Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1952 E. 2022/132 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1952 Esas
KARAR NO: 2022/132
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/04/2021
NUMARASI: 2020/616 Esas, 2021/494 Karar
DAVA: İFLAS (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkilleri lehine hükmedilen işçilik alacaklarının tahsili için davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nde ilama dayalı icra takipleri başlatıldığını, gönderilen icra emirlerine rağmen davalı şirketin ödeme yapmadığını belirterek borçlu …’nin İİK md. 177/4 uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11/11/2020 tarihli dilekçesi ile, davayı sadece davacılardan … adına takip edeceklerini beyan etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; müvekkili şirkete Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/98 E. sayılı dosyasında verilen 12.04.2019 tarihli ara karar ile yönetim kayyım heyeti atandığını, kayyım heyetine şirket borçlarını ödeyebilmesi için hastane ruhsatı ile diğer taşınır ve taşınmaz varlıklarının satışı konusunda yetki verildiğini, bu çalışma kapsamında davacı …’ın ve diğer davacıların işçilik alacaklılarının ödenmesi için, kendilerine kayyım heyetince teklifte bulunulduğunu, iyi niyetli olarak hastane ruhsatının satışı ile elde edilecek gelirden bütün işçilik alacaklılarına ödeme yapılması planlandığını, ancak görüşmeler devam ettiği sırada huzurdaki davanın açıldığını, bu nedenle davacı tarafın davanın iyi niyetli olmadığını ve müvekkilinin iflasını talep etmekte hukuki yararının kalmadığını, müvekkilinin ilamlı alacağın ödenmesi için davacıya teklifte bulunduğundan, İİK madde 177/4’teki koşulların oluşmadığını, bu nedenle davanın esastan da reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; davacı … yönünden sunulan sulh protokolü kapsamında davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden HMK’nın 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, dava tarihindeki haklılık durumuna göre davacı …’ın dava açmakta haklı olması nedeniyle lehine maktu vekalet ücreti takdirine, diğer davacılar yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle davalı lehine maktu vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf nedenleri olarak; davacı …’ın da arasında bulunduğu 31 işçinin işçilik alacakları konusunda davalı ile protokol ve ek prokol imzalandığını, bu protokolleri mahkemeye sunarak bakiye kısım yönünden davaya devam ettiklerini, ancak bakiye alacakları olduğunu beyan etmelerine rağmen mahkemece sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, ayrıca tensip zaptında davacı … dışındaki davacılar yönünden peşin ve başvurma harcı ile iflas avansının yatırılması için 1 aylık kesin süre verildiğini, 11/11/2020 tarihli dilekçe ile davaya sadece … yönünden devam ettiklerini beyan ettiklerini, karşı tarafın çok sonra vekalet sunmasına rağmen diğer davalılar yönünden davanın açılmamış sayılması kararı ile birlikte lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yine açılmamış sayılması kararında yarı oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nın 177/1-4 maddesi uyarınca doğrudan iflas istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı tarafın işçilik alacaklarının tahsili için davalı şirket aleyhine takip başlattığı ve icra emrinin tebliğine rağmen borcun ödenmediğini belirterek davalının İİK’nın 177/1-4 maddesi uyarınca iflasını talep ettiği, davacı vekilinin 11/11/2020 tarihli dilekçe ile davaya sadece davacı … adına takip edeceklerini beyan ettiği görülmektedir. Mahkemece İİK’nın 178/2 maddesi uyarınca ilanlar yapılarak iflas avansı ikmal edilmiş, davacı … yönünden yargılama sırasında sunulun protokol kapsamında konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı taraf, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İİK’nın 177/1-4 maddesi uyarınca, ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. Alacaklı yaptığı ilamlı icra takibi sonrasında alacağının bir kısmını tahsil etmiş, ancak alacağının tamamını alamamış ise bu durumda dahi borçlunun doğrudan doğruya iflasını isteyebilir. Somut olayda sunulun protokol nedeniyle davacı … yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, taraflar arasında düzenlenen 12/02/2021 protokolde icra takibine konu edilen işçilik alacaklarının % 50’si için taraflar arasında anlaşma sağlandığı ve protokol ve ek protokolün alacağın bu kısmına yönelik olduğunun ifade edildiği görülmektedir. O halde mahkemece davacı …’ın alacağının tamamını tahsil edilip edilmediği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince kabulü ile sair hususlar incelenmeksizin yukarıda belirtilen nedenlerle esası incelenmeden kararın kaldırılmasına, davacılar vekilinin diğer istinaf nedenleri yönünden şimdilik karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/616 Esas, 2021/494 Karar ve 22/04/2021 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince her bir davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından davacılardan … ve … tarafından ayrı ayrı peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın her iki davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/02/2022