Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2002 E. 2022/339 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2002 Esas
KARAR NO: 2022/339
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2021
NUMARASI: 2019/528 Esas, 2021/580 Karar
TALEP: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden borçlu şirketler … A.Ş ve … A.Ş vekili 06.08.2019 tarihli dilekçe ile; müvekkili … Şirketinin 26.06.2003 tarihinde kurulduğunu, şirketin inşaat sektöründe her türlü yapının kaba, ince, elektro- mekanik ve çevre düzenlemesi imalatlarında anahtar teslimi hizmet verdiğini, müvekkili … Şirketinin ise 2008 yılında kurulduğunu, diğer müvekkili şirketin bağlı ortaklığı olduğunu, müvekkili … şirketin sermayesinin %81,25’in diğer müvekkili …Şirketine ait olduğunu, müvekkili … Şirketinin Çorlu / Tekirdağ adresinde bulunan şirket merkezinin 24.07.2019 tarihli kararla Beşiktaş / İstanbul adresine taşındığını, nakil gerekçesinin, iki şirket arasında sıkı organik bağ bulunması, bir şirket için verilecek kararın diğer müvekkili şirketi doğrudan etkileyecek olması, bir şirket için Çorlu ‘da, diğer bir şirket için ise İstanbul ‘da konkordato talep edilmesi halinde mahkemelerce verilebilecek farklı kararların süreci karmaşıklığa sürükleyebilme ihtimalinin bulunması, ayrı ayrı yerlerde konkordato talep edilmesi durumunda iki farklı komiser heyeti görevlendirilecek olması nedeniyle müvekkili şirketlerin ağır yargılama masraflarıyla karşılaşacak olması olduğunu, … Kompozit Şirketinin, dünyada çok hızlı büyüyen ahşap polimer kompozit yapı malzemeleri sektörüne odaklandığını, kompozit üretim faaliyetlerinin Tekirdağ / Çorlu’da bulunan 9.000 metre kare kapalı alandaki modern tesislerinde gerçekleştirdiğini, tam otomasyona sahip tesislerde müvekkili şirketçe üretilen kompozit profillerin iç pazarın yanı sıra 4 farklı ülkede 55 ülkeye ihraç edildiğini, son dönemde Türkiye ekonomisinde yaşanan olumsuz etkiler, yurt dışından doğrudan yatırımların ve yurt içinden fabrika ve endüstriyel tesis yatırımların durma noktasına geldiğini, 2018 yılının ikinci çeyreğinde fonlama maliyetlerinin yüksek seviyelerde artışı, 2019 yılında yüksek maliyet trendinin devam etmesi, sabit birim ve götürü usule göre alınan projelerde üretici enflasyonuna bağlı olarak malzeme maliyetlerinin artışından kaynaklı olarak gelen ilave finansman yükü ve kar marjlarının düşük seviyelerde kalması, yurt içi ve yurt dışı grup şirketlerine aktarılan fonların geri dönmemesi sebeplerinden dolayı müvekkili … Şirketinin nakit döngüsünün bozulduğunu, gelinen noktada taahhütlerin yerine getirilememesi riski ile karşı karşıya kaldığını, müvekkili şirketin banka kredilerini ve güncel cari ve çek borçlarını bir süre öteleyerek nakit akışını rahatlatmak ve bu sayede yüksek faiz baskısından uzak bir şekilde borçlarını ödeme gayesinde olduğunu, müvekkili … Şirketininin, ekonomik göstergeler, 2015 yılından bu yana yaşanan olağanüstü olay ve gelişmelerin müvekkili şirketin iç piyade satışlarına büyük oranda etkilediğini, bayilerin çeklerini ödeyememesi, belediyelerin taşeronlarına ödemelerini yapamaması sebeplerinden dolayı tahsilatların aksadığını, satışların düştüğünü, Türkiye ‘de 2014 yılında 2.800 ton satış yapan müvekkili … Şirketinin Temmuz sonu itibariyle sadece 250 ton satış yapabildiğini, müvekkili şirketin faaliyet alanının İnşaat sektörü ile doğrudan bağlantılı olduğunu, yapılan toplantılarda, yaşanan nakit sıkıntısının borçların vadelere yayılmadığı sürece aşılamayacağı anlaşıldığınından konkordato teklif edilmesine karar verildiğini, konkordato süreci ile birlikte müvekkili … şirketin öncelikli hedefinin karlılığın daha yüksek olduğu ihracat satışını artırmak olacağını, müvekkili …nın nakit döngüsünün bozulduğunu, gelinen noktada taahhütlerin yerine getirilememesi riski ile karşı karşıya kalındığını, müvekkili şirketin banka kredilerini ve güncel cari ve çek borçlarını bir süre öteleyerek nakit akışını rahatlatmak ve bu sayede yüksek faiz baskısından uzak bir şekilde borçlarını ödeme gayesinde olduğunu belirterek, müvekkili şirketlere İİK 287. maddesi gereğince geçici mühlet kararı verilmesini, daha sonra geçici mühletin 2 ay süreyle uzatılmasını ve ardından kesin mühlet kararı verilmesini ve son olarakta konkordatonun tasdik edilmesini talep etmiştir. Alacaklılar yargılamaya katılarak sözlü ve / veya yazılı beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, borçlu … A.Ş ‘nin konkordato teklifinin vade konkordatosu olduğu, borcunun tamamının faizsiz olarak ödenmesinin öngörüldüğü, komiser heyeti nihai raporda yer alan tespitlerden iflası durumunda alacaklarının %57,89’unu tahsil etme imkanına kavuşacakları ancak konkordato projesine göre ödeme yapılması halinde ise alacaklarının tamamını, diğer bir ifade ile %100’ünü tahsil edebilme imkanına kavuşacakları, … Şirketinin konkordatodan etkilenen toplam 76 alacaklısının olduğu, bu alacaklıların konkordato nisabına mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının ise 27.250.731,82 TL olduğu, borçlu şirketin konkordato teklifinin alacakları toplamı 13.959.192,46 TL olan 54 alacaklı tarafından kabul edildiği, bu durumda borçlu şirketin konkordato projesinin İİK m.302. hükmünde öngörülen çoğunluk tarafından kabul edilmiş olduğu, konkordatonun tasdikini gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edildiği, konkordato talep eden … Şirketinin rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu, 06.08.2021 tarihinde gerçekleştirilen alacaklılar toplantısı ve akabinde takip edilen iltihak sürecinde, usulüne uygun oylar çerçevesinde konkordatoyu kabul eden alacaklıların toplam alacak tutarının İİK md.302/2-a veya b bendi uyarınca yeterli nisabın sağlanamadığı, bu nedenle İİK md.305/ 1-c bendi uyarınca borçlu şirketin konkordato talebinin reddine, borca batık durumda olduğu anlaşıldığından İİK 308 uyarınca re’sen iflasına karar verileceği gerekçesiyle, konkordato talep eden … Ticaret A.