Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/379 E. 2021/672 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/379 Esas
KARAR NO : 2021/672
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2020
NUMARASI: 2018/1148 Esas, 2020/550 Karar
DAVA: KONKORDATO TASDİKİ
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı borçlu şirket vekili, 04.12.2018 tarihli dilekçesinde, müvekkili şirket merkezinin Beşiktaş / İstanbul ‘da olduğunu, şirketin tek ortaklı Anonim Şirket statüsünde olduğunu, müvekkili şirketin, Türkiye’nin demir çelik tesisi makineleri üretimindeki sayılı şirketlerden biri olduğunu, 19 Nisan 2006 yılında kurulduğunu, 2010 yılında mevcut fabrika arazisini satın alarak müvekkili şirketin imalatçı olmak üzere yatırıma başladığını, 60 ‘dan fazla ülkeye, 3 kıtaya yaklaşık 150.000.000 USD ihracat gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin kaydi değer ile borca batık olduğunu, nakit sıkışıklığından dolayı ödemelerini zamanında yapamadığını, müvekkili şirketin nakit sıkışıklığı ve de mevcut projelerinin bitirilebilmesi için konkordato talep etme zarureti doğduğunu, şirketin konkordato isteminin kabulü halinde şirketin çalışabilirliğinin sağlanması durumunda 3 yıllık süre zarfında yaklaşık 35.000.000 Euro’luk sipariş teslimi beklendiğini, konkordatonun ön proje kaynaklarının, toplam 2.500.000 TL sermaye artışı, projelerden elde edilecek tahsilat, sipariş anlaşmaları, faaliyet giderlerinin daha kontrollü yapılması ve tasarruf edilmesi ile kaynak yaratılacağını, konkordato ön projesinin vade ve tenzilat konkordatosu mahiyetinde tanzim edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin kısa ve uzun vadeli borçlar toplamının 31.10.2018 tarihi itibariyle toplam 108.255.470,42 TL olduğunu, şirketin, borçlarının tamamını 36 aylık sürede ödemeyi taahhüt etttiğini, şirketin toplam borcu içindeki faizler dahil teminatlı banka alacaklıların toplamının 37.194.593,35 TL olduğunu belirterek, öncelikle İcra ve İflas Kanunun 285. maddesi gereğince geçici 3 aylık mühlet kararı verilmesini, gerekli görülmesi halinde ek 2 aylık mehil verilmesini, devamında 12 aylık kesin mühlet kararı ve ihtiyaç hasıl olması durumunda ek 6 aylık mehil ile devamında taleplerinin kabulüne ve konkordato istemlerinin tasdikine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklılardan bir kısmı, yargılamaya katılarak yazılı ve /veya sözlü beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, konkordato komiser heyetince sunulan 01.12.2020 tarihli raporda, davacı şirketin konkordato nihai revize projesinde 30.000,00 TL ‘den küçük 129 adet alacaklıya 28 Ekim 2021 tarihinde nakten ve defaten tek seferde toplam 1.047.297,74 TL ödeme yapılacağı, yapılacak söz konusu ödemenin şirketin konkordato revize nihai projesinde, 30.000,00 TL ‘den büyük 115 adet alacaklıya 28 Aralık 2021 tarihinden başlamak üzere aylık 1.466.252,00 TL olmak üzere 48 eşit taksitle ödeme yapacağı, yapılacak söz konusu ödemenin şirketin sunmuş olduğu konkordato revize nihai projesinde rehinli alacaklısı … Bankasına 31.12.2021 tarihinde 10.000.000,00 TL, 30.09.2022 tarihinde 6.000.000,00 TL, 02.10.2023 tarihinde 5.000.000,00 TL ve 30.09.2024 tarihinde 12.548.210,00 TL ödeme yapılacağını, yapılacak söz konusu ödemenin şirketin sunmuş olduğu konkordato revize nihai projesi ile uyumlu olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği, konkordato komiser heyetinin, 02.10.2020 tarihli nihai raporu ile 24.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, İİK m.302/3-a bendi çerçevesinde, borçlu şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği, … Bankası A.Ş ‘nin 21.346.419,00 TL ve … A.Ş ‘nin 200.000,00 TL rehinli alacağı bulunduğu, yargılama sırasında rehinli alacaklı … A.Ş ‘nin rehinli alacağının ödeme nedeniyle kalmadığı, fakat tasdik yargılaması sırasında rehinli alacaklı ile yapılan protokol sebebi ile rehinli alacaklıya teklif edilen alacak miktarının arttığı ve tasdik talebine konu edilen alacak miktarının arttığı, buna karşılık artan ve tasdik talebine konu edilen rehinli borç miktarı yönünden eksik harcın ikmal edilmediği, bu hususun ödeme planına ilişkin davacı vekilince sunulan açıklamalar ve bu konudaki komiser heyeti görüşünden sonra anlaşılabildiği, bu sebeple tasdik yargılamasının yeniden ertelenmesinin mümkün bulunmadığı, davacının rehinli alacaklılarla müzakere talebinin reddine karar vermek gerektiği belirtilerek, konkordato projesinin İİK m.305. hükmü uyarınca tasdikine, davacının adi konkordatoya tabi olan borçlarının toplamı İİK m.306 kapsamında tenzilat yapılmadan 71.427.407,87 TL olup, alacak miktarı 30.000,00 TL ‘den az olan alacaklılara 28/12/2021 tarihinde tek seferde olmak üzere toplam 1.047.297,74 TL ödenmesine, geriye kalan ve alacak miktarı 30.000,00 TL ve 30.000,00 TL ‘den fazla olan alacaklılara 28/12/2021 tarihinden başlamak üzere 48 ay eşit taksitle ödenmesine, adi konkordatoya tabi alacaklıların faiz alacaklarından vazgeçmiş sayılmasına, komiser heyetinin 01/12/2020 tarihli raporunun iş bu tasdik kararının eki sayılmasına, iş bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin konkordato tasdikinin 03/12/2020 günü saat 16;42 itibarıyla sonuçlarını doğurmasına, İİK m.308/ h hükmü uyarınca davacının, rehinli alacaklılarla müzakere ve borçlarını yeniden yapılandırılması talebinin reddine, davacının rehinli alacak tutarı 21.564.419,64 TL üzerinden hesaplanarak yatırdığı 24.367,79 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, tedbir ve mühlet kararlarının kaldırılmasına, kayyım atanmasına, İİK m.307/f.1 uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışın ertelenmesine dair talep olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, telafisi imkansız bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından ve takdiren İİK m.308/b hükmü uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair karar verilmesine yer olmadığına, İİK m.308/ b hükmü gereği çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair ara karar oluşturulmadığından çekişmeli alacaklılara dava açmaları için ayrıca süre verilmemesine, İİK m. 308/c hükmü uyarınca bağlayıcı hale gelen konkordatonun konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklılar için mecburi olduğuna, İİKm.206. maddede yazılı imtiyazlı alacakların rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı kanun kapsamında ki amme alacakları hakkında İİK m.308/c-f.2 hükmünün uygulanmamasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal süre içerisinde, alacaklı müdahil … San.ve Tic.Ltd.Şti vekili, alacaklı müdahil … T.A.Ş vekili, alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, alacaklı müdahil … Bankası Anonim Şirketi vekili, müdahil alacaklı … San.ve Tic.Ltd.