rant elde edeceklerini, kooperatif yönetiminin E Blokta oturan üyelerini sürekli oyaladığını, daireler hakkında yıkım kararı olmasına rağmen yıkım yapılmadan ferdileşmeye gidildiğini belirterek ferdileştirme kararlarının iptali ile taşınmazların kooperatif adına tesciline, müvekkillerinin m2 kare olarak diğer hak sahiplerinden 15 m2 eksik arsa payı verilmesinden dolayı sebepsiz zenginleşme oluşturulması nedeni müvekkillerinin uğramış oldukları zararların telafisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacılar vekili 07.07.2014 tarihli ıslah dilekçesinde; davalı kooperatifin parselleri ayırırken müvekkillerine ait parseli 147 m2 eksik yaptığını bu sebeple müvekkillerine ait 147 m2’nin tespiti ile adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 7. TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/117 ESAS SAYILI DOSYASINDA davacılar vekili; Kooperatif adına 5752 m2 arsa satın alındığını, bu arsanın 2092 m2’sinin yola terk edildiğini, geriye kalan 3670 m2’nin ise 263, 264 ve 265 parsel olarak 3’e ayrıldığını, kooperatifin 70 üyeden oluştuğunu, arsa üzerine 5 blok yapıldığını ve her blokta 14 üye bulunduğunu, müvekkillerinin bulunduğu … parsele tek, 264 ve 265 parsellere 2 şer blok yapıldığını, kooperatifin parselleri oluştururken metrekare hesabını yanlış yaptığını, davacıların bulunduğu … parselin 732 m2 olması gerekirken 585 m2 olarak parsellendiğini,147 m2 daha az yer ayrıldığını, A ve B bloğa fazladan 128 m2 verildiğini, 19 m2’sinin de D ve C bloğun yapıldığı 264 parsel sayılı taşınmazda kaldığını belirterek davalılara ait İstanbul … … ada, … parselde haksız olarak ellerinde bulundurdukları 128 m2 arsa tapusunun davalıların hisseleri oranında iptali ile müvekkilleri adına hisseleri oranında tesciline, bunun mümkün olmaması halinde piyasa rayiç bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 4. TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/68 ESAS SAYILI DOSYASINDA davacılar vekili; eksik verilen 19 m2 arsanın davalıların hisseleri oranında iptali ile müvekkilleri adına hisseleri oranında tesciline, aynen iade mümkün olmadığı taktirde rayiç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Yargılama sırasında davacılar vekili rayiç bedel konusunda dava değerini arttırmışlardır.
CEVAP: Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde; 1987 yılında çekilen kuralar ile her üyenin dairesini aldığını, itiraz etmediğini, talebin zamanaşımına uğradığını, bütün üyelerin kat irtifakı tapularını aldığını, kooperatifin elinde arsa payı kalmadığını, kooperatife husumet yöneltilemeyeceğini, kooperatife ait 5752 m2 yüzölçümlü taşınmaza o günün şartlarına göre imar verildiğini, 2.092 m2’nin yola terk edildiğini, kalan 3.660 m2’nin 3 parsele ayrıldığını, 1592 m2 yüzölçümlü 263 nolu parsel üzerine 28 daireli A ve B, 1483 m2 yüzölçümlü 264 nolu parsel üzerine 28 daireli C ve D, 585,03 m2 yüzölçümlü … Parsel üzerine 14 daireli E blok olmak üzere 5 bina inşa edildiğini, 1987 yılında Kartal … noter huzurunda çekilen kura sonucu üyelerin dairelerini itirazsız teslim aldıklarını, 14 üyenin yer aldığı E blokta 11 kişinin dairleri sonradan durumu bilerek diğer kooperatif üyelerinden satın aldıklarını, 2006 yılında yapılan Genel Kurul Toplantısında tapuların alınması için Genel Kurulun Yönetim Kuruluna yetki verdiğini,Yönetim kurulunun da bu yetkiye dayalı olarak çalışmaya başladığını, 2006 yılında İstanbul Büyükşehir belediyesi tarafından yeni imar planlarını yapılması sonucu kooperatif arsalarının imar durumunun 1,25 orandan 1,75 oranına yükseldiğini, bu yükseltilme sonucu kooperatifin parsellerindeki dairelere kat ilaveli proje çizdirilerek Kartal belediyesinden de ruhsatları alınarak kat irtifak tapuları alınarak 70 üye daire ve kat irtifak tapuları verilmek suretiyle kooperatifin ferdileştiğini, bu işlemlerin yapılması ve ferdileşmenin tamamlanması yönünde kooperatif Genel Kurullarının 2006-2007-2008-2009-2010-2011-2012 yıllarında bütün