Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1949 E. 2022/252 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1949 Esas
KARAR NO: 2022/252
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/07/2021
NUMARASI: 2015/939 Esas, 2021/844 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 03/10/2013 tarihli dava dilekçesinde; dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile 14/07/2009 günü seyir halinde iken aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, sürücünün kazada tamamen kusurlu olduğunu, trafik kazasında müvekkili sigortalısı … nın ciddi biçimde yaralandığını, kazadan sonra defalarca ameliyat olmak zorunda kalan müvekkili şirketin bir süre çalışamadığını, sigortalı olan …’nın kazadan sonra yaşadığı ülke olan Almanya’ya döndüğünü, sağlık sorunları devam ettiğinden orada da uzunca bir süre tedavi görmek zorunda kaldığını, sigortalıya hastalık parası ve geçici iş görememezlik gideri olarak 11.412,45 Euro tutarında ödeme yapıldığını, ayrıca sigortalının tedavi ve bakım giderlerini de karşılayan müvekkilinin bu giderlere karşılık 6.594,58 Euro dahil olmak üzere toplam 18.007,03 Euro tutarında harcama yaptığını, sürücü …’nın idaresindeki … plakalı aracın aynı şahıs adına kayıtlı olup davalı … Sigorta A.Ş tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigorta teminatı altına alındığını, davalıların 6111 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname İle Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 54 ve devamı hükümleri ile geçici 1.maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 98 ve 85,88.hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili sigorta tarafından sigortalısının geçirdiği kaza neticesinde ödenen 11.412,45 Euro maddi tazminatın dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 31.264,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, sigortalıya yapılan tedavi, sağlık ve bakım giderlerine karşılık 6.594,58 Euro tutarındaki harcamaya karşılık gelen 6.594,58 Euro maddi tazminatın dava tarihinde Türk Lirası karşılığı olan 18.065,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı SGK Başkanlığından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Sigorta A.Ş vekili; davacının aktif husumet ehliyetini ispatlaması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin … plakalı araçla ilgili olarak kişi başına teminat limitinin 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, yargılama sonunda sigortalının kazada kusurlu olduğunun saptanması ve müvekkilinin poliçe teminatının ödenmesi gerektiğine karar verilmesi halinde yargılama giderlerine hükmolunmamasını talep ettiklerini, davacının tedavi ve bakım giderlerine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı SGK Başkanlığı vekili; olayın meydana geldiği yerin yetkili olduğunu, görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğunu, davacının davada hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili kurum yönünden davanın reddi gerektiğini, 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra verilen hizmetler başlıklı maddede, yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerin devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde tedavi hizmetleri bedelinin kurumca karşılanmayacağını savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/364 ESAS, 2013/41 KARAR VE 11/11/2013 TARİHLİ KARARI İLE; Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Görevsizlik kararının taraflarca temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/1703 Esas, 2015/5028 Karar ve 30/03/2015 tarihli ilamı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, bu nedenle davacının talep ettiği dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğu, mahkemece hükme esas alınan 09/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre dava dışı sigortalı …’ nın … Hastanesinde yapılan operasyon, müdehaleler, yara bakımı, fizik tedavi seansları giderleri toplamının 5.416,61 Euro olduğu, davacının dava tarihindeki Türk Lirası karşılığını talep ettiği, dava tarihi olan 03/10/2013 tarihinde 1 Euro’nun Türk Lirası karşılığının 2,74 TL olduğu buna göre davacının kaza ile ilgili ve belgeli tedavi gideri olarak 14.841,51 TL talep edebileceği, kaza ile ilgili olmayan tedavi giderlerini talep edemeyeceği gerekçesiyle davalılardan … Sigorta aleyhine açılan davanın sulh nedeniyle konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 14.841,51 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinaf nedenleri olarak; ilk derece mahkemesine yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, 5510 sayılı Kanunun 93/1.maddesinin hizmet bedellerine ilişkin alacak hakkının ve buna bağlı talep hakkının üçüncü kişilere devrini yasakladığını, 5510 sayılı kanuna göre bir sağlık hizmeti sunucusunun sağlık hizmeti bedeli olarak kuruma karşı sahip olduğu alacağın devrinin aynı kanunun 93/1.maddesi ile yasaklandığından bu alacakların TTK’nın halefiyete ilişkin hükümlerine istinaden sigorta şirketine geçmesinin ve sigorta şirketinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, mahkemenin görevsizlik itirazlarını gerekçe göstermeden