Şti vekili ve alacaklı …Bankası A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. Karar, ticaret sicil gazetesinde 14.12.2020 tarihinde, Basın – İlan Kurumunun resmî İlan portalında 15.12.2020 tarihinde ilan edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesinde, konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklının kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklıların ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Mahkeme hüküm sonucunda, yasa yolu ve süresi doğru olarak gösterilmiştir. Buna rağmen, müdahil alacaklılardan … San.ve Tic.Ltd.Şti vekili tarafından en son 28/12/2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulması gerekirken yasal süreden sonra 05.01.2021 tarihinde, alacaklı müdahil …San.ve Tic.Ltd.Şti vekili ise yasal süreden sonra 06/01/2021 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurmuş olduğu anlaşılmış olduğundan, adı geçen alacaklıların istinaf başvurularının süre yönünden reddi gerektiğinden istinaf nedenlerine yer verilmemiştir. Alacaklı müdahil … San.ve Tic.Ltd.Şti vekili istinaf nedenleri olarak, dosyada 21.12.2018 tarihin de müdahil olunduğunu, konkordato projelerinin samimi ve gerçekleştirilebilir olmaktan uzak olduğunu, alacaklarının tamamı tarafından kabul edilmediğini, alacakların hatalı kaydedildiğinden nisabında hatalı olduğunu, 23.10.2020 tarihli 3 kişilik bilirkişi tarafından hazırlanan raporda konkordato tasdik şartlarının oluşmadığının tespit edildiğini, 16.11.2020 tarihli raporda da açıkça şirketin borca batık olduğu projenin gerçekleştirilebilir olmadığının belirtildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı müdahil … T.A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, yasa hükümlerinin yanlış uygulandığını, İİK 305. maddesinde belirtilen konkordatonun tasdikini gerektiren şartların yasaya uygun olarak yerine getirilmediğini, müvekkili bankanın, genel kredi sözleşmeleri İle şirkete krediler kullandırıldığını, başlatılan icra takibine itiraz neticesinde davacı şirketle birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olana yönelik itirazın iptali davasının devam ettiğini, mehil şartlarının oluşmadığını, mühlet kararının kaldırılması taleplerinin reddedildiğini, konkordato projesinin samimi ve gerçekleştirilebilir olmaktan uzak olduğunu, alacak kaydının süresinde yapıldığını, kısmen kabul edilip kısmen reddedildiğini, alacaklarının kabulü gerektiğini, temin edilen 27.01.2020 tarihli rapor ile borçlunun kabul ettiği 25.694.672,31 TL ‘lik tutardan da az olacak şekilde alacak tespiti yapıldığını, borçlunun kısmen kabul ettiği tutarın dahi nisaba dahil edildiğinde borçlu şirketin yeterli şartları sağlamayacağının ortada olduğunu, borçlu şirketin borca batık olduğunun açık olduğunu, konkordato projesinin başarıya ulaşamama ihtimalininde ortada olduğunu, toplam 25.694.672,31 TL ‘lik kısım zaten kabul edilmişken nisap değerlendirilmesinde anlaşılmaz bir şekilde 19.595.557,80 TL tutar bakımından değerlendirme yapıldığını, 23.10.2020 ve 24.11.2020 tarihli bilirkişi raporlarının birbiriyle tamamen çelişkili olduğunu, yeni rapor temin edilmeden çelişki giderilmeksizin hüküm tesis edildiğini, davacının sipariş taahhütlerinin konkordato tasdik kararı verilmesi için geçer sebep olamayacağının açık olduğunu, 24.11.2020 tarihli raporun sonuç kısmında dile getirilen hiçbir hususun gerçeği yansıtmadığını, konkordato mühletinin borçlunun mali durumunun iyileşmesine katkı sağlamayacağını, aksine bu süreçte alacaklıların durumunun kötüleşeceğini iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı müdahil … Sanayi ve Ticaret Limited Şirket vekili istinaf nedenleri olarak, raporlar arasında çelişki olduğunu, bilirkişi raporunda açıkça konkordato projesinin gerçekleşmeyeceğinin ileri sürüldüğünü, tasdik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin alacağının çeke dayalı 45.000 Euro olduğunu, raporda alacağın 280.156.50 TL olarak gösterildiğini, oysa muhasebe usullerine göre yabancı para cinsinden olan alacakların ödeme tarihlerindeki kur üzerinden ödeneceğini, müvekkilinin yabancı para cinsinden olan alacağını ödeme tablosunda yabancı para cinsinden gösterilmesi ve taksit tarihindeki kur üzerinden müvekkiline ödenmesi gerektiğini, alacağın düşük kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek ödeme tablosuna yansıtılmasının hukuka, usule ve mevzuata aykırı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinaf nedenleri olarak, yapılan değerlendirme ve verilen kararlarda kurum alacaklarının da dikkate alınması gerektiğini, kurum alacaklarının projenin onaylanması halinde 6183 sayılı Kanunun 206. maddesinde ki sıra gözetilerek tam olarak ödenmesi gerektiğini, eksik inceleme ile verildiği iddia edilen kararın kaldırılmasını, tasdik talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı müdahil … Bankası Anonim Şirketi vekili istinaf nedenleri olarak, bankanın 2.206.176.26 TL alacağının mevcut olmakla birlikte, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında da 140.470,68 Euro ana para alacağı olduğunu, banka alacağının usulüne uygun olarak bildirildiğini, borçlu şirket beyanı ile banka alacağının çelişkili hale geldiğini, tasdik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tasdik şartlarının oluşmadığını, banka alacağının eksik ve hatalı olarak nisaba dahil edildiğini, çekişmeli hale geldikten sonra mahkemece yapılan, İstanbul itirazların hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, harcın konkordatoya tabi tüm alacaklar üzerinden hesaplanması gerekirken hatalı hesaplama yapıldığını, sadece alacaklılar çoğunluğunun verdiği kararın dayanak teşkil edemeyeceğini, projenin uygulanabilir olmadığını, firmanın mali verileri incelendiğinde piyasaya olan borçları, alacakların tahsil sorunu ve nakit sıkıntısıda gözetildiğinde projenin uygulanabilir olmadığını, konkordato projesinin borçlunun kaynaklarıyla orantılı olmadığını, raporların eksik ve yetersiz olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve konkordato talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı …. A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, alacak kayıt dilekçelerinde dayanak belgeleriyle bildirdikleri alacaklarının dikkate alınmadan borçlunun asılsız ve dayanaksız itirazları ile çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, ilan üzerine toplam 3.825.711,48 TL tutar alacaklarının kaydı için başvuru yapıldığını, 956.311,26 TL alacaklarının çelişkili hale geldiğini, iltihak süresinde red oyu verildiğini, 23.10.2020 tarihli raporda borçlu şirketin borca batık olduğunu, projenin gerçekleşmeyeceğinin belirtildiğini, 23.10.2020 tarihli rapor dikkate alınmadan çelişkili rapor alındığını, komiser raporlarında, ticari alacakların tamamına yakınını (%90) oluşturan 3 firmadan olan alacakların tahsilatlarında sıkıntı yaşadığı ve konkordato süreci boyunca herhangi bir tahsilat yapılamayacağı görüşlerine yer verildiğini, borçlu firmanın hali hazırda yaşamış olduğu tahsilat sıkıntısının konkordato projesinin gerçekleştirilmesi önünde önemli bir engel oluşturduğunu iddia ederek, konkordato projesinin reddedilmesi gerekirken tasdikine karar verilmesinin çelişkili, hatalı olduğunu, dosya içinde ödeme planının bulunmadığını, kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir.Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür.2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, raporlar arasında çelişki olup olmadığı, projenin başarıya ulaşma şansının bulunup bulunmadığı, borçlunun kabul ettiği alacak miktarından az miktarın kabul edilip edilmediği, yabacı para alacağının hesaplama ve ödeme yönteminin uygun gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, Sosyal Güvenlik Başkanlığı alacaklarının konkordatoda ki yeri, konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşamayacağı, konkordato projesinin borçlu kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığıdır. Talebin niteliği ve istinaf nedenleri arasında yer verilen bir kısım itirazlar nedeniyle sürecin özetlenerek denetlenmesi uygun olacaktır. Dosya kapsamından, davacının 04.12.2018 tarihli dava dilekçesi ile tedbir istemli talepte bulunduğu, 05.12.2018 tarihli ara kararla 3 ay geçici mühlet kararı verilerek, geçici konkordato komiserlerinin görevlendirildiği, 3 aylık geçici mühlet kararının 21.02.2019 tarihinde 2 ay uzatıldığı, 18.04.2019 tarihli ara karar ile İcra ve İflas Kanunun 289. maddesi gereğince 18.04.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıl kesin mühlet kararı verildiği, son olarak, İcra ve İflas Kanunun 304/1. fıkrası gereğince kesin mühlet içerisinde karar verilmesi gerektiği sürenin 13.11.2020 tarihinde bitecek olmasıda dikkate alınarak, kesin mühletin İİK 304 maddesi gereğince 13.11.2020 tarihinden itibaren 1 ay süre ile uzatılması kararı alındığı, tasdik yargılamasının ilanı ile birlikte komiserlerin dinlenilmesi için duruşma gününün tebliğ edildiği, teminat ve gerekli harçların karşılanması için davacı borçlu şirkete süre verildiği, olası sonucunun ihtar edildiği, komiser rapor ve bilirkişi raporlarının dosyaya ibraz edildiği, konkordato komiserinin beyanı ve duruşmaya katılan borçlu vekili ve alacaklıların beyanları sonrasında karar verildiği anlaşılmıştır.Alacaklı ….A.Ş vekili 07.10.2019 tarihli dilekçe ile alacak taleplerinin yasal süre içerisinde konkordato komiserliğine yapıldığını, kayıt talebinde bulundukları toplam 36.915.722,04 TL tutarın 25.694.672,31 TL tutarının kabul edildiğini, 11.221.049,73 TL ‘lik kısmının reddedildiğini belirterek, toplam 36.915.722,04 TL alacağın kayıt edilmesini talep etmiştir. 13.12.2019 tarihli alacak bildirimleri, borçlu beyanları ve alacaklılar hakkında düzenlenen konkordato heyet raporunda, süre içerisinde 151 alacak bildirimi gerçekleştiği, bu alacak bildirimlerinin 43 adedinin çekişmeli olduğu, borçlu şirketin 31.08.2019 tarihli bilançosu uyarınca tüm alacak bildirimleri (43) hakkında beyanda bulunduğu, borçlu şirketin beyanında kabul ettiği ve bu sebeple alacağın varlığı veya miktarı bakımından çekişme yaratmayan 108 adet alacaklı bulunduğunu belirtmek gerektiği, borçlu şirketin kısmen red ettiği mutabık olunmayan alacaklıların 43 adet olduğu 31.10.2018 tarihinde alacaklı … T.A.Ş alacak tutarının 26.082.675.95 TL, 05.122018 tarihli tutarın 25.694.672,31 TL olduğu, … A.Ş ‘nin 36.915.722,04 TL tutarında cari hesabının toplam alacaklı olduğunu bildirdiği, şirketin beyanında, tedbir kararının verildiği 05.12.2018 tarihi itibariyle anılan borcun 19.595.557,80 TL olduğunu bildirdiği, 19.595.557,80TL ‘lik kısmın kabul edildiği, 17.320.164.24 TL ‘lik kısım olan faiz ve İcra masraflarının reddedildiği, Sosyal Güvenlik Kurumunun cari hesaptan toplam 1.710.207,79 TL alacaklı olduğunu bildirdiği, borçlu şirketin tedbir karar tarihinde 761.026.56 TL borcu olduğunu belirttiği, faiz ve anaparanın hesaplanarak tutara ilave edildiği, SGK yapılandırmasının söz konusu olduğu, belirtilen bakiye borcun dışında alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını ifade ettiği, …Bankası A.Ş ‘nin 3.825.711,48 TL tutarında cari hesaptan alacağının olduğunu bildirdiği, borçlu şirketin tedbir karar tarihinde 2.919.186.76 TL borcu olduğunu belirttiği, … Bankası A.Ş ‘nin, 3.369.424,24 TL alacağını bildirdiği, borçlu şirketin tedbir tarihi itibariyle borçlarının 2.176.297,92 TL olduğunu belirterek bu kısmı kabul ettiği, faiz ve icra masraflarını ise reddettiği, şirketin 05.12.2018 tarihinde banka borçlarının, ayrı ayrı belirtildiği, … KGF kredi borcunun 19.989.270,37 TL olarak gösterildiği, ancak borçlu şirketin 31.08.2019 tarihi itibariyle mali verilerinden banka borçlarının ne kadar olduğu belirtilerek, … KGF borcun 19.594.341,76 TL olduğu belirtilerek sonuç olarak, alacak kaydı yaptıran alacaklı sayısının 151, alacak kaydı yaptıran 108 alacaklının beyanlarının kabul edildiği, 43 alacaklının beyanlarını borçlu şirket tarafından kabul edilmediği belirtilmiştir.27.01.2020 tarihli çekişmeli hale gelen alacaklarla ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporunda, kısmen kabul ve reddedilen alacaklı listesi düzenlenir, listede “4”. sırada yer alan … T.A.Ş ‘nin alacak beyanının 36.915.722,04 TL, borçlu beyanının 19.595.557,80 TL, red edilen miktarın 17.320.164,24 TL ( faiz ve İcra masrafları ) olduğu, 108 adet 8.596.651,61 TL miktarın kabul, 43 adedinin 61.831.369,38 TL ‘nin ise kısmen red edildiği, ihtilaflı alacaklarla ilgili firmalara ait belge ve bilgilerle davacı yan belge ve bilgileri karşılaştırılarak tespit ve değerlendirme yapıldığı belirtilerek, her bir ihtilaflı alacak bilgilerine yer verilerek sonuç olarak çekişmeli alacaklılar miktarları tablo şeklinde gösterilerek, … T.A.Ş alacağı yönünden kabulü gereken miktarın 19.595.557,80 TL olduğu belirtilmiştir.Mahkemece, borçlu tarafından kabul edilmeyerek çekişmeli hale gelen alacaklarla ilgili ibraz edilen 13.12.2019 tarihli rapor ve alacak taleplerinin rapor ekinde ibraz edildiği, çekişmeli alacaklarla ilgili olarak 27.01.2020 tarihli raporun ibraz edildiği belirtilerek, ibraz edilen raporlar neticesinde, reddedilen ve çekişmeli hale gelen alacakların nisaba dahil edilmeyeceğine dair hüküm tesis edilmiştir. