Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/308 E. 2021/776 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/308 Esas
KARAR NO : 2021/776
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2020
NUMARASI: 2018/953 Esas, 2020/1087 Karar
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Borçlu şirketler, … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirket vekili, 09.10.2018 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketlerin ana faaliyet konusunun kağıt poşet ve karton çanta olarak bilinen ürün poşetleri üretmek olduğunu, şahıs şirketi olarak faaliyetine başlayan … kurumsallaşmak amacıyla müvekkili limited şirketi kurduğunu, üretilen kaliteli ürünler nedeniyle kısa sürede içerisinde Türkiye’nin sayılı firmaları arasına katılarak aranan bir marka yolunda hızla ilerlendiğini, müşterileri arasına “ …” ve “…” markalarının arasında bulunduran şirketin “ … “ marka sahibi, “ …” vb şirketlerin eklendiğini, ekonomik durum ve hitap edilen perakende sektöründeki daralma ve mali sıkışıklığın önceden tahmin edilemeyecek şekilde döviz kurlarındaki artışlar, ham maddesi ithal kağıda dayalı olan müvekkillerinin ürün maliyetlerini yukarı çektiğini, finansman sağlamak için aşırı faiz yükü ile üretim yapılmaya çalışılması ve alacakların uzun vadelere yayılmaya başlamasının sermayenin kaybına neden olduğunu, müvekkillerinin ifa güçlüğü yaşamaya başlamasına neden olduğunu, “…“ markasının 20.02.2014 tarihinde tescil edildiğini, şirketin tek ortağı olduğunu, … üretiminin bir kısmını yeni kurulan limited şirketine kaydırmaya başladığını, müşterilerin verdikleri siparişlerin ödemelerini uzun vadeli çek ve senet ile yapmaya başladıklarını ve bu durumun kurumsallaşma sürecinin istenilen seviyeye ulaşmasına engel olduğunu, firmanın son 2 yılda bahsi geçen nakit sıkışıklığını aşmak amacıyla müşterilerinden olan bazı alacaklarını faktoring yaptığını, sonuç olarak firmanın kendi çeklerini ödeyemez duruma geldiğini, …San.ve Tic.A.Ş ‘nin 31.08.2018 tarihinde konkordato müracaatında bulunmasının ise firmayı son derece sıkıntıya soktuğunu, şirketin vermiş olduğu 526.173, 00 TL çek ve senetlerden vadesi gelenlerin ödenmediğini ve zaten sıkıntıda olan müvekkilinin borçlarını ödeyemez hale geldiğini, tedarikçiler ve faktoring şirketleri tarafından da müvekkilleri aleyhine icra takipleri başlatıldığını, müvekkili şirketin müşteri portföyünün %55’ni oluşturan …. A.Ş şirketinin konkordatoya müracaatının müvekkili şirketi son derece büyük sıkıntıya soktuğunu, 1.482.940,00 TL bedelli çek ve senetlerden vadesi gelenlerin ödenmediğini, her iki şirketin ayrı tüzel kişiliklere sahip olsalarda birbirinin borçlarına kefalet ve ciranta yolu ile tekeffülde bulundukları için zincirleme bir sorumluluk içerisinde olduklarını, ön projenin indirim içermeyip sadece vade teklifinde bulunduklarını, konkordatonun maksimum 2019 yılı sonunda tasdik edilmesi öngörülerek ilk ödemenin 2020 başında başlaması ve 3’er aylık taksitlerle garameten ödenmesinin planlandığını, proje kapsamına imtiyazlı alacaklar olan rehin alacaklısı ve ödeme planına bağlanmış banka borçları ile vergi ve SGK borçlarının dahil edilmediğini, konkordato projesinin tasdik edildiği takdirde, işletme proforma gelir tablolarında yer alan ihtiyati tahminler çerçevesinde toplam 1.738.080,00 TL kar elde edilmesinin öngörüldüğünü, işletmenin mühlet öncesi doğmuş olan borçları konkordatonun tasdiki kararından itibaren 6 yıl vadede, 3 ayda bir ödeme yapılarak tasfiye yapılacağını belirterek, öncelikle İcra ve İflas Kanunun 287. maddesi kapsamında 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine, gerektiği takdirde 2 ay daha geçici mühletin uzatılmasına, takiben İcra ve İflas Kanunun 289. maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet verilmesini, gerektiğinde 6 ay daha kesin mühletin uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklılardan bir kısmı, yargılamaya katılarak yazılı ve /veya sözlü beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre adi konkordato ile teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, konkordato talep eden şirket tarafından teklif edilen tutarın rapor içinde açıklanan nedenlerle borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, ancak kaynakların ciddi bir oranını oluşturan … A.