Ş ‘nin konkordato projesinin tasdik talebinin kabulüne, şirketin konkordatoya tabi borçlarının %100’ün faizsiz bir şekilde, 2021 yılı Aralık ayından itibaren 60 ay vadede 3 aylık eşit taksitler halinde ve her bir taksit ödemesinin 30.000,00 TL ‘nin altında olmamak kaydı ile ödenmesine, İİK 306/2.fıkrası uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesinin sağlanması, gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli kayyım atanmasına, tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına, İİK ‘nın 308/ b maddesi gereğince çekişmeli alacaklar için depo kararı verilmesine yer olmadığına, İİK 308/ b maddesi gereğince çekişmeli alacaklılar için depo kararı verilmediğinden alacaklılara İİK 308/b-1.maddesi uyarınca süre verilmesine yer olmadığına, … Ticaret A.Ş iflasına, kesin mühletin ve ihtiyati tedbir kararlarının hüküm İle birlikte kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde itiraz eden alacaklı müdahiller … Bankası A.Ş vekili, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, … T.A.Ş vekili, … A.Ş vekili ve … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. İtiraz eden alacaklı müdahil … Bankası A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkilinin adi alacak tutarının hatalı hesaplandığını, alacaklarının tasdik projesi dışında kalmasına sebebiyet verildiğini, borçlu … şirketinden kullandırılan krediler nedeniyle toplam 3.561.471,37 TL alacak kaydının talep edildiğini, 13.07.2021 tarihli nisap kararı ile konkordato nisabında 184.832,76 TL alacak tutarının dikkate alınmasına karar verildiğini, alacaklılar toplantısının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesin sürenin konkordato başarı olasılığı mümkün olduğunun anlaşılması halinde bir yıllık kesin mühlet verileceğini, kanunun emredici hükümlerine aykırı verilen ek sürenin yok hükmünde olduğunu, projenin alacaklılara zarar verme ihtimalinin yüksek olduğunu, başarı ihtimali olmadığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinaf nedenleri olarak, konkordato sürecinde yapılan değerlendirme ve verilen kararlarda kurumun alacaklarının dikkate alınması gerekirken hiçbir açıklama yapılmadığını, kararın usul ve yasaya uygun olmadığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. İtiraz eden alacaklı … T.A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkili banka ile konkordato ilan eden şirket arasında akdedilen kredi sözleşmeleri ile ticari krediler kullandırıldığını, toplam alacaklarının 376.249,59 TL olduğunu, alacaklarının projeye eksik ve hatalı olarak dahil edildiğini, müvekkili bankanın konkordato nedeniyle yaklaşık iki yıldır alacağını tahsil edemediğini, tasdik şartlarının oluşmadığını, projenin uygulanır olmadığını, borçlu şirketin finans kurumlarına olan borçlarını yapılandırılması için müraat etmeden konkordato talebiyle başvurusunun kötüniyetli ve sırf alacaklıları zarara uğratmak ve hatta malvarlığını kaçırmaktan ibaret olduğunu, iki yıldır mühlet sürecinde olmakla bu süreci borçları ödemek için hiçbir ilerleme kaydedemediğini, kötü niyetli olarak kullandığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir. İtiraz eden müdahil alacaklı … A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, İİK 305. maddedeki tasdik şartlarının gerçekleşmediğini, konkordato projesinin gerçekçi ve kaynakları ile orantılı olmadığını, bankanın red oyu verdiğini, müvekkilinin İİK 304. madde gereğince tasdik yargılaması duruşması için ilan olunan duruşma gününden en az 3 gün önce itiraz ettiğini, şirketin 2021 yılının ilk 6 ayında dahi projesinde öngördüğü nakit ve karlılık hedeflerine ulaşamadığını, bu durumun Covid -19 salgının devam eden olumsuz etkilerine bağlanmış ise de bu etkilerin bir müddet daha devam edeceği ve ticari faaliyetlerini kısıtlayacağını, ticari faaliyet karının hangi faaliyetlerden ve nasıl elde edileceğine dair somut verilere delillere yer verilmediğini, İİK 305. maddesinde belirtilen konkordato ödeme teklifinin borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı … A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, bankanın müşterilerinden … Şirketine genel kredi sözleşmelerine istinaden krediler kullandırıldığını, … Şirketinin borçlara kefaletinin olduğunu, kefalet ilişkisi kapsamında kredi borçlarından sorumlu olduğunu, alacaklılar toplantısında oy kullanmasına izin verildiğini ancak kefalet ilişkisinin dikkate alınmadığını, müteselsil kefil … A.Ş ‘nin toplantıya katılmıyor ve projeyi oylamıyor olması durumunda şirketin projesinde nisabın sağlanamayacağının açık olduğunu, … A.Ş ‘nin diğer şirketin projesini oylayarak ve aslen hukuku dolanarak İş bu davanın … şirketi yönünden kabulünü sağladığını, … Şirketinin %81,25 hissesinin diğer davacı … Şirketine ait olduğunu, bu hususun tek başına konkordatonun tasdik kararının kaldırılmasını ve … Şirketinin oyunun geçerli sayılmaması için yeterli olduğunu, mahkemenin 13.07.2021 tarihli kararı ile müvekkili bankanın … şirketinden alacağının alacak nisabında 2.737.167,10 TL alacak tutarı ile dikkate alınmasına karar verildiğini, davacı … A.Ş ‘nin … Şirketinin borçlarından müteselsilen sorumlu denilmesine rağmen bu yönde karar verilmediğini iddia ederek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Talep, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordatonun tasdiki istemidir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür. 2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, iflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, konkordato komiserine bildirilen alacak miktarının tamamının kabul edilmemiş olması ve buna dair incelemenin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı alacaklarının konkordatoda ki yeri, konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşamayacağı, konkordato projesinin borçlu kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı, borçlu şirket hissedarı olan şirketin alacaklılar toplantısına katılarak oy kullanmasının ve kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığıdır. Talebin niteliği ve istinaf nedenleri arasında yer verilen bir kısım itirazlar nedeniyle sürecin özetlenerek denetlenmesi uygun olacaktır. Dosya kapsamından, borçlu