Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1979 E. 2022/133 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1979 Esas
KARAR NO: 2022/133
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/09/2021
NUMARASI: 2021/626 Esas, 2021/818 Karar
(Birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/144 esas, 2019/162 karar sayılı dosyası ile ilgili olarak)
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin matbaacılık sektöründe kullanılan kimyasalların üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, kredi faizlerinin ve döviz kurlarının yükselmesinin, işçilik ve finansman giderlerinin artışının şirketi zor durumda bıraktığını, konkordato teklifleri ile kesin mühlet verilmesinden itibaren 18 ayda borçların tamamının makul faiz oranları ile ödeneceğini belirterek borçlu şirket lehine geçici mühlet ve sonrasında bir yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; İİK’nın 305. maddesinde belirtilen konkordato tasdiki şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine, borçlu şirketin konkordatoya tabi borçlarının kesin mühletin sona ermesinden itibaren bir yıllık ödemesiz süreden sonra (2022 Mart- 2023 Aralık) dönemleri arasında 24 ay içinde 8 ödeme halinde (3 ayda bir eşit taksitlerle) faizsiz olarak borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, ödeme planı, alacaklı sayılı, dosya kapsamı ve borçlu şirketin mali yapısı dikkate alınarak kayyım tayinine yer olmadığına, çekişmeli alacaklara pay ayrılmasına yer olmadığına, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde alacaklılar …Ltd.Şti, … AŞ ve SGK vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Alacaklı …Ltd.Şti vekili istinaf nedenleri olarak; borçlu şirketten iki adet çeke dayalı olarak alacaklı bulunduklarını, çek suretlerini de ibraz ederek süresi içinde konkordato dosyasına müdahale talebinde bulunmalarına rağmen taraflarına hiçbir tebligat yapılmadığını ve alacaklılar listesinde yer verilmediklerini, tasdik edilen projede müvekkilinin alacağına yer verilmemesi nedeniyle alacaklarını tahsil etme imkanının ortadan kalktığını, borçlu şirketin borca batık olması nedeniyle teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığını, teklif edilen tutarın iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu ve borçlunun kaynakları ile orantılı olduğuna ilişkin tespitin soyut olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Alacaklı SGK vekili istinaf nedenleri olarak; amme alacağı olan kurum alacaklarının tam olarak ödenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir. Alacaklı … AŞ vekili istinaf nedenleri olarak; hem tenzil hem vade içeren projenin yasaya aykırı olduğunu, projenin davacının kaynakları ile orantılı olmadığını, İİK’nın 301. maddesi uyarınca ilanın posta ile alacaklıya gönderilmesi gerektiğini, alacağı müvekkiline temlik eden …’ın alacaklılar toplantısına davet edilmediğini, bu nedenle toplantının usulsüz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Alacaklılardan SGK ve … Ltd.Şti istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Talep, konkordatonun tasdikine ilişkindir. Alacaklı SGK vekili tasdik kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuşsa da, SGK Başkanlığının prim alacakları 5501 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88/16. maddesine göre, İcra ve İflas Kanununa göre değil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip ve tahsil edilmektedir. Bu Kanuna tâbi alacaklar konkordato hükmünün dışında kaldığından (İİK m.308/c) SGK alacaklarının konkordatodan etkilenmediği sonucuna varılmaktadır. Konkordatodan etkilenmeyen alacakların itirazlarının dikkate alınması gerekmediği gibi bunların alacaklılarının toplantıya çağrılmasına da gerek bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile SGK Başkanlığının konkordatonun tasdikine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olduğu gibi istinaf yasa yoluna başvurulması için de aranan bir şarttır. Bu nedenle alacaklı SGK vekilinin istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir. Alacaklı …Ltd.Şti vekili tasdik edilen projede alacaklarına yer verilmediğini belirterek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser yapacağı ilanla, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklıları, alacaklarını bildirmeye davet edecektir. İlanda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakeresine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yer alacaktır (m. 299). Somut uyuşmazlıkta, alacaklı …’nin İİK’nın 299 maddesi uyarınca iddia ettiği alacağını bildirmediği ve … Ltd.Şti’ye nisapta yer verilmediği görülmektedir. İİK’nın 304. maddesi uyarınca konkordatoya itiraz eden alacaklılar, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla duruşmada hazır bulunabileceklerdir. Alacaklılarını zamanında bildirmedikleri için oy kullanma hakkı bulunmayan alacaklıların da itiraz etme hakkına sahip olduğu kabul edilmektedir (Postacıoğlu/Konkordato,sh 92). İİK’nın 308/a maddesi uyarınca konkordato hakkında verilen karara karşı itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurması gerekir. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı kanun yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekmektedir. Eldeki dosyada … Ltd.Şti’nin Yasada açıklanan şekilde konkordatoya bir itirazının bulunmadığı görüldüğünden, anılan alacaklının tasdik kararına karşı kanun yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. Alacaklı … AŞ vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Talep, konkordatonun tasdikine ilişkindir. Mahkemece, borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş, bir kısım müdahillerin kararı istinaf etmesi üzerine Dairemizin 2021/567 Esas, 2021/727 Karar sayılı kararında; “…Somut uyuşmazlıkta, müdahil … 832.629,69 TL nakdi ve 32.480,00 TL gayri nakdi kredi alacağının kaydını talep etmiş, borçlunun alacağın bir kısmına itirazı üzerine, çekişmeli alacaklıların ne oranda nisaba katılacağına dair bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda …’ın alacağının ipotekle temin edilmesi nedeniyle nisapta dikkate alınmaması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece …’ın alacağı rüçhanlı olduğundan nisaba dahil edilmemiştir. Alacaklı …’ın alacağı için borçlu şirkete ait iki taşınmaz üzerinde toplam 910.000,00 TL bedelli rehin tesis edildiği görülmektedir. Bilirkişi raporunda bankanın alacağının 910.000,00 TL bedelle rehinle temin edilmesi nedeniyle nisapta oy hakkının bulunmadığı belirtilmiş ve …’ın alacağı adi konkordatoda nisaba dahil edilmemiştir. Ancak 08/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda rehin konusu 6 nolu bağımsız bölümün 270.000,00 TL, 13 nolu bağımsız bölümün değerinin ise 310.000,00 TL olarak belirlendiği görülmektedir. İİK’nın 298. maddesi uyarınca, komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulundurur; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir. İİK’nın 302/5 fıkrası ise; “Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.” hükmünü düzenlemektedir. Alacağın rehinle karşılanmayan kısmı adi alacak olarak projeye dahildir (İİK.m.308/c.3). Somut uyuşmazlıkta, …’ın alacağı için rehin tesis edilen taşınmazların toplam bedelinin 580.000,00 TL olarak tespiti karşısında, bankanın rehinle karşılanmayan alacağı olup, bu kısmın nisaba dahil edilmemesi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle karar kaldırılmıştır. Kaldırma kararından sonra mahkemece yukarıda yazılı nedenler ile borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verilmiştir. Konkordato talepleri ile ilgili 2004 sayılı İİK’nın 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada iflasa tabi olan borçlu için, İİK’nın 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın dava tarihi itibarıyla borçlu şirketin muamele merkezi asliye ticaret mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacı vekilinin vekaletnamesinde konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, mahkemece İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek borçlu şirket lehine 31/12/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, geçici mühletin 31/03/2019 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına karar verildiği, 30/05/2019 tarihli duruşmada borçlu şirket lehine 30/05/2019 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verildiği, sonrasında kesin mühlet süresinin dolduğu tarihten itibaren 6 ay daha uzatılmasına karar verilerek 7226 Sayılı Yasa uyarınca durma süresinin de eklenmesiyle kesin mühletin 24/02/021 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği, İİK’nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketlerin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK’nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunduğu, bu hususta ayrıca bilirkişiden raporda alındığı, mahkemece İİK’nın 304. maddesi uyarınca tasdik yargılaması için duruşma gününün ilan edildiği görülmektedir. Komiser heyeti 25/01/2021 tarihli raporunda; borçlu şirketin konkordatoya tabi borçlarının toplam 11.246.212,80 TL olduğunu, şirketin 30.09.2020 tarihli mali verileri gereğince rayiç değerlerde ¨-9.387.077,50 tutarında borca batık bulunduğunu, borçlu şirketin revize projede öngördüğü satış hedeflerinin yakalanabilir hedefler olduğunu, projede yer verileri kaynakların yaratılması halinde konkordatonun başarıya ulaşabileceğini, borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların alacaklarının tamamına kavuşmalarının mümkün olmadığını, konkordato talebiyle teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğunu, şirketin mevcut kaynakları ve planladığı sürede yaratabileceği kaynaklar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şirketin konkordato ödeme teklifinin kaynaklarla orantılı