üyelerin oybirliği ile kararların alındığını ve yönetim kuruluna yetki verildiğini, Kaldı ki, bir an için E Blokun dairelerinin 15 m2 eksik olduğu düşünülse dahi E blok un tek parsele haiz ve ana caddeye yakın olup diğer bloklardan daha cazip ve avantajlara sahip olduğunu, her tarafının güneş aldığını, konum olarak diğer bloklardan daha avantajlı ve değerli olduğunu, davacıların iyiniyetli olmadıklarını, 17.11.2013 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında kooperatifin bütün ferdileşmesinin tamamlandığını, davacıların davası ile aynı mahiyette olan yine E blok sakinlerinden (1) nolu ve (14) nolu daire sakinlri … ve … tarafından istanbul-Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/487 Esas, 2013/89 Karar sayılı dava dosyasından ikame etmiş oldukları davanın retle sonuçlandığını, dosyanın Yargıtay aşamasında olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Diğer bir kısım davalılar vekili de; husumet itirazı, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini istemiştir.
17/02/2015 TARİHLİ İHTİYATİ TEDBİR KARARI :İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/59 Esas sayılı dosyasında 17.02.2015 tarihli ön inceleme hazırlık tutanağı ile (eski .. parsel) 11256 Ada 263 parselin tapu kaydına 128 m2 yönünden “davalıdır şerhi” konulmasına karar verildiği, müdahilin itirazı üzerine 17.10.2017 tarihli celsede 1, 2, 3, 4, 34, 35 nolu bağımsız bölümler üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılmasına karar verildiği, diğer kısımlar yönünden talebin reddedildiği, müdahilin kararı istinaf ettiği, daha sonra 29.09.2017 tarihli dilekçesi ile istinaf kanun yolundan feragat ettiğini bildirdiği, mahkemece 24.10.2017 tarihli ara karar ile feragat nedeni ile istinaf talebinin reddine karar verildiği, daha sonra görevsizlik kararı ile dosyanın İstanbul Anadolu 7. Ticaret Mahkemesinin 2018/117 Esasını aldığı, mahkemece dosyanın irtibat nedeni ile İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/897 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, İhtiyati tedbir kararına karşı müdahil vekili tarafından 10.10.2018 tarihli dilekçe ile “şerhin kaldırılmasına, kaldırılma talebi reddolunur ise uyuşmazlık konusu olan 128 m2’nin işbu talep dilekçesinde belirtilen 12 adet bağımsız bölüme düşen payının hesaplanarak şirketleri için teminat mektubu gibi bir tedbire çevrilmesine karar verilmesini” talep ederek itiraz edildiği, 20.12.2019 tarihli duruşmada da itirazını tekrar ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, 11.02.2020 tarihli ara karar ile, dosyanın incelenmesinde davalıdır şerhinin görevsizlik kararı ile birleşen İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/117 Esas sayılı dosya numarasını alan İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/59 Esas sayılı dosyası üzerinden konulduğu, bu davadaki ilk talebin tapu iptali ve tescili olduğu ve davalıdır şerhinin de bu nedenle konulduğu, tapu iptal ve tescil talebinin halen devam ettiği, davacı tarafça tapu iptal ve tescil talebine ilişkin eksik peşin harcın tamamlandığı, davacılar vekillerinin “davalıdır” şerhinin kaldırılmasına muvafakat etmedikleri, bu durumda devam eden taleple ilgili davalıdır şerhinin kaldırılmasının davacılar yönünden hak kaybına neden olabileceği, ayrıca “davalıdır” şerhinin taşınmazın devrine engel olmadığı gerekçesiyle müdahilin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiş, ara karar müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dairemiz, 07.07.2020 tarih, 2020/1221 E. 2020/1487 K. sayılı kararı ile “…Somut uyuşmazlıkta, müdahilin Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince 12 bağımsız bölümün maliki olduğu, daha önce aynı gerekçelerle görevsiz mahkemeden davalıdır şerhinin kaldırılmasını talep ettiği, görevsiz mahkemece 6 bağımsız bölüm üzerindeki şerhin kaldırıldığı, diğerleri için ret kararı verdiği, ret kararının müdahil tarafından istinaf edildiği, daha sonra istinaf talebinden