Ş firmasından olan alacakların akıbetinin tamamen … firmasına dair konkordato sürecine bağlı olduğu, beklenen hakların konkordato kaynakları olarak gösterildiği dikkate alındığında tasdik duruşmasının beklenmesine gerek olmadan … alacağının kaynak olarak kabul edildiği, konkordato harcının ve gider avansının yatırıldığı, şirketin kanunda öngörülen çoğunluğu sağlamış olduğu, … yönünden ise teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, konkordato talep eden şirket tarafından teklif edilen tutarın rapor içinde açıklanan nedenlerle borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, borçlu şirketin kanunda öngörülen alacaklıların 1/4’ünü ve alacakların 2/3’ünü aşan şeklindeki çoğunluğu sağlamış olduğu ve buna göre konkordato projesinin 302’ci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunduğu, İİK m.206 uyarınca teminata bağlanmış olması gereken borcun bulunmadığı, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi gereken para üzerinden alınması gereken harcın rapor içinde yapılan hesaplama sonucunda harcın yatırıldığı, İİK ‘nın 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle, konkordato talep eden şirketlerin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiğinin anlaşılması nedeniyle tasdikine, … Şirketi yönünden İİK 305/ son maddesi uyarınca ödeme tarihlerinde kısmen düzenleme yapılması dikkate alınarak davacının konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 30 Eylül 2021’den başlayarak 6 ayda bir yapılacak ödemelerle 17 eşit taksitte her taksit 5.000,00 TL ‘den aşağı olmamak üzere ilk 4 taksit için alacaklıların toplam alacağının %3’ ü geri kalan 13 taksitin ise alacaklının bakiye alacağının eşit taksitlerle ödenmesine, şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine, ….Ltd.Şti yönünden, İİK ‘nın 305/ son maddesi uyarınca mahkemece ödeme tarihlerinde kısmen düzenleme yapılması gerektiğinden davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 30 Eylül 2021’den başlayarak 6 ayda bir yapılarak ödemelerle 17 taksitte her taksit 5.000,00 TL ‘den aşağı olmamak üzere ilk 4 taksit için alacaklıların toplam alacağının %3’ü geri kalan 13 taksitin ise alacaklının bakiye alacağının eşit taksitlerle ödenmesine, şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının tespitine, İİK 308/c maddesi gereğince konkordatonun tasdik kararı ile birlikte bağlayıcı hale geldiğinin tespitine, tüm tedbirlerin kaldırılmasına, İİK 306/ son maddesi gereğince tasdik kararının ilanına, kayyım atanmasına yer olmadığına, İİK ‘nın 308/ b maddesi gereğince alacakları itiraza uğrayan alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetine, İİK 308/c maddesi gereğince konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hale gelmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde itiraz eden alacaklı … Bankası T.A.O vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, borçlu ile müvekkili banka şubesi arasında imzalanan araç rehin sözleşmesi, kredi rehin sözleşmeleri gereğince borçlu firmaya krediler kullandırıldığını, komisere yapılan alacak kayıt tarihi olan 05.07.2019 tarihi itibariyle toplam 108.733.59 TL alacakları bulunduğunu, projenin gerçeklikten uzak ve gerçekleşebilirliğinin mümkün olmadığını, konkordato mühletini yalnızca alacakların alacağına kavuşmasını engelleyen ve kötü niyetli hareket eden borçlu şirketlere alacaklılardan kaçma fırsatı sağlandığını, tamamen keyfi ve kötü niyetle ödememe yolunu seçen davacı şirketlerin uygulanmasının mümkün olmadığını, yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbirden yıllarca yararlanmasına rağmen halen istediğini elde edememiş kötü niyetli davacı şirket lehine verilen tasdik kararının kaldırılması gerektiğini iddia ederek, projenin tasdik talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür.2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır. Yukarıda