Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1893 E. 2021/1478 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1893 Esas
KARAR NO: 2021/1478
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2018
NUMARASI: 2015/744 Esas, 2018/501 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 13/07/2015
KARAR TARİHİ: 19/04/2018
BİRLEŞEN İST 12.ATM’ NİN 2015/907E. 2016/4070 K. SAYILI DOSYASI
(TEFRİK EDİLEREK MAHKEMEMİZİN 2018/371 ESASINI ALDI)
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)|Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatif üyesi olduklarını, ancak davalı kooperatifin müvekkili …’ı genel kurula çağırmadığını, hazirun listesinde de isminin yazılmadığını, Genel Kurula katılmak için gittiğinde de Genel Kurula alınmadığını, davalının yine müvekkili … gibi elinde ortaklık senedi bulunan toplam 112 Kooperatif ortağına da Genel kurula çağrı mektubu göndermediğini, davalı Kooperatifin 2012 Hesap yılına ait 2013 Olağan Genel Kurul kararlarının iptali için dava açıldığını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.02.2015 tarih, 2013/221 E. 2015/59 K. Sayılı ilamı ile müvekkilerinin davalı kooperatif üyesi olduğuna karar verilerek Genel Kurul Kararlarının iptaline karar verildiğini, 2013 Hesap yılı Olağan Genel Kurul Kararları için açılan davanın derdest olup İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/688 E. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporlarında bu genel kurulun da iptaline karar verilmesi gerektiğiin rapor edildiğini, aynca İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.02.2015 tarihli kararı ile, 30.06.2013 tarihli Genel Kurul’un iptalinin yanında karar kesinleşinceye kadar bu Genel Kurulda alınan kararların uygulamasını tedbiren durdurduğunu, buna rağmen yönetimin yetkisi olmadığı halde müvekilleri başta olmak üzere yüzlece kooperatif üyesinden zorla para tahsil etmeye çalıştığını, müvekkillerden …, …, …, …, …’ın davalı Kooperatiften aldığı taşınmazlar karşılığında ortaklık senedi aldıklarını, kooperatifin taşınmazları ortaklar arasındaki eşitliğe aykırı şekilde ve fahiş bedelle sattığını, müvekkillerne satılan yerlerin projede binanın ortak alanı gözüktüğünü, müvekkillerinin dolandırıldığını, bu hususta yapılan şikayetin Gaziosmapaşa C. Başsavcılığı’nın 2013/25330 Soruşturma no’lu dosyası ile derdest olduğunu, Genel Kurula çağrılmayan 600 kişiye de farklı fiyatlardan daire tahsis edildiğini, bu durumu gizlemek için de sabit fiyat sabit taksit adı altında tamamen Kooperatifler Kanununa ve eşitlik ilkesine aykırı satışlar yapıldığını, kooperatifin müvekkillerinden maliyetin üzerinde para tahsil ettiğini, tahsil edilen paralar ile Kooperatiften haksız çıkar sağlayan … ve organize ettiği bir grubun sebepsiz yere zenginleştiklerini, … ve ailesi ile etrafında kümelenen bu kişiler adına yüzlerce daire kaydedildiğini, 14.06.2014 günlü Genel Kurul’da, seçilen yönetimin Kooperatif yönetiminde söz hakkı bulunmadığını, tüm yönetim ve harcama yetkisinin Kooperatif Müdürü …’de olduğunu, …’in Kooperatifi şirketi gibi yönettiğini, yine kooperatif müdürünün kendisine yakın kişileri Emanet Komisyonu üyesi olarak gösterdiğini, kooperatifi tamamen tek başına aldığı kararlar ile yönettiğini, yönetim ve emanet komisyonu üyelerinin derhal görevden el çektirilmeleri gerektiğini, Kooperatif Müdürü …’in kooperatif adı altında yaklaşık 600 daire sattığını ve parasını uhdesine geçirdiğini, kooperatifin 1081 dairesi bulunduğunu, kayıtlı üye sayısının ise 380 gözüktüğünü, oysaki gerçekte üye sayının 947 olduğunu, kar amacı ile satışlar yapıldığını, projeye aykırı imalat bulunduğunu, sahte belgeler ile kat irtifak tapuları çıkarıldığını, dar gelirli yüzlerce kişiye bodrum katta yer