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/194 Esas sayılı dosyasında, çekişmeli alacakla ilgili kaydın yapılması ve toplantıya katılımın sağlanması amacıyla açılan dava dosyası, iş bu dava dosyası ile birleştirilmiş ise de mahkeme tarafından, 03.12.2020 tarihli celse ara kararı ile dosyanın tefriki ile başka bir esasa kaydına karar verilmiştir. Yukarıda ifade edildiği üzere, hükmün niteliği ve istinaf nedenleri ile uyuşmazlık konuları dikkate alınarak, 18.04.2019 tarihli kesin mühlet sürecinden sonraki rapor ve işlemlerin incelenip değerlendirilmesinin usul ekonomisine uygun düşeceği kanaatine varılarak istinaf nedenleride dikkate alınmak suretiyle inceleme yapılması uygun görülmüştür. 22.05.2019 tarihli kesin mühlet sonrası düzenlenen konkordato komiser heyeti raporunda; şirketin 19.04.2006 tarihinde kurulduğu, faaliyet konusunun makine imalatı olduğu, demir çelik sektöründeki müşterilere ve bu sektörde anahtar teslim çelikhane ve haddehane tesisleri kuran Avrupalı mühendislik firmalarına yatırım projeleri ve yedek parça ekipman ihtiyaçlarını karşılamak olduğu, şirketin kaydi değerlere göre özsermayesi negatif olduğu için varlıklarının tamamının yabancı kaynak ile finansa edildiğinin anlaşıldığı, şirketin öz kaynaklarında 2.142.581,78 TL artış meydana geldiği, bu artışın en önemli nedeninin şirketin 2019 yılı Mart ayı sonu itibariyle 1.830.906,78 TL kar etmiş olması olduğu, bu karda şirketin ilgili dönemde finansman giderinin bulunmamasından kaynaklandığı, şirket ortağının 2019 yılı için öngörülen 500.000 TL sermaye ilavesi için 31.03.2019 tarihinde şirket banka hesaplarına 50.000 Euro (316.500 TL ) nakit olarak yatırdığı, şirket borçlarının 31.03.2019 tarihi itibariyle 91.317.382,71 TL ‘ye düştüğü, şirket borçlarındaki azalışın nedeninin müşterilerin daha önce vermiş olduğu sipariş avanslarına karşılık, müşterilere teslim edilen bitmiş ürünlerin faturalarının düzenlenmiş olmasından kaynaklandığı, sonuç olarak, şirketin sunmuş olduğu revize konkordato projesinde vade konkordatosu talep ettiği, şirketin 31/10/2018 tarihine göre 31.03.2019 tarihli bilançolarında borç ödeme gücünde iyileşme görüldüğü, cari oranının 1,35’ten 1,51’e yükseldiği, 31.10.2018 dönemine göre 31.03.2019 tarihli mali tablolarında şirketin dönem net karının 1.830.906,78 TL olduğunun tespit edildiği, bu bağlamda şirketin konkordato ön projesinde yer alan hedeflere uygun hareket ettiğinin görüldüğü, şirketin 31.10.2018 tarihi itibariyle öz varlıklarının kaydi değerlere göre (-)5.884.149,84 iken 31.03.2019 tarihi itibariyle öz varlıklarının (-)3.454.971,73 TL gerçekleştiği, şirket öz kaynaklarında kaydi değerlere göre 2.142.581,78 TL artış meydana geldiği, şirketin en kısa zamanda kaydi değerlere göre hazırlanan bilançoda özkaynağını pozitif değerlere yükseltmesi gerektiği, şirketin kısa vadeli borç ödeme gücünde ciddi bir problem görülmediği, ancak dönen varlıklardan stokları düşüldüğünde kısa vadeli borçlarını ödeme de güçlük çekebileceğinin söylenebileceği, bu sebeple şirket ortağının 2019 yılı için öngörülen 500.000 TL sermaye artışının 316.500 TL ‘sini yatırmasının olumlu olarak karşılandığı, şirketin konkordato sürecinde olmasından dolayı bazı sipariş azalmaları olduğu, bilirkişi incelemesi neticesinde şirketin özvarlık değerinin (+)21.302.124,03 TL olarak tespit edildiği, Ocak – Mart /2019 dönemine ait 3 aylık çalışma periyodunda şirketin net satışlarının 15.882.446,64 TL olarak gerçekleştiği, şirketin 2019 yılı Mart döneminde de 1.556.468,03 TL faaliyet karı oluştuğunun görüldüğü, 8.7’de bahsedilen acilen sipariş artışının, projenin gerçekleşmesi için ileri ki aylarda büyük önem arzettiğinin öngörüldüğü, şirketin faaliyet giderlerinde gerçekleştirdiği tasarruf ile faaliyet karlılığında konkordato ön projesinde belirtilen hedeflere ulaşılabileceğinin öngörüldüğü, revize projenin uygulanabilir olduğu, aradan geçen 5 aylık süre zarfında şirketin konkordato ön projesine uygun hareket ettiğinin görüldüğü belirtilmiştir.02.10.2020 tarihli kesin mühlet konkordato komiser heyetine ait, tasdik şartlarına dair nihai raporda, 13.07.2020 tarihinden itibaren kesin mühlet süresinin 4 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, şirket yetkilileri ve vekili ile kesin mühlet verilmesinden sonra toplantı gerçekleştirildiği, İİK md.299. madde gereğince borçlu şirketin alacaklarını bildirmeye davet ilanı metni ile ilgili ilanların yayımlandığını, komiser heyetince İİK 302.madde uyarınca konkordatodan etkilenen adi alacaklılarla 18.09.2020 tarihinde konkordatodan etkilenmeyen rehinli alacaklılarla aynı tarihte alacaklılar toplantısı yapılmasına karar verildiği, toplantıda konkordato komiserleri tarafından şirketin mali durumu ile ilgili konuşma yapıldığı, alacaklıların sorularının cevaplandırıldığı, şirket yetkilisinin revize projeyi alacaklılara açıkladığı, ayrıca İİK 301. madde uyarınca ilan metninde de bildirildiği üzere toplantı tarihinden itibaren 7 gün süreyle iltihak suretiyle alacaklılar toplantısına katılmanın mümkün olduğunun belirtildiği, 25.08.2020 tarihli rayiç değer bilançosunun yeniden değerlendirilerek sağlıklı bir şekilde güncel rayiç değerlere ulaşılmasının sağlanması ve özellikle şirketin borca batık olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesine karar verildiği, bilirkişi raporuna göre 30.06.2020 tarihi itibariyle rayiç değer bilançosu çıkarıldığı, 27.09.2020 tarihli bilirkişi rapor sonuç bölümünde, stoklar, makine, cihazlar, demirbaşlar ve taşıtların rayiç değerlerin tespit edildiği, rayiç değerinin (+)33.268.612,76 TL olduğunun tespit edildiği, borca batık olmadığı, şirketin 30.06.2020 tarihli mali tabloları esas alınmak suretiyle alacaklıların lehine olacak şekilde konkordato nihai projesinin revize işlemlerinin davacı şirket tarafından gerçekleştirildiği revize projenin dosyaya sunulduğu, revize proje incelendiğinde, şirketin 2017 yılında 11,5 milyon Euro, 2018 yılında 14,5 milyon Euro ve 2019 yılında konkordato içerisinde 6,5 milyon Euro ihracat yaptığının görüldüğü, şirketin tedarikçi olarak çalıştığı, ihracat gerçekleştirdiği komiser heyetince onaylanan Primetals şirketi ile 3 yıllık ön sipariş sözleşmesi, imzaladığı, 3 yıl içinde 22 milyon Euro değerinde satış gerçekleştireceğinin belirtildiği, revize nihai projede 5 yıllık süreç içerisinde yaklaşık 41 milyon Euro ihracat gerçekleştirileceğinin öngörüldüğü, bu satışın şirketin daha önce gerçekleştirdiği toplam ihracat rakamları ve imzalamış olduğu ön sipariş sözleşmesi ile kıyas edildiğinde uygulanabilir olduğunun düşünüldüğü, şirket ortağı tarafından konkordato projesinin 12 aylık diliminde 1.000.000,00 TL, üçüncü 12 aylık diliminde 500.000,00 TL ve dördüncü 12 aylık dilimde 500.