ifade edildiği üzere, hükmün niteliği ve istinaf nedenleri ile uyuşmazlık konuları dikkate alınarak inceleme yapılması gerekmiştir.Dosya kapsamından, borçlu şirket vekillerinin 09.10.2018 tarihli başvurusu üzerine, 12.10.2018 tarihli ara karar ile 3 ay geçici mühlet kararı, 11.01.2019 tarihli celsede mühletin 2 ay süre ile uzatılmasına, 12.03.2019 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı ve gerekli uzatma kararları verildiği, konkordato komiser raporları, şirket malvarlığının tespitine dair raporlar dosyaya ibraz edildiği, komiser heyetine yapılan alacak talebi kısmen ve/ veya tamamen reddedilen alacaklıların çekişmeli hale gelen alacak talepleri hakkında rapor ve İİK 302. madde düzenlemesi kapsamında, alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına dair mahkemece ara karar oluşturulduğu, borçlu şirketlerin alacaklılar toplantısı sonucuna göre, harç ve yargılama giderlerininin karşılandığı, bilirkişi raporu sonrasında, İİK 304. madde kapsamında konkordato tasdik yargılamasının gerçekleştirildiği ve komiserin dinlendiği anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, borçlu şirketlerin konkordato projesinin başarı şansının olup olmadığı, konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığı ve kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır.01.03.2019 tarihli konkordato geçici komiser nihai raporunda, şirketlerin, …San.ve Tic.A.Ş, … markası olarak bilinen … San.ve Tic.A.Ş ve … Tic.A.Ş ile imzaladığı sözleşmeler kapsamında üretim ve satış faaliyetlerine devam ettiği, Ocak 2019 döneminde 3 adet personel çalıştırıldığı, konkordato ön projesine göre borçlu şirketlerin, borçlarını 2020 – 2021 – 2022 – 2023 – 2024 – 2025 dönemlerinde yaratacağı kaynaklarla ödemeyi taahhüt ettiği, borçlu şirketlerin konkordato projesinde, karlılığın artırılması, tasarruf tedbirleri alınması, alacakların tahsili, nakit akışının planlanması ve borçların yeniden yapılandırılması hususların öngörüldüğü, borçlu şirketlerin satmış oldukları mallar nedeniyle toplam 2.009.113,00 TL vadelerinde ödenmeyen kambiyo senetlerinden alacaklarının mevcut olduğu, şirketlerin konkordato projelerinin birbirine bağlı ve paralel projeler olduğunu, şahıs işletmesinin üretici firma olduğu, hammadde tedarik ve genellikle taşıma çantalarının imalat faaliyetlerini yürüttüğü, şirketin ise pazarlama şirketi olduğu, üretilen taşıma çantaları mamul mallarının alıcı firmalar adına tasarlanması, pazarlama ve satış işlerini yürüttüğü, şirketlerin projelerinde bu faaliyetlerinden elde ettikleri kar ve ….. A.Ş ‘den alacaklı oldukları tutarlardan elde ettikleri nakit girişler ile borçlarını ödemeyi öngördüğü, şirketin konkordato projesinde borçlardan herhangi bir tenzilat talebinin mevcut olmadığı, sadece vade talebi olduğu, şirketin konkordato kapsamındaki borç ödemelerinin durması nedeniyle işletme faaliyetleri için ihtiyaç duyduğu nakit sermayeyi oluşturduğu, yeniden satın alma, üretim ve satış gibi işletme faaliyetlerini yürütebilecek duruma geldiği, elde ettiği nakit ve kısa vadeli kambiyo senetleri yoluyla daha uygun maliyetle hammadde alımları yaptığı ve brüt satış karlılığını arttırdığı, taşıma torbalarının satışı amacıyla görüşmeler yapıldığı, sunulan tasarım ve numunelerin onaylanarak adı geçen firmalar ile sözleşme imzalandığı, genel üretim ve genel yönetim giderlerini azalttığı ve proforma gelir tablosu ile planladığı satış ve karlılık tutarlarını sağlayabileceği, tahsilat riskinin yeni müşteriler arasında dağıtılarak azaltıldığı, işletmenin ürün temin etmesi ve işletme faaliyetleri nedeniyle ihtiyaç duyduğu nakit işletme sermayesini genel olarak elde edebilmesi nedeniyle faktoring yaptırmaya gerek kalmadığı, bu nedenle finansman giderlerinin azaldığı ve şirketlerin net karlılık oranlarına yükseldiği, kira, elektrik vb İşletme giderlerini süresinde ödeyebildiği, borçlu şirketin aktifinde mevcut 1 adet makina, 1 adet araç ile muhtelif demirbaşların rayiç değerlerinin yapılan piyasa