alan dairelerin satıldığını, 14.06.2015 günü yapılan Genel Kurulda pekçok hukuksuzluk yapıldığını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 E. Sayılı dosyasında ile iptaline karar verilen ve yürütmesi durdurulan kararların Genel Kurulda açıkça hukuka ve yasaya aykırı olarak tekrar oylandığını ve iptal edilen kararların yeniden alındığını, gerçekle ilgisi bulunmayan sakat bir bütçe sunulduğunu, belirterek 14.06.2015 tarihli 2014 Hesap Yılı Olağan Genel Kurulu Kararlarının Tamamının İptaline, Kooperatif Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Asil ve Yedek Üyelerinin tamamının Görevden Alınmasına, Kooperatif Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Üyeleri, Koopratifi temsil ve ilzama yetkili müdürleri ile eş ve çocukları adına kayıtlı mal varlıkları üzerine, üçüncü kişilere devir ve temlikinin Önlenmesi ve üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmesinin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir karan verilmesine, davalı Kooperatif Yönetim Kurulu ve/veya yetkililerinin Amavutköy Tapu Sicil Müdürlüğünde davalı S.S. Marmara Tankçılan Kanut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı taşınmazları üçüncü kişilere satış ve devri ile kooperatif taşınmazları üzerinde sınırlı ayni hak tesis etmelerinin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı S.S. Marmara Tankçıları Kanut Yapı Kooperatifinin üyelerden aidat, taksit, gecikme faizi, elektrik abone bedeli, tapu harcı, çevre düzenleme ve sair adlar altında tahsilat yapmasının ayrıca davalı kooperatif adına bankalarda açılmış hesaplarda tasarruf yetkilerinin kaldırılarak kooperatif hesaplarından harcama yapmalarının tedbiren önlenmesine, kooperatife kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya ile birleştirilen davacı …’ın ihraç kararının iptali dosyası dosyadan tefrik edilmiştir. Davacılardan … 07.09.2015 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, …’ta 22.09.2016 tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiğini bildirmişlerdir.Davalı vekili 29.09.2016 tarihli celsede vazgeçmeye bir diyeceklerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların amacının Kooperatife zarar verme olduğunu, …’ın kooperatife olan borçlarını ödeyerek, tapusunu aldığını ve 11.09.2013 tarihli dilekçesi ile kooperatifi ibra ederek kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, elindeki ortaklık senedinin hukuki bir değerinin bulunmadığını, dava açma hakkının olmadığını, diğer davacıların tamamının genel kurula çağrıldıklarını, davacılardan …, …, …, …, …, … ve …’nın Genel kurula katıldıklarını, … ve …’ın genel kurulda söz alarak ortaklara hitap ettiklerini, toplantı tutanağında sadece …’nun muhalefet şerhinin bulunduğunu, bunun dışındaki davacıların dava açmaya hak ve sıfatlarının bulunmadığını, …’nun da kooperatife ortak olmadan sabit fiyat ile kooperatiften 4 adet dükkan vasıflı bağımsız bölüm satın aldığını, bu sebeple önceki genel kurullara çağrılmadığını, kendisinin de genel kurullara katılma yönünde bir talep ve teşebbüsü olmadığını, ancak 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 esas sayılı dosyada sabit fiyatla bağımsız bölüm satın alanların da kooperatif ortağı olduğu kabul edilerek bu kişilerinde genel kurula çağrılmaları gerektiği hüküm altına alındığı için hak kaybına sebebiyet vermemek için … ve diğer sabit fiyatla bağımsız bölüm satın alanların (kooperatife borcunu ödeyerek tapusunu almış ve kooperatifle ilişiği kesilmiş olanlar hariç olmak üzere) tamamı genel kurula çağrıldıklarını, bu kişilerin düşüncelerini bildirdiklerini, 5 kabul oyuna karşı 163 red oyu ile bu kişilerin isteklerinin reddedildiğini, …’nun ortaklık sıfatı ve dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, kooperatife