Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/58 E. 2021/592 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/58 Esas
KARAR NO: 2021/592
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2020
NUMARASI: 2018/547 Esas, 2020/531 Karar
DAVA:KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketlerin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, ana faaliyet konularının ikamet amaçlı bina inşaatı olduğunu, borçlu şirketlerin sermayesinin 9.000.000,00 er TL olup tamamının ödendiğini, alacakların tahsilinde yaşanan gecikme, finansman giderlerindeki aşırı artışlar, siyasi ve ekonomik olaylar ile kur artışı gibi nedenlerle nakit akış dengesinin bozulduğunu, konkordato teklifleri ile borçlu şirketler … AŞ. ve … Ltd. Şti’nin 12 ay ödemesiz ve 36 aylık vadede eşit taksitler ile borçların tamamının ödeyeceklerini, borçlu … Ltd. Şti’nin ise 12 ay ödemesiz ve 24 aylık vadede eşit taksitler ile borçların tamamının ödeyeceğini belirterek müvekkilleri lehine geçici mühlet ve sonrasında bir yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; İİK’nın 305. maddesinde belirtilen konkordato tasdiki şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle borçlu şirketlerin konkordato projesinin tasdikine, borçlu şirketlerin konkordatoya tabi borçlarının ilk yılı ödemesiz, ikinci yıl %10 ve her üç aylık zamanlar itibariyle eşit, üçüncü yıl %15 ve her üç aylık zamanlar itibariyle eşit, dördüncü yıl %20 ve her üç aylık zamanlar itibariyle eşit, beşinci yıl %25 ve her üç aylık zamanlar itibariyle eşit, altıncı yıl %30 ve her üç aylık zamanlar itibariyle eşit ve herhangi bir faiz hesabı ve eklemesi yapılmadan borçlular tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak ve gözetim tedbirlerini almak üzere kayyım atanmasına, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Müdahiller … ve … vekili ile …Ltd. Şti vekili ayrı ayrı sundukları istinaf dilekçelerinde; itirazları değerlendirilmeden ve komiser heyetinin inisiyatifi ile sürecin yürütüldüğünü, borçlunun alacaklılar toplantısına katılmadığını, alacaklıların itiraz dilekçelerinin zapta dahi geçirilmediğini, borçlu … İnşaat’ın alacaklılar toplantısına katılan 10 alacaklıdan 7’sinin projeyi reddettiğini, iltihak süresi içinde 71 alacaklının projeyi kabul ettiğini, alacaklılar listesi taraflarına sunulmadığından listedeki alacaklıların gerçek alacaklı olup olmadığı, tasdikin sağlanması için usulsüz olarak alacaklı kaydedilip kaydedilmediğinin tespit edilemediğini, ayrıntılı istinaf dilekçesini sunacaklarını belirterek kararın kaldırılmasını ve borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; müvekkilinin alacağının nisapta hatalı ve eksik olarak borçlu … için 2.099.782,25 TL, … için 35.630,00 TL ve … İnşaat için 2.030,00 TL gösterildiğini, … Mimarlık’tan 3.432.686,08 TL, … Yapı’dan ise 88.316,00 TL alacakları bulunduğunu, mahkemece çekişmeli alacaklara ilişkin uzman raporu alınmadan sadece komiser heyeti görüşü ile karar verildiğini, müvekkilinin … Mimarlık’tan olan alacağı ipotek ile temin edilmesine rağmen ipotekle temin edilen kısmın nisaba dahil edilmemesi gerekirken tamamının nisaba dahil edildiğini, projenin gerçekliğinin olmayıp alacaklıların zarara uğradığını belirterek kararın kaldırılmasını ve konkordato taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; müvekkilinin alacağının nisapta hatalı ve eksik olarak borçlu … Mimarlık için 197.290,30 TL, … Yapı için 1.501.263,05 TL ve … İnşaat için 3.331.811,86 TL gösterildiğini, ancak … Mimarlık’tan 229.018,03 TL, … Yapı’dan 1.512.637,37 TL ve … İnşaat’tan 4.296.862,97 TL alacakları bulunduğunu, çekişmeli alacaklıların gerçek alacak tutarlarının dikkate alınması halinde çoğunluğun sağlanamayacağını, iflas kararı verilmesinin müvekkili açısından daha avantajlı olabileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … AŞ vekili istinaf talebinde; borçlu … İnşaat’ın alacaklılar toplantısına katılmadığını, yargılamanın komiser heyetinin işlemleri üzerinden yürütüldüğünü ve müdahillerin itirazlarına itibar edilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; itirazları değerlendirilmeden ve komiser heyetinin insiyatifi ile sürecin yürütüldüğünü, borçlu … İnşaat’ın alacaklılar toplantısına katılan 10 alacaklıdan 7’sinin projeyi reddettiğini, iltihak süresi içinde 71 alacaklının projeyi kabul ettiğini, alacaklılar listesi taraflarına sunulmadığından listedeki alacaklıların gerçek alacaklı olup olmadığı, tasdikin sağlanması için usulsüz olarak alacaklı kaydedilip kaydedilmediğinin tespit edilemediğini, ayrıntılı istinaf dilekçesini sunacaklarını belirterek kararın kaldırılmasını ve borçlu şirketlerin iflasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … vekili istinaf talebinde; müvekkilinin alacağının nisapta hatalı