araştırması sonucunda, toplam 258.550,00 TL olduğu, mevcut durum itibarıyla borçlu şirketlerin toplam 817.619,83 TL borca batık olduğu, sonuç olarak, dosya, belgeler ve firmada yapılan çalışma ve fiziki incelemeler sonucunda, iki firma yönünden geçerli olmak üzere, borçlu şirketlerin mali yapısında olumlu gelişmelerin olduğu, konkordato projelerinin başarıya ulaşmasının mümkün olduğu, mevcut koşullar altında borçlu şirketlere kesin mühlet verilebileceği belirtilmiştir.15.09.2020 tarihli komiser heyeti raporunda, borçlu … 31.07.2020 tarihli kaydi değer bilançosuna göre (+)286.106,80 TL pozitif değerle borca batık olmadığının görüldüğü, öz kaynaklarının 31.07.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde tanımlanan aktiflerin satış fiyatı esasına göre değerleme yapıldığında 421.859,99 TL tutarında negatif olduğu, borca batık durumda bulunduğu, 10.09.2020 tarihli konkordato nihai projesi ile şahıs şirketinin ön projede de belirtildiği üzere şirkete 526.173,00 TL borcu olan … A.Ş tarafından talep edilen konkordatonun hayati önem taşıdığı, projenin uygulanabilirliğinin önünde bir engel bulunmadığının düşünüldüğü, 10.09.2020 tarihli konkordato nihai projenin gerçekleştirilebilir olduğu belirtilmiştir. ( borçlu şirketlerin alacaklısı olduğu …. A.Ş firmasının nihai projesinin değerlendirilmiş olduğu anlaşılmıştır).05.11.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda, rayiç değer bilançosunun detaylı şekilde incelendiği, bilançoda yer alan kayıtların doğru ve tutarlı olduğu, 31.07.2020 tarihli rayiç değer bilançosunun esas alındığı, komiser heyeti tarafından tasdik raporunda hazırlanan rayiç bedel bilançosuna göre konkordato talep eden şirketin 31.07.2020 tarihli rayiç değer bilançosuna göre özvarlığının (-)227.848,50 TL olduğu, negatif olduğu, diğer yandan davacı şahıs firmasına ait ancak fiilen davacı şirketinde kullanımında olan, tescilin açıklayıcı mahiyeti gereği şirketinde hak sahipliği nazara alınarak, şahıs şirketinin söz konusu marka değeri de dikkate alındığında öz kaynak tutarının (+) 2.834,37 TL pozitif değere ulaşarak borca batık durumda bulunmadığı, şirketin 10.09.2020 tarihinde sunmuş olduğu konkordato nihai projesinde ki teklifinde ki teklifinde, alacakların alacağının %100’ünü her bir alacaklının alacak tutarının ilk taksidi mahkemenin tasdik kararını müteakip ilki 7. aydan başlamak üzere 6 ayda yapılacak ödemelerle faizsiz olarak 17 taksitte ödeneceği, her bir taksidin 5.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere ilk 4 taksit için alacaklının toplam alacağının %3’ü, geri kalan 13 taksitin ise alacaklının bakiye alacağının eşit taksitlere bölünmesi olarak ödemeyi öngördüğü, nihai projede, konkordato kaynaklarının, Hotiç dosyasından 1.551.928,00 TL alacak, 200.000,00 TL sermaye artışı, faaliyetinin devamı ile öngörülen kar 1.696.358,00 TL, toplam kaynakların 3.448.286,00 TL olduğu, borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde nihai projede talep ettiği vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, rapor ekinde sunulan alacaklılar tarafından kullanılan oy pusulaları ve ekindeki belgeler ile tüm dosya kapsamı incelendiğinde, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 14, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 2.272.712,16 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 5, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 1.642.574,20 TL olduğu, teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacaklılar içerisindeki yüzdesinin %35,71, teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçların içerisindeki yüzdesinin %72,27 olduğu, borçlu şirketin kanunda öngörülen kaydedilmiş alacaklıların 2/3 ünü ve alacakların 2/3’ü aşan şekilde çoğunluğu sağlamış olduğu, davacı şirketin hazirununda yer alan 14 alacaklıdan 3 alacaklının toplantıda, 2 alacaklının ise iltihak süresinde teklif edilen projeye olumlu oy kullandığı, 9 alacaklının ise olumlu oy kullanmadığı, …. yönünden, şirketin öz kaynaklarının 31.07.