Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/290 E. 2021/361 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/290 Esas
KARAR NO: 2021/361
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:11/06/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/229 Esas,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili, 10/06/2020 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin, 3996 sayılı Bazı Yatırım Hizmetleri Yap -İşlet – Devlet Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim ve Kuzey Çevre Otoyolunun İşletme hakkı sahibi, davalının ise, İşletme hakkı müvekkili şirkete ait köprü ve otoyollarını ticari iş yapmak amacıyla kullanmış olan kişi olduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkındaki Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası gereğince geçiş ücreti ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceğini, 7. fıkrası gereğince, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrada belirtilen cezaların uygulanmayacağını, davalının maliki bulunduğu …, …, … plakalı araçlar ile geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve / veya otoyollardan ihlalli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretlerinin 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazlarını kabul etmediklerini, müvekkili alacaklının alacağının temini bakımından, davalının yargılama süresinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ileride verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimalinin göz önüne alınarak davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine, dava konusu ile sınırlı olarak teminatsız ihtiyati haciz konulmasını, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak üzerinden %20 oranında İcra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 11/06/2020 tarihli ara karar ile yaklaşık ispat koşulunun gerçeklemediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, ihtiyati haczi haklı gösteren sebeplerin ve şartların mevcut olduğunu, ortada bir alacak olduğunu, müvekkili şirketin alacaklı sıfatına haiz olduğunu, davalıya ait araçların ihlalli geçişlerinin yapıldığı anlara ilişkin fotoğrafların dosyada CD formatında olduğunu, mahkemeye sunulduğunu, görüntüler ihlalli geçiş listesi karşılaştırıldığında dava konusu alacağın var olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralının ortaya konulduğunu, davaya konu alacağın rehinle teminat altına alınmamış ve vadesi gelmiş bir alacak olduğunu, kanunu bilmemenin mazeret olmadığını, süre içinde geçiş ücretinin ödenmemesi nedeniyle geçiş ücreti ve 4 katı tutarında cezanın herhangi bir bildirim, ihtar veya tebligata gerek kalmaksızın muaccel olduğunu iddia ederek, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasını ve İhtiyati haciz talebinin kabülüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir.2004 sayılı İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Davacı iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Somut olay bu anlamda değerlendirildiğinde, dava dilekçesine ekli, araç plakalarına dair ihlalli geçiş listesi, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür. Davacı, toplam 43.528,98 TL tutarlı ihlalli geçiş ve para cezası tutarının tahsili amacı ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalı icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde, hesabında para olduğunu, ancak paranın tahsil edilmediğini, cezayı kabul etmediğini beyan etmiştir. Aldırılan bilirkişi raporuna göre, ihlalli geçiş yapılan araçların kamyon olduğu ve davalı adına tescil edildiği, ticari amaçla kullanıldığı, 431 adet ihlalli geçiş yaptıkları, geçiş ve görüntü listeleri karşılaştırılmasında geçiş sayısı ile plakaların örtüştüğü bilirkişice tespit edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. Cümlesinde “ Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. ” Denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK ‘daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir.İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’ cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Somut talepte, yukarıda ifade edildiği üzere, geçiş listesi, araç plakaları, görüntüleri içeren CD kayıtları değerlendirildiğinde, İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin yasada yer almayan gerekçe ile reddedilmiş olması isabetli görülmüştür.Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın, yasada ifade edilen kanaat getiren dellileri ibraz ettiği kabul edilerek, İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ancak, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Davacının, istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kısmen KABULÜNE,2-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/229 Esas, 11/06/2020 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA,3-a) Davacının İhtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE,b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlunun, menkul, gayrimenkul Ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (43.528,98-TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine, c) İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 253,20 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5 İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/03/2021