ve eksik olarak borçlu … Mimarlık için 494.730,50 TL gösterildiğini, … İnşaat’tan 659.850,08 TL alacakları bulunduğunu, mahkemece çekişmeli alacaklara ilişkin uzman raporu alınmadan sadece komiser heyeti görüşü ile karar verildiğini, projenin gerçekliğinin olmayıp alacaklıların zarara uğradığını, borçlu … İnşaat’ın alacaklılar toplantısına katılan 10 alacaklıdan 7’sinin projeyi reddettiğini, iltihak süresi içinde 71 alacaklının projeyi kabul ettiğini, alacaklılar listesi taraflarına sunulmadığından listedeki alacaklıların gerçek alacaklı olup olmadığı, tasdikin sağlanması için usulsüz olarak alacaklı kaydedilip kaydedilmediğinin tespit edilemediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve borçlu şirketlerin iflasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; fon yaratma kapasitesi geçmiş yıllara oranla gerileyen borçlu şirketlerin konkordato projesinin tasdik edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, komiser heyetinin alacaklıların kimlerden oluştuğu ve alacak miktarları ile şirketlerin mali durumunu gösterir kayıtları şeffaf bir şekilde raporlamadığını, borçlunun alacaklılar toplantısında hazır bulunmadığına, konkordato talep edilmesinin olumsuz itibar etkisi nedeni ile şirketlerin öngörülen cirolara ulaşmasının mümkün olmadığını ve projenin başarıya ulaşamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını ve konkortado taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; yargılamanın komiser heyetinin işlemleri üzerinden yürütüldüğünü ve müdahillerin itirazlarına itibar edilmediğini, borçlunun iflası halinde müvekkili bankanın eline geçecek meblağın konkordato teklifinden daha fazla olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; projenin gerçeklikten uzak ve muğlak olduğunu, şirket kaynakları ile orantılı ve başarı ihtimali mevcut proje bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve konkortado taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … İnşaat 14/10/2020 tarihli dilekçesi ile, müdahil … Gayrimenkul 14/12/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Müdahiller … İnşaat ve … Gayrimenkul şirketler vekilinin istinaf talebi yönünden; Talep, konkordatonun tasdikine ilişkindir. İİK’nın 306/son fıkrası; tasdik kararının mahkemece 288. madde uyarınca ilan edilip ilgili yerlere bildirileceği hükmünü, anılan Yasa’nın 308/a bendi ise konkordatoya itiraz eden diğer alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde kanun yoluna başvurabilecekleri hükmünü düzenlenmektedir. Dosya kapsamından, tasdik kararının Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan portalında 29/09/2020 tarihinde, Ticaret Sicil Gazetesinde ise 02/10/2020 tarihinde ilan edildiği, müdahillerin son ilandan itibaren on günlük istinaf süresi geçtikten sonra karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmektedir. Buna göre istinaf başvurusu yasal süresinde olmadığından anılan müdahillerin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-c bendi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer müdahillerin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede ise; Mahkemece, borçlu şirketlerin konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş, karara karşı bir kısım müdahiller istinaf talebinde bulunmuşlardır. Konkordato talepleri ile ilgili 2004 sayılı İİK’nın 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada iflasa tabi olan borçlu için, İİK’nın 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, borçlu şirketleriin muamele merkezi asliye ticaret mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacılar vekilinin vekaletnamesinde konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, mahkemece İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek davacı şirketler lehine 05/06/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, geçici mühletin 05/09/2018 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına karar verildiği, 05/11/2018 tarihli duruşmada borçlu şirketler lehine 05/11/2018 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verildiği, 04/11/2019 tarihli duruşmada kesin mühletin 05/11/2019 tarihinden itibaren 6 ay daha uzatılmasına karar verildiği, İİK’nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketlerin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK’nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunduğu, bu hususta ayrıca bilirkişiden raporda alındığı, mahkemece İİK’nın 304. maddesi uyarınca tasdik yargılaması için duruşma gününün ilan edildiği görülmektedir. Komiser heyeti 11/08/2020 tarihli raporunda; teklif edilen tutarın borçluların iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğunu, borçlu şirketlerin satış ve karlılık hedeflerini gerçekleştirmesi, stoklarında bulunan taşınmazların satışı tahhüdünün