borcunu ödeyip kooperatiften tapusunu alan ve kooperatif ile ilişiğini kesmiş kişilerin hazirun cetvelinde yer verilmediğini, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012 olağan genel kurulu kararlarının nisabı etkileyecek sayıda ortağın toplantıya çağrılmadığı gerekçesi ile genel kurul kararlarının iptaline karar verdiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davada alınan bilirkişi raporunun mahkemesince uygun bulunmayarak heyetten ek rapor istendiğini, henüz ek raporun gelmediğini, 2014 yılı olağan genel kuruluna sabit fiyatla konut satın alanların da çağrıldığını, yapılan oylamalarla 2012 genel kurulu raporları aynen 5 muhalif oya karşı 163 kabul oyu ile kabul edildiğini ve kooperatif yönetici ve denetçilerinin ayni şekilde 5 muhalif oya karşı 160 kabul oyu ile yeniden ibra edildiklerini, dolandırıcılık ithamlarının doğru olmadığını, Kooperatifçe belirlenen ve tahsil edilen tüm bedellerin yasalara uygun olarak genel kurullarca belirlenmiş bedeller olduğunu, davacı iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda; Genel Kurul’un 7. maddesi ile alınan ve üyelerin, zamanında ödeme yapmamaları halinde aylık %5 gecikme faizine ilişkin alınan kararın, yasaya aykırı olması nedeniyle iptaline, diğer madde iptaline ilişkin taleplerinde yerinde olmadığı, davacıların iddialarının genel kurulda alınan kararlarla ilgi bir ilgisinin bulunmadığı, iddiaların yönetim kurulunun sorumluluğunu gerektirecek ve sorumluluk davasına konu olabilecek iddialardan oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatifçe gerçekleştirilen 14/05/2015 tarihli genel kurulun 7 maddesinin iptaline, diğer maddelere yönelik iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar, yasal süresi içerisinde davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … tarafından istinaf edilmiştir. Mahkemece 22.01.2021 tarihli ek kararla, davacılar …, …, …, …’nın yasal süresi içerisinde istinaf harçlarını yatırmadıkları gerekçesi ile istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddiaları tekrar etmiş, kooperatifin 948 üyesi bulunduğunu, tüm üyelere çağrının yapılmadığını, toplantı nisabına ve karar yeter sayısına riayet edilmediğini, müvekkili …’ın kooperatiften istifa etmediğini, dilekçedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalının bu konuda belge aslını ibraz edemediğini, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, önceki dava dosyalarındaki tespitlerin değerlendirilmediğini, tüm delillerin toplanmadığını, hazirun cetveli doğru kabul edilerek nisabın buna göre hesap edildiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, Kooperatif Olağan Genel Kurulunda alınan kararların iptali istemidir. 14.06.2015 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı incelendiğinde; (380) üçyüzseksen ortaktan, 141 ortağın asaleten, 27 ortağın vekaleten toplam 168 ortağın toplantıda hazır bulunduğu belirtildikten sonra gündem maddelerinin görüşülmesine geçildiği, gündem maddelerinin müzekerelerinde, “… 1) Açılış Yönetim Kurulu başkanı tarafından yapıldı. ATATÜRK ve şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. 2) Divan başkanlığına …, Oy sayım memurluğuna … yazmanlığa … oybirliği İle seçildiler. Seçilen divan heyetine genel kurul toplantı tutanaklarına imza yetkisi oybirliği ile verildi. Gündem divan başkanı tarafından genel kurula okundu, verilen önerge ile gündemin 3. maddesi ile 4. maddesinin görüşme sırasının değiştirilmesine ve yönetim kurulu ve denetim kumlu ibralarının 4,madde görüşülmesinden sonra oylanmasına oybirliği ile kabul edildi. … ve 8 arkadaşı divan başkanlığına, yönetim kurulu ve denetim kurulu ibralarının geriye atılması yönünde ki önergesi genel kurulda okundu oylamaya sunuldu 5 kabul oyuna karşın 163 red oyuyla oy çokluğu ile verilen önerge ret edildi. 