Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2032 E. 2022/474 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2032 Esas
KARAR NO: 2022/474
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2021
NUMARASI: 2021/816 Esas, 2021/903 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; dava dışı borçlu şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine konu alacağının haczedildiğini ve mahcuz alacağın paylaştırılması için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında sıra cetveli düzenlendiğini, 29/09/2021 tarihli sıra cetvelinde 29.375,96 TL’nin davalının alacaklısı olduğu … Esas sayılı dosyaya ayrıldığını, ancak davalının takibinin bonoya dayandığını, TTK’nın 749. maddesinde bono için üç yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğünü, davalının takibinde alacağın haczedildiği 03/02/2016 tarihinden sonra 3 yıllık zamanaşımı süresinde zamanaşımını kesen hiçbir şart gerçekleşmediğini ve icra takip işlemi yapılmadığını, bu nedenle davalının takibinde alacağın zamanaşımı nedeniyle ortadan kalktığını, ayrıca davalının takibinde 03/02/2016 tarihli hacizden sonra süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğünü, sıra cetvelinin 2. ve 3. sırasında yer alan müvekkili şirketlerin takiplerinde, takibe konu alacağın vekalet ücretinden kaynaklandığını, ancak rüçhan hakkının dikkate alınmadığını belirterek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının başka bir alacaklının alacak miktarına itirazda bulunmadığı, sadece davalının sıra cetvelinden çıkartılmasını talep ettiği, bu nedenle uyuşmazlıkta icra hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, süresinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik itirazın alacağın varlığına ve miktarına ilişkin olup davada genel mahkemenin görevli olduğunu belirerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 142. maddede düzenlenen cetvele itiraz davasıdır. İİK’nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek sureti ile cetvel mündericatına itiraz edilebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunacağına yer verilmiştir. İİK’nın 142. maddesinin son fıkrası uyarınca sıra cetveline ilişkin itiraz yalnız sıraya ilişkin ise şikayet yolu ile tetkik merciine arz olunur. İtiraz sıraya dahil olmakla birlikte alacağın esas ve miktarına da ilişkinse bu durumda şikayet yolu ile tetkik merciinde ileri sürülemez. Alacaklının itirazı, itiraza konu ettiği alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sadece sırasına ilişkinse, bunun şikayet yolu ile icra tetkik merciine arz olunması gerekir. Şikayet ise, takip hukukunun temel kurumlarından olup, icra dairelerinin yolsuz işlemleri hakkında ilgililere icra tetkik merciine başvurmaları ile bu yolsuz işlemlerin kaldırılması veya düzeltilmesi imkanını tanıyan İİK 16-18 ve 22.maddelerinde düzenlenmiş bir yasa yoludur. Somut olayda, davacı vekili; süresinde satış istenmediğinden davalının haczinin düştüğünü, kendi alacaklarının rüçhanlı olduğunu, ayrıca davalının alacağının zamanaşımına uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davacının diğer itirazları sıraya ilişkin olmakla birlikte, alacağın zamanaşımına uğradığı itirazı alacağın esasına yönelik bir itirazdır. İtiraz hem sıraya, hem de alacağın esas ve miktarına da ilişkinse dava genel mahkemede görülmelidir. Diğer taraftan taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalının sırasına ilişkin olduğundan davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353.1.a.3 maddesi uyarınca kabulüyle işin esası incelenmeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddi ile dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/816 Esas, 2021/903 Karar ve 14/10/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-a) Davanın 6100 sayılı HMK’nın mahkemenin görevli olması ile ilgili 114/1-c bendi gereğince dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2. fıkrası uyarınca usulden REDDİNE, b)6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin mahkemeye başvurması halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, c)Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına dair görevsizlik kararı veren mahkemece resen hüküm tesis edilmesine, d)HMK 331/2.fıkrası gereğince yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin, mahkemece yeniden kurulacak hükümde DEĞERLENDİRİLMESİNE, 6-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1a-3.bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2022