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000.000,00 TL sermaye artırımında bulunulacağının belirtildiği, şirketin konkordatodan etkilenen alacaklarına 1 yıl ödemesiz dönem olmak üzere 5 yıl içerisinde bilançosunda kayıtlı olan konkordatodan etkilenen ve etkilenmeyen tüm borçlarını ödemek üzere vade konkordatosu talep ettiği, konkordatodan etkilenen adi alacaklıların sayısı 244 ve konkordatoya tabi borç toplamının 71.427.407,87 TL olduğu, 244 alacaklının toplantıya katılıp oy verenlerin sayısının 33 kişi olduğu daha sonra iltihak talep ederek oy veren alacaklı sayısının 211 olduğu, konkordato projesini kabul eden alacaklı sayısının toplam 190 olduğu, red toplamının 54, kabul edenlerin oy oranının %77,87, red edenlerin %22,13 olduğu, alacaklı ve alacak meblağ bakımından öngörülen çoğunluğun sağlandığı, kabul eden alacak miktarının 36.821.618,00 TL, red meblağın 34.605.789,87 TL toplam 71.427.407,87 TL olduğu, kabul eden oy oranının %51,55, red edilen oy oranının %48,45 olduğu, konkordato teklifinin İİK m.302/2.a bendi uyarınca kabul edildiği, borçlu şirketin 2 adet rehinli alacaklısı olduğu, … Bankası A.Ş ‘nin 21.346.419,00 TL, … A.Ş ‘nin 200.000,00 TL rehinli alacağı olduğu, %100 kabul edildiği, konkordatoya tabi olmayan alacakların borçlunun kaynaklarından indirilmesi gerektiği, zira bu alacakların her halükarda tam olarak ödenmesi gereken alacaklar olduğunu, bu alacaklıların konkordato sürecinde alacaklarının ödenmesini istemiş olabileceği gibi tasdik sürecini takibende ödeme talep edebileceklerini, dolayısıyla, 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları, 6183 sayılı kanun kapsamındaki amme alacakları (İİK md.308 ), bir başka deyişle bu sayılanların borçlunun kaynaklarından indirilmesi gerektiği, 6183 sayılı kanuna tabi alacakların, 535.998,22 TL ödenecek vergi ve borçlar, 1.534.314,06 TL ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri olmak üzere toplam 2.070.312,28 TL olduğu, ancak şirketin bilançosunda kayıtlı mahsup işlemlerini bekleyen 844.025,58 TL KDV iade alacağı olduğu, bu miktarın mahsup işlemleri yapıldığında toplam kamu borcunun 1.226.286,70 TL olacağı, konkordato mühletinden sonra komiser izni ile doğan ödenmemiş bir borcu bulunmadığı, sonuç olarak, şirketin borca batık olmadığı, konkordato geçici mühlet içerisinde 2019 yılında net satışlarının 40.182.638,39 TL, buna karşılık faaliyet karının 8.333.638,39 TL olduğunun görüldüğü, dönem net karının ise 5.630.452,52 TL olduğu, 5 yıllık süreç içerisinde yaklaşık 41 milyon Euro ihracat gerçekleştirdiği, toplam ihraç rakamının yıllık ortalama ihracat rakamları ve imzalamış olduğu ön sipariş sözleşmesi ile kıyas edildiğinde konkordato projesinin satış ve karlılık hedeflerinin makul ve uygulanabilir olduğunun görüldüğü, konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 244 alacaklı ve bu alacaklıların toplam 71.427.407,86 TL alacağı esas alınarak borçlu şirket lehine kabul beyanında bulunan 190 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağının 36.821.618,00 TL itibarıyla asgari alacak tutarı TL alacak tutarı bakımından İİK m.302. çerçevesinde borçlu şirketin konkordato teklifinin kabul edildiği, konkordato tasdikinin İflas durumuna göre daha avantajlı olduğu, adi alacaklılar üzerinden hesaplanan toplam harç tutarının 162.140,21 TL, rehinli alacaklar için 186.508,01 TL tasdik harcını yatırması gerektiği, 30.06.2020 tarihli mali tablolara göre şirketin teminatlandırması gereken personel borcu ve kıdem tazminat borcunun 1.113.954,85 TL olduğunun tespit edildiği, ancak bu borcun teminat gösterildiği tarihe kadar değişmesi durumunda teminat miktarının da değişiklik göstereceği, konkordatonun tasdik imkanının olduğu belirtilmiştir.23.10.2020 tarihli tasdik şartlarına dair bilirkişi heyet raporunda, incelemenin, tüm dosya kapsamı, borçlu şirketin sunmuş olduğu yasal ticari defter ve dayanağı bilgi ve belgeler üzerinde yapıldığı, 30.06.2020 tarihli kaydi, düzeltilmiş kaydi, rayiç değer ve İflas halinde bilançoların çıkarıldığı belirtilerek, öz kaynaklarının rayiç değerinin (+)33.268.612,76 TL olduğu, borca batık olmadığı, borçlu şirketin konkordato teklifinin İİK m.302. gereğince kabul edildiği, ödenmesi teklif edilen tutarın 71.427.407,87 TL olduğu, sonuç olarak, şirketin 30.06.2020 tarihi itibariyle rayiç değerler bilançosuna göre özkaynaklarının (-)36.200.275,26 TL olduğu, şirketin borca batık olduğu, borçlu şirketin konkordatoya tabi toplam 244 alacaklısına 71.427.407,86 TL borcunun bulunduğu, yapılan alacaklılar toplantısında 244 alacaklının 190’nın borçlunun sunduğu konkordato teklifini kabul ettiği, kabul oyu kullanan alacaklıların toplam alacak tutarının 36.821.618 TL olduğu, İİK m.302. çerçevesinde, borçlu şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği, ayrıca borçlu şirketin rehinli borcunun bulunduğu, İİK 308. maddesi gereğince anlaşma yapıldığının anlaşıldığı, konkordato projesine göre teklif edilen tutarın borçlu şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan daha fazla olacağı kanaatine varıldığı, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartı bakımından belirtilen konkordatoya tabi olmayan ve kaynaklardan indirilen veriler sonucunda konkordato talep edilen şirketin projesine dayanak olan mali kaynaklar ile şirketin nakit akışına etki eden proje içerisinde gösterilen kaynakların borçlunun önceden doğmuş ve gelecekte doğacak diğer borçlarını ödeyebilecek duruma gelmesine neden olamayacağı, borçlu şirketin 30.06.2020 tarihli gerçekleşen finansal ve mali verileri dikkate alındığında 02.10.2020 tarihli komiser heyet raporunda beklenen haklar başlığında yer alan revize edilmiş öngörülen satış ve karlılık değerlerine ulaşmasının güç olduğu, projenin gerçekçi ihtimal kapsamında değerlendirilemeyeceği, ulaşılabilir hedefleri içermediği, buna göre konkordatonun teklif edilen tutarın konkordato teklif eden borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartının gerçekleşmediği sonucuna varıldığı, borçlu şirketin belirlenen teminat gösterilmesi gereken 1.113.954,85 TL tutarında işçilere ödenmesi gereken kıdem tazminatına ilişkin imtiyazlı bir alacağı olduğu, konkordatonun tasdiki ihtimalinde konkordato komiser heyetince hesaplanan toplam 186.508,01 TL tutarında harç yatırması gerektiği belirtilmiştir.Mahkemece, komiser heyetinin nihai raporu ile bilirkişi heyeti raporu arasında kaynakların orantılılığı ilkesi kapsamında elde edilecek muhtemel kaynaklar itibarı ile kaynakların net kardan elde edilecek olması konusunda çelişki oluştuğundan, bu çelişkinin ve sair çelişkilerin giderilmesi için komiser heyetinden 30.10.2020 tarihli celsede rapor alınmasına karar verilmiştir.Bilirkişi raporu ve komiser heyetinin nihai raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için düzenlenen 17.11.2020 tarihli kesin mühlet konkordato komiseri tasdik şartlarına dair nihai ek raporda, bilirkişinin 11.09.2020 tarihinde