itibar edilmediğini, davada iş mahkemesinin görevli olduğunu, 2918 sayılı KTK’nın yeniden düzenlenen 98.maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından söz konusu bedellerin karşılanacağını, geçici 1.maddesinde ise kanunun yayınlandığı tarihten önce trafik kazaları nedeniyle sunulan hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağını, sağlık uygulama tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağını, davacının trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderlerini kazazede ile kendi arasında yapılmış olan özel sağlık sigortası poliçesi kapsamında ödediğini, yönetmeliğin 7.maddesi gereğince özel sağlık sigortası kapsamında ödenen tedavi giderlerinin 6111 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmeyeceğinin açık olduğunu, raporun SUT tebliğine uygun düzenlenmediğini, ayrıca kabul anlamına gelmemekle beraber yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkili aleyhine harç yönünden hüküm kurulmasının yargılama giderlerine dahil edilerek kuruma yükletilmesinin hatalı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; sağlık sigorta poliçesi kapsamında karşılanan tedavi giderlerinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında; davacı sigorta şirketine sağlık sigortası ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalı …’nın trafik kazası sonucunda yaralandığı, yaralanma neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından gerçekleştirilen tedavi giderlerinin karşılandığı, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan aracın mali sorumluluk sigorta şirketi olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının dava konusu edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı, sorumluluk miktarına ilişkin hesaplamanın isabetli olup olmadığı, bilirkişi raporunun yeterli bulunup bulunmadığı, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının yargılama giderlerinden ve harçtan sorumlu tutulmasının isabetli olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dışı sigortalının dava dışı sürücü …’nın idaresindeki … plakalı araç içerisinde yolcu iken sürücünün kazaya sebebiyet vermesi neticesinde 14/07/2009 tarihli trafik kazası ile yaralandığı, sigortalı …’nın Almanya’da ikamet ettiği, 21/07/2009 tarihinden 26/07/2009 tarihine kadar yatılı tedavi gördüğü, tedavi gördüğü süre içerisinde tedavi gideri ile ilgili olarak belgelerin düzenlendiği, teşhis olarak eklem tutulumu olan radius alt uç kırığı ve sol ulnar sürecinin yıkımı olduğu, çökme kırığının mevcut olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından söz konusu tedavi giderleri ve diğer giderlere dair faturaların ödendiği, faturaların ödenmesi sonrasında davacı sigorta şirketi tarafından rücuya esas olan iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 05/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; 11/07/2009 tarihinde geçirilen trafik kazası nedeniyle kişi hakkında düzenlenmiş olan tıbbi belgelerin tetkikinde; 1957 doğumlu …’nın 11.07.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup kabul edilerek E cetveline göre %30.0(yüzdeotuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. 27/05/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; 14.07.2009 günü saat 14:40 sıralarında Aydın-Denizli devlet karayolu güzergahında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halinde olduğu, Başaranlar petrol önüne geldiğimde dikkatsizlik ve tedbirsizliği nedeniyle aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesi seyir istikametine göre yolun sağına doğru yoldan çıkarak beton su kanalına aracını düşürdüğü, 17 metre sürüklenerek durduğu, yolcu …/” nın yaralandığı, 2918 Sayılı K.T.K. Madde: 47. ve 52. Madde kurallarını ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket eden … plakalı araç sürücüsü …” nın ”» 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …” nın kusurunun olmadığı, dosyada ki 05.07.2017 tarih 2017/16821/4429 sayı, 13526 karar numaralı T.C. Adalet Bakanlığı- Adli Tıp Kurumu-3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda; 28.10.1957 doğumlu …” nın 14.07.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 7021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, E cetveline göre % 30.0 (yüzdeotuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, – İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) ay olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği, davacının gelirinin 1.880,36 Euro olduğu ve ATK raporuna göre iyileşme döneminin 6 ay olarak mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde, davacının Geçici İş Göremezlik- İyileşme dönemi (4 100 efor kaybı zararı) ; 1.880,36 Euro x 6 ays 11.282,16 Euro olduğu, davalı kurumun rücuen talep ettiği Hastalık ve Geçici İş Göremezlik ödemelerinin; 25,08.2009-25,10.2009 62 gün 65,48 Euro – toplam 4.059,76 Euro 03.12.2009-14.02.2010 72 gün 55,90 Euro — toplam 4.024,80 Euro Kazanç Katkı payı brüt 83,17 Euro’dan – toplam — 1.586,31 Euro Kazanç Katkı payı brüt 104,47 Euro’dan – toplam * 1.741,58 Euro toplam hastalık parası ve GİG ödemesi 11.412,45 Euro olduğu, operasyon, yara bakımı, hastane yatış ve uygulanan fizik tedavi ücretleri toplam 5.416,61 Euro olduğu, 11.282,16 Euro Geçici İş Göremezlik — 5.416,61 Euro tedavi giderleri olmak üzere; 14.07.