Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1940 E. 2021/1486 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1940 Esas
KARAR NO: 2021/1486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/06/2021
NUMARASI: 2020/855 Esas, 2021/464 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilli dava dilekçesi ile; Müvekkili Kooperatifin 20.05.2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında 6. Maddesinde, Temmuz 2018 ayından başlamak üzere aylık 250 TL olmak üzere toplam 750 TL aidat alınmasına, 7 maddesinde aylık %2.5 faiz alınmasına karar verildiğini, 21.10.2018 tarihli olağanüstü genel kurul kararının 4. Maddesinde, 15.11.2018 tarihine kadar 3.000,00 TL, 15.12.2018 tarihine kadar 2.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL tasfiye gideri aidatı toplanmasına, gecikme halinde aylık %1,5 gecikme faizi işletilmesine karar alındığını, genel kurul kararları gereği ödenmesi gereken tasfiye gideri alacağı davalı/borçlu tarafça ödenmediğinden İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, borçlunun bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, davalı/borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğundan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, müvekkili …nun söz konusu kooperatifteki dairesini, kooperatifteki haklarının ferdileşmesine müteakip devretmiş olması nedeniyle borcu bulunmadığını, davacı kooperatifin üyesi olmayan birinden aidat alacağı talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin kooperatifteki hissesinin devredildiğinin bilinmesine rağmen müvekkilinden aidat talep edildiğini, kaldı ki aidatın daireyi satın alan kişiden de tahsil edilmiş olabileceğini, bu durumda kooperatifin sebepsiz zenginleşeceğini, davacı kooperatifin genel kurul toplantısını müvekkiline bildirilmediğini, bu konuda herhangi bir delil ibraz edilmediğini, ayrıca toplantı nisabının kanunda belirtilen oranda sağlanmadığını, toplantının usul ve yasaya aykırı yapıldığını, bu sebeple alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; takibe konu alacağın aidat ve tasfiye gideri alacağı olduğu, davanın süresinde açıldığı, davalının kooperatife üye olduğu, genel kurulda alınan kararların mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin 5.750,00 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi raporu ile yetindiğini, kararın denetimden uzak olduğunu, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, bunun için şekil şartı gerekmediğini, kooperatif hisselerinin ferdileşmeye geçmesi sonucu müvekkiline düşen dairenin üçüncü kişiye devredildiğini, devir işlemi sonucu müvekkilinin üyelik hakkınında son bulduğunu, huzurdaki davaya konu edilen aidat alacaklarının tahakkuk ettiği tarihlerde müvekkilinin davacı kooperatif üyesi olmadığını, bu bağlamda davacının, üyesi olmayan birinden aidat alacağı talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, Kooperatif Aidat Borcu nedeniyle başlatılan icra takibine vaki İtirazın İptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile itirazın 5.750,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2021 yılı itibariyle 5.880,00 TL’ye ulaşmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmekle, dava değerinin miktarı nazara alındığından kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvuru konusu edilen kararın, karar tarihi itibariyle istinaf kanun yoluna başvuran davalı yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle davalının istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden USULDEN REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/12/2021