3) 2014 yılı Yönelim Kurulu çalışma raporu bilanço vc gelir gider tabloları okundu, 4) 2014 yılı Denetim kurulu raporu okundu, Okunan raporlar müzakereye açıldı. Söz alan … kooperatifin 2018 yılında bitirileceği söylendi bu/konu hakkında bilgi istedi ve şerh verilip verilmediğini kaç tane dosya olduğu yönünde yönetim kurulu başkanından bilgi istedi. Söz alan … evlerini teslim aldığını buna karşın okul olmadığını ve mağdur olduklarım söyledi. Yönetim kurulu başkanı gerekli izahlarda bulundu, 2012 ve 2013 çalışma yıllarında denetçi olarak görev yapan denetçiler ilgili yılarla ilgili ibraları ayrı ayrı oylandı 5 muhalif oya karşı 163 kabul oyu ile oy çokluğu ile ayrı ayrı ibra edildiler. 2012 ve 2013 çalışma yıllarında görev yapan yönetim kurulları olarak görev yapan yönetim kumlu ilgili yılarla ilgili ibraları ayrı ayrı oylandı 5 muhalif oya karşı 160 kabul oyu ile oy çokluğu ile ayrı ayrı ibra edildiler. 2014 yılı yönetim kurulu faaliyetlerinden dolayı 5 muhalif oya karşı 160 kabul oyu ile oy çokluğu ile ibra edildi. 2014 yılı denetim kurulu 5 muhalif oya karşı 160 kabul oyu ile oy çokluğu ile ibra edildi .Yönetim kurulu ve denetini kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanmadılar. 5) 30.06.2013 tarihli genel kurulda kabul edilen 5,6,7 ve 9. maddeleri divan başkanı tarafından genel kurula okundu okunan ve kabul edilen genel kurul kararları 3 muhalif oya karşı 165 oy çokluğu ile tekrardan kabul ve tasdik edildi. 22.06.2014 tarihli genel kurulda kabul edilen 6,7,8 ve 9. maddeleri divan başkanı tarafından genel kurula okundu okunan ve kabul edilen genel kurul kararlan 3 muhalif oya karşı 165 kabul oyu ile oy çokluğu ile tekrardan kabul ve tasdik edildi. 6) Üç yıl süre ile yönetim Kumlu asil üyeliğine …, … ve … yönetim kurulu yedek üyeliklerine …, … ve … üç muhalif oya karşı 165 kabul oyu ile oy çokluğu ile seçildiler. Üç yıl süre ile denetim kurulu asil üyeliğine … ve …, denetim kurulu yedek üyeliklerine … ve … 3 muhalif oya karşı 165 kabul oyu ile oy çokluğu ile seçildiler. 7) 2015 yılı bütçesi okundu . Okunan bütçe oylamaya sunuldu, 4 muhalif oya karşı 164 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edildi, önceki bütçe dönemlerinde karar altına alınan aidatların aynen toplanmasına, sabit fiyatla satılan bağımsız bölümler İçin düzenlenen sözleşmelerde belirlenen bedellerin aynen tahsiline, zamanında ödeme yapmayanlardan aylık %5 gecikme faizi alınmasına, bütçe kalemleri arasında Yönetim kuruluna aktarma yetkisi verilmesine 4 muhalif oya karşı 164 kabul oyuyla oy çokluğu ile karar verildi. 8) Kooperatife karşı sürekli şikayetlerde bulunan, kooperatif aleyhine faaliyet gösteren ortak ve sabit fiyatlı satın alanlarda karşı kooperatifi temsilen kooperatif yönetim kurulunun yasaların verdiği tüm yetkileri kullanmasına oy birliğiyle karar verildi.9) 30/06/2013 tarihli genel kurula katılmaya hak kazanmış ortakların payları dışında kalan tüm bağımsız bölümlerin 2+1 normal daireler için asgari 90,000 TL, 3+1 daireler için asgari 110.000 TL , bodrum daire ve depolar için asgari 65.000 TL olmak ve en az %40’ı peşin alınmak kalan kısmının da 36 ayhk süre içinde taksitler halinde tahsil edilmek kaydıyle satılması konusunda yönetim kuruluna oybirliğiyle yetki verildi. 10) emanet komisyonu üyelerinin yeniden belirlenmesi görüşüldü, … parsel içi …, … parsel için …, … parsel için …, … parsel için …, … parsel için …, … parsel için …, … parsel için …, … parsel için …, … parsel İçin …, … parsel için …, … parsel … bloklar için …, … parsel … ve … bloklar için …, … parsel için … inşaatların yapımını yürütmek ve denetlemek, parsel sorumlusu emanet komisyonu üyesi olarak seçilmelerine oy birliği ile karar verildi. 