Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1974 E. 2022/91 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1974 Esas
KARAR NO: 2022/91
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/09/2021
NUMARASI: 2019/625 Esas, 2021/631 Karar
DAVA: İFLAS (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili; müvekkilinin davalı şirketten daire satın aldığını ve davalı şirkete 95.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak davalı şirketin inşaata başlamadığını, davalı şirket yetkililerinin hayali projeler üzerinden sattıkları daire bedelleri ile ortadan kaybolduğunu, taraflar arasında yapılan taşınmaz devri sözleşmesinin de şekil şartına aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, bu nedenle ödedikleri bedelin iadesi için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek, davalının takibe itirazının kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davanın iflas ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde ve davalı şirketin yerleşim yeri mahkemesinde açıldığı, İİK’nın 166. maddesi uyarınca ilanların yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşme kapsamında davalıya ödenen bedelin iadesinin istenebileceği, ancak depo emrinin tebliğine rağmen davalının ödeme yapmadığı gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; mahkemenin 30/09/2021 tarihli kararı ile müvekkili şirketin iflasına karar verilmişse de, davacı asil ve davalı asilin yaptığı müzakereler neticesinde takip konusu alacağın tüm ferileri ile birlikte 29/09/2021 tarihinde davacı asile elden ödendiğini ve davacının herhangi bir alacağı kalmadığını, taraf vekillerinin ödemeden karardan sonra haberi olduklarını belirterek davadan feragat ettiğini, bu nedenle öncelikle davanın bu nedenle reddi gerektiğini, ayrıca arabuluculuk şartı gerçekleşmeden dava açıldığını, itirazın kaldırılması ilan edildikten sonra depo kararı verilmesi gerekirken bu prosedüre uyulmadığını, müvekkilinin projeyi yerine getirememesinin nedeninin idarenin inşaat alanının da bulunduğu büyük bir alanı riskli alan ilan etmesi ve projenin uygulanmasının imkansız hale gelmesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava; takibe itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının taşınmaz devri sözleşmesi gereği ödediği bedelin iadesi için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının takibe itirazı üzerine ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde, davalı şirketin yerleşim yeri mahkemesinde itirazın kaldırılması ve davalının iflası talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, depo emrine rağmen borcun yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmiş, davalı taraf borcun ödendiğini beyanla öncelikle davanın bu nedenle reddi gerektiğini belirterek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Somut yargılamada, mahkemenin 30/09/2021 tarihli kararından sonra davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 12/11/2021 tarihli dilekçede, 29/09/2021 tarihinde takip konusu borcun müvekkilince tamamen ödendiğini, ödemenin sonradan kendisine haber verildiğini, davalıdan herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını belirterek davadan feragat etmiştir. İİK’nın 165. maddesi uyarınca, iflas kararı verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersiz olduğundan, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi mümkün görülmemiştir. Bununla birlikte, Yargıtay 19. HD’nin 30/12/2004 tarih ve 2693/7866 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; borçlu depo kararındaki süreden sonra, fakat nihai karardan önce, takip konusu borcu davacıya tamamen ödemişse, mahkemenin, konusu kalmayan davanın reddine karar vermesi gerekir. Bu durumda borçlu depo kararındaki süreden sonra, fakat nihai karardan önce, takip konusu borcu davacıya tamamen ödediğinden, konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı vekilinin dilekçesi dikkate alınarak lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunun yukarıda yer verilen yasal düzenlemeleri ile emsal Yargıtay kararları sonucunda karar öncesinde iflas takibine konu edilen alacağın tamamen davalı borçlu şirket tarafından ödenmiş olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair taktiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/625 Esas, 2021/631 Karar ve 30/09/2021 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2a-Konusu kalmayan davada esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, b-Karar tarihinde yürürlükte olan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacı tarafın dilekçesi dikkate alınarak davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, c-Davacı tarafın dilekçesi dikkate alınarak yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Davalı tarafından karşılanan 221,40 TL harçlar toplamı ile 44,00 TL istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile İİK.nın 164/2 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/01/2022