Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/514 E. 2023/1109 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/514 Esas
KARAR NO: 2023/1109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2017/972 Esas, 2018/1022 Karar
DAVA: GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı kooperatifin 1992 yılından beri üyesi olduğunu, Kooperatifler Kanununun 16. maddesi uyarınca, ana sözleşmede çıkarılma sebeplerinin mevcut olması halinde yönetim kurulunun, üyenin çıkarılması için genel kurula teklifte bulunması gerektiğini, bu nedenle yönetim kurulunca alınan çıkarma kararının kanuna aykırı olduğunu, ayrıca Kanunun 16. maddesine göre, genel kurul tarafından alınan çıkarma kararının 10 gün içerisinde noter vasıtası ile müvekkiline tebliğ edilmediğini, ihraç kararında müvekkilinin ne miktar aidatı ödemediği (kooperatife ne miktar borcu olduğu) için bu kararın alındığının belirtilmediğini, ihraç kararının iyiniyet kuralları ile hak ve vecibelerde eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek kooperatif yönetim kurulunun 05.04.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararına konu olan ve kooperatif genel kurulunun 10.06.2017 tarihli toplantısında onaylanan müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına yönelik kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif adına kooperatif başkanı sunduğu cevap dilekçesinde; davacının yönetim kurulunun çıkarma kararına itiraz ettiğini, bu itirazın 10.06.2017 tarihli genel kurulda görüşüldüğünü ve oy çokluğu ile itirazın reddedildiğini, davacının genel kurul kararına karşı 30 gün geçtikten sonra açtığı işbu davanın davacının yıllardır aidat ve parasal yükümlülüklerini ödemediğinden üyelikten çıkartıldığını, çıkarma gerekçelerini ortadan kaldıracak hiçbir adım atmadığını ve bugüne kadar borcun miktarı ve niteliği konusunda kooperatife hiçbir şekilde başvuru ve itirazda bulunmadığını, davacının bu davada hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, ihraç kararına konu Üsküdar … Noterliğinin 26.02.2016 tarih ve … yevmiye nolu ikinci ihtarnamesinde, 1 ay yerine 30 günlük süre verilmesi ve ihtarın tebliğ edildiği Mart ayının 31 gün olması nedeniyle ihtarın geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı kooperatifin, davacının ihracına ilişkin 05/04/2016 tarih ve 2016/1 sayılı kooperatif yönetim kurulu kararı ile bu kararı onaylayan 10/06/2017 tarihli genel kurul toplantısının genel kurulun onayına sunulan 2 numaralı kararının iptaline dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının üyelikten çıkarılmasına yönelik işlemin genel kurul kararı değil yönetim kurulu kararı olduğunu, genel kurulun ise ancak şekli yönden incelenebileceğini, müvekkili kooperatif ana sözleşmesinde üyelere keşide edilecek ihtarnamede verilecek süre 30 gün olarak belirlendiğinden 1 aylık ödeme süresi verilmesinin ana sözleşmeye aykırı olduğunu, davacı ödeme yapmadığından verilen sürenin de bir öneminin bulunmadığını, borçlarını ihtara rağmen ödemeyen borçlunun, eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını iddia etmesinin mümkün olmadığını, genel kurul tutanağından görüleceği üzere kooperatife borçlu olan üyelerden, borçlarını ödeyeceğini kabul ve taahhüt edenler hakkında çıkarma işlemi yapılmadığından eşitlik ilkesinin ihlal edilmediği dikkate alınarak davanın reddi gerektiğini, davacının, genel kurul kararının iptalini eşitlik ilkesine aykırılık sebebiyle talep ettiğini, karar ve dayanak bilirkişi raporunda ise davacının iddiası dışında inceleme yapıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin şartların oluşup oluşmadığı ve bunun sonucuna göre alınan genel kurulu kararının yerinde olup olmadığına ilişkindir.Mahkemece, uyuşmazlık konusunda bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz usulü 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Ancak ana sözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Somut olayda davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin karar, davalı kooperatif yönetim kurulunca alınmıştır. Cevap dilekçesinde, davacının, yönetim kurulunun işbu kararına itiraz etmesi sebebiyle itirazın genel kurulda görüşülerek reddediliği belirtilmiştir. Söz konusu genel kurul toplantısı ise, 10.06.2017 tarihinde yapılmış olup davacının, hakkındaki çıkarılma kararına karşı yasal 3 aylık süre içerisinde 28.08.2017 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Davanın yasal süresinde açıldığı tespitinden sonra davacı, iki ihtara rağmen borcunu ödemediğinden bahisle üyelikten çıkarıldığından öncelikle ihtarların ana sözleşme ve kanuna uygun olup olmadığı, uygun olması halinde ise ihtarnamelere konu borcun gerçek olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.”