11) dilek ve temennilerde genel kurula katılan … genel kurulda alınan bütün kararlara muhalif olduğunu belirterek muhalif olduğun dair genel kurul toplantı tutanağına şerh verilmesini istedi (şerh edildi)…” yönünde kararların alındığı anlaşılmıştır. 11.10.2016 tarihli heyet raporunda; 14/06/2015 tarihli Kooperatif Olağan Genel Kurulunda alınan kararlar için davanın 13/07/2015 tarihinde 1 aylık yasal süresi içerisinde açıldığı, toplantı tutanağında sadece …’nun muhalefet şerhi verdiği, 2013 yılı üye defterinde 383 üye kaydının, 2015 yılı üye defterinde 17 üye kaydının bulunduğu, 14/06/2015 tarihli genel kurulun kayıtlı 380 ortaktan 168 ortağın katılımı ile yapıldığı, karar nisabının 85 olduğu, dava dilekçesinde belirtilen satılan yerin ortak alan olduğu, bedelin fahiş olduğu iddiaların genel kurul iptal davası dışında ayrı bir davanın konusunu oluşturduğu, davalı kooperatifin 24/06/2012 tarihli genel kurulda 11 no.lu gündem maddesi ile sabit fiyatlı ortaklık tesisini kabul ettiği ve maliyetin 1,5 katından az olmamak üzere sabit fiyatlı ortaklık tesisi yönünden yönetim kuruluna yetki verildiği, bu yetkinin suiistimal edildiği ve yönetim kurulunun hatalı davrandığı iddialarının ise doğrudan kooperatife karşı açılacak bir tazminat davasının veya yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılabilecek bir davanın konusunu oluşturduğu, yapılan genel kurulda esasen bu konuda bir görüşme ve karar alınmadığı ancak gündemin 8’nci maddesi ile mevcut bağımsız bölümlerin hangi şartlarda satılabileceği ile ilgili karar alındığı, davacıların genel kurula çağrılmayan 600 kişi olduğunu beyan etmişlerse de bu konuda 600 kişilik bir liste verilmediği gibi kooperatifte genel kurula çağrılan 380 kişi dışında 600 kişiye daha daire satıldığını beyan ettiklerine göre kooperatifte 380+600=980 adet dairenin olması gerektiği, bu konuda herhangi bir belge ve bilginin dava dosyası içinde mevcut olmadığı, davacıların sabit fiyatlı ortaklardan maliyetin üzerinde para tahsil edildiğini belirttikleri, ancak esasen 24/06/2012 tarihli genel kurulda dairelerin maliyetin 1,5 katından az olmamak üzere satılması konusunda karar alındığı, yönetim kurullarının bu bedelin altında bir satış yapmalarının mümkün bulunmadığı ve bu hususun dava konusu genel kurulun gündemi ile ilgili ve alınan kararlarla bir ilgisinin bulunmadığı, davacı iddiaları içinde yer alan seçilmiş yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin şahsi özelliklerinin de alınan kararların geçerliliğine etkili olmadığı, seçilen kişilerin seçim engeli olan kişilerden olduğu hususlarının kanıtlanmadığı, aynı şekilde emanet komisyonuna seçilen kişilerinde seçim engeli olan kişilerden olduklarının kanıtlanamadığı, davalı kooperatifin projeye aykırı imalatlar yapmış olması ve satmış olması, bazı ortakların birden fazla ortaklığa sahip olmalarının da 14/06/2015 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini gerektirecek bir husus olmadığı, oy hakkının usulsüz kullanıldığına dair bir belirlemenin mevcut bulunmadığı, ancak genel kurul tutanağının incelenmesinde gündemin 7’nci maddesi ile ortak ödemelerinin gecikmesi halinde aylık % 5 faiz alınacağına karar verildiği, bu kararın açıkça yasaya aykırı ve butlanla malûl olduğu, gündemin 7. Maddesinin iptali gerektiği belirtilmiştir. 