Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/319 E. 2021/393 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/319 Esas
KARAR NO : 2021/393
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 22/10/2020
NUMARASI : 2020/399 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
KARAR TARİHİ 18/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … bankası Finansal kiralama sözleşmesi ile davalı “…”a operatörüyle birlikte vinç kiraladığını, çalışma sırasında müvekkiline ait vincin kurtarılması için …. A.Ş.’den iki adet vinç istendiğini, kurtarma çalışmaları sırasında hem müvekkiline ait vincin hemde …. A.Ş’ne ait vincin denize düşerek hasarlandığını, iş sahibi … diğer davalı ile sözleşme yaparken söküm işinde hatalı bilgilendirme yapması nedeni ile vincin hasarlandığını, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, hasarlanan vincin kurtarılması sırasında KDV’si ile birlikte müvekkilinin 59.000,00 TL harcama yaptığını, vincin 10 ay tamirde kaldığını, kira gelirinden yoksun kaldıklarını, vinçte değer kaybı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleşecek avans faizi birlikte davalılardan tahsiline, mal kaçırma ihtimali bulunan davalıların malvarlığına teminatsız olarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili … ile diğer davalı … A.Ş. Arasında akdedilmiş olan “İskele Yükleme Boşaltma Kreni Demontajı ve Hurda Olarak Satışı Sözleşmesi” ve “Ek 2 Teknik Şartname” (Ek-2) uyarınca, diğer davalı şirketin işletmesi olan Darıca İskelesinde kurulu bulunan mülkiyeti davalı … A.Ş. ait 205 ton ağırlığında olduğu belirtilen Yükleme Boşaltma Kreninin(…),… A.Ş.’nin gözetimi, emir ve talimatları kapsamında sökümü hususunda mutabakata vardıklarını, olay günü (26.03.2019) davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. üç adet 250 tonluk mobil vinç ile söküme iştirak etmesi gerekirken yeterli olacağından bahisle dava dışı …A.Ş. Nezdinde sigortalı … 2005 model … seri … şasi no.lu mobil vinç ile söküme katıldığını, … firmasının kusuru ile hasarın meydana geldiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin diğer davalı ile sözleşme yaptığını, davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkiline husumetin düşmediğini, kusurunda davacıda olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; 22.10.2020 tarihli ara kararla, davacının alacaklı olup olmadığı hususunun mevcut delil durumu ile belirli olmadığı, alacağın yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece 25.02.2021 tarihinde de dosyanın İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/173 Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hasarın sözleşmenin tarafı olan davalı … kusuru ile meydana geldiğini, diğer davalının bilgilendirmeyi yapmadığını, olay sebebi ile müvekkilinin zarar gördüğünü ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delileri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi ya da maddi hukuk anlamında irdelenmesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ” hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Somut olayda, vincin operatörü ile kiralandığı, hasarın meydana gelmesinde tarafların kusuru ve hasarın miktarı konusunda hakimin delil değerlendirme yapması ve yaklaşık ispat koşullarının sağlanmadığı İİK 257/1-2 ve 258 maddesindeki yasal şartların oluşmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talebinin reddi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/03/2021