şirketler vekilinin 06.08.2019 tarihli dilekçe ile tedbir istemli talepte bulunduğu, 08.08.2019 tarihli ara kararla borçlu şirketler için 3 ay geçici mühlet kararı, 01.11.2019 tarihli ara karar ile borçlu şirketler için verilen 3 ay süreli geçici mühlet kararının bitim tarihi olan 08.11.2019 tarihinden itibaren 1 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 06.12.2019 tarihli duruşmada borçlu şirketler için 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiği ve aynı tarihli ara kararla 30.01.2019 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmeliğinin 22. maddesi uyarınca alacaklı sayısının 250’yi veya alacak miktarının 125.000.000,00 TL ‘yi aşması halinde alacaklılar kurulunun oluşturulması zorunlu olduğu komiserlerden görüş alındıktan sonra koşulları mevcut ise konkordato talep eden şirketler yönünden alacaklılar kurulu oluşturulmasına karar verildiği, 15.10.2020 tarihli ara kararla, koronavirüs ( Covid -19) olarak bilinen bulaşıcı hastalık sebebi ile 21.03.2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile İİK 330. maddesinde tanımlanmış olan “ Fevkalade hallerde tatil “ müessesinin yürürlüğe konularak 30.04.2020 tarihine kadar tüm İcra ve İflas taraf muamelelerinin durdurulduğu, devamında 26.03.2020 tarihli Resmî Gazetede yayınlanması İle yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1. maddesi ile 22.03.2020 tarihi dahil 30.04.2020 tarihine kadar bu tarih dahil duracağı hükmünün getirildiğini, yürürlüğe giren 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile bu sürenin 15 Haziran 2020 ( bu tarih dahil ) tarihine kadar uzadığı, bu durumda borçlular bakımından konkordato mühletinin 22.03.2020-15.06.2020 tarihleri arasında durduğu ve duran bu sürenin mühletin tekrar işlemeye başladığı 16.06.2020 tarihinden itibaren ilave edilmesi gerektiği ilave edilmesi gereken sürenin 86 gün olduğu gerekçesiyle borçlu şirketler için verilen kesin mühletin sona erme tarihinin 05.03.2021 olduğunun tespitine karar verildiği, 04.03.2021 tarihli ara kararla borçlu şirketlere verilen kesin mühletin 05.03.2021 tarihinden itibaren İİK 289. maddesi gereğince 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 06.09.2021 tarihli ara kararla 1 yıllık kesin mühlet süresinin 05.09.2021 tarihinde sona erecek olması nedeniyle İİK 304/2. fıkrası gereğince mühlet hükümlerinin 3 ay süre ile devamına karar verildiği, konkordato tasdik harcı ve yargılama giderlerinin yatırıldığı ve İİK 304. madde gereğince gerekli ilanlar yaptırılarak yargılamada hazır olan konkordato komiserleri dinlendikten sonra hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. 25.02.2021 tarihli 14. konkordato komiser heyet raporunda, 31.12.2020 tarihi itibariyle “…“ markasının değerinin tespiti için bilirkişi tarafından gerçekleştirilen raporda 30.11.2020 tarihi itibariyle hazırlanan veriler kapsamında … markasının değerinin 3.419.529,79 TL olduğunun tespit edildiği, 31.12.2020 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu, … A.Ş Şirketi tarafından sunulan konkordato revize detaylı ön projesinde 2020 yılı Aralık ayı içinde belirtilen genel yönetim giderlerinin fiiliyatta ön projeye göre 57.804,00 TL daha yüksek olduğunu, bu olumsuz fark dikkate alındığında şirketin genel yönetim giderlerinde tasarruf açısından bir iyileşme olmadığının görülmediğini, 31.12.2020 tarihi itibariyle özvarlık tutarının 6.382.557,00 TL olduğu borca batık olmadığı, her iki şirket açısından revize proje kapsamında yapılan değerlendirmede, … Şirketinin ön projesi ve fiili durum değerlendirildiğinde 2020 Aralık ayına ilişkin satış, fabrika karlılığı ve brüt karlılık hedeflerine ulaşamadığının görüldüğü, şirketin satış hedefinin %70,71’ini, brüt karlılık hedefinin %53,63’ünü ve fabrika karlılığı hedefinin ise %41,40’ına ancak ulaşabildiği, şirketin karlılık hedeflerinin uzağında kalmasının yanı sıra nakit hedefininde oldukça altında kalmasının mevcut ön projedeki hedeflerine ulaşma ihtimalini oldukça düşürdüğü, özellikle nakit yaratma konusundaki mevcut durumun devam etmesi halinde işletmenin ön projedeki hedeflerine ulaşmasının zor gözüktüğünü, bununla beraber 2020 yılında yaşanan ve hala devam etmekte olan Covid-19 salgının etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiği, konkordato sürecinde 2.500.000,00 TL sermaye artırımı öngörmüş olmakla birlikte bunun tamamının 2021 yılında ödeneceğinin öngörüldüğü, sonuç olarak şirketin konkordato döneminin tamamında faaliyetlerinden elde edeceği kar hedefleri ile özellikle nakit ödemesinin iyileştirilmesi sonucunda yaratmayı planladığı nakit hedeflerine ulaşması İle borçlarının büyük bir kısmının kapatabilmesinin mümkün olduğu, geri kalan kısmının da sermaye artışı ve alacak tahsilatları ile kapatılmasının mümkün olduğu, İİK m. 299 uyarınca yapılması gereken ilanın yayımlandığı, ilan üzerine bazı alacaklıların, pandemi başta olmak üzere çeşitli gerekçeler ile ilandan itibaren 15 günlük sürenin dolmasından sonra bildirimlerde bulunduklarını, Covid-19 pandemi koşulları nedeniyle alacak kayıtları hakkında beyanda sunabilmeleri için ek süre verildiğini, borçlu şirketlerin 08.02.2021 tarihli dilekçe ile pandeminin etkileri dikkate alınarak hazırlanan revize projelerin sunulması ile kesin mühletin İİK m.289 uyarınca 6 ay uzatılması talep edildiğini, konkordato çerçevesinde İİK m.299 ve 300 uyarınca alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edildiğini, borçlunun beyanlarının alındığını, borçlunun itirazı ile çekişmeli hale gelen alacaklılara İİK 302/6’ya göre konkordato yargılamasının yürütüldüğü mahkemeye başvuru imkanına sahip olduklarına ilişkin bildirimde bulunulduğu, borçlu şirketlerin konkordato süreci çerçevesinde ekonomik faaliyetlerini sürdürmeye çalışmış olsalar da pandemiden oldukça etkilendiklerini, bu duruma ara rapordada tespit edilip vurgulandığını, bunun sonucunda 18.02.2021 tarihinde konkordato revize projesi sunduklarını, revize projelerde öngörülen hedeflerin şirketler bakımından gerçekleştirilebilme ihtimalinin bulunduğunun söylenebileceğini, bu nedenlerle borçluların kesin mühletin altı ay uzatılması taleplerinin kabul edilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir. 05.05.2021 tarihli bilirkişi çekişmeli alacaklılar raporunda, ( inceleme ve rapor, konkordato projesi tasdik edilen ve istinaf edilen … A.