gerçekleştirilmesine bağlı olarak teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğunu, alacaklı ve alacak tutarının yarısını aşan çoğunlukla projenin kabul edildiği, borçlu şirketlerin teminatlandırması gereken borçları bulunmadığı, borçlu … Yapı’nın konkordatoya tabi borçlarının 12.775.429,70 TL olup 29.000,23 TL tasdik harcını, borçlu … İnşaat’ın konkordatoya tabi borçlarının 31.121.566,62 TL olup 70.645,96 TL tasdik harcını, borçlu … Mimarlık’ın konkordatoya tabi borçlarının 21.598.620,46 TL olup 49.029,87 TL tasdik harcını yatırması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece tasdikin uygun olup olmadığına dair alınan bilirkişi raporunda da komiser heyeti raporunun yerinde olduğu, borçlu şirketlerin tasdik harçlarını da yatırdığı ve tasdik şartlarının gerçekleştiği belirtilmiştir. Bir kısım müdahiller, borçlunun alacaklılar toplantısına katılmaması nedeniyle tasdik kararının hukuka aykırı olduğunu ve nisaba dahil edilen alacaklıların alacağının gerçek alacak olup olmadığı, tasdikin sağlanması için usulsüz olarak alacaklı kaydedilip kaydedilmediğinin tespit edilemediğini ileri sürmüşlerdir. Borçlunun alacaklılar toplantısına katılmaması ya da kendisini toplantıda temsil ettirmemesi toplantının yapılmasına engel değildir. Ancak bu durum oylamada alacaklılar ve tasdikte mahkeme nezdinde olumsuz bir etki yaratabilecektir (S.Öztek, Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, sh.500). Buna göre borçlunun yada vekilinin katılmamasının toplantının yapılmasına engel olmayacağından, bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Ayrıca bir kısım müdahiller nisaba katılan alacaklıların alacağının gerçek alacak olup olmadığının tespit edilmediğini de ileri sürmüşlerdir. Komiserin kendisine bildirilen alacakları kabul veye reddetmek yetkisi bulunmayıp, bu yetki borçluya aittir. Ancak bu durum borçlunun kabul ettiği alacak hakkında komiserin hiçbir araştırma ve inceleme yapmayacağı anlamına gelmemektedir. İİK’nın 300. maddesi uyarınca komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini alacaklılar toplantısına vereceği rapora yazar. Somut olayda, nisaba dahil olan ve beyan edilen alacakların, borçlunun defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede gerçekte olmadığı hususunda ne komiser heyeti raporunda ne de bilirkişi raporunda bir tespitte bulunulmadığı gibi, bir kısım alacakların muvazaalı olduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığından bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. Müdahillerin bir kısmı, alacaklarının itiraza uğrayan kısmının oy nisabında dikkate alınması halinde tasdikin mümkün olmayabileceğini, proje inandırıcılıktan uzak olduğu gibi alacaklarının mevcut hesaplamanın çok üzerinde olduğunu ileri sürerek tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesi uyarınca yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunur. (İİK.m.289). İİK’nın 300. maddesi gereği komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet eder. İİK’nın 302/6. maddesi gereği çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemece karar verilir. Çekişmeli alacağın nisaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına dair yapılan inceleme, alacağın esasına ilişkin ayrıntılı bir inceleme olmayıp, yalnızca söz konusu alacaklılara oy hakkı tanınıp tanınmayacağına yöneliktir. Alacağın mevcudiyeti ve miktarı hakkındaki karar, söz konusu alacağı esastan inceleyecek mahkemeye ait olacaktır. Bildirilen alacağın bir kısmının borçlu tarafından itiraza uğrayarak kabul edilmemesi ve itiraza uğrayan kısmın nisaba dahil edilmemesi, alacaklının bu miktarda alacağı bulunmadığına dair maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacaktır. Somut olayda, müdahil bankaların çekişmeli alacağının nisaba katılmamasına dair yapılan inceleme ve mahkeme ara kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. Diğer taraftan iflas tasfiyesinin olası süresi ve iflas halinde alacaklıların alacaklarına kavuşma oranı gözetildiğinde teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağı ve borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu şirketlerce mahkeme veznesine depo edildiği, böylece İİK’nın 305. maddesinde öngörülen tasdik şartlarının sağlandığı da gözetildiğinde mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle müdahiller … Gayrimenkul şirketler’in istinaf başvurusunun usulden reddine, diğer müdahiller vekilinin istinaf başvurusunun ise mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1a-Müdahiller … ve … Gayrimenkul Şti’nin istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK’nın 352. Maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, b-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre, diğer müdahillerin istinaf başvurularının, mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Müdahil taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile 2004 sayılı İİK’nun 293/3. ve İİK’nın 164/2 fıkraları gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere Hakim …’ın muhalefeti ve oy çokluğu ile karar verildi.27/04/2021