…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda bir aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit dilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir…” (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/7425 Esas, 2016/4644 Karar sayılı ilamı).Somut olayda, davalı kooperatif tarafından davacıya keşide edilen Üsküdar … Noterliğinin 03.02.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile, 30.05.2015 tarihli genel kurulda alınan karar gereği toplam 8.740,00 TL borcun 10 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davacıya 04.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde yine aynı Noterliğin 26.02.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, toplam 8.890,00 TL borcun 30 gün içerisinde ödenmesinin davalı tarafından davacıya ihtar edildiği, ihtarnamenin davacıya 02.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun 05.04.2016 tarihli toplantısında, davacı da dahil olmak üzere iki ihtara rağmen borcunu ödemeyen karara konu kişilerin oybirliği ile üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, davalı kooperatifin 10.06.2017 tarihli genel kurul toplantısında ise, davacının ortaklıktan çıkarılmasının genel kurulun onayına sunulması neticesinde, oyçokluğu ile (17 kabul, 10 ret oyu) ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. “…1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 27. maddesi gereğince mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortaklara 10 günlük ve 1 aylık sürelerde borcunu yerine getirmesi için ihtarnameler gönderilmesi gerekir. Ortağa gönderilen ikinci ihtarnamede 1 ay süre verilmelidir. Somut olayda davacıya ikinci ihtaname ile 30 gün süre verilmiştir. Bu ihtarname 29.05.2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiğine göre davacıya ödeme için 1 gün eksik süre verildiği anlaşılmaktadır. Kooperatifler Kanununa aykırı olarak ihtarname gönderilerek ihraç kararı verilemez. Bu durumda ihraç kararının bu gerekçeler ile iptali gerekirken yazılı gerekçe ile iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, ancak sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiştir…” (Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin 2018/1679 Esas 2020/4407 Karar sayılı ilamı). 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 27/1 maddesi “…İlk isteğe uymayan ve ikinci istemden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer…” hükmünü ihtiva etmektedir. Buna göre davalı kooperatif, ikinci ihtar ile borcunu ödemesi için davacıya 1 ay değil 30 günlük süre vermiş olup ihtarın da davacıya 02.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında ihtarın tebliğ edildiği ay “31” gün çektiğinden “30” gün süre verilmesi davacının aleyhinedir. Çünkü bu halde davacıya, borcunu ödemesi için 1 gün eksik süre verilmesi sonucu doğmuştur. Bu nedenle ikinci ihtarname olan Üsküdar … Noterliğinin 26.02.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi kanunun amir hükmüne aykırılık teşkil ettiğinden geçersiz olup davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararın iptaline yönelik Mahkemece tesis edilen karar isabetlidir. Her ne kadar davalı vekili, müvekkili kooperatifin ana sözleşmesinde ikinci ihtar ile verilecek sürenin 30 gün olarak belirlendiği ileri sürülmüş ise de, sözleşme, kanuna aykırı olamayacağından bu iddialara itibar edilmemiştir. Ayrıca genel kurulda itiraza konu edilen davacı hakkındaki yönetim kurulu kararının dayanağı, ihtarlara rağmen borcun ödenmemesi olduğundan ihtarların usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetimi zorunluluk arzettiğinden davalı vekilinin, davacının sadece eşitlik ilkesine aykırılık sebebiyle iptal talebinde bulunduğu iddiası ile yine üyelikten çıkarma kararına yönelik işbu itiraz davasının niteliği dikkate alındığında davalı vekilinin genel kurul kararının ancak şeklen incelenebileceğine yönelik iddiası da yerinde değildir.Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/972 Esas, 2018/1022 Karar ve 24/10/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak karşılanan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/10/2023