Ş şirketi ile ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355.maddesi gözönünde bulundurularak gerçekleştirilmiştir) … A.Ş komiser heyetine yapmış olduğu başvuruda özetle, 10.09.2019 tarihinde kat edilen hesaplamaya göre toplam borç tutarının 3.915.047,48 TL olduğunu beyan ettiği, borçlu firma, defter kayıtlarında görünen 3.816.326,50 TL tutarındaki ana parayı kabul ettiği, kalan tutarlar mutabık olmadığını beyan ettiğini, borçlu şirket defterlerinde toplam bakiyenin 08.08.2019 tarihi itibariyle 3.816.326,50 TL olduğu, alacaklının talep ettiği toplam tutardan kalan 98.720,98 TL tutarının mühlet sonrası tarih olan 10.09.2019 tarihi itibariyle hesaplanmış faiz ve vergi tutarı olduğunun tespit edildiği, … A.Ş ‘nin 07.07.2020 tarihi itibariyle toplam 4.056.861,88 TL borçlu şirketten alacaklı olduğunu, borçlu firma defterlerinde 08.08.2019 tarihi itibariyle görünen 2.737.167,10 TL tutarını kabul ettiğini, 08.08.2019 tarihli ticari defter kayıtlarında bankaya borcunun 2.737.167,10 TL olduğunun tespit edildiği, … T.A.Ş komiser heyetine yapmış olduğu başvuruda 09.12.2019 tarihi itibariyle 376.249,59 TL alacaklı olduğunu beyan ettiği, borçlu firma kayıtlarında 08.08.2019 tarihi itibariyle toplam 269.683,34 TL göründüğü, alacaklı bankanın yazısında beyan ettiği alacak tutarının 09.12.2019 yani kesin mühlet tarihi itibarıyla olduğunu, … Bankası A.Ş nin komiser heyetine yapmış olduğu başvurusunda 311.657,76 TL alacağı olduğunun beyan edildiği, davacı şirketin defter kayıtlarında borçlu firmaya 08.08.2019 itibarıyla borcunun 183.590,76 TL nakit alacak ve 126.825,00 TL ‘sinin gayrinakdi alacaktan kaynaklandığı belirtilmiştir. 31.05.2021 tarihli konkordato komiser heyet raporunda, … A.Ş ‘nin 31.03.2021 tarihi itibariyle projede öngörüldüğü üzere borca batık durumda olduğu, ancak … Şirketinin 31.03.2021 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığı, … Şirketinin revize ön projesindeki 2021 Mart ayına İlişkin öngördüğü net satış hedefine ulaşabildiği, ancak brüt karlılık ve fabrika ( faaliyet ) karlılığı hedeflerine ulaşamadığı ve net satış hedefini %30,40 oranında aştığı buna karşın brüt karlılık hedefinin %83,87’sini ve fabrika ( faaliyet ) karlılığı hedefinin de %82,03’ünü gerçekleştirebildiği, karlılık oranlarının artırılması gerektiği, … Şirketinin ön projedeki 2021 yılı Mart ayı sonu itibariyle öngörülen nakit artışı hedefine ulaşamadığı ve 2021 Mart ayı için nakit bedelinin 49.808,79 TL uzağında kalındığı ve nakit yönetiminin iyileştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği, … Şirketinin 2021 yılı Mart ayında bağlı ortaklığından revize ön projede belirtilen geçmiş alacaklarına ilişkin 51.000 USD Doları karşılığı 407.454,30 TL tahsilat yaptığı, … Şirketinin 2021 yılı Mart ayı içinde revize ön projesinde öngörülen yurtdışı alacaklara istinaden 730.736,00 TL ve yurtiçi alacaklara istinaden de 31.948,13 TL tahsilat yaptığı, inceleme dönemi olan 2021 Mart ayında … Şirketinin ön proje dahilinde 18.198,11 TL ‘lik sabit kıymet yatırımı yaptığı, 31.12.2023 tarihi itibariyle tüm borçlarını ödeyebileceği, alacaklılar toplantısının İİK 301. madde uyarınca 21.06.2021 tarihinde yapılacağı, şirketlerin komiserlerin talimatlarına uygun hareket ettikleri İİK m.292 uyarınca konkordatonun reddi ve İflas kararı verilmesini gerektiren bir sebebin bulunmadığı belirtilmiştir. 28.06.2021 tarihli çekişmeli alacaklara ilişkin bilirkişi raporunda, alacaklı … Bankası A.Ş ‘nin konkordato borçlularından … A.Ş den 08.08.2019 tarihi itibariyle 184.832,76 TL nakit, 126.825,00 TL gayri nakit olmak üzere toplam 311.657,76 TL olduğunu beyan ettiği, borçlu şirketin alacak beyanında bulunan bankaya 183.590,78 TL borçlu olduğunu kabul ettiği, 128.066,98 TL‘lik kısmı ise kabul etmediği, banka ile şirket arasında 29.01.2015 tarihli 4.000.000.000 TL limitli genel kredi ve teminat kredisi imzalandığı, kredilerin teminatına taşınır ve taşınmaz rehni bulunmadığından banka alacaklarının İİK 302. madde gereğince adi alacak niteliğinde olduğu, 08.08.2019 geçici mühlet sonrasında kredi hesaplarına faiz işletilemeyeceğinin mevzuat gereği olduğu, geçici mühlet tarihi itibariyle mevcut belgeler çerçevesinde 184.832,76 TL‘nin nisaba dahil edilmesinin uygun olacağı, alacaklı … A.Ş tarafından 06.07.2020 tarihli alacak beyan dilekçesinde …CM Şirketinden 376.249,59 TL alacaklı olduğu ve bu alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ettiği, borçlu şirketin geçici mühlet tarihi itibariyle beyan edilen alacağın 269.683,34 TL‘lik kısmını kabul İle 106.566,25 TL ‘lik kısmını ise mühlet içinde işlemiş faiz, feri ve masraflar olduğunu beyan ile kabul etmediğinin bildirildiği, taraflar arasında 26.09.2013 tarihinde imzalanan 1.600.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine istinaden 08.08.2019 geçici mühlet tarihine kadar hesap kat ihtarında belirtilen 267.786,13 TL ‘nin banka alacağı olarak nisaba dahil edileceğinin değerlendirildiği, … A.Ş ‘nin iborçlu … Şirketinden 10.09.2019 hesap kat tarihi itibariyle 3.915.047,48 TL alacaklı olduğunu komiser heyetine beyan ettiği, borçlu şirketin alacaklı bankaya 3.816.326,50 TL borçlu olduğunu kabul ettiği, 98.720,98 TL ‘lık kısmını ise kabul etmediği, banka ile borçlu şirket arasında 16.05.2017 tarihli 5.500.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer konkordato borçlu şirket … Şirketinin müteselsil kefil olarak imzaladığı, kredinin ilk 15 taksitinin vadelerinde ödendiği, 24.07.2019 tarihi itibariyle ana para borcunun 3.816.326.502 TL olduğu, geçici mühlet tarihi itibariyle banka alacağının 3.845.968,38 TL alacağın adi alacaklar nisabına dahil edilmesi gerektiği, … A.