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde tanımlanan aktiflerin satış fiyatı esasına göre değerleme yapıldığında (-)146.283,89 TL tutarında negatif olduğu ve TTK 376/3. maddesi çerçevesinde borca batık durumda olduğunun anlaşıldığı, söz konusu marka değerinin esas alınması halinde borca batık durumda bulunmadığı, 84.398,98 TL pozitif değere ulaşarak borca batık durumda olmadığı, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 18, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 1.661.119,68 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 8, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 1.209.560,04 TL, teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacaklılar içerisindeki yüzdesinin %44,44, teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçları içerisinde ki yüzdesinin %72,82 olduğu, borçlu şirketin kanunda öngörülen kaydedilmiş alacaklıların 1/4’ünü ve alacakların 2/3’ü aşan şeklindeki çoğunluğu sağlanmış olduğu, davacının hazırunda yer alan 18 alacaklıdan 3 alacaklının toplantıda, 5 alacaklının ise iltihak süresinde teklif edilen projeye oy kullandığı, 10 alacaklının ise projeye ilişkin olumlu oy kullanmadığı, sonuç olarak, …San.ve Tic.Ltd.Şti yönünden, adi konkordato teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, borçlu şirket yönünden kanunda öngörülen çoğunluğun sağlanmış olduğu, buna göre konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunduğu, İİK 206 uyarınca teminata bağlanmış olması gereken borcun bulunmadığı, alınması gereken harcın 5.159,06 TL olarak hesaplandığı, … yönünden ise adi konkordato teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, borçlu şirketin alacaklıların 1/4’ünü ve alacakların 2/3’ünü aşan şeklindeki çoğunluğu sağlamış olduğu ve buna göre konkordato projesinin 302’nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunduğu, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken rapor içinde yapılan hesaplama sonucunda 3.770,74 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.Bilirkişi rapor ve komiser raporları, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Mahkemece, yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, konkordato talebinin kabulüne ve konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. 12.03.2020 havale tarihli konkordato komiser heyetine ait çekişmeli alacaklılara dair değerleme raporunda, İtiraz eden alacaklılardan … Bankası T.A.O şirketinin, komiser heyetine 16.240,00 TL tutarında alacak kaydı yaptırıldığı, davacı borçlu şirketin, kaydettirilen alacağın tamamının red edildiği, yani davacı borçlu ile adı geçen banka arasında 16.240,00 TL tutarı bakımından ihtilaf bulunduğu, banka şubesi tarafından borçlu şirketin gayri nakti kredi kullandırılarak çek karnesi verildiğinin anlaşıldığı, borçlu şahıs şirketi için alacaklı bankanın, komiser heyetine 92.733,59 TL tutarında alacak kaydı yaptırıldığı, borçlu şirketin kaydettirilen alacağın 66.744,01 TL’sini kabul ettiği, bakiye 25.986.58 TL tutar bakımından ihtilaf bulunduğu, banka şubesi ile şirket arasında 13.10.2017 tarihinde 77.000,00 TL tutarlı Araç Rehin Sözleşmesi, 23.11.2016 tarihinde limitsiz Kredi Genel Sözleşmesi düzenlendiği belirtilerek, ihtilaflı alacakların geçici ve kesin mühlet içerisindeki hesaplamaların yapıldığı, sonuç olarak, bankanın alacağının 06.03.2020 tarihi itibariyle 106.156,71 TL borç tutarından, alacaklı bankanın rehinli alacağının 90.000,00 TL, rehinsiz alacağının 16.156,71 TL üzerinden konkordato oylamasına katılabileceğine dair değerlendirme yapıldığı, mahkemenin 15.03.2020 tarihli ara kararı ile çekişmeli alacaklar için ara karar oluşturulduğu, ara kararda, İİK ‘nın 302/6. maddesi gereğince çekişmeli alacaklardan, alacaklı … Bankası T.A.O ‘nun konkordato nisabında alacağının 16.240,00 TL olarak hesaba katılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, İİK ‘nın 301. maddesi gereğince, 18.09.2020 tarihinde konkordato projesinin müzakere edilmek ve oylanmak üzere alacaklılar toplantısı yapılarak ve itiraz eden banka alacak talep miktarından, mahkeme ara kararı ile belirlenen 