feragat edildiği, bu defa görevli mahkemeden daha önce kaldırılmayan 33,36,37,38,39,40 nolu toplam 6 bağımsız bölüm üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılmasını, olmadığı taktirde yatırabilecekleri teminat karşılığında şerhin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılacak iş; şerhin kaldırılması talep edilen bağımsız bölümlerin tapuda halen müdahil adına kayıtlı olup olmadığı, müdahilin davada davalı sıfatının bulunup bulunmadığı hususu araştırılıp tespit edildikten sonra müdahilin davalı sıfatının bulunması ve bağımsız bölümlerin adına kayıtlı olması durumunda, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin görevsiz mahkemede verilen ret kararına karşı yaptığı istinaf başvurusundan feragat ettiği gözetilerek bu tarihten sonra HMK 396. Maddesi gereğince durum ve koşullarda değişiklik olup olmadığı değerlendirilerek …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin taleplerinin tamamını karşılaşacak gerekçeli ara karar tesis etmelidir…” gerekçesi ile ilk derece mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkemece bu defa, 11.01.2021 tarihli ara kararı ile “…. davalıdır şerhinin 33, 36, 37, 38, 39 ve 40 numaralı bağımsız bölümlerde bulunmakta olup, bu taşınmazlardan 37, 38 ve 39 numaralı taşınmazlar feri müdahil …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait değildir. Bu bakımdan feri müdahilin bu taşınmaz yönünden feri müdahale ve dolayısıyla davalıdır şerhinin kaldırılmasını isteme hakkı bulunmamaktadır. Bunun dışında kalan 33, 36 ve 40 numaralı bağımsız bölümler feri müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti.adına kayıtlı olup, feri müdahilin davalıdır şerhini kaldırma talebi sadece bu taşınmazlar yönünden değerlendirilmelidir. İkinci olarak, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalarda davalı değildir. Ayrıca, Mahkememizde taraf sıfatına haiz olmasını sağlayacak asli müdahil davası da bulunmamaktadır. Tedbirin konulduğu İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/59 esas sayılı dosyasının geldiği birleşen İstanbul Anadolu 7. ATM’nin 2018/117 esas sayılı dava davacıları … vekili Av. … 16.12.2020 tarihli duruşmada “davayı yeni maliklere yöneltmeyeceklerini, feri müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne de yöneltmeyeceklerini, ancak tapu iptal ve tescil taleplerinin devam ettiğini bildirmişlerdir.Bu durumda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 07.07.2020 tarih, 2020/1221 esas, 2020/1487 karar sayılı kaldırma ilâmına göre, “davalıdır şerhi”nin kaldırılması gerekmemektedir. Davayla ilgili düzenlenen bilirkişi raporunda da, davacıların tapu iptal ve tescil davası yönünden taleplerinin haklı olduğu, ancak taşınmazlar üzerinde kat irtifakı kurulmuş olması, davanın kabulü halinde kat irtifakının bozulup yeniden kurulmasının gerekmesi, mahkeme kararı ile kat irtifakının kurulmasının mümkün olmaması ve işin içinden çıkılamayacak sonuçlara, ağır zararlara ve hak kayıplarına yol açacağından tapu iptal ve tescil taleplerinin kabul edilemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir. Feri müdahil vekili, daha önce davalıdır şerhinin konulduğu İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/59 esas sayılı dosyasında da ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, sonra bu talebinden feragat etmiştir. Sonrasında da maliki olduğu taşınmazların bir kısmını satmıştır. Buna göre, Mahkememiz hakimler heyetince, önce davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise ağır zarara yol açacağından tapu iptal ve tescil talebi yerine maddi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceğinin tartışılması gerekecektir. Bu tartışmanın, karardan önce yapılması durumunda hakimler tarafından esasa ilişkin görüşleri açıklanmış olacaktır. Her ne kadar, “yemin teklifinin hatırlatılması” ve benzeri durumlarda zorunlu olarak görüş açıklanması hakimin reddi sebeplerinden değilse de, iş bu