MUHALEFET ŞERHİ Talep; İİK’nun 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi konkordatoya ilişkindir. Mahkemece; aynı yasanın 305.madde hükmü gereğince konkordatonun tasdik şartlarının oluştuğunun kabulü ile borçlu şirketler yönünden konkordato taleplerinin kabulüne, İİK 306.maddesi gereğince konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. Tasdik kararına karşı yukarıda belirtilen alacaklıların bir kısmı tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Alacaklılardan bir bölümü tarafından istinaf nedenleri arasında; borçlunun alacaklılar toplantısına katılmadığını ve uyarılara rağmen bu durumun komiserlerce tutanağa bağlanmadığını, hatta komiser tarafından taktirin kendisine ait olduğunu iddia ederek ve bu durumun İİK 302/2.fıkrasındaki düzenlemeye aykırı olduğunu beyan etmişlerdir. 2004 sayılı İİK’nın 289.maddesinde kesin mühlet düzenlenmiştir. Aynı maddenin içeriğinde, kararla birlikte mahkemenin yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı taktirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar vereceği ve dosyayı komisere tevdi edeceği belirtilmiştir. Yasanın 290.maddesinin üst başlığı ise konkordato komiseri ve alacaklılar kurulu ile bunların görevleridir. 290/1.fıkrada, dosyayı teslim alan komiserin kesin mühlet içinde konkordatonun tasdikine yönelik işlemleri tamamlayarak dosyayı raporu ile birlikte mahkemeye iade edeceğine yer verildikten sonra, komiserin görevleri bentler halinde sayılmış ve bazı maddelerinde kıyas yoluyla uygulanacağına ve komiserin konkordatoya ilişkin işlemleri ile ilgili şikayetlerin Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanacağı gibi hususlara yer verilmiştir. Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılması yasanın 292.maddesinde düzenlenmiş, 292/1-c.bendinde, borçlunun 297.maddeye aykırı davranması veya komiserin talimatlarına uymadığı taktirde veya borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiğinin anlaşılması durumu mahkemenin konkordato talebinin reddi ve borçlunun resen iflasına karar verilmesi nedenleri arasında sayılmıştır. Kesin mühlet içerisinde konkordatonun tasdikine yönelik işlemler arasında 302.maddede düzenlenen alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk üst başlığı altında düzenlenen 302.maddede yer almaktadır. 302/1.fıkrasında komiserin alacaklılar toplantısına başkanlık edeceği ve borçlunun durumu hakkında bir rapor vereceğine yer vermiştir. 302/2.fıkrada, ” borçlu, gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. ” düzenlemesi mevcuttur. Yasal düzenleme, emredici niteliktedir. Ancak aynı yasal düzenlemede, borçlunun toplantıda hazır bulunmaması halinde yapılacak işlemler hakkında herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, yukarıda ifade edilen yasanın ilgili maddeleri ve konkordatoyla ilgili tüm düzenlemelerinin bir bütün halinde değerlendirilmesi uygun olacaktır. Öncelikle 290/1.fıkrada belirtildiği gibi komiserin kesin mühlet içinde konkordatonun tasdikine yönelik işlemleri tamamlamasına dair düzenlemede göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından konkordato komiser işlemlerinin hüküm tesisinden önce usulüne uygun olarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin değerlendirilmesi kaçınılmaz ve isabetli olacaktır. Somut yargılamada, alacaklıların buna dair itirazlarının olduğu da göz önünde bulundurulması ile konkordato komiserinden gerekirse bu konuda rapor düzenlemesinin talep edilmesi ve borçlunun toplantıya katılmaması nedeni üzerinde durularak katılmama sebebinin toplantı tarihi itibariyle geçerli bir mazerete ilişkin olmadığının tespiti halinde, alacaklılar toplantısının usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmiş olduğunun kabulü mümkün olmayacağından, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yasanın emredici hükümleri ve 6100 sayılı HMK’nın 33.maddesinde düzenlenen hakimin Türk Hukuku’nu resen uygular düzenlemesinin aksine yapılan işlemlerin eksik olduğunun dikkate alınmaksızın borçlu şirketler hakkında konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine dair verilen hüküm isabetli olmamıştır. Bu sebeplerle, itiraz eden alacaklıların diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin ortada denetime elverişli bir tasdik kararı olmadığı gözetilerek, uygun sonuç çerçevesinde işlem yapılması için kararın kaldırılması gerekirken istinaf nedenlerinin reddine dair çoğunluğun vermiş olduğu karara katılmadığıma dair görüşümü bildiririm.