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile toplam maddi zararın 16.698,77 Euro olduğu, (45.746,04 TL) davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, … Sigorta A.Ş. tarafından ödenen tedavi gideri tazminatının güncel değeri; davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olan 349,51 TL tedavi gideri tazminatının rapor tarihi itibarı ile güncel değeri 633,73 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı sigorta şirketi ile davalı … Sigorta A.Ş arasında ibraname, feragatname ve makbuz başlığı adı altında, davacı tarafça düzenlenen belgede davalı sigorta şirketi tarafından toplam 47.780,59 TL ödemesi konusunda uzlaşmaya varıldığının belirtildiği, bu belgeye istinaden davalı … Sigorta A.Ş tarafından 10/06/2019 tarihli dilekçe ile davacı tarafça müvekkili şirket yönünden davadan feragat edildiğini, davanın feragat nedeniyle reddi gerektiğini ifade etmiştir. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ise bilirkişi raporuna karşı itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 09/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; teknik olarak belirlenmiş olan (KTK’ nun 46/a, 47/c,d, 52/b, Md. Trafiğin Akışı, Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama” emredici trafik kurallarına karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı otomobil sürücüsü dava dışı …’ nın “4100 oranında asli ve tamamen kusurlu” olduğu; aynı otomobilin içinde ön yolcu koltuğunda seyahat etmekte iken meydana gelen kazada yaralanan dava dışı …’ nın herhangi bir kusur bilgisine rastlanılmadığı, kaza tarihinde … plakalı otomobilin K ZMMS (Trafik) gigortası olan davalı … SİGORTA A.Ş.’ nin ise (KTK’ nun 91. Md.) kurallar gereği araç sürücüsü …’nın kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu, … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan sulh anlaşması sonrası ve imzalanan ve dava dosyasına sunulan feragatname- ibraname ‘ye istinaden davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığı iddia edilen 31.264,00 TL asıl alacak ve 12.264,91 TL faiz (500,00 TL yargılama giderleri ve 3.751,68 TL dava vekalet ücreti de dahil olmak üzere) toplam 47.780,59TL’lik ödemeye istinaden (sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve ferilerine ilişkin talepleri de dahil olmak üzere başkaca bir hak ve alacaklarının kalmadığının belirtildiği) herhangi bir ödeme dekontu sunulmadığının görüldüğü, ancak ödeme dekontunun sunulması, ödemenin yapıldığının ispatı ile feragatnamenin değerlendirilmesinin yapılabileceğinin mahkemenin taktirinde olduğu, 14.07.2009 tarihli trafik kazası; Yargıda geçerli ve Yargıtay’ca öngörülen hesap ve yöntemlerle tazminat tutarının arz ve izah olunan bu hususlar kapsamında, geçici iş göremezlik zararının; davacının gelirinin 1.880,36 Euro olduğu ve ATK raporuna göre iyileşme döneminin mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde, davacının Geçici İş Göremezlik- İyileşme dönemi (96 100 efor kaybı zararı) ; 1.880,36 Euro x 6 ayz 11.282,16 Euro olduğu, Davalı kurumun rücuen talep ettiği Hastalık ve Geçici İş Göremezlik ödemelerinin; 25.08.2009-25.10.2009 62 gün 65,48 Euro – toplam 4.059,76 Euro j 03.12.2009-14.02.2010 72 gün 55,90 Euro — toplam 4.024,80 Euro ‘ Kazanç Katkı payı brüt 83,17 Euro’dan – toplam — 1.5865,31 Euro Kazanç Katkı payı brüt 104,47 Euro’dan – toplam * 1.741 58 Euro – toplam hastalık parası ve GİG ödemesi 11.412,45 Euro olduğu,11.412,45 Euro talep edilen- 11.282,16 Euro hesaplanan— 130,29 EURO farkın da ayrıca talep edilen Geçici İş Göremezlik- kazanç kaybı zararından oluştuğu belirtilmiştir. 11/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda ise; …’nın geçirdiği trafik kazası sonrasında Almanya Aachen Üniversite Hastanesinde yapılan tedavi giderlerinin Türkiye’de yapılması halinde sağlık uygulama tebliğine göre fiyatlandırılmasının 1.931,54 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Mahkemece; davacının açmış olduğu davanın davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı yönünden bilirkişi raporuna istinaden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporları, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir.Sigorta rücu davaları TTK’nın 1472.maddesinde düzenlenmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararı neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen 2014/1703 Esas sayılı ve 30/03/2015 tarihli bozma ilamından görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtildiğinden ve ayrıca dava dışı sigortalı ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasında herhangi bir işçi ve işveren ilişkisi bulunmadığından davalı vekilinin iş bu davada İş Mahkemesinin görevli olduğuna dair istinaf nedeninin yerinde olmadığının açıklanması gerekmiştir. 