Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/312 E. 2021/309 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/312 Esas
KARAR NO: 2021/309
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2020
NUMARASI: 2018/519 Esas, 2020/99 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 25/05/2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 13/04/2017 tarihinde iki adet ve 30/09/2017 tarihinde bir adet olmak üzere toplam üç adet ORDİNO imzalandığını, müvekkil tarafından imzalanan ordino gereği sorumluluklarını yerine getirildiğini, sunulan hizmet neticesinde üç adet fatura düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, müvekkil alacağı olan 8.151,62 TL’nin ödenmemesi neticesinde davalı hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takip konusu icra takibine, borca, faize ve borcun diğer ferilerine itirazda bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunun 21.maddesinde, ” fatura alan kişinin, faturayı teslim aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde fatura içeriğine itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır ” düzenlemesine yer verildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin Adana Ticaret Siciline kayıtlı olduğunu, Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkil şirket kayıtlarında davacı şirkete 8.151,62 TL borç kaydının mevcut olmadığını belirterek yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, alacağın zaman aşımına uğraması nedeniyle de davanın reddi ile birlikte davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin 4.729,02 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili, istinaf nedenleri olarak; mahkemece alınan 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitler neticesinde, 2016 yılından devir bakiyesinin 5.775,57 TL olduğunu, müvekkili firmanın 2017 yılı sene sonu ve 25/05/2018 dava tarihi itibariyle davalı firmadan 8.151,62 TL alacaklı olduğunu, HMK 222.maddesi gereğince defterlerini ibrazdan kaçınıldığında ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayıldığını belirterek eksik incelemeye dayalı usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkil şirketin kayıtlarında davacı şirkete ait borcunun bulunmadığını, müvekkil tarafından yapılan ödemeler olduğunu, bu ödemelerin davacı tarafından mahsubu yapılmadan icra takibine geçtiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davacı tarafından davalı-borçlu aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 8.151,62 TL’nın tahsili için icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı, dava değerini 8.151,62 TL belirterek itirazın iptalini talep ettiği, yapılan yargılama sonunda itirazın iptali ile takibin 4.729,02 TL üzerinden devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalara ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2020 yılı itibariyle 5.390,00 TL’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen karar davacı ile davalı yönünden kabul edilen ve red edilen miktarlar nazara alındığında hüküm tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvurusu konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa kabil bir karar bulunmadığından davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru taleplerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden USULDEN REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davalı tarafından peşin olarak yatırılan 242,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,34 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına; 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/03/2021