Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/567 E. 2021/727 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/567 Esas
KARAR NO: 2021/727
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2021
NUMARASI: 2018/1312 Esas, 2021/166 Karar
ASIL DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2019/144 ESAS, 2019/162 KARAR
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin matbaacılık sektöründe kullanılan kimyasalların üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, kredi faizlerinde ve döviz kurlarında yaşanan yükselişler, işçilik ve finansman giderlerinin artışının şirketi zor durumda bıraktığını, konkordato teklifleri ile kesin süre verilmesinden itibaren 18 ayda borçların tamamının makul faiz oranları ile ödeneceğini belirterek borçlu şirket lehine geçici mühlet ve sonrasında bir yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; İİK’nın 305. maddesinde belirtilen konkordato tasdiki şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine, borçlu şirketin konkordatoya tabi borçlarının kesin mühletin sona ermesinden itibaren bir yıllık ödemesiz süreden sonra (2022 Mart- 2023 Aralık) dönemleri arasında 24 ay içinde 8 ödeme halinde (3 ayda bir eşit taksitlerle) faizsiz olarak borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, borçlu şirkete kayyım tayinine ve çekişmeli alacaklara pay ayrılmasına yer olmadığına, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Müdahil … vekili istinaf talebinde; müvekkili şirketin kaydını talep ettiği alacağın bir kısmının borçlu tarafından itiraza uğradığını ve çekişmeli hale geldiğini, alacağın rehinle temin edilmesi nedeniyle müvekkilinin alacağının imtiyazlı alacak olarak kabul edilerek adi alacaklı nisabında dikkate alınmadığını, çekişmeli alacağa ilişkin rapor ile kıymet takdirine ilişkin raporun müvekkiline tebliğ edilmediğini, kıymet takdiri raporuna göre alacaklarının teminatla karşılanmayan kısmı olup, bu kısım yönünden nisaba dahil edilmeleri gerektiğini, İİK’nın 307. maddesi yönünden hüküm kurulmadığını, kredi sözleşmesine dayanan ve kat edilen alacağın bir kısmına itiraz edilmesinin dürüstlük kuralına uygun olmadığını, borçlunun alacaklıları zarara uğratmak için süreci uzattığını belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … vekili istinaf talebinde; müvekkilinin toplam 804.875,00 TL alacağı olmasına rağmen borçlunun 660.000,00 TL’yi kabul ettiğini, alacaklarının rehinle temin edildiğini, mahkemece alacakları konusunda karar verilmediğini, proje ile öngörülen vadenin çok uzun olduğunu, projenin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını, itiraza uğrayan alacaklar için depo kararı verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; tasdik şartlarının oluşmadığını, kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacaklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … AŞ vekili istinaf talebinde; hem tenzil hem vade içeren projenin yasaya aykırı olduğunu, projenin davacının kaynakları ile orantılı olmadığını, İİK’nın 301. maddesi uyarınca ilanın posta ile alacaklıya gönderilmesi gerektiğini, alacağı müvekkiline temlik eden…bank’ın alacaklılar toplantısına davet edilmediğini, bu nedenle toplantının usulsüz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Müdahil SGK vekili istinaf talebinde; amme alacağı olan kurum alacaklarının tam olarak ödenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Müdahil …’ın istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece, borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş, karara karşı bir kısım müdahiller istinaf talebinde bulunmuşlardır. Dosya kapsamından, mahkemece İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek borçlu şirket lehine 31/12/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, geçici mühletin 31/03/2019 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına karar verildiği, 30/05/2019 tarihli duruşmada borçlu şirket lehine 30/05/2019 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verildiği, sonrasında kesin mühlet süresinin dolduğu tarihten itibaren 6 ay daha uzatılmasına karar verilerek 7226 Sayılı Yasa uyarınca durma süresinin de eklenmesiyle kesin mühletin 2411/2021 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği, İİK’nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketlerin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK’nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunduğu, bu hususta ayrıca bilirkişiden raporda alındığı, mahkemece İİK’nın 304. maddesi uyarınca tasdik yargılaması için duruşma gününün ilan edildiği görülmektedir. Komiser heyeti ve bilirkişi tasdik şartlarına ilişkin raporda, tasdik şartlarının gerçekleştiğini belirtmiştir. Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesi uyarınca yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunur. (İİK.m.289). İİK’nın 300. maddesi gereği komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet eder. İİK’nın 302/6. maddesi ise; “Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır. ” hükmünü düzenlemektedir. Somut uyuşmazlıkta, müdahil … 832.629,69 TL nakdi ve 32.480,00 TL gayri nakdi kredi alacağının kaydını talep etmiş, borçlunun alacağın bir kısmına itirazı üzerine, çekişmeli alacaklıların ne oranda nisaba katılacağına dair bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda …’ın alacağının ipotekle temin edilmesi nedeniyle nisapta dikkate alınmaması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece …’ın alacağı rüçhanlı olduğundan nisaba dahil edilmemiştir. Alacaklı …’ın alacağı için borçlu şirkete ait iki taşınmaz üzerinde toplam 910.000,00 TL bedelli rehin tesis edildiği görülmektedir. Bilirkişi raporunda bankanın alacağının 910.000,00 TL bedelle rehinle temin edilmesi nedeniyle nisapta oy hakkının bulunmadığı belirtilmiş ve …’ın alacağı adi konkordatoda nisaba dahil edilmemiştir. Ancak 08/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda rehin konusu 6 nolu bağımsız bölümün 270.000,00 TL, 13 nolu bağımsız bölümün değerinin ise 310.000,00 TL olarak belirlendiği görülmektedir. İİK’nın 298. maddesi uyarınca, komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulundurur; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir. İİK’nın 302/5 fıkrası ise; “Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.” hükmünü düzenlemektedir. Alacağın rehinle karşılanmayan kısmı adi alacak olarak projeye dahildir (İİK.m.308/c.3). Somut uyuşmazlıkta, …’ın alacağı için rehin tesis edilen taşınmazların toplam bedelinin 580.000,00 TL olarak tespiti karşısında, bankanın rehinle karşılanmayan alacağı olup, bu kısmın nisaba dahil edilmemesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle müdahil …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.6 gereğince kabulü ile esası incelenmeden kararın kaldırılmasına, diğer müdahillerin istinaf başvuruları yönünden hükmün kaldırılması sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Müdahil …’ın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, diğer müdahillerin istinaf başvuruları hakkında kararın kaldırılması nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1312 Esas, 2021/166 Karar, 18/02/2021 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-Müdahil taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/06/2021