30.05.2017 tarihli ek raporda; bilirkişiler kök raporu tekrar etmişlerdir. Ancak bilirkişi … ayrık raporunda; dava konusu genel kurulda ortak sayısının 380 olduğunun belirtildiği, buna göre toplantıya katılan 168 ortak gözönüne alındığında, toplantı nisabının oluşmuş olduğu ancak davaya konu esas sorunun kooperatif ortak sayısının gerçekte 380 olup olmadığı hususu olduğu, üye sayısının genel kurulda ibraz edilen veya sonradan inceleme konusu yapılan karar defterinin tetkiki ile doğru olarak tesbitinin mümkün olmadığı, davalı kooperatifin ortaklarından inşaatı tamamlanan ve dairesi teslim edilen ortağı istifa etmiş kabul ederek ortaklıktan çıkarttığı ve bu şekilde her geçen yıl ortak adedini azalttığı, daha önce İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olan 2013/221 esas sayılı davada davalı kooperatifin sabit fiyatlı ortak olarak kabul ettiği ortakların genel kurul hazirun listesine alınmadıkları ve bu uygulamanın doğru olmadığı bu sebeple 247 adet sabit fiyatlı ortağında hazirunda gösterilmesi gerektiğinin tesbit edildiği ve bu doğrultuda karar verildiği, o davada 549 ortaklık olması gerektiği belirlenmişken bu kere bu 549 adet ortaklığın hangi şekilde 380 adet ortaklığa düşmüş olduğu hususunun kooperatifçe kanıtlanmadığı, dava dosyası içinde mevcut İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli 2013/221 esas sayılı 2015/059 karar sayılı ilamında da kararı etkileyecek miktarda ortağın genel kurula çağrılmamış olması sebebi ile alınan kararların iptaline hükmedilmiş bulunduğu, bu kere davalı kooperatif tarafından 28/06/2015 tarihli toplantıya yapılan davet duyurusunda sabit fiyatlı ortakların toplantıya katılamayacaklarının bildirildiği, bu hususun önceki mahkeme kararlarına aykırı bir durum olduğu, bilirkişi raporundaki iptal koşullarının oluşmadığı yönündeki çoğunluk görüşüne katılmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. 08.02.2018 tarihli 2. Ek raporda; davacı … hakkında verilen ortaklıktan ihraç kararının iki haklı ihtarnameye dayanmadığından iptali gereken bir ihraç karan olacağı ifade edilmiştir. Davalı kooperatifin 30/06/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan tüm genel kurul kararlarının iptaline yönelik dava İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/22 E. Sayılı dosyasında görülmüş, mahkemenin 10.02.2015 tarih, 2015/59 K. sayılı kararı ile “…kooperatiflerde ortaklık tesisinin yönetim kurulu kararları ile gerçekleşmekte olup, normal ortaklık dışında sabit fiyatla ortaklık tesisi de mümkün bulunduğu, ancak sabit fiyatlı ortaklık muayyen ve zaruri şartların tahakkuku halinde mümkün olan bir ortaklık olup, bu ortaklığın tesisi ancak genel kurul kararı ile mümkün bulunduğu, davalı kooperatifin genel kurul tutanakları incelendiğinde 30/12/2006 tarihli genel kurulda gündemin 8.maddesi ile bodrum katta elde edilecek bağımsız bölümlerin maliyetinin % 50 fazlasından az olmamak üzere satılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiği, bu şekildeki verilen bir yetkiye istinaden yönetim kurulu sabit fiyatlı ortak kaydetme yetkisine sahip olmayıp, ancak bodrum katlardan elde edilen bağımsız bölümlerin 3.kişilere satışını gerçekleştirebilecek ve bu satış bedeli maliyetin % 50’sinden fazla olacağı, yapılacak olan satış peşin para ile yapılması gereken bir satış olup, yönetim kurulunun bunun dışında genel kurulun verdiği yetki aşılarak vadeli satış yapamayacağı gibi sabit fiyatlı ortaklıkta tesis edemeyeceği, davacıların kooperatiften peşin para ile daire satın alan 3.kişi olarak telakki edilmeleri mümkün olan bir husus olmadığı, 25/04/2007 tarihli, 21/06/2008, 28/08/2009, 20/06/2010 tarihli genel kurullarda ne sabit fiyatlı ortaklık ne de satış konusunda yönetim kuruluna herhangi bir yetki verilmediği, 26/06/2011 tarihli genel kurulda gündemin 7.maddesi ile bazı parsellerdeki konutlar için maliyetlerinin bir buçuk katından az olmamak kaydı ile sabit fiyatla tahsis edilmek suretiyle daire dağıtımının kabul edilmiş bulunduğu, genel kurulda alınan bu karar dairelerin tahsisi ile ilgili olup, kooperatiflerde tahsis