Ş tarafından 09.07.2020 beyan tarihi itibariyle 4.050.186,88 TL nakit, 6.675,00 TL gayri nakit olmak toplam 4.056.861,88 TL borçlu olduğunu beyan ettiği, borçlu şirketin geçici mühlet tarihi itibariyle 2.737.167,10 TL’lik kısmını kabul ettiği, iş bu tutardan fazla beyan edilen alacağın mühlet içinde işlemiş faiz ve ferileri olduğundan kabul edilmediğinin bildirildiği, taraflar arasında imzalanan 03.05.2017 tarihinde 4.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine istinaden … Şirketine, … Şirketinin müteselsil kefaleti İle nakdi ve gayri nakdi krediler tahsis edilerek kullandırıldığı, alacaklı bankanın geçici mühlet tarihi itibariyle toplamda 1.974.542,01 TL nakit alacağın tespit edildiği, tespit edilen alacağın adi alacak olarak nisaba dahil edilebileceği, ancak borçlu tarafından kabul edilen 2.737.167,10 TL banka alacağının nisaba dahil edilebileceğinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilerek, İİK 302. maddesi gereğince nisaba dahil edilmesi gereken tutarların tablolarla tespit edildiği belirtilmiştir. Mahkemece 13.07.2021 tarihli ara karar ile İİK 302. maddesi gereğince çekişmeli alacak ile ilgili ilerde açılacak davada verilecek hüküm saklı kalmak kaydıyla, borçlu … Şirketi yönünden, … Bankası A.Ş ‘nin konkordato nisabında 184.832,76 TL alacak tutarının, … A.Ş ‘nin 2.760.880,65 TL alacak tutarının, … A.Ş’nin alacak tutarının konkordato nisabında 3.845.968,38 TL olarak, … A.Ş ‘nin konkordato nisabında 2.737.167,10 TL alacak olarak dikkate alınmasına karar verilmiştir. 06.08.2021 tarihinde alacaklılar toplantısı gerçekleştirilmiştir. Alacaklılar toplantısı konkordato onay durum belgesine ait çizelgeden, borçlu … Şirketinin 57. sırasındaki alacaklısının, diğer borçlu şirket … A.Ş olduğu, alacak tutarının 7.550.377,02TL olduğu ve oylamada kabul oyu kullandığı anlaşılmıştır. Borçlu … Şirketi tarafından 10.08.2021 tarihli dilekçe ile alacaklılar toplantısında sunulan konkordatoya tabi borçların 2021 yılı Aralık ayından itibaren 60 ay vadede 3 aylık eşit taksitlerle ve her bir taksit ödemesi 30.000,00 TL ‘nin altında olmamak üzere ödenmesini öngören nihai konkordato projesini kabul ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. (Borçlu şirketler vekili, alacaklıların istinaf başvurusuna karşı vermiş oluğu 22.11.2021 tarihli cevap dilekçesinde, … Şirketinin sermayesinin tamamının …’a ait bir şirket olduğunu, …’ın sermayesinin tamamına sahip olduğu … Şirketi üzerinden müvekkili … Şirketine yatırım yapmak istediğini, bu amaçla müvekkili … şirketinin hisselerini peyder pey satın aldığını, sonunda … Şirketinin … Şirketinin hisselerinin %81,25’in sahibi olduğunu, … Şirketinin müvekkili … Şirketinin hisselerini yatırımcı sıfatıyla satın aldığını, geçen süreçte müvekkili … Şirketinin yaptığı yüklü makine ve teçhizat yatırımları nedeniyle nakit sıkıntısı yaşadığını, bu nakit ihtiyacını gidermek için … Şirketinden ödünç olarak veya çek olarak aldığını, 01.01.2016 tarihinden konkordato geçici mühletinin verildiği 08.08.2019 tarihine kadar … Şirketinden alınan nakit paraların ve çeklerin toplam tutarının 33.259.828,20 TL olduğu, anılan sürede müvekkili … tarafından alınan ödünç paraların önemli bir kısmının …ya ödendiğini, bu kapsamda … Şirketine ödenen bedelin 25.709.451,18 TL olduğunu, bu iki tutar arasındaki fark olan 7.550.377,02 TL tutarında müvekkili … Şirketinin müvekkili … Şirketine borcu bulunduğunu belirterek cari hesap ekstre örneği ile ödünç olarak gönderilen paraları gösteren banka hesap ekstrelerini dosyaya ibraz ettiklerini, şirketler arasındaki 2016 yılına dayanan gerçek bir alacak borç ilişkisi olduğunu İİK 302/.f.4. hükmüne göre, borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik birliği ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşinin alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmayacağını, doktrinde belirtildiği gibi bu hükümde oy kullanamayacak kişilerin tahdidi olarak sayıldığını, oy kullanamayacak kişilerin yorum yoluyla genişletilmesinin mümkün olmayacağını, 2016 yılına dayanan borç alacak ilişkisi bulunduğunu, … Şirketinin oylamasına katılmasında dürüstlük kurallarına aykırı bir yönünde bulunmadığını, alacaklı bankanın kendince şüpheli bulduğu bir hususu 2 aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen ilk derece mahkemesi nezdinde tartışmaya açmadan tasdik kararını beklemesi ve sonra da söz konusu durumu istinaf sebebi yapmasının da kabul edilebilir bir davranış olmayacağını, diğer yandan, … Şirketinin müvekkili … Şirketinin kefili olduğunu, bu nedenle kefaletten kaynaklı borçların dikkate alınmadığı hususunun … Şirketi yönünden ileri sürülebileceğini, müvekkili … Şirketini ilgilendiren bir durum olmadığını iddia ederek açıklamalarda bulunmuştur). 19.08.2021 tarihli konkordato komiser heyeti tasdik şartlarına dair nihai raporda, 06.12.2019 tarihinde bir yıl süreyle kesin mühlet verildiği, borçlu şirketlerin maddi ve maddi olmayan varlıkları ile stoklarının rayiç değerleri ile hali hazırda devam eden projelerinin tamamlanma seviyelerinin tespit edildiği, İİK 300. hükmüne uygun olarak kayıt yaptıran alacaklılar hakkında borçlu şirket yetkililerinin beyanı alındığı, çekişmeli alacaklar için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 06.08.2021 tarihinde alacaklılar toplantısının gerçekleştirildiği, şirket yetkilisinin konkordato revize projesini alacaklılara açıkladığı, İİK 301.m. uyarınca yapılan ilan metninde de belirtildiği üzere toplantı tarihinden itibaren yedi gün süreyle iltihak suretiyle alacaklılar toplantısına katılmanın mümkün olduğu, iltihak suretiyle ilan metninde belirtilen adreste gerçekleştirileceğinin hatırlatıldığı, 30.06.2021 tarihi itibariyle … Şirketinin kaydi bilançosunun özkaynaklarının (+)5.362.861,89 TL, öz kaynakları rayiç değer bilançosunda rayiç değerinin (+)4.294.161,89 TL olduğu, mevcut durumda borca batık olmadığı, şirketin “…” markasıyla iç piyasanın yanısıra 58 ülkeye ihracat yaptığını, 2020 yılı Mart ayından itibaren pandemi nedeniyle birçok pazarda tedirginlik yaşansada yılın son aylarında tekrar toparlanma başladığı, distribütörlük çalışmalarının yanı sıra şirketin takip ettiği inşaat projelerininde bulunduğu, Ortadoğu