şirketin envanterine kayıtlı olan stok ve duran varlıkların tespiti için şirketin İzmir’de bulunan fabrika adresine ziyaret ettiği ve raporunu 28.09.2020 tarihinde teslim ettiği, komiser heyetince 02.10.2020 tarihinde mahkemeye sunulan konkordato nihai raporunda şirketin borca batık olup olmadığının tespiti yapılırken bilirkişiler tarafından tanzim edilen bilirkişi raporları dayanak olarak kullanıldığı, şirketin aktiflerinin rayiç değerlerinin toplamının 136.376.276,29 TL olduğunun belirtildiği buna istinaden şirketin rayiç değerler ile özkaynak toplamının (+)33.268.612,76 TL olduğu ve borca batık olmadığının tespit edildiği, bilirkişilerin ise şirket aktiflerinin tespitinin yapıldığı 2 raporun 1 tanesinin yok sayıldığını, diğerinin kabul edilerek borca batıklık hesaplamasının yapıldığını, bilirkişilerin hurda değerini dahi dikkate almadıklarını ayrıca şirket yetkililerinin dilekçesinden de görüleceği üzere yapılan işlerin sipariş üzerine de olsa stokların hepsinin çelik profil, saç ve boru malzemelerinden oluştuğu için yaklaşık %50’sinin …. ile imzalanan bu satış sözleşmesinde ya da benzer diğer projelerde kullanılabilecek durumda olduğu, bilirkişilerin borca batıklığın hesaplandığı 6 ve 7. sayfalarında da şirketin yurt dışından olan 39.326.430,86 TL ‘lik alacaklarını tahsil kabiliyeti olmadığı için yok saydıklarını, hangi bilgi ve belgeye dayanarak yok sayıldığının bilinmediğini, komiser heyetince hazırlanan rayiç değer bilançosunda şirketin yurt dışından olan alacaklarının hesaba dahil edildiğini, sulh Sözleşmesi ve uluslararası sigorta şirketinden alacak hakkının devam ettiği, yurt dışı firmanın sulh sözleşmesi ile sipariş verme taahhüdünde bulunduğu hususları dikkate alınması gerekirken bilirkişi heyeti tarafından dikkate alınmamış olmasının doğru olmadığı kanaatinde olduklarını, satışlarının neredeyse tamamını yurt dışına ihracat olarak yapan şirketin alacak sigortası tesis ettirdiğini, şirketin konkordato talep etmesi ile birlikte, yurt dışındaki müşterilerinin satın aldıkları mallara ait 24 aylık garanti süresi için verilmiş olan garanti teminat mektuplarını nakte çevirdiklerini, ayrıca sigortaya hasar bildirimlerinde yapıldığının görüldüğünü, alacak poliçesi sigortası incelendiğinde poliçenin 12.000.000 Euro limite kadar geçerli olduğu ek limit için ayrıca prim ödemesi yapılması gerektiği, bilirkişilerin yok saydığı alacak miktarı 39.326.430,86 TL bugünkü kur ile yaklaşık 4,3 milyon Euro tutarın prim ödemeleri gerçekleştirilmiş muteber sayılan 12.000.000 Euro limitli alacak sigortası kapsamında olduğunun görüldüğü, muteber bir alacak sigortasının bulunması nedeniyle farazi olarak şirketin yurt dışından kaynaklanan alacaklarının yok sayılmasının mümkün olmadığı, sonuç olarak, bilirkişi raporunda değerleme uzmanı tarafından tespit edilen stok değerinin gözardı edilmesinin gerçeğe aykırı olduğu, tespit edilen stok değerinin özvarlık değerini olumlu yönde artışa katkıda bulunması gerekirken bilirkişi heyetince yok sayılmasının mümkün olmadığı, Noterde gerçekleştirilen 05.11.2020 tarihli sulh sözleşmesi, … Aleyhine Rücu’dan feragat maddesinde alacak hakkından vazgeçilmesinden bahsedilmesine rağmen sözleşme de ifade edilen sipariş şartları gerçekleşmediği takdirde sigorta şirketinden alacak hakkının devam edeceği, 2019 yılı satışları ve dönem karlılığı verileri ortada iken Covid -19 pandemisi ile geçirilen 2020 yılının baz alınarak faaliyetleri sonucunda oluşan satış ve karlılığın 12 kat düştüğü bahisle nihai projede öngörülen satış ve karlılık hedeflerine ulaşmanın imkansız değil ama çok zor bir ihtimal dahilinde olduğunun kanaatine varılamayacağı, revize nihai projede öngördüğü gelecek dönemlerde öngördüğü satış miktarının yaklaşık %45 kadarlık satış sözleşmesinin var olmasından bahisle revize nihai projede yer alan kaynaklarla borçların orantılılık ilkesinin aykırı olmadığının tespit edildiği, 190 milyon TL’lik satış sözleşmesi mevcut iken satış ve karlılık hedeflerine ulaşılamayacağının kanaatine varılamayacağı, şirketin öz varlığının rayiç değerlerinin 33.268.612,76 TL olduğu borca batık olmadığı, şirketin revize nihai projesinde 5 yıllık süreç içerisinde yaklaşık 41 milyon Euro ihracat gerçekleştirileceği hedeflendiğinden, toplam ihracat rakamı, yıllık ortalama ihracat rakamları ve imzalamış olduğu ön sipariş sözleşmesi ile kıyas edildiğinde konkordato projesinin satış ve karlılık hedeflerinin makul ve uygulanabilir olduğu, alacaklılara teklif edilen mevcut mal varlığının orantılı olup olmadığının ortaya konduğu ve kaynak fazlası olduğunun hesaplandığı, bu bağlamda şirketin varlıkları ile teklif edilen tutarın orantılı olduğunun tespit edildiği, konkordatonun tasdik imkanının olduğu belirtilmiştir. 17. 11.2020 tarihli tasdik şartlarına dair ek ayrık raporda, borçlu şirketin 02.07.2018 tarihinde tanzim edilen poliçe ile 12.000.000 Euro tutarında alacağını sigortaladığı, ancak 20 Şubat 2020 tarihli sözleşmenin “ Primetals Aleyhine Rücudan Feragat “ başlıklı maddesi uyarınca borçlu şirketin sigorta tazminatı talep hakkından zimni olarak feragat ettiği, borçlu şirketin söz konusu şirket aleyhine hiçbir talepte bulunmamayı dava açmamayı veya bunlara izin vermemeyi veya neden olmamayı taahhüt ettiği, diğer yandan borçlu şirketin oluşacak zararı tazmin etmeyide üstlendiği, sonuç olarak, borçlu şirketin … ile borçlu şirket arasında akdedilen 20 Şubat 2020 tarihli sözleşme uyarınca borçlu şirketin 3.635.083 Euro alacağı tahsil etme kabiliyetinin bulunmadığı, borçlu şirketin, 30.426.128,64 TL tutarındaki yarı mamul ve 5.773.246,62 TL tutarındaki mamul olmak üzere, borçlu şirketin toplam 36.199.375,26 TL tutarında stoku bulunduğu belirtilmiştir.Mahkemece, konkordato komiser raporunun ayrık olması ve önceki bilirkişi raporuda göz önünde bulundurarak yeni bir bilirkişi heyetinden konkordato tasdik şartlarına dair yeniden bilirkişi raporu alınmıştır.24.11.