ancak kooperatif ortağına yapılan bir işlem olduğu, dolayısıyla genel kurulda alınan kararla kendisine tahsisi yapılan kişi sabit fiyatlı kooperatif ortağı sayılması gerekeceği, 24/06/2012 tarihli genel kurulda gündemin 11.maddesi ile kooperatif ortaklarının halen seçtiği bağımsız bölümlerin dışında kalan bağımsız bölümler için maliyetinin 1,5 katından az olmamak üzere sabit fiyatlı ortak alınması konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği, mevcut üyelerin dışında sabit fiyatlı ortaklık tesisi edilmiş ve bu sabit fiyatlı ortaklara tahsisler yapıldığı, kooperatiflerde genel kurul kararı ile sabit fiyatlı ortaklık tesisi mümkün olmakla birlikte sabit fiyatlı ortaklarda birer kooperatif ortağıdırlar ve kooperatif ortaklarının hak ve yükümlülükleri gibi onlarında hak ve yükümlülükleri mevcut bulunmakta olduğu, Kooperatif ortaklığının en öncelikli hakkı ise genel kurullara katılmak ve alınan kararlara etkili olmak hakkı olduğu, dolayısıyla davacılar sabit fiyatlı ortak olarak kooperatif ortağı sayılacaklar ve kooperatif ortağı olarak yapılan genel kurullara da iştirak etme hakkına sahip bulunacakları, davalı kooperatifin cevap dilekçesinde belirttiği ve kabul etmiş olduğu üzere 249 adet bağımsız bölüm kooperatif ortağı olmayan 247 kişiye sabit fiyatla satıldığı, dolayısıyla sabit fiyatla satış olarak ifade edilen bu 247 kişi aslında sabit fiyatlı kooperatif ortağı oldukları, zira 247 kişiye ait doğrudan satışla ilgili herhangi bir genel kurul kararı mevcut olmadığı, bu sebeple 24/06/2012 tarihinde ortaklar listesinde gösterilen 302 ortak aslında 302 + 247 = 549 ortak olması gerekecek ve kooperatifin ortaklar listesinde 549 adet ortağın mevcut olması gerekeceği,bu sebeple kooperatifin 24/06/2012 tarihli genel kurulunda toplantı nisabı gerçekleşmeden bir genel kurul toplantısı yapıldığı, dava konusu olan 30/06/2013 tarihli genel kurulda ise listede kayıtlı ortak sayısı 285 olup, bu sayıya 247 ortak ilave edildiğinde ortak sayısı 532 olduğu, toplantı nisabı da 133 olacağı, incelenen genel kurul tutağında toplantıya 192 ortak katılmış olduğundan toplantı nisabı temin edilmiş olacağı, ne var ki genel kurulda alınan kararlar oybirliği ile alındığı yazılı bulunmakta olduğu, bunun anlamı alınan kararların 192 oyla alınmış olduğu, ancak toplantıya çağrılmayan 247 ortağın toplantıya katılmaları ve olumsuz oy kullanmaları halinde alınan kararların hiçbirisi yeterli karar nisabı ile alınmış karar olmayacağı, bu sebeple toplantıya çağrılmayan üyeler alınan kararları etkileyecek miktar ve mahiyette olduklarından kararların gerekli karar nisabı ile alınmış oldukları hususu kabul edilemeyeceği…” gerekçesi ile davanın KABULÜ ile; davalı kooperatifin 30/06/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan tüm genel kurul kararlarının iptaline, bu genel kurulda alınan kararların karar kesinleşene kadar uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, bu konuda Ticaret Sicil Müd.ne müzekkere yazılmasına, karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. YARGITAY 23. Hukuk Dairesi 21.06.2017 tarih, 2016/3579 E. 2017/1890 K. Sayılı kararı ile “…. Mahkemece, toplantı nisabı oluşmadan 30.06.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmiş ise de, toplantı nisabına uyulmaması hali yok hükmünde malul olduğudur. Bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi sebebiyle 1 no’lu bentte yazılan “Davalı kooperatifin 30.06.2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan tüm genel kurul kararlarının iptaline,” cümlesindeki ”iptaline” kelimesinin çıkartılarak “ yoklukla malul olduğunun tespitine” şeklinde HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, düzeltilerek onanmasına” karar vermiştir. gerekmiştir.