bölgesinde birçok projenin faaliyetlerini pandemi nedeniyle geçici olarak durdurduğu, bu projelerin 2021 yılı başı itibariyle işlerin tekrar hız kazandığı, şirketin revize projedeki konkordato kaynaklarının, faaliyetin devamlılığı ile öngörülen kaynak, mevcut hazır değerler ve sonuç olarak borçların ödenmesi için teklif edilen %100 tutarın mahsubu neticesinde borç ödemelerinden kalan tutarın 2.696.497,90 TL olduğu, revize projeye göre konkordatonun tasdiki halinde borçların tamamını faizsiz bir şekilde, 2021 yılı Aralık ayından itibaren 60 ay vadede 3 aylık eşit taksitler halinde ve her bir taksit ödemesi 30.000,00 TL altında olmamak üzere ödeneceği, revize projeye göre şirket alacaklıların alacaklarının tamamını 2026 yılı Aralık ayı sonuna kadar elde edebileceği, revize projeye göre şirketin konkordato kaynaklarının hali hazırdaki hazır değerleri ile faaliyetlerinin devamlılığı İle elde edeceği karlılıktan oluşmakta olduğu, herhangi bir varlık satışının öngörülmediği, … Şirketinin 76 alacaklısının bulunduğu, bunlar içinde toplantıya katılan alacaklı sayısının 9 kişi, daha sonra komisere şahsen başvurmak suretiyle iltihak talep ederek oy veren alacaklı sayısının 2 kişi ve posta yoluyla başvurmak suretiyle oy veren alacaklı sayısının 48 kişi olduğu, konkordato projesini kabul eden alacaklı sayısının 54, projeyi kabul etmeyerek red oyu kullanan alacaklı sayısının 22 kişi olduğu, daha önceki raporlarda alacaklılar arasında yer verilmiş olan 7 alacaklının borçları silindiği için alacaklılar toplantısı nisabına dahil edilmediğini, alacaklı sayısı bakımından çoğunluğun sağlandığı, kabul 54, oy oranının %71,05, ret 22, oy oranının %28,95 olduğu, konkordatoya tabi alacaklılar listesinde belirtildiği üzere toplam 27.250.731,82 TL olduğu, kabul beyanında bulunan alacaklıların toplam miktarının 13.959.192,46 TL olduğu, alacak meblağı olarak kanunda öngörülen çoğunluğun sağlandığı, kabul edilen 13.959.192,46 TL alacak miktarı, oy oranının %51,23, red oyu kullanan alacak miktarının 13. 291.539,36 TL, oy oranının %48,77 olduğu, konkordato teklifinin kabul edildiği sonucuna varıldığı, alacaklılara ödenmesi teklif edilen tutarın 27.250.731,82 TL olduğu, borçlunun 30.06.2021 tarihi itibariyle güncel rayiç değer bilançosuna göre toplam malvarlığının 38.008.275,00 TL olduğu, bu malvarlığından şirketin borçlarının düşülmesi durumunda özkaynaklarının (+)4.294.161,89 TL ile borca batık durumda olmadığı, şirketin İİK 206. maddesi gereğince birinci sıraya tabi olup ödenmemiş işçi alacağının bulunmadığı, borçlu şirket nezdinde geçici mühlet tarihinden sonra ayrıca izinle doğmuş bir borç bulunmadığı, rapor tarihi itibariyle şirketin güncel malvarlığındaki tüm aktiflerinden, konkordatoya tabi olmayan ve tamamen ödenmesi zorunlu olan imtiyazlı, rehinli ve kamu borçlarının tenzil edildiği, beklenen hakların aktife eklendiği ve konkordatoya tabi borçları belirlenerek borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutar ile mevcut malvarlığının orantılı olup olmadığının tespit edildiği, kaynak fazlasının 4.294.161,88 TL olduğu, revize projeye göre kaynak toplamının 29.646.869,90 TL, konkordatoya tabi borçların ödenmesi teklif edilen %100 tutarın 27.250.731,82 TL, borç ödemelerinden kalan tutarın 2.396.138,08 TL olduğu, şirketin varlıkları ile teklif edilen tutarın orantılı olduğunun tespit edildiği, adi alacaklar toplamı 27.250.731,82 TL borcu üzerinden hesaplanan harç meblağının 61.859,16 TL (%0,227) olduğu sonucuna varıldığı, şirketin 2021 yılının ilk altı aylık döneminde satış ve alacak tahsilatı hedeflerini aştığı buna karşın karlılık ve nakit hedeflerine ulaşamadığı, şirketin karlılığını artırması ve özellikle nakit yönetimini iyileşleştirmesi koşuluyla hedeflerinin makul ve uygulanabilir olduğu, … Şirketinin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği, borçlunun geçici mühlet tarihinde doğan toplam borç miktarının 06.08.2021 tarihi itibariyle 1.200.732,23 TL için teminat göstermesi gerektiği, konkordatonun tasdik imkanının olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, yukarıda ayrıntılı şekilde yer verildiği üzere rapora göre talebin … Şirketi yönünden kabul edilmiştir. Konkordato komiser ve ilgili bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun yeterli ve gerekçelidir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı “Konkordatonun tasdiki Şartları “ dır. Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md): “ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ). c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ). e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir “dir. Somut yargılama neticesinde, ayrıntılı şekilde dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporundan, borçlu şirket hakkında, İcra ve İflas Kanunun 305. maddesinde yer verilen konkordato şartlarının tamamının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, bu konuda itiraz eden alacaklıların aksine iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 299. maddesi gereğince, konkordato komiseri, alacaklılara alacaklarını bildirmeye davet eder, 300. madde kapsamında, alacaklar hakkında borçlu beyana davet edilir, komiser alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302’nci madde çerçevesinde alacaklılar toplantısına sunacağı raporda belirtmek ve alacaklıların bilgi ve takdirlerine sunmak zorundadır. Borçlu, komiserin daveti üzerine, kendisine bildirilen her alacak hakkında cevap vermek zorundadır. Konkordato komiserlerinin kendisine bildirilen alacakları kabul etmek veya reddetmek yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetki borçluya aittir. Komiserin borçlunun kabul ettiği bir alacağı reddetme yetkisi yoktur, alacağı kabul etmek zorundadır. Somut yargılamada, itiraz eden alacaklı vekilleri tarafından, borçlu şirket tarafından reddedilen alacak miktarının haksız olduğu, çekişmeli alacak incelemesinin yeterli olmadığı iddia edilmişse de borçlu, bildirilen alacağı reddedebilir, bu takdirde reddedilen alacak çekişmeli ( nizalı ) alacak haline gelir ve bu alacağın konkordato