Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/441 E. 2021/621 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/441 Esas
KARAR NO : 2021/621
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/05/2018
NUMARASI: 2018/539 Esas, 2018/474 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde konut sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan I….’a ait daireye 22.11.2017 tarihinde hırsız girdiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalıya 23.204,65 TL hasar ödemesi yapıldığını, sigortalının oturduğu sitenin güvenliğini sağlamakla görevli olan davalının kusurlu olduğunu belirterek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla 23.204,65 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davalı ile davacının sigortalısı arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğundan bahisle HMK 114/c 20 ve 6502 sy 3, 73, 83/2 mad gereğince mahkememizin görevsizliğine, HMK’nın 20 mad uyarınca iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içerisinde başvuru halinde dava dosyasının İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, davalı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın mutlak ticari dava niteliğinde olup görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, “Konut Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacı … ile dava dışı sigortalı … arasında 08.08.2017/2018 vade tarihleri arasında konut sigorta poliçesi düzenlendiği, sigortalı konutta 22.11.2017 tarihinde hırsızlık meydana geldiği, hasar bedelini ödeyen davacı … şirketinin halefiyet ilkesi gereğince sigortalının oturduğu sitenin güvenliğini sağlayan davalıya karşı eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, görevli mahkemenin hangisi olduğu konusunda toplanmıştır.28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, yasanın 87. maddesi gereğince yayım tarihinden itibaren altı ay sonra 28.05.2014 tariinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihinde tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi , tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Diğer yandan sigorta rücu davalarının 6102 sayılı TTK‘nun 1472.maddesi hükmünden kaynaklanması nedeniyle aynı yasanın 4.maddesi gereğince bu tür davalarda görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu düşünülebilir ise de, davanın TTK 1472.maddesi hükmünden kaynaklanmış olması, halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre, değerlendirilmesi gerektiği gerek doktrinde gerekse de uygulamada çekişmesiz şekilde kabul edilmektedir. Bir başka deyişle, sigortalı ile zarar sorumlusu arasında ki ilişki ticari dava niteliğinde ise bu tür davada ticaret mahkemesi görevli olacaktır. Somut olayda, dava dışı sigortalı gerçek kişi ile davalı arasındaki ilişki tüketici ilişkisidir. Uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Mahkemenin bu yöndeki tespiti isabetli olmakla birlikte, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/539 Esas, 2018/474 Karar ve 11/05/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-a) Davanın 6100 sayılı HMK’nın mahkemenin görevli olması ile ilgili 114/1-c bendi gereğince dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2. fıkrası uyarınca usulden REDDİNE,b)6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin mahkemeye başvurması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,c)Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına dair görevsizlik kararı veren mahkemece resen hüküm tesis edilmesine, d)HMK 331/2.fıkrası gereğince yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsile ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/05/2021