Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2049 E. 2022/348 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2049 Esas
KARAR NO: 2022/348
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/03/2021
NUMARASI: 2021/25 Esas, 2021/222 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif üyesi olan müvekkiline … Blok … kat … no’lu dairenin tahsis edildiğini, dairenin müvekkiline verilmeyip başkasına satıldığını, müvekkilinin kooperatife toplam 24.492,00 TL aidat ödemiesi yaptığını, ihraç edildiğine dair bir evrakın tebliğ olunmadığını, borçlu olduğuna dair bir evrakta sunulmadığını belirterek tahsis edilen bağımsız bölümün müvekkili adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile taşınmazın rayiç değerinden şimdilik 25.000,00 TL’nin 28.06.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının istifa ettiğini , buna ilişkin 30.03.2005 tarihli yönetim kurulu kararı alındığını, davanın zaman aşımından reddi gerektiğini, davacının ödemelerini yapmadığını ve konut değeri kadar tazminatı hak etmediğini, kooperatifte davacıya teslim edilecek bir taşınmaz olmadığını, davacının ortak olduğu kabul edilse bile isteyeceği tazminatın Yargıtay’ca belirlenen hesaplama yöntemine göre hesap edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; İlk derece mahkemesince 05/11/2019 tarih, 2014/2394 E, 2019/1030 K. Sayılı kararı ile davacının İstanbul … Noterliğinin, … yevmiye no’lu ve 28.06.2007 tarihli ihtarnamesi ile istifa ettiği, 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Dairemiz, 10/12/2020 tarih, 2020/1710-2142 K. Sayılı kararı ile “….davacının dava tarihi itibari ile davalı kooperatif üyesi olduğu, talebin zamanaşımına uğramadığı, yargılama sırasında davacının mali yükümlülüklerini yerine getirmediğinden hakkında ihraç kararı alındığı, mahkemece, öncelikle davacının davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması sonucuna göre de işin esası hakkında hüküm tesis etmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır…” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemiz kaldırma kararından sonra mahkemece, murisin mali yükümlülüklerini yerine getirmediği, 11.01.2016 tarihinde üyelikten çıkartıldığı, Beyoğlu … Noterliğinin 11.01.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle de murise bildirildiği, yargılama sırasında murisin ortaklık sıfatının sona erdiği ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak açılan davada davacının hukuki yararının kalmadığı gerekçesi ile HMK’nın 114/1-h, 115/2. Maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının yanlı olduğunu, gerekçenin yerinde olmadığını, hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, mahkemenin gerekçede bir istifa dilekçesinin bulunmadığı, istifa iradesini kanıtlayan somut belge olmadığı halde ilk kararda davanın zamanaşımı nedeni ile bu defa da yönetim kurulu kararı ile üyeliğe son verildiği ve hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, davalının 13.05.2015 tarihli cevap layihasında, “müvekkilim kooperatifin davacıya teslim edebileceği taşınmazı yoktur” demesi ile daha davanın başında paranızı vermeyeceğim kooperatif üyeliği nedeni ile dairede vermeyeceğim anlamını taşıyan ifadede bulunduğunu, 17.02.2020 tarihli istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ettiklerini, murisin istifa etmediğini, aidatların ödenmesi ile ilgili gönderilen 2 ihtar ile ihraç kararının murise tebliğ edilmediğini, dava ekonomisinin yok sayıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davalı kooperatif ortağı olan davalının ortaklık senedi ile kendisine tahsis edilmiş olan dairenin adına tapu tescil işlemlerinin yapılmaması iddiasına dayalı, tapu iptali ve tescil istemi ile olmadığı taktirde daire bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, dava tarihi itibari ile davalı kooperatif ortağı olan davacıların davada hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmış, 14.11.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, murisin 28.06.2007 tarih, … Y. no’lu noter ihtarnamesi ile 18.12.2005 tarihinden önce istifa ederek kooperatif ortaklığından ayrıldığına ilişkin istifa iradesini ortaya koyduğu, son ihtarnamenin davalı kooperatife tebliğ edildiği tarihte istifasının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafça istinafı üzerine dairemizce yapılan incelemede,”… 30.03.2005 tarihli yönetim kurulu karar defteri suretinde murisin istifasının yönetim kurulunca kabul edildiği gözükse de davalı tarafından, davacı murisin istifasına ilişkin her hangi bir belgenin ibraz edilemediği, İstanbul …Noterliğinin 28.05.2007 tarih, … no’lu ihtarnamede de murisin açık bir istifa beyanının bulunmadığı, davalı kooperatifin davacı murise gönderdiği Beyoğlu … Noterliğinin 08.06.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde kooperatif kayıtlarında yapılan incelemede parasal yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediği 30.04.2015 tarihi itibariyle toplam birikmiş ve gecikmiş 98.068,00 TL ana ortaklık borcu bulunduğu, genel kurul kararlarına göre ödenmesi gereken 930.631,00 TL gecikme faizi ile birlikte toplam 1.028.699,00 TL’nin 10 gün içinde ödenmesinin istendiği, ardından aynı konuda Beyoğlu …Noterliğinin 08.09.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek mali yükümlülüğün yerine getirilmesi konusunda 30 gün süre verildiği, Beyoğlu … Noterliğinin 11.01.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle de, verilen sürelere rağmen ödeme yapılmadığından bahisle davacı murisin, kooperatifin 11.01.2016 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında Ana Sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca çıkartılmasına ilişkin kararın tebliğ edildiği, murisin dava tarihi itibari ile davalı kooperatif üyesi olduğu, talebin zamanaşımına uğramadığı, yargılama sırasında davacının mali yükümlülüklerini yerine getirmediğinden hakkında ihraç kararı alındığı, mahkemece, öncelikle davacının davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması sonucuna göre de işin esası hakkında hüküm tesis etmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi isabetli olmamış…” gerekçesi ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İhraca ilişkin 11.01.2016 tarihli yönetim kurulu kararı Beyoğlu … Noterliğinin 11.01.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle muris …’un bizzat kendisine 12.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili ilgili evrakları 27.01.2016 tarihli dilekçesinin ekinde dosyaya ibraz etmiş, davacı muris … 13.04.2019 tarihinde vefat etmiş, davacı vekili mirasçılara ilişkin vekaletnameyi ibraz etmiştir. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna ve hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Muris hakkındaki ihraç kararının murise tebliğ edildiği, davacının üyelik sıfatının devamına bağlı olan davasında hukuki yararı kalmadığına göre, HMK’nın 114/1-h, 115/2. madde hükmü gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/03/2022