çoğunluğunun hesaplamasında dikkate alınıp alınmayacağına, dikkate alınacaksa ne oranda dikkate alınacağına basit inceleme neticesinde mahkeme karar verir ( m.302.f.6). Söz konusu fıkrada, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. Şu halde, alacak miktarının eksik ve /veya yanlış hesaplandığı iddialarının iş bu yargılamada alacak iddiasının ayrıntılı şekilde incelenmesi, talebin niteliği ve konkordato süreleri dikkate alındığında çok zor veya imkansız olabileceği gibi yasanın 302.f.6 bendi kapsamında ise hukuki yararı dahi tartışmalı olacaktır. Bu nedenle buna dair istinaf nedenlerinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. İstinaf eden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından, konkordato sürecinde yapılan değerlendirme ve verilen kararda kurum alacaklarının dikkate alınması gerekirken hiçbir açıklama yapılmadığını, projenin tasdik kararının hatalı olduğunu, tasdik talebinin reddi gerektiğini iddia etmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308 maddesi üst başlığı “ Konkordatonun hükümleri “dir. Maddede, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale geleceği, bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, 3. fıkrada ise 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Yasal düzenleme kapsamında, tasdik sonucu bağlayıcı hale gelen konkordatonun mecburi olmadığı yasa ile düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı amme alacaklarına yönelik istinaf başvurusunun hukuki yarar bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 302. maddesinde “ Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk “ düzenlenmiştir. Maddede, oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklıların oy kullanabileceği ( İİK m.302.,f. 4, c.1), 206.maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi, anası, babası ve çocuğu, alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınamayacağı belirtilmiştir. Yasanın düzenlemesi tahdidi olup yorum yoluyla genişletilemeyeceği kabul edilmektedir. Somut yargılamada, borçlu şirketin alacaklılarından yine diğer borçlu şirket … Şirketinin oylamaya katılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilmişse de yasada bunun aksine bir düzenleme mevcut olmadığı gibi her iki şirket ayrı tüzel kişiliğe sahiptir. İstinaf cevap dilekçesine ekli şirket cari hesap örnekleri ve banka dekont örneklerinden, her iki şirket arasında konkordato sürecinden çok önceden başlayan ve devam eden para alışverişi olduğu da bir gerçektir. Tasdik oylamasında nisap sağlanabilmesi için herhangi bir muvazaalı işlemden söz etmek mümkün görülmemiştir. Bu nedenle, yasanın açık düzenlemesi ve alacağa dair bilgi ve belgeler kapsamında hissedar olan şirketin oylamaya katılmasında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, itiraz eden alacaklı müdahilinin buna dair istinaf nedeni isabetli görülmemiştir. Diğer taraftan alacaklı … A.Ş tarafından, asıl borçlu haricinde kefiller yönünden de alacaklarının dikkate alınması gerektiğini iddia etmiştir. 6098 sayılı TBK m 581. maddede kefalet sözleşmesi düzenlenmiştir. Maddede, Kefalet Sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. 585. maddede adi kefalet düzenlenmiş, adi kefalette alacaklının borçluya başvurmadıkça kefili takip edemeyeceği ancak, istinai haller arasında, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin haciz belgesi alınması, borçlu aleyhine Türkiye’de takibin imkansız hale gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ve borçluya konkordato mehli verilmiş olması sayılmıştır. Aynı yasanın 586.maddesinde ise iş bu yargılamada değerlendirilmesi gereken müteselsilen kefalete yer verilmiştir. TBK 586/1. fıkrada “ Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içinde olması gerekir “, 2.fıkrada, alacağın teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvence altına alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağı, ancak alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla karşılanamayacağının önceden hakim tarafından belirlenmesi veya borçlunun İflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi halinde rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabileceği belirtilmiştir. 590. maddede ise, kefilin takibi başlığı ile borçlunun iflası sebebiyle asıl borç daha önce muaccel olsa bile belirlenen vadeden önce kefile karşı takibat yapılamayacağı, 2. fıkrada, bütün kefalet türlerinde kefilin aynı güvence karşılığında hakimden mevcut rehinler paraya çevrilinceye veya borçlu aleyhine yapılan takip sonucunda kesin aciz belgesi alınıncaya veya konkordato kararına kadar kendisine karşı yöneltilen takibin durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK 594. maddesi başlığı ise bildirim, iflasta ve konkordatoda kayıt” dır.594/2. fıkrada “ Asıl borçlunun iflasına karar verilmiş veya borçlu konkordato istemişse, alacaklı, alacağını kaydettirmek ve haklarının korunması için gerekeni yapmak zorundadır. Alacaklının, borçlunun iflas ettiğini veya borçluya konkordato mehil verildiğini öğrendiği anda durumu kefile bildirmesi gerekir”. 3.fıkrada ise, alacaklının yukarıdaki fıkralarda öngörülen gereklerden birini yerine getirmezse, bundan dolayı kefilin uğradığı zarar miktarınca ona karşı haklarını kaybedeceği belirtilmiştir. Somut yargılamada, hem asıl borçlu şirketin hemde müteselsilen kefil olan şirketin konkordato talep ettikleri çekişmesizdir. 28.06.2021 tarihli çekişmeli alacaklar raporunda, … A.Ş ‘nin borçlulardan … Şirketinden toplam 18.919.235,11 TL asaleten borçlu olduğu, ayrıca konkordato borçlularından … Şirketinin kefaleten 4.056.861,88 TL borçlu olduğu, kullandırılan kredilerin rehinle teminatlandırılmadığı, bankanın 08.08.2019 geçici mühlet tarihinde 12.971.447.07 TL adi alacak olarak nisaba dahil edilebileceği, konkordato borçlusu … Şirketin’den … Şirketine kefaleten 4.056.861,88 TL borçtanda alacaklı olduğu beyanına ilişkin olarak huzurdaki davada ayrıca konkordato borçlusu … A.