16.240,00 TL lik kısmına toplantıda yer verilmiş ve alacağın tamamı yönünden alacaklı red oyu kullanmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 302. maddesinde, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümlerin saklı olduğu, 308/c maddesinin 3. fıkrasında ise 206’ıncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların, rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı kanun kapsamında ki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkra hükmünün uygulanmayacağına yer verilmiştir. İkinci fıkrada ise bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu belirtilmiştir. Alacaklının toplantıda nisaba dahil edilmeyen alacak miktarı rehinli olduğundan ve ayrıca çekişmeli hale gelen alacakla ilgili hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına dair mahkemenin vermiş olduğu karar, ileride mahkemece verilecek hükümler yönünden bağlayıcı kabul edilemeyeceğinden itiraz eden alacaklının alacak miktarına yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.Diğer yandan, istinaf konusu olan konkordatonun tasdik şartlarının değerlendirilmesi gerekmiştir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı ise “ Konkordatonun tasdiki Şartları “ dır. Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md):“ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması ; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları İle orantılı olması ( bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ).c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ).e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir “dir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 289/3. fıkrası gereğince, bir yıllık kesin mühlet kararı ile birlikte mahkemenin, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verileceği ve dosyanın komisere tevdi edileceği düzenlenmiştir.Bu tarihten itibaren komiser veya komiser heyeti tarafından kanunen olan görevleri kapsamında, kesin mühlet içerisinde borçlunun iflasına dair karar verilmediği takdirde, İİK 298. maddede ifade edildiği üzere, görevlendirme ile birlikte borçlunun mevcudunun defterini yaparak, mallarının kıymetlerini takdir eder, başka yerde malların bulunması halinde ise bu muameleyi İcra Dairesi marifetiyle yaptırabilir. 299. madde gereğince, alacaklılara alacaklarını bildirmeye davet eder, 300. madde kapsamında, alacaklar hakkında borçlu beyana davet edilir, komiser alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302’nci madde gereğince vereceği raporda belirtir. 301. madde kapsamında alacaklılara, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplantıya davet eder. Toplantının, ilandan en az on beş gün sonra olmak zorundadır. İlanda alacaklıların, toplantıdan önceki yedi gün içinde belgeleri inceleyebilecekleride bildirilir. Mahkeme komiserlere bu görevleri dışında başka görevlerde verebilir. Komiser heyeti, kendilerine verilen görevler ve yasanın tanımladığı görevler kapsamında, gerekli olan tüm işlemleri yerine getirerek ayrıca toplantı sonrasında, İİK 305.maddede düzenlenen konkordatonun tasdik şartlarını ayrı ayrı ve ayrıntılı şekilde değerlendiren raporlarını dosyaya ibraz etmiştirler. Bu anlamda, itiraz eden alacaklı vekilinin, istinaf konusu yapmış olduğu söz konusu aksine iddiasının da yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Açıklanan nedenlerle ve özellikle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri kapsamında usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen konkordato yargılaması neticesinde verilen hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğundan istinaf edenlerden itiraz eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1- Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/953 Esas, 2020/1087 Karar ve 24.12.2020 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan itiraz eden alacaklı … Bankası T.A.O vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken, 59,30 TL harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmaığına,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17/06/2021