Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/374 E. 2021/456 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/374 Esas
KARAR NO: 2021/456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/01/2021
NUMARASI: 2021/22 Esas, 2021/17 Karar
TALEP: İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: İhtiyati haciz talep eden vekili 08/01/2021 tarihli dilekçede; müvekkilinin İstanbul ilinde unvanı altında ve alanında tanınmış pek çok firmaya telefon santrali, çağrı merkezi kurulumu hizmetleri konularında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirketin 2016 yılının başından bu tarafa çalıştıklarını, buna göre müvekkili firmanın borçlu firmanın talepleri doğrultusunda çağrı merkezi santral kurulumu yaptığını ve buna ilişkin olarak uzaktan ve yerinde teknik destek hizmeti sağladığını, verilen bu hizmete ilişkin olarak e-faturalar düzenlenerek taraflar arasındaki cari hesaba işlendiğini ve karşı tarafa gönderildiğini, 2016 yılından itibaren sorunsuz bir şekilde işleyen ticari ilişkinin 2019 yılının Eylül ayından itibaren davalının ödemelerinde yaşanan gecikmeler nedeniyle bozulmaya başladığını, muhasebe birimi tarafından borçlu şirkete ödeme konusunda defaatle bildirimde bulunulmasına rağmen borçlu şirketin ödeme yapmadığını ve cari hesabın kat edildiğine ilişkin ihtarname gönderildiğini, borçlu şirketin ödeme yapmadığı gibi herhangi bir iletişim kanalında da iletişime geçmediğini, borçlu hakkında yapılan adres araştırmasında ticaret sicilde görülen adreste faaliyet göstermediği, Üsküdar tarafına taşındığını, ancak buna ilişkin adres ve vergi dairesi değişikliklerini yapmadığının tespit edildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.585,19 TL alacaklarının tamamı için borçlu şirketin mal ve gayrimenkullerinin üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; ihtiyati haciz talebinde bulunan vekilin talebini fatura, cari hesap, yazışma metinlerine dayandırdığı, dosyadaki noter aracılığıyla borçluya gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin görüldüğü, ilgili evrakların tek başına talep edenin alacaklı olduğunu göstermediğini, talebin yargılamayı gerektirdiği, talep edenin bu aşamada yaklaşık ispat şartını yerine getirebilmiş olmadığı, vadesi gelmiş para alacağının olmaması durumunda ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Değişik iş dosyasında verilen ihtiyati haciz talebinin ret kararı yasal süre içerisinde talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir. Talep eden vekili istinaf nedenleri olarak; talep dilekçesindeki iddiaları aynen tekrar ederek, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, cari hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilememesinin ret sebebi olarak gösterildiğini, ancak şirketin sicil bilgilerinden bu adresi terk ettiği için tebliğin yapılamadığını, adresin terk edilmesine rağmen sicile bu değişikliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşıldığını, borçlu hakkında harici yapılan araştırmalarda şirketin pek çok icra dosyasının olduğunun tespit edildiğini ve talep dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıaları ileri sürerek, taraflar arasındaki bu ilişkide ihtiyati hacze başvurmak için ihtarnameye bile gerek olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve borçlu şirket hakkında uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE; Talep, Çağrı Merkezi Santral Kurulumu, Uzaktan ve Yerinde Destek Hizmeti sağlanması iddiasına dayanan cari hesap alacağının tahsili amacına dair ihtiyati haciz talebine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesinde, istinaf yoluna başvurulabilen kararlar üst başlığı ile ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, nihai kararlar, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafından yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun dokuzuncu babında ise, 257 vd maddelerde ihtiyati hacze yer verilmiştir. İİK 258/2. fıkrasında, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. Yasal düzenlemeler kapsamında, talep eden vekilinin istinaf talebinin, istinaf yoluna başvurulabilen kararlardan olduğu anlaşılmakla