2918 sayılı KTK’nun 98. Maddesinin 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı, bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında kanunun geçici 1. maddesi ile değiştirilip ve trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin tahsili yönünde usul ve esaslar getirilmiştir. Yargıtay HGK’nun 2012/10-1156 esas, 2013/339 karar ve 13.03.2013 tarihli kararı ile sigortalıya yapılan tedavi giderleri için 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 29.02.2011 tarihinden itibaren sigorta şirketlerinin, sürücü ve işletene karşı SGK’nun rücu hakkının sona erdiğinin kabulü gerekir “ifadeleri sonucunda SGK’nun ödediği tedavi giderleri nedeniyle anılan kişilere rücu hakkının sona erdiği, sarfedilen tedavi giderlerinin tamamının SGK tarafından ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu tarafından trafik kazaları nedeniyle sağlık hizmet sunucularınca verilen tedavi hizmet bedellerinin tamamının SGK tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla 25.02.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 sayılı kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı KTK’nun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklikle trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşların sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiştir. 27.08.2011 tarihli 28038 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte belirtilmiştir. Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan”…Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda ” ibaresi Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliğinin Başbakanlık ve Başbakanlık ve Hazine Müsteşarlığına karşı açmış olduğu iptal davası neticesinde Danıştay 15. Daire’nin 2013/7713 esas, 2016/1779 karar ve 16.03.2016 tarihli kararı ile iptal edilmiştir. 2918 sayılı KTK’nun 98. maddesi sağlık hizmet bedellerinin ödenmesine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2012/10-1156 esas, 2013/339 karar ve 13.03.2013 tarihli ilamında, SGK’nun süresinde aktarılmayan prim ve katkı payları için sigorta şirketlerine karşı 5510 sayılı Kanunun 89. maddesine göre takip yaparak tahsil yetkisi bulunduğu gözetildiğinde, trafik kazası nedeniyle,sigortalıya yapılan tedavi giderleri için 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde yapılan değişikliğinin yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden itibaren, sigorta şirketlerine, güvence hesabına, sürücü ve işletene karşı , kurumun rücu hakkının sona erdiğinin kabulü gerektiği belirtilmiştir.Mahkemenin kabulü, SGK’nun sorumluluğu ve diğer sorumlulara rücu edemeyeceğine ilişkin HGK kararı ile yönetmeliğin ilgili maddesini iptal eden Danıştay kararı ile ilgili kanun ve yönetmelik hükümlerine göre yerinde olduğundan davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin buna dair istinaf başvurularının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ancak 5502 sayılı kanunun 36. maddesi gereğince ‘Sosyal Güvenlik Kurumu her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır’ düzenlemesine aykırı şekilde davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun harçtan sorumlu tutulması yerinde değildir. Ne var ki söz konusu hatanın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından hüküm davalı Sosyal Güvenlik Kurumu yararına düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin yargılama giderlerinden olan harca ilişkin istinaf nedenleri haricindeki diğer istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun yalnızca harca münhasır olmak üzere kabulüne ve kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2-a)İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/939 Esas, 2021/844 Karar ve 08/07/20216 tarihli kararının KALDIRILMASINA,b)Davalı … Sigorta aleyhine açılan davanın sulh nedeniyle konusu kalmadığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, c)Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 14.841,51 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, d)Davalı … Sigorta A.Ş yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 842,45 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 783,15 TL harcın karar kesinleştiğinde davacının talebi halinde iadesine,e)Davalı Sosyal Güvenlik kurumu harçtan muaf olduğundan, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, f) … sigorta şirketi yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücretinin sulh kapsamında ödendiği görülmekle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, g)Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, h) … sigorta şirketi yönünden; yargılama giderlerinin sulh kapsamında ödendiği görülmekle davacı lehine yargılama gideri takdirine yer olmadığına,ı) Sosyal Güvenlik Kurumu, harçtan muaf olduğundan davacı tarafça karşılanan harcın davacı üzerinde bırakılmasına,k)Davacı tarafından sarfedilen 3.050,00 TL bilirkişi ücreti ve 402,40 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 3.452,40 TL’den sulh kapsamında tahsil edilen 500,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.952,40 TL’den davanın kabul red oranına göre 2.425,69 TL’nin davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye 526,71 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, l)Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, 3-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03/03/2022