Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/384 E. 2021/593 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/384 Esas
KARAR NO : 2021/593
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2020
NUMARASI: 2020/630 Esas, 2020/610 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkilinin davalı şirketin elektrik faturalarında tasarruf sağladığını ve tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalının ödemesi gereken ücreti ödemediğini ve borçlu olmadığının tespiti için Bakırköy 6. Asliyi Ticaret Mahkemesi’nin 2018/345 Esas sayılı dava açtığını, açılan davanın lehlerine sonuçlanarak alacaklarının kesinleştiğini, alacaklarının tahsili için davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takip başlatmışlarsa da, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL yönünden davalının takibe itirazının iptali ile icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi; dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olmasına rağmen bu şartın gerçekleşmediği, davacı vekilinin 20/10/2020 tarihli dilekçesi ile de, dava hakları saklı kalmak ve arabuluculuğa başvurmak kaydıyla dosyanın karara çıkarılmasını talep ettiği gerekçesiyle davanın usulden reddine, davalı tarafın vekaletnamesini davacının 20/10/2020 tarihli dilekçesinden sonra sunduğu gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde; davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen vekaletname sunulan müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın usulden reddi ile müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf talebine cevabında; dosyanın karara çıkarılması için dilekçe sunduktan ve davalının dosyanın karara çıkarılacağı bilgisini aldıktan sonra kötüniyetli olarak vekalet ücreti alabilmek için vekaletname sunulduğunu belirterek istinaf talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, hizmet bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Mahkemece arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, davalı taraf, lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gerekçesiyle hükme karşı istinaf yoluna başvurmuştur.Dosya kapsamından, davalı tarafın süresinde davaya cevap vermediği ancak 20/10/2020 tarihinde dosyaya vekaletname ibraz ettiği görülmektedir.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2 maddesi; “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmünü düzenlemektedir.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 5. maddesine göre ise, hangi aşamada olursa olsun dava ve icra takibini kabul eden avukat, tarifeler hükümleri ile belirli ücretin tamamına hak kazanır. Avukatın celselere katılması avukatlık ücretinin verilmesi için ön koşul olmayıp, taraf vekili olarak vekaletnamesini sunması tarifeler uyarınca hak ettiği ücretin tamamını kazanması için yeterlidir. Somut olayda, davalı kendisini vekille temsil ettirdiği halde, vekilinin duruşmalara katılmamış olması ve yazılı bir beyanda bulunmamış olması nedeniyle lehlerine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/630 Esas, 2020/610 Karar, 26/10/2020 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE,2a-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE, 2b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,2c-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına, 2d-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,2e-Hüküm tarihinde yürürlülükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 1.000,00-TL vekalet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALIYA VERİLMESİNE, İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davalı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davalı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcı ve 148,30 TL istinaf başvuru harcı ile 19,00-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.29/04/2021