olduğunu, şirketin mevcut durumdaki borç rakamları için artı bir faiz ödemesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla somut olayda, teklifin kaynaklarla orantılı olması şartının sağlandığını, borçlu şirketin kanunda öngörülen ilk nisap şekli olan “Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yansı” şeklindeki nisabı hem kabul eden alacaklıların sayısı yönünden hem de alacak miktarı yönünden yakaladığını, ayrıca kanunda öngörülen ikinci nisap şekli olan ‘‘Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan” şeklindeki nisabı da hem kabul eden alacaklıların sayısı yönünden hem de alacak miktarı yönünden yakaladığını, diğer bir anlatımla, borçlu şirketin konkordato teklifinin, İİK m.302/III’de öngörülen nisapla kabul edildiğini, borçlu şirketin henüz ödenmemiş personele olan borçları mühlet içerisinde komiser heyetinin izniyle doğan ve halen ödenmemiş olan bir kısım borçları için alacaklıların teminat isteme hakkından vazgeçtiklerini, bunlar dışında kalan mühlet içerisinde komiser onayı ile doğmuş borçların, şirketin aylık sabit giderlerinden ibaret olduğunu, bu olağan işletme giderlerinin ifası bakımından şirketin mali durumunun yeterli olduğunu, ödemelerin her ay düzenli olarak yapıldığını, İİK m.305/d bendine ilişkin şirketin yerine getirmediği bir koşul söz konusu olmadığını, konkordatonun tasdik edebilmesi için, Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre hesaplanan 25.528,90 TL tutarındaki harcın yatırılması gerektiğini, hesaplanan tasdik harcının yatırılması durumunda, borçlu şirketin “Kesin mühletin sona ermesinden itibaren 1 yıl ödemesiz süreden sonra konkordato kapsamındaki borçların 2022 Mart- 2023-Aralık dönemleri arasında 24 ay içinde 8 ödeme dönemi halinde (3 ayda bir eşit taksitlerle) faizsiz ödenmesinin teklif edildiğini konkordato teklifinin tasdikine karar verilebileceğini belirtmiştir. Mahkemece ayrıca bilirkişiden alınan 11/02/2021 tarihli raporda da tasdik harcının yatırılması koşuluyla İİK’nın 305 maddesinde öngörülen tasdik şartlarının sağlandığı belirtilmiştir. Dairemizin kaldırma kararından sonra komiser heyeti tarafından sunulan 28/09/2021 tarihli raporda; alacaklılar … bankası ve …’ın alacaklarının rehinle temin edilmeyen kısımlarının adi alacak olarak dikkate alınarak borçlunun konkordatoya tabi borçları 12.026.950,49 TL olarak tespit edilmiş, toplam 79 alacaklıdan 52 alacaklının konkordato tekfini kabul ettiği, kabul eden alacaklıların alacak tutarının 9.533.968,92 TL olduğu, borçlu şirketin konkordato teklifinin, İİK m.302/III’de öngörülen nisapla kabul edildiği belirtilmiştir. Alacaklı vekili, alacaklılar toplantısı gününün İİK’nın 301 maddesi uyarınca posta ile temlik edene bildirilmediğini ve toplantının bu nedenle usulü aykırı olduğunu belirtmiştir. Alacaklıların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiserin İİK’nın İİK’nın 288 maddesi uyarınca yapacağı ilanla alacaklıları konkordato projesini müzakere etmek üzere toplantıya davet edecektir. (m.301). Maddede ayrıca ilanın bir suretinin adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderileceği de belirtilmekle birlikte, ilanın posta yoluyla geç gönderilmesi veya hiç gönderilmemesi toplantının usulsüzlüğü sonucu doğurmaz. Diğer taraftan projenin hem tenzil hem vade içermesi mümkün olup, alacaklı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Bunun yanında iflas tasfiyesinin olası süresi ve iflas halinde alacaklıların alacaklarına kavuşma oranı gözetildiğinde teklif edilen tutarın, borçlu şirketlerin iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağı ve borçluların kaynakları ile orantılı olduğu, konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu şirketlerce mahkeme veznesine depo edildiği, böylece İİK’nın 305. maddesinde öngörülen tasdik şartlarının sağlandığı da gözetildiğinde mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle alacaklılar SGK ve … Nalburiye..Ltd.Şti vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, alacaklı …AŞ vekilinin istinaf başvurusunun ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediğinden HMK’nın 353/1.b.1 gereğince kabulü ile esası incelenmeden kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/626 Esas, 2021/818 Karar ve 30/09/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan itiraz eden alacaklı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle, alacaklı … Ltd Şti’nin istinaf başvurusunun tasdik kararına karşı kanun yoluna başvuru hakkı bulunmaması nedeniyle usulden REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından itiraz eden … A.Ş ve … Ltd Şti tarafından peşin olarak ayrı ayrı yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın itiraz eden … A.Ş ve … Ltd Şti’nden ayrı ayrı tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, itiraz eden SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03/02/2022