incelenmiştir. İhtiyati hacze konu edilen alacak nedeni, taraf şirketler arasında gerçekleştiği ve talep eden tarafından hizmetlerin verildiği iddia edilen, Çağrı Merkezi Kurulumu ile buna ilişkin Uzaktan ve Yerinde Teknik Destek Hizmeti bedelleridir. Talep eden, talep dilekçesinde, borçlu şirket hakkında düzenlenmiş değişik tarih ve tutarlı e-fatura örneklerinin aslı gibidir onaylı suretlerini, ayrıca borçlu şirket ile gerçekleştirilen bir kısım mail yazışmalarını ve talep edeninde kabulünde olduğu üzere, talep konusu alacağın ödenmesine ilişkin Beyoğlu … Noterliğinde düzenlenmiş olan ancak borçlu şirkete tebliğ edilemediği anlaşılan 10/12/2020 tarihli noter ihtarname örneğini dosyaya ibraz etmiştir. İhtilaf, İİK 257 maddesinde düzenlenen, ihtiyati haciz şartlarının mevcut olup olmadığı ile mahkeme kararının isabetli olup olmadığıdır. İİK nun 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK nun 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin, alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ” hukuk devleti ” ilkesinin bir gereği olarak bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz kararı verilmesinin şartlarından olan, alacaklıya ilişkin şart, bir alacak için ihtiyati haciz isteyen kişinin alacağın alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Alacağa ilişkin ise, alacağın vadesinin gelmiş veya vadesi gelmemiş olmamakla birlikte, yasada belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir.Muacceliyet temerrüdün zamanla ilgili şartıdır. Hakim, hukuksal işlemlerden doğan alacaklar için yapılan ihtiyati haciz istemlerine karşı öncelikle alacağın muaccel olup olmadığını saptaması gerekir, alacağın muaccel olduğunu alacaklı ispat etmelidir. Alacağın vadesinin gelmiş olması, alacaklının alacağını dava veya takip edebilme yetkisini ifade eder. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi veya alacaklının alacağına kavuşmasına engel olacak davranışlarda bulunması gerekmez. Yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut talebin değerlendirilmesi durumunda, talep edenin konu ettiği alacak iddiası ödenmeyen hizmetlere dair bedellerdir. Talep eden tarafça dosyaya ibraz edilen ve yukarıda belirtilen deliller ile diğer ekli belgeler alacağın varlığı hakkında kanaat edinmeye yeterli belgeler olarak kabulü mümkün görülmemiştir. Bu nedenlerle mahkemenin red kararının sonuç olarak yerinde olduğunun kabulü gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, İİK 258/1. fıkrasında belirtilen şekilde, haciz sebepleri hakkında, dosyaya ibraz edilen belgelerin kanaat getirilecek yeterli delil olarak kabulü mümkün olmadığından ve ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 357.maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceğinden talep eden vekilinin aksine iddiaları ve ihtiyati haciz talep nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Diğer yandan, mahkeme kararı sonuç olarak doğru olmakla birlikte gerekçede belirtilen talebin yargılamayı gerektirdiği ifadesi ve buna dair kabulü hatalıdır. Ancak söz konusu hata, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi amacı ile talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/22 D.İş Esas, 2021/17 D. İş Karar ve 08/01/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, a) Talep edenin ihtiyati haciz talebinin, İİK 258/1. fıkrası gereğince kanaat getirecek delliler ibraz edilmediğinden REDDİNE, b) Yapılan giderlerin talep eden üzerinde bırakılmasına, c) Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, d) HMK 333.maddesi gereğince gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde talep eden tarafa iadesine, 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 253,20 TL harçtan talep edenin peşin olarak yatırmış olduğu 221,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 31,80 TL harcın talep eden taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ,hükmün kaldırılma nedeni de göz önünde bulundurularak kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1/f bendi ve ayrıca İİK 258/2 .fıkrası gereğince kesin olmak üzere düzeltilerek oybirliği ile karar verildi.01/04/2021