Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1865 E. 2021/1554 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1865 Esas
KARAR NO: 2021/1554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2021/421
ARA KARAR TARİHİ: 22/06/2021
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 18/06/2021 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin müflis şirket ile 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında 13/05/2013 tarihli finansal kiralama sözleşmesi gerçekleştirdiğini, kira bedellerini ödememesi üzerine ihtarname keşide edildiğini ve verilen süre içerisinde bu kez kira bedellerinin ödenmemesi üzerine sözleşmenin müvekkili şirket tarafından fesih edildiğini, fesih üzerine sözleşmeye konu taşınmazın müvekkili şirkete teslim ve iadesine yönelik olarak dava açıldığını, 28/12/2016 tarihli karar ile davanın kabulüne ve finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmazın müvekkili şirkete iadesine karar verildiğini, diğer taraftan müvekkili şirketin alacaklarının teminatı olarak başka bir taşınmaz hakkında ise ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla takip başlattığını, alacak miktarının Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğini, yasal süreçler devam ederken şirketin konkordato tasdik davası açtığını ve yargılama sonucunda 12/07/2019 tarihinde iflas kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkili şirketin 16.545.110,62 USD alacağını iflas dosyasına kaydettirdiğini, 11/06/2021 tarihinde sıra cetveli ve derece kararı düzenlendiğini, müvekkili şirket alacağının tamamının reddedildiğini, yukarıda açıklandığı üzere müvekkili şirket alacağının sabit olduğunu iddia ederek, iflas müdürlüğü tarafından 30/06/2021 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısı yapılmasına karar verilmiş olması nedeniyle öncelikle toplantıya katılabilmek için toplantıya katılma kararı verilmesini ve davalarının kabulü ile alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece; 22/06/2021 tarihli ara karar ile alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği belirtilerek davacı vekilinin ikinci alacaklılar toplantısına katılma hususundaki yetki verilmesine ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin 28/06/2021 tarihli ara kararı ile ise 22/06/2021 tarihli ara kararın istinaf edildiği, bu aşamadan sonra dosyada herhangi bir değişiklik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına izin ve yetki verilmesine ilişkin istemi hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 22/06/2021 tarihli ara karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; dava dilekçesindeki iddialar özetlendikten sonra müvekkili şirket alacağının gerçek ve rehinli bir alacak olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin başlatıldığının tespit edileceğini, mahkemece bu konuda inceleme yapılmaksızın tesis edilen ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ara kararın yasaya ve hukuka uygun bir gerekçeye dayanmadığını, gerekçede alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği ifadelerine dayanıldığını, her alacağın yargılamayı gerektirdiğini, karar tesis edilirken gerekçelendirmek zorunlu olduğunu iddia ederek, 22/06/2021 tarihli kararın kaldırılmasını ve müvekkili şirketi hakkında ikinci alacaklılar toplantısına katılım kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır. Uyuşmazlık, davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılma talebinin yerinde olup olmadığı ve mahkeme gerekçesinin talebe uygun olup olmadığıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 235. maddesinde “ Sıra cetveline itiraz ve neticeleri “ düzenlenmiştir.235/1. fıkrada “…Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nispette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. “ ifadelerine yer verilmiştir. Maddede belirtilen 302/6. fıkrasında ise, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. 237.Maddenin üst başlığı ise, “ ikinci alacaklılar toplanması “ dır. Maddede, İflas idaresinin, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232. maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan, 235. maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanlarında, ikinci toplantıya ilanla davet edeceği belirtilmiştir. Alacakları tamamen reddedilmiş olan alacaklılar, ikinci alacaklılar toplantısına katılamaz. Fakat, alacağı tamamen reddedilen alacaklının süresi içinde sıra cetveline itiraz davası ( m.235,1.) açmış olması halinde, bu sıra cetveline itiraz davasına bakan ticaret mahkemesi, davacı alacaklının alacaklılar toplantısına katılması hakkında İhtiyati tedbir kararı verebilir ( m.235,237).( Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Kanunu, cilt 4.sayfa 3284,1997). Bu sebeple, mahkemece, İhtiyati tedbir şartlarının değerlendirilmemiş olması hatalıdır. İİK nın ilgili hükümlerinin talep doğrultusunda tartışılmamış olması da uygun görülmemiştir. Çünkü yasada ki özel düzenlemenin, ihtiyati tedbir şartlarına göre değerlendirilmesi talebi karşılayacak nitelikte olacaktır. Diğer yandan, HMK 390.maddedeki ispat yaklaşık ispattır. İkinci alacaklılar toplantısına, davacının alacak talebi ile sınırlı şekilde ve oy kullanmaksızın katılmasına izin verilmesinde bir usulsüzlük olmayacağı gibi işin esası İle ilgili karar verilmiş anlamına da gelmeyecektir. Çünkü yukarıda ifade edildiği üzere, İİK 235.maddede ki belirtilen 302. madde bir anlamda buna engel olmaktadır. Diğer bir husus ise de geçici hukuki koruma niteliğindeki tedbir kararı verilebilmesi için işin yargılamayı gerektirip gerektirmediği hususunun tartışılması yerinde değildir ve düzenlemenin amacına uygun düşmemektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı talebinin yasal süre içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği tartışıldıktan sonra, ikinci alacaklılar toplantısına katılmalarına yönelik karar verilmesi gerekirken talebin niteliğine uygun düşmeyecek şekilde gerekçe ile istemin reddinde isabet görülmemiştir. Her ne kadar ikinci alacaklılar toplantı tarihi dosyanın incelenmesi aşaması itibariyle geçmiş ise de mahkemece verilen ret kararı isabetli olmadığından ve bu konuda olumlu veya olumsuz karar verilebilmesi için davacı tarafın kayıt kabul başvurusunu yasal süre içerisinde yapmış olması lazım geleceğinden bu konularda inceleme yapılarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/421 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 22/06/2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeni bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 4- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1a-6.fıkrası ve aynı yasanın 362/1-f bendi ile 391/3.fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/12/2021