22.06.2014 günü yapılan, 2013 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların iptali davasının İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/688 E. Sayılı dosyasında görüldüğü, mahkemenin 23/02/2016 tarih, 2016/146 K. Sayılı kararı ile “…. kooperatifin 1081 konut inşaa ettiği, bunun 136’sının arsa sahiplerine, kalanının kooperatife ait olacağı, genel kurul tarihinde ortaklar listesinde 283 ortağın kayıtlı olduğu, bu ortaklara 494 konut tahsis edildiği, ortaklar listesine kaydedilmesi gereken peşin para ile satış yapılan 91 kişinin daha mevcut olduğu, gerçek ortak sayısının buna göre 374 olduğu ve bu sayıya göre 1/4’ü olan 94 toplantı nisabının gerektiği, toplantı için gerekli çoğunluk sağlanmış olmakla birlikte ve kararların 128 ortağın katılımı ile alınmış olmasına rağmen Kooperatifler Kanunun 45. Maddesi ve ana sözleşmeye aykırı şekilde 91 ortağın genel kurula çağrılmamasının kararın iptalini gerektiği…” gerekçesi ile davanın KABULÜNE, davalı kooperatifin 22.05.2014 tarihli 2013 hesap yılı olağan genel kurul kararlarının İPTALİNE karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. YARGITAY 23. Hukuk Dairesi 13.05.2019 tarih, 2016/7021 E. 2019/1918 K. Sayılı kararı ile “…Somut olayda, davacılar genel kurula çağrılmadıklarını ileri sürerek genel kurul kararlarının iptali istemişler ise de 22.06.2014 tarihli genel kurulun toplantıya çağrılmayan kişilerin toplantı ve karar nisabını etkilemediği, toplantıya 128 kişinin katılıp kararların oy birliği ile alındığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. ve ana sözleşmenin 28. maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasa’nın 53. maddesinde çağrıda usulsüzlük halinde, genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verilmiş ise de çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır. Diğer yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa, bu durum, kararın yok sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4′ ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya ana sözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü ana sözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır” hükmünü, 2. fıkra ise “Genel kurulda kararlar, ortakların en az 1/4′ ünün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, yok hükmündedir ve baştan beri hüküm ifade etmezler. Somut davada, davalı kooperatifin sabit fiyatlı ortak olarak kabul ettiği ortakların genel kurul hazirun listesine alınmadıkları açıktır. Bu kişilerin kooperatiften istifa ettikleri ya da ihraç ettiklerine ilişkin her hangi bir kayıtta sunulmamıştır. Mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişiye kooperatif defter, kayıt ve belgeleri ile genel kurul tutanakları ve hazirun cetveli üzerinde inceleme yaptırılarak, kooperatif ortak sayısının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, kooperatifler kanunu, anasözleşme ve varsa kooperatif sözleşmesinin de getirtilerek birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı …’ın kooperatiften istifa edip etmediği, toplantıya davet edilmeyen ortak bulunup bulunmadığı, varsa nisaba etkisinin olup olmadığı konularında açıklamalı, denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yeterli incelemeyi içermeyen bilirkişi raporu esas alınarak yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kabule göre de, davacılardan Kemalettin Erbaş’ın davadan feragati ve …’ın vazgeçme beyanı da değerlendirilmemiştir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/744 Esas, 2018/501 Karar, 13/06/2016 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davacı … tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, diğer davacılar harcı peşin yatırdığından başkaca harç alınmasına yer olmadığna, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/12/2021