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda, borca batıklık bilançosu hakkında ayrık görüşlerin incelenmesi neticesinde, bilirkişi heyeti tarafından kabul edilmeyen ticari alacakların toplamının 6.078.289,31 Euro olduğu, bakiyelerin bir kısmının, şirketin müşterilerine yapmış olduğu satışlardan doğan alacaklardan, bir kısmının ise lehlerine verilmiş banka teminat mektuplarını nakde çevrilmesinden kaynaklandığı, borçlu şirketin bu dört müşteriye önemli meblağlarda ihracat yapıp mal gönderdiği, gümrük beyannameleri ile ihraç edildiği sabit bulunan malların bedelinin doğal olarak bilanço aktifine kaydedildiği, bu malların teslimi sonrasında, müşterilerin malların eksik veya ayıplı olduğunu iddia ederek teminat mektuplarını nakde çevirdikleri, nakde çevrilen teminat mektup tutarlarının arada hiçbir anlaşma veya mutabakat olmaksızın doğrudan ticari alacaklara kaydettiği, borçlu şirket muavin kayıtlarında yurt dışı müşterilerinden olan alacağının icmalinin, ticari mal toplam alacağının 20.059.424,33 TL, 3.118.649,51 Euro, teminat mektuplarının 39.326.430,86 TL, 6.078.289,31 Euro olduğu, diğer alacakların gümrük beyannamelerinden kaynaklandığı, listelenen bu belgeler uyarınca, döviz kuru itibarıyla bilançoda yer alan alacak meblağının 20.033.079,96 TL olduğu, bu alacakların fatura tarihleri itibarıyla usulüne uygun doğduğu ve kaynaklandığının görüldüğü, şirketin, 30.06.2020 tarihli rayiç bedel tablosu gereğince rayiç değerlere göre özvarlığının (+)6.197.456.38 TL olduğu ve borca batık durumda olmadığı, alacaklılar toplantısında kullanılan oy pusulaları ve ekindeki belgeler ile tüm dosya kapsamı incelendiğinde toplam alacaklı sayısının 244, toplam nisap tutarının 71.427.407,87 TL, kabulün 36.821.618,00 TL, kişi sayısının 190, red edilen miktarın toplam 34.605.789,87 TL, kişi sayısının 54 olduğu, teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacaklılar içerisinde ki yüzdesinin %77,87, teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçların içerisindeki yüzdesinin %51,55 olduğu, borçlu şirketin kanunda öngörülen kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı şeklindeki çoğunluğu sağlamış olduğunun görüldüğü, şirketin varlıkları toplamının 109.308.119,91 TL olarak hesap edildiği, konkordato talep eden şirketin kaynaklarının borçlarını karşıladığı, 7.466.347,40 TL kaynak fazlası verdiğinin tespit edildiği, sonuç olarak, komiser heyeti tasdik raporu ve tasdik raporuna dair bilirkişi raporu arasında borca batıklık bilançosuna dair önemli farkın (1) dört yabancı şirketten olan 39.326.430,86 TL ticari alacağın ve toplam 36.199.374,64 TL mamul ve yarı mamul stokun “0” alınmasından kaynaklandığı, konkordato talep eden borçlu şirketin kayıtları yakından incelendiğinde, dört yabancı şirketten olan alacakların 19.267.006.53 TL’sinin teminat mektuplarının nakte çevrilmesi üzerine bu meblağların doğrudan alacak olarak kaydedilmesinden kaynaklandığı, bu konuda tasdik raporuna dair bilirkişi raporunda yer verilen banka teminat mektuplarına dair hukuki ve mali tespitlere katılarak bu tutarın şüpheli sayılmasının yerinde olduğu, 12.267.285,25 TL alacağın bir süredir tahsil edilememekle beraber, mevcut alacak sigortası sürecinde gerekli başvuruların yapıldığı, bu meblağların tahsil edilmesinin herhangi bir yabancı alacağın tahsiline dair güçlükleri içermekle beraber bu alacakların tahsiline İlişkin bu alacaklara özgü somut bir engele rastlanmadığı, bu sebeple 12.267.285,25 TL alacağın borca batıklık bilançosunda yer verilmesi gerektiği, mamul ve yarı mamul mallar hakkında teknik bilirkişi raporunda tespit edilen 36.199.374,64 TL değerin borca batıklık bilançosunda dikkate alınması gerektiği, heyet tarafından düzenlenen borca batıklık bilançosu uyarınca, borçlu şirketin borca batık olmadığı, 6.197.456,38 TL artıda bulunduğu, konkordatonun başarı ihtimali ve tasdik şartları bakımından yapılan incelemede borçlu şirketin kanunda öngörülen alacaklıların ve alacakların yarısını aşan şeklindeki çoğunluğu sağlamış olduğu ve buna göre konkordato projesinin 302’ci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunduğu, konkordato teklif edilen miktarın İflas halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, tasdik şartlarına dair önemli tespitlere rağmen hangi tarihte hangi borçluya ne kadar ödeneceğini gösteren açık bir ödeme planına rastlanmadığı, İİK m.206 uyarınca teminata bağlanmış olması gereken borcun bulunmadığı, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın 162.140,22 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.Mahkemece, komiser heyetinden alacaklılara yapılacak ödemeleri gösterir 01.12.2020 tarihli rapor alınarak hüküm tesis edilmiştir.Önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderici nitelikte olan bilirkişi heyet raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve yeterlidir. Konkordato komiserlerinin tasdike dair nihai raporlarındaki ayrık görüş ile tasdike dair bilirkişi heyet raporları arasındaki çelişkilerinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi raporu alındığından ve söz konusu raporda tüm farklı durumlar gerekçelendirilerek açıklandığından istinaf eden alacaklıların buna dair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan davacı borçlu şirketin, borca batık olmadığı raporda açıklanmış olmakla birlikte, konkordato talep eden borçlu şirketin, borca batık olması konkordato talebine veya konkordatonun tasdikine engel bir durum olmadığı gibi yasada aksine bir düzenlemede mevcut değildir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı “ Konkordatonun tasdiki Şartları “ dır. Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md):“ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması ; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları İle orantılı olması ( bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ).c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ).e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir “dir. Somut yargılama neticesinde, ayrıntılı şekilde dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporundan, borçlu şirket hakkında, İcra ve İflas Kanunun 305. maddesinde yer verilen konkordato şartlarının tamamının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, bu konuda itiraz eden alacaklıların aksine iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 299. maddesi gereğince, konkordato komiseri, alacaklılara alacaklarını bildirmeye davet eder, 300. madde kapsamında, alacaklar hakkında borçlu beyana davet edilir, komiser alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302’nci madde çerçevesinde alacaklılar toplantısına sunacağı raporda belirtmek ve alacaklıların bilgi ve takdirlerine sunmak zorundadır. Borçlu, komiserin daveti üzerine, kendisine bildirilen her alacak hakkında cevap vermek zorundadır. Konkordato komiserlerinin kendisine bildirilen alacakları kabul etmek veya reddetmek yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetki borçluya aittir. Komiserin borçlunun kabul ettiği bir alacağı reddetme yetkisi yoktur, alacağı kabul etmek zorundadır. Somut yargılamada, itiraz eden alacaklılardan … T.A.