davada, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacıların tapu iptal ve tescil haklarının bulunması kuvvetle muhtemel olup, davacı tarafça bu taşınmazlarla ilgili de tapu iptal ve tescil talebi devam ettiğine göre ve feri müdahilin ticari hayatının etkilenmesi nedeniyle uğradığı bir zarar varsa bu zarardan da davacılar sorumlu olacağına göre, Mahkememizin uyuşmazlığın esasını çözecek şekilde önceden karar vermesinin doğru olmayacağı kanaatine varıldığından, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebinin devam etmesi nedeniyle, feri müdahil …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 33, 36 ve 40 numaralı taşınmazlar üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır…” gerekçesi ile Feri müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 37, 38 ve 39 numaralı taşınmazlar üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılması talebinin feri müdahilin bu taleple ilgili olarak aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine, Feri müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 33, 36 ve 40 numaralı taşınmazlar üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:11.01.2021 tarihli ara karar, müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir. Müdahil vekili istinaf dilekçesinde; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/897 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin 3. kişi konumunda olmasına ve taraf olmamasına rağmen; müvekkili şirketin taşınmazlarında davalıdır şerhinin bulunduğunu, müvekkili şirketin yargı eli ile göz göre göre mağdur edildiğini belirterek İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.01.2021 tarih ve 2016/897 Esas sayılı dosyasından sadır müvekkili şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki davalıdır şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava; arsa paylarının küçük verilmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil ya da zararın tazmini istemine ilişkindir.Müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan “davalıdır” şerhine itiraz üzerine verilen ara karar istinaf edilmiştir. Müdahil …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalarda davalı sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık; tapuda müdahil adına kayıtlı taşınmazlar üzerine tesis edilen “davalıdır şerhinin” yerinde olup olmadığı mahkeme ara kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.HMK’nın 66 ve devamı maddelerine göre; üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir. Bu nedenle fer’i müdahilin kanun yoluna başvurması ancak, lehine müdahale edilen tarafın kanun yoluna başvurması halinde ya da feri müdahil hakkında hüküm kurulması halinde mümkündür. 6100 Sayılı HMK’nun 69. Maddesine göre müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. Başka bir deyişle dava, davacı ile aleyhine dava açılan taraf arasında yürütülüp sonuçlandırılır. HMK’nın 297. maddesine göre hüküm taraflar lehine yada aleyhine kurulur. Davanın tarafları davacı ile davalı/davalılar olup feri müdahil davanın tarafı değildir.Somut uyuşmazlıkta; … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davada taraf sıfatının bulunmadığı, bu sebeple feri müdahilin maliki bulunduğu bağımsız bölümler üzerine “davalıdır” şerhi konmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla feri müdahilin istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun KABULU İLE, HMK’nun 353/1b-2 maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/897 Esas, 11.01.2021 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2- Talebin KABULÜ ile, Müdahil … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki bulunduğu 33, 36 ve 40 nolu bağımsız bölümler üzerine konulan “davalıdır” şerhinin KALDIRILMASINA,3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 4-Müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince hükümle birlikte değerlendirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1 f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/05/2021