Ş yönünden dikkate alınacağı ve … Şirketinin konkordato projesi kapsamında değerlendirileceği mükerrer olmaması adına alacaklı bankanın … Şirketinden olan kredi alacakları yönünden değerlendirileceği … Şirketi yönünden dikkate alınmaması gerektiği mütalaa edildiği belirtilmiştir. … şirketine dair değerlendirmede ise taraflar arasında imzalanan 03.05.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden … Şirketinin müteselsil kefaleti ile krediler tahsis edilerek kullandırıldığı belirterek hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak konkordato komiserlerinin mükerrer olmamasına yönelik kabulü 6098 sayılı TBK’nın yukarıda yer verilen kefalet hükümlerine uygun düşmediği gibi gerekse 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 202.maddesindeki belirtilen düzenlemeye de uygun düşmemektedir. İİK 202/1.fıkrada, müflisin kefil olduğu borçları vadeleri gelmese bile masaya zimmet olarak kaydolunacağı belirtilmiştir. Ne var ki somut yargılamada kefil olan şirket hakkında iflas kararı verilmiş olduğundan kefaletten kaynaklanan borcun nisapta yer almaması ve oylamada dikkate alınmamış olması sonuca etkili görülmemiştir. Diğer yandan, söz konusu kabul yerinde olmamakla birlikte bu konuda borçlu şirketin iflas etmiş olması da göz önünde bulundurulduğunda HMK 30.maddesi gereğince geriye işlem yapılmasında hukuki yararın bulunmayacağı kanaatine varılmıştır. Bu durumda, alacaklı banka vekilinin buna ilişkin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından, “Corona Virüsü Hakkında Alınacak Tedbirler “ konulu 13.03.2020 tarihli yazı ile “Corona Virüs ( Covid -19) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü’nün ( DSÖ) 9 Mart 2020 tarihli raporuna göre 100’den fazla ülkede 109 bin teyit edilmiş küresel vakayla kayıtlara geçmiştir. DSÖ tarafından, Corona Virüs için 2 Mart 2020 tarihinde küresel risk seviyesini “yüksekten “, ” çok yüksek “ seviyesine çıkarılmış, ayrıca “ Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu “ ilan edilmiştir. Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Koronavirüs Bilim Kurulu ‘nun önerileri kapsamında, yargılama faaliyetlerinin yürütülmesinde herhangi bir soruna sebebiyet vermemek amacıyla, tutuklu işlere yönelik soruşturma ve kovuşturmalar ile ivedi sayılacak diğer hususlar haricinde duruşma ve keşiflerin ertelenmesi ile gerekli görülen hallerde SEGBİS uygulaması kullanılması hususunun mahkemelerimizce değerlendirilmesi mezkur kurulun önerileri doğrultusunda yeni tedbirlerin hayata geçirilmesi için gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi için, keyfiyetin merkez ve mülakat adliyelerinde görev yapan tüm hakim ve savcılara duyurulması… ” na ilişkin karar alınmıştır. Aynı ve benzer mahiyette, 23.03.2020, 30.03.2020, 30.04.2020 tarihli kararlar da alınmıştır. 25.03.2020 tarihinde kabul edilen, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişilik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1.maddesinde, Covid -19 salgın hastalığı nedeniyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi adına kararlar alınmıştır. T.C Anayasası ‘ın ikinci bölümünde kişinin hakları ve ödevleri üst başlığı ile 17. maddesinde, kişinin dokunulmazlığı maddi ve manevi varlığı başlığı altında, herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Yaşama hakkı, kişinin fiziksel varlığının sürdürülebilmesinin güvencesini oluşturan insan hakkıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. maddesinde herkesin yaşama hakkının yasayla korunacağına yer verilmiştir. Şu halde, dünya genelinde yaşanan salgın nedeniyle, kişilerin yaşam hakkının güvence altına alınabilmesine yönelik tedbirler kapsamında, süre yönünden ilave süre verilmesinde usul ve yasaya aykırılık söz konusu olmayacaktır. Keza, yaşam hakkı ilk sırada yer alan vazgeçilmez haklardandır. Bu nedenle, itiraz eden alacaklı … Bankası A.Ş vekilinin aksine iddiaları ve istinaf nedenleri somut yargılama süreci ve yasal düzenlemeler kapsamında yerinde kabul edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri ve konkordato komiseri ile bilirkişi raporları ile ilgili yasal düzenlemeler kapsamında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı yasadan kaynaklanan alacakları ile ilgili istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, diğer itiraz eden alacaklı müdahil vekillerinin başvurusunun ise usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen konkordato yargılaması neticesinde verilen hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğundan esastan ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Mahkeme tarafından, itiraz eden alacaklıların itiraz nedenlerinin kararda tartışılıp gerekçelendirilmemiş olması isabetli olmamakla birlikte, bu hususta açık istinaf bulunmaması ve sonuca etkili görülmediğinden hükmün kaldırılma nedeni olarak görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- İtiraz eden alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının istinaf başvurusunun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/c maddesinin 3. fıkrası gereğince hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, 2-İtiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş vekilinin, … A.Ş vekilinin, … T. A.Ş vekilinin, … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/528 Esas, 2021/580 Karar ve 08.10.2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan ayrı ayrı REDDİNE, 3- İtiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş, … T.A.Ş, … A.Ş ve … A.Ş tarafından İstinaf harçları peşin olarak karşılandığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4- İtiraz eden alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere hakim …’nın karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.24/03/2022
KARŞI OY Konkordato talep eden davacı … İnşaat ve .. Anonim Şirketi aynı zamanda diğer davacı şirkette hissedar olup hakkında tasdik kararı verilen şirketin alacaklılar toplantısında oy kullanması ve kullanılan oyun nisaba dahil edilmesi hakkaniyete aykırıdır. Hakkında tasdik kararı verilen şirket ile ilgili nisabın buna göre belirlenmesi gerekli olduğundan sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.24/03/2022