Ş vekili tarafından, borçlu şirket tarafından kabul edilen tutar dikkate alınmaksızın daha az alacak miktarının nisapta değerlendirildiğini iddia etmiş ise de nisapta ödenmiş borç haricinde kalan alacak miktarının esas alındığı anlaşılmıştır. Borçlu tarafından ödenen bedelin nisapta değerlendirilmesi söz konusu olamayacağından iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan, borçlu, bildirilen alacağı reddedebilir, bu takdirde reddedilen alacak çekişmeli ( nizalı ) alacak haline gelir ve bu alacağın konkordato çoğunluğunun hesaplamasında dikkate alınıp alınmayacağına, dikkate alınacaksa ne oranda dikkate alınacağına basit inceleme neticesinde mahkeme karar verir ( m.302.f.6).Söz konusu fıkrada, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. Şu halde, alacak miktarının eksik ve /veya yanlış hesaplandığı iddialarının iş bu yargılamada alacak iddiasının ayrıntılı şekilde incelenmesi, talebin niteliği ve konkordato süreleri dikkate alındığında çok zor veya imkansız olabileceği gibi yasanın 302.f.6 bendi kapsamında ise hukuki yararı dahi tartışmalı olacaktır. Bu nedenle buna dair istinaf nedenlerinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. İstinaf eden alacaklılardan ….San.Tic.Ltd.Şti vekili, 45.000,00 Euro tutarında alacaklarının olduğunu, müvekkili şirket alacağının çeke dayalı olduğunun bilinmesine rağmen, ödemelerin gösterildiği raporda alacağın 280.156,50 TL olarak belirtildiğini, oysa ki muhasebe usullerine göre yabancı para üzerindeki alacakların ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeneceğini, bu nedenle alacağın yabancı para cinsinden ödeme tablosunda gösterilmesini ve taksit tarihlerindeki kur üzerinden müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, müvekkili alacağının düşük kurdan Türk Lirasına çevrilerek ödeme tablosuna yansıtılmasının hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu iddia etmiştir. Raporda, davacı alacağının 280.156,50 TL olarak gösterildiği açıktır. Alacak kaydının bazı istisnalar ( bu istisnalar, imtiyazlı alacaklar ile yabancı para üzerinden tesis edilmiş gayrimenkul rehni ile temin edilmiş alacaklardır, Hakan Pekcantez, Yabancı Para Alacaklarının Tahsili 3.Bası, Ankara 1998, s.252) haricinde Türk lirası olarak yapılmalıdır. Bu kurala göre başvuru tarihindeki kur üzerinden döviz cinsindeki alacak miktarının Türk Lirasına çevirilerek başvurunun yapılması gerekecektir. Ancak, Türk Lirasına çeviri tarihi hakkında ciddi tartışmalar yaşanmaktadır. Bazı yazarlar alacağı dövize bağlanmış olan alacaklara konkordatoda ayrıcalık tanınması gerektiren yasal bir dayanak bulunmadığını, konkordatoya tabi alacaklar arasında eşitlik ilkesi gereğince TBK m.99’un konkordatoda uygulanmasının mümkün olmadığını, yabancı para alacağının konkordato kayıt tarihindeki Türk Lirası karşılığının esas alınması gerektiğini kabul etmektedir. Diğer bazı yazarlar ise konkordatonun tasdiki tarihinin çeviri zamanı olarak esas alınması gerektiği görüşündedir. Bir diğer görüş ise yabancı para alacağının konkordato mühletinin verildiği tarihteki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çeviri yapılarak konkordatoya yazdırılması gerektiği kanaatindedir. Özellikle, konkordatonun kabulü için gerekli çoğunluğun tespiti yabancı para alacaklarının biran önce Türk Lirasına çevrilmesine, yani alacakların miktarının tespitinde eşit para biriminin kabulünü gerektirmektedir. Bu çerçevede ve kayıt tarihlerindeki farklılıklardan doğacak eşitsizliği önlemek için yabancı para alacaklarının tüm alacaklılar için ortak bir tarihte Türk Lirasına çevrilmesi uygun olacaktır. Şu halde, yabancı para alacaklısı alacağını komisere yabancı para olarak kaydettirecek ama komiser on beş günlük kayıt süresinin bitiminde bütün yabancı para alacaklarını o tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevirecektir. Bu takdirde konkordato tasdik edilirse yabancı para alacaklısı alacağını artık tasdik edilen konkordato çerçevesinde ancak Türk Lirası olarak talep edebilecek ve çeviri nedeniyle maruz kaldığı zarar için munzam zarar davası açamayacaktır. (Yeni Konkordato Hukuku, Editör : Prof.Dr.Selçuk Öztek, 2. Baskı, s.468,469,470).Bu nedenlerle ve konkordato eşitlik ilkesi kapsamında istinaf eden alacaklının yabancı para alacağına dair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.İstinaf eden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından, konkordato sürecinde yapılan değerlendirme ve verilen kararda kurum alacaklarının dikkate alınması gerekirken hiçbir açıklama yapılmadığını, projenin tasdik kararının hatalı olduğunu, tasdik talebinin reddi gerektiğini iddia etmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308 maddesi üst başlığı “ Konkordatonun hükümleri “dir. Maddede, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale geleceği, bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, 3. fıkrada ise 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Yasal düzenleme kapsamında, tasdik sonucu bağlayıcı hale gelen konkordatonun mecburi olmadığı yasa ile düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı amme alacaklarına yönelik istinaf başvurusunun hukuki yarar bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri kapsamında, yasal süre sonrasında istinaf kanun yoluna başvuran itiraz eden alacaklı müdahillerin istinaf başvurusunun süre nedeniyle reddine, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı yasadan kaynaklanan alacakları ile ilgili istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, diğer itiraz eden alacaklı müdahil vekillerinin başvurusunun ise usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen konkordato yargılaması neticesinde verilen hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğundan esastan ayrı ayrı reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.. Mahkeme tarafından, itiraz eden alacaklıların itiraz nedenlerinin kararda tartışılıp gerekçelendirilmemiş olması isabetli olmamakla birlikte, bu hususta açık istinaf bulunmaması ve sonuca etkili görülmediğinden hükmün kaldırılma nedeni olarak görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1- İtiraz eden alacaklı müdahiller …Sanayi ve Tic.Ltd.Şti ve … San.ve Tic.Ltd.Şti vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince, tasdik kararının İlan tarihinden itibaren on gün içinde yapmamış olmaları nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-c bendi gereğince başvurunun süresi içinde yapılmaması nedeniyle REDDİNE,2- İtiraz eden alacaklı müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının istinaf başvurusunun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/c maddesinin 3. fıkrası gereğince hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, 3- İtiraz eden alacaklı müdahiller, … San.ve Tic.Ltd.Şti, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … T.A.Ş, … Bankası Anonim Şirketi ve … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1148